• Forumda Rüya yorumu YAPILMIYOR! Mesaj göndermeyiniz! Mesajınız silinir!

Her Kulluğun Bir Bedeli Vardır!

Ashab

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
7 Nisan 2021
Mesajlar
148
Tepkime puanı
43
Konum
İstanbul
Yüce Allah’ın şeriatına göre insanlar ya Allah’a iman edip tağutu inkâr ederler ya da tağuta iman edip Allah’ı inkâr ederler. Başka bir ifadeyle insanlar ya Allah’a (cc) kuldur ya da tağuta... Şüphe yok ki; her kulluğun bir bedeli vardır. Allah’a kul olmayı tercih edenler, bu tercihlerinin bedelini öder, tağuta kul olanlar da tağuta kulluklarının... Biz şu anda, tağuta kulluğu reddedip Allah’a kul olmamızın, tercihimizin ve tavrımızın bedelini ödüyoruz, O’na (cc) hamdolsun’ her bireyin islama kendini nispet etmesi durumunda bu davanın bedelini verecektir nasıl ki her enbiyanın Tağutlara karşı bir tutumu olmuşsa bizim de öyle olması gerekiyor

Şöyle bir gerçek var: Allah’a kulluğun bedeli, tağuta kulluğun bedelinden daha az ve daha kolaydır. Zira Allah’a kulluğun bedeli bellidir; şahısların hevasınca değişmez. Allah (cc) kendi uğruna bedel ödeyenlere yardım eder; ayaklarını sabit kılar, kalplerini pekiştirir ve üzerlerine sabır yağdırır. Allah’a kulluğun bedeli kârlı bir ticarettir; ödenen sınırlı bedel karşılığında ebedî hayatın kazanılması söz konusudur. Ve tüm bunlara ek olarak; tevhid uğruna bedel ödeyenlerin kalpleri huzurlu, mutmain ve sekinet üzeredir.

Tağuta kulluğun bedeli ise belirsizdir. Tağutun, kendine bağlı kullarından ne zaman ne isteyeceği belli değildir. Bir zaman olur evlatlarını kurban etmelerini ister, başka bir zaman kemer sıkmalarını. Bir zaman olur bir ırkı/ülkeyi/mezhebi dost edinmelerini ister, başka bir zaman aynı topluluğa düşman olmalarını. Sonra tağut, kullarını yardımsız bırakır, kendi hâllerine terk eder. Onun kalplere nüfuz edecek bir gücü, kadere müdahale edecek sınırsız bir otoritesi yoktur. Dahası, onun, kullarına karşı bir sevgisi ve merhameti de yoktur. Onun için kullar, sarayı ayakta tutan beton direklerden farksızdır. Sonra tağuta kulluğun bedeli, zarara mahkûm bir ticarettir. Ona kulluk edenler hem dünyalarını hem de ahiretlerini kaybetmişlerdir. Ve tüm bunlara ek olarak; tağutun kulları huzursuzdur. Anlam veremedikleri bir boşluk, adını koyamadıkları bir kalp darlığı yaşarlar. Nereye ve niçin koştuklarını bilmeyen yılkı atları gibilerdir. Hayat; mutfak, tuvalet ve yatak arasında, üniforma ve pijama değiştirerek geçer. Daha çok mutluluk için koşturdukça daha fazla depresyona girer; ilaç ve telkin arasında kaybettikleri huzuru ararlar...

Her insan bir tercihte bulunur ve her insan tercihinin bedelini ödemek zorundadır. Biz de bedel ödüyoruz, tağutun kulları da... Hiç şüphesiz bizim ödediğimiz bedel daha kolay, daha kârlı ve daha huzur vericidir:

“...Şayet acı çekiyorsanız, onlar da sizin acı çektiğiniz gibi acı çekiyorlar. Üstelik siz, onların ummadığı (rıza-ı İlahi, sevap, cennet gibi) şeyleri Allah’tan umuyorsunuz...Nisa 104
 
Üst Alt