Hayy'dan gelen Hû'ya gider!

Deruni

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
6 Eylül 2012
Mesajlar
488
Tepkime puanı
1
yahayyyahu.jpg


Günümüzde, asıl manasını yitirmiş olan, anlamlarını hiç düşünmeden kullandığımız atasözleri hiç de azımsanmayacak çoğunluktadır…

Benim en çok dikkatimi çeken; "haydan gelen huya gider!!!" atasözü...

Haydan gelen huya gider!!! günümüzde; "kolay ve emeksiz kazanılan şeyler elden kolay çıkar" gibi bir anlam yükleyerek kullandığımız bir atasözüdür... Emek vermeden, hak etmeden, hatta gayrı meşru yollarla kazanılan şeylerin fayda sağlamayacağı, kolayca elden çıkarılacağı, bir şekilde heba olacağını anlatmak için kullanılmaktadır.


Halbu ki bu atasözünün aslı; Hayy'dan gelen Hû'ya gider!!!

Aslında, Allah Celle CelaluHu'nun yüce sıfatlarındandır; "Hayy" ve "Hû". Kastedilen ise Allah Celle CelaluHu'dur ve alışılagelmişten bambaşka ve derin bir mana içermektedir... Allah’tan geldik, yine O’na döneceğiz!!!"

Bu atasözünün manasını tam kavrayabilmek adına, "Hayy" ve "Hû" sıfatlarını kısaca aktarmak istiyorum;


elhayy.gif


El Hayy: Ezelî hayata sahip olan.
Yaşamak, canlı olmak anlamındaki "h-y-y" kökünden türeyen Hayy; canlı, diri, yaşayan demektir, ölünün zıddıdır. Çoğulu ahyâ'dır. Allah'ın sıfatı olarak Hayy, yaşayan, ölümlü olmayan demektir. Kelam ilminde Allâh'ın sübutî sıfatları arasında geçen hayat da bu anlamı ifade eder.

Hayy kelimesi hem Allah için hem diğer canlılar için kullanılmıştır:

Allah'ın dışındaki varlıklar için kullanılan hayy, ölü anlamındaki mevt kelimesinin zıddı olarak zikredilmiştir.
"...her canlı (hayy) şeyi sudan vâr ettik"
[Enbiyâ, 30].
"...ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın..." [Âl-i İmrân, 27].

Varlığı vacib olan Allah'ın hayy sıfatı, O'nun ezelî ve ebedî olduğunu ifade eder. O'nun evveli ve sonu yoktur. Diğer canlıların evveli ve sonu vardır. O hep diridir, diri olmaya devam edecektir. O'nun sonu yoktur:
“O, Hayy’dır (daima diridir); O'ndan başka ilah yoktur; o halde dinde ihlâslı ve samimi kişiler olarak O'na dua edin. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.” [Mü’min, 65]
"Yeryüzünde bulunan her şey yok olacaktır. Yalnız celal ve ikram sahibi Rabb'inin zatı bâki kalacaktır" [Rahmân, 26-27].
Allah'ın canlı-diri oluşu kendindendir. O ölmez. "Ölmeyen diriye güven..." [Furkân, 58].

Ayrıca, Hayy ismi, Tirmizî ve İbn Mâce'nin el-esmâü'l-hüsnâ ile ilgili rivâyetlerinde geçmiştir [Tirmizî, Deavat, 83; İbn Mâce, Dua, 10].

İşte Hayy ismi, bütün varlık âlemini yoktan var eden, onların her türlü ihtiyaçlarını rahmetiyle gören, tümünün isteklerini işiten ve bu arzulara rahmetli icraatıyla cevap veren Allah’ın, vacip olan zâtına münasip, bir kutsî hayatı olduğunu ders verir.


huve.jpg


Hû: Arapça'da üçüncü tekil şahsı ifade eden hüve (hû) zamiri, tasavvuf ehli arasında ilâhî isimlerden sayılıp, Allah Teâlâ kelimesiyle eş değerde tutulmuştur. Cenâb-ı Hakk'ın Celâl ismi olan "Allah" lafzı zâhir (şehâdet) âlemiyle, zât ismi olan Hû zamiri ise bâtın (gayb) âlemiyle ilgilidir. Hû zamirinin mercii ise bizzat Hakk'ın zâtıdır.

Muhyiddin-i Arabi (r.a)'ye göre "Hû", hiçbir varlığın müşahede edemeyeceği Allah Celle CelaluHu'nun mutlak gayb ve sır olan zatına işaret eder.

Allah Teâlâ mevcuttur ve onunla beraber hiç bir şey yoktur. Yani Hakk'tan başka kendi zatıyla vacib (olabilecek) bir vücud yoktur. Mümkün varlıklar ise Allah ile vâcibü'l-vücûd (varlığı zorunlu) dur. Çünkü âlem, O'nun zâhir olduğu yerdir ve Allah âlem ile zâhirdir.

"Kul HûvallâHû ehad." (De ki; O, Allah birdir.) [İhlasi,1]

Hz. Ali kerremallâhü veche çoğu zaman:
"Yâ Hû yâ men Hû, Hüve'llâhu illâ Hû, Lâ-ya'lemu eyne Hû illâ Hû" diye dua edermiş. Kendisine sebebini soranlara bunun ism-i a'zam olduğunu söylermiş.


Bu bilgiler ışığında "Hayy'dan gelen Hû'ya gider!!!" atasözünün çok daha net kavrandığı kanısındayım...

Aslında, atalarımız bu sözü;

"İnna lillah ve inna ileyhi raciun" (Onlar; başlarına bir musibet gelince şöyle derler: Biz, şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz, O'na döneceğiz.) [Bakara, 156]
ayetinin tasavvuftaki karşılığı olarak kullanmışlardır.

Ayetin "Biz, Allah’a aidiz." kısmı, bizim Allah’ın mülkü olduğumuzu itiraftır. "Şüphesi, O'na döneceğiz." kısmı ise öleceğimizi ve fâni olduğumuzu ikrardır.


"Ezeli ve ebedi bir hayat ile diri, canlı ve hiç ölmeyen Allah’tan geldik, yine O’na döneceğiz"
Her daim bu hakikatin idrakine mazhar olabilmemiz duası ile; amin...amin...amin



Deruni...kgüll..,
 
Üst Alt