- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
Ertelenmek,ertelemek; zamanında yaşayamamak bazı şeyleri..Hayatta bazı şeyler ertelemeye gelmez. Yarın değil, dün değil ancak şimdi yaşanabilirler.
Bir türlü yakalayamıyoruz zamanın,dizginlerini. Sürekli yarını planlamaktan, geleceği düşünüp geçmişe hayıflanmaktan bugünü yaşayamıyoruz. Halbuki her şey şu anda şimdi!
Belki de aşk ile evlilik arasındaki en büyük fark, zamanı yaşayışlarında. Aşk şu anı yaşar. Evlilik ise yarının derdindedir, illa da gelecek odaklı.
"Hayat ertelenmeye gelmez” denir ama her nedense hep ertelenir.Sanki yarınların sonu gelmeyecekmiş gibi….
Sordum, bilgili zannettiğim bir çok insana hayatın sırrını. Onlarsa dünyayı üç gün diye anlattılar bana.
Biri dün, biri bugün, biri de yarın dediler, inandım. Nedense dünleri bitiremedim bir türlü, galiba kandırıldım.
Bu güne ise, bu güne ise zaten yetişemedim ben. Dün kaybettiklerimi toplamaya çalışırken bugün tekrar kayba uğradım.
Dedim ya, hayatta bazı şeyler ertelemeye gelmez.Sevmek ,Sevilmek gibi, Evlilik , Anne, Baba olmak gibi..
Sevdiklerimizi Sevdiğimizi söylemek gibi...
Kadınlar kariyer peşinde koşarken doğurganlığını kaybedebiliyor...Üniversite eğitimi almış, kariyer peşinde yıllarını harcamış hanımlar geç kalmış olmanın tedirginliğiyle bir an
önce çocuk sahibi olmak için tüm sebeplere sarılıyorlar. Fakat evdeki hesap çarşıya uymuyor her zaman. Herkesin öyküsü ve imtihanları da başka türlü oluyor..
Seni Seviyorum” demenin ve hayatta değer verdiğimiz insanlara hak ettikleri zamanı ertelemenin faturasını çok ağır ödedim ben...
Hayatta hiçbir şey ailenizden ,Sevdiklerinizden daha önemli değildir. Onlara hakları olan zamanı ve ilgiyi verin çünkü böyle şeyleri erteleyebileceğiniz ;
Başka bir zaman”ı her istediğinizde yakalayamayabilirsiniz...
Bazı sözler ve yazılar bakıp da görmediğimiz saklı gerçekleri derinlerimizden yüzeye taşırlar.
Hayatta bazı şeyler ertelenmeye gelmez...
Ne yazık ki, insan hayatın koşuşturmasına kendini kaptırıp önemli şeyleri erteleme eğilimi gösteriyor hep...ve sonuç ağır bir suçluk!! duygu yoğunluğu ve vicdan azabı...
Ağlayabilseydiniz, beni ve burada yazdıklarımı anlayabilirdiniz...hy..