Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Sağlıklı yaşam
Kadın Sağlığı
Hayatın hızını' yavaşlatın
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ceylannur" data-source="post: 22157" data-attributes="member: 1208"><p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, hayatı ıskalamamak için "Yavaşlayın, hayatın hızına kendinizi kaptırmayın" diyor ve kişilerin ürettikleri sürece 'genç yaşlılar' olarak kalacağını söylüyor...</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'na göre, yaşlanırken de yaşlıyken de hâlâ meşgul biri olabilir, hâlâ üretebilirsiniz! "Dünyayı ve hayatı derinden etkileyen kararların beden gücü ve çevikliği ile değil, erdem, fikir ve sağduyu ile alındığını unutmazsanız, siz de genç bir yaşlı olarak kalabilirsiniz" diyen Prof. Dr. Müftüoğlu, yaşlanmanın durdurulamaz ve önlenemez bir süreç olduğunu hatırlatarak ekliyor: "Ama yavaşlatılabilir." </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Müftüoğlu, "Yapacak işiniz yoksa, yaşlılık kötü bir alışkanlıktır" diyor. Goethe'nin, Tolstoy'un, Churchill'in 80'inden sonra raflar dolusu eser yazdığını, Picasso'nun 90'lı yaşlarında hâlâ resim yaptığını hatırlatıyor ve "Yapacak bir şeyiniz kalmadığında yaşlısınız demektir" mesajını veriyor. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Prof. Dr. Müftüoğlu, sorularımızı yanıtlıyor...</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong><span style="color: red">35'ten sonraki ikinci sınır neden 55 yaş ve sonrası?</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>55 yaş sonrasında, bedenin bakıma ihtiyacı artıyor. Eskiyor. 55-60 yaşındaki birinin bu bakımları 30 yaşındaki bir insan kadar yapacak gücü ve isteği de kalmıyor. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong><span style="color: red">'Yaşlı' tanımında neler değişti?</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Yaşlanma sınırını, 'genç yaşlılar', 'orta yaşlılar' ve 'en yaşlılar' diye değiştirmek gerekiyor. Bu sınırlamaya göre genç yaşlıları 50-65 grubuna, 65-80 grubunu orta yaşlılara ve 80 üstünü en yaşlılara koymak lazım. Çünkü bugün 80 yaşında olan bir insandan beklentilerimiz, bundan 20 yıl önce 60 yaşındaki birinden beklentilerimizle aynı. 'Yaş 70, iş bitmiş' diye bir söz vardı, bugün kullanan yok. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong><span style="color: red">"Hayatı ıskalamayın"</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Hâlâ pek çok kişi '30 yaş sendromu' yaşıyor. Bunun nedeni nedir sizce?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Bu, hayatın hızından kaynaklanıyor. Hayat çok hızlandı. Zaman zaman insanlar 'Bana bir şey olmuyor mu?' psikolojisine girer. Çünkü aradaki dönemleri akılcı değerlendirememişlerdir. Hayatın hızı, hayatı ıskalamamıza neden oluyor. 'Yavaşlayın, ıskalarsınız' diyorum. Hayatın hızına kendimizi kaptırıyoruz. Hayatla olan farkındalıklarımızı geliştiremezsek, kaç yıl yaşadığımızın önemi yok. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Uzun bir ömrü herkes istiyor ama hayatı nasıl doldurmak lazım?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>90 yıl yaşamış bir insanı belki bir yıl sonra hiç hatırlamıyorsunuz. Öyle insanlar vardır ki, 50 yılı 150 yıl gibi, bazıları ise 90 yılı 9 yıl gibi yaşamıştır. Neyi yaşadığımız, hayatta neyi geliştirdiğimiz, ürettiğimiz önemlidir. Belli bir yaştan sonra sahip olmaktan vazgeçip kendimiz olmamız lazım. Yetinmeyi bilmeliyiz. Para kazanmayı, ekonomik gücü, bir hırs, bir kavga, bir hayata tutunma amacı haline getirmemek gerek. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong><span style="color: red">"Bir saniye yeter"</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>'Sağlıklı yaşam' disiplinini edinmek ne kadar sürer?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Bir saniye. Aklınızdan geçirmeniz yeterli. Sağlığın, satın alınmasının ve başka bir şeyle değiştirilmesinin mümkün olmadığını hasta olduğunuzda fark ediyorsunuz. Hasta olduğunuzda başınıza gelenlere karşı, davranışlarınız aslında çoğu zaman aynıdır. Önce 'Herhalde yanlış teşhis' dersiniz, yakıştıramazsınız kendinize. Sonra ikinci davranış, 'Bu beni nerden buldu' 'Niye ben' isyanıdır. Üçüncü aşamada, bir uyum devresi vardır. Hastalık sürecindeki uyum devresinde, 'keşke'ler yoğundur. 'Keşke şunları yapmasaydım' diye. Çok basit şeyler yapmışsınızdır ama başınıza büyük şeyler gelmiştir. Onları toparlamakta güçlük çektikçe bir süre sonra da depresif belirtiler başlar. Sağlığa sadece güçlü olmak, enerjik olmak, kaslı olmak diye bakarsanız yolda kalırsınız. Ruhsal sağlığı da korumak lazım. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong><span style="color: red">Duygular da yaşlanır mı?</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Yaşlanan sadece insanın bedenidir. Duygular tam tersine olgunlaşır, hatta gençleşir. Vücudunuzu sadece gıdalarla değil, aynı zamanda hayatla beslemeniz gerek. Dokunmak, koklamak, okşamak, dinlemek, müzik, ses, masaj, aromaterapi, kısacası doğaya ait ne varsa ve size iyi geliyorsa onları yaşamanız lazım. En az bedensel egzersizler kadar, ruhsal ve duygusal egzersizleri ihmal etmemek gerek. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong><span style="color: red">Yaşlandığınızı nasıl anlarsınız?</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Egzersiz toleransınızda düşme hissediyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Libidonuz (cinsel isteğiniz) azaldı mı?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Günlük temponuz eskisi kadar yoğun olmasa da günün sonunda tükenmişlik ve aşırı bitkinlik hissediyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Rahat uyuyamıyor, uzun, kesintisiz ve dingin uykulara özlem duyuyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Egzersize karşı isteksizlik hissediyor, düzenli egzersiz yapmanıza karşın şişmanlıyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Telefon numaralarını, adresleri, isimleri hatırlamada güçlük çekiyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Yüzünüzde kırışıklıkların oluştuğunu, cildinizin gevşeyip kaslarınızın sarktığını hissetmeye mi başladınız?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>NOT: Bu soruların çoğuna yanıtınız "Evet" ise sizin de yaşlanmayı önleyici programlara ihtiyacınız var demektir. Bu programlarla yaşlanma belirtilerini geciktirebilmek ve hatta tersine çevirmek mümkündür. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong><span style="color: red">Yaşlanma hızınızı ölçün</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>1 - Günde 5 - 8 bardak su, meyve suyu, bitki çayı içiyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>2 - Gece 22.30'dan önce uykuya geçip verimli uyuyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>3 - Günlük egzersiz yapıyor musunuz? (Dans, koşma, yürüme vb.)</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>4 - Sınırsız yemek yeme alışkanlığınızı önleyebildiniz mi?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>5 - Duygularınızı özgürce dışa vurabiliyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>6 - Stresle mücadeleniz yeterince hızlı mı?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>7 - Kendinizi değerli bulup kendinize iyi bakıyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>8 - Diyetiniz dengeli mi? (Balık, sebze, meyve, tahıl vb.)</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>9 - Hayvansal yağlar yerine zeytinyağını tercih ediyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>10 - Vejetaryen diyet yapıyor ya da haftada 1 - 5 kez kırmızı et yerine balık yiyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>11 - Antioksidan katkılar kullanıyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>12 - Solunum egzersiz teknikleri kullanıyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>13 - Kendinizi beğendiğinizi ifade etmekten korkuyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>14 - Kendinize gülebiliyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>15 - Olumlu düşünüyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>16 - Düzenli diyet ile detoks kürleri uyguluyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>17 - Sağlıklı sosyal ilişkileriniz var mı?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>18 - İşinizden keyip alıp yaratıcı faaliyetler gösteriyor musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>19 - 80 yaşın üzerinde sağlıklı yaşayan aile bireyleri var mı?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>20 - Huzurlu musunuz?</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong><span style="color: red">Yanıtlarınızın puanları</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Asla : 0</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Ender : 1</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Seyrek : 2</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Sık : 3</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Alışkanlık : 4</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong><span style="color: red">Değerlendirme:</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>Biyolojik yaşınız için puanları toplayın</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>0 - 10 : Kronolojik yaşınıza 10 yıl ekleyin.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>11 - 20 : Kronolojik yaşınıza 5 yıl ekleyin.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>21 - 40 : Kronolojik yaşınız = biyolojik yaşınız.</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>41 - 60 : Kronolojik yaşınızdan 5 yıl çıkarın. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"><strong>61 - 80 : Kronolojik yaşınızdan 10 yıl çıkarın. </strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: darkmagenta"></span></p> <p style="text-align: center"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ceylannur, post: 22157, member: 1208"] [CENTER][COLOR=darkmagenta][B] Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, hayatı ıskalamamak için "Yavaşlayın, hayatın hızına kendinizi kaptırmayın" diyor ve kişilerin ürettikleri sürece 'genç yaşlılar' olarak kalacağını söylüyor... Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'na göre, yaşlanırken de yaşlıyken de hâlâ meşgul biri olabilir, hâlâ üretebilirsiniz! "Dünyayı ve hayatı derinden etkileyen kararların beden gücü ve çevikliği ile değil, erdem, fikir ve sağduyu ile alındığını unutmazsanız, siz de genç bir yaşlı olarak kalabilirsiniz" diyen Prof. Dr. Müftüoğlu, yaşlanmanın durdurulamaz ve önlenemez bir süreç olduğunu hatırlatarak ekliyor: "Ama yavaşlatılabilir." Müftüoğlu, "Yapacak işiniz yoksa, yaşlılık kötü bir alışkanlıktır" diyor. Goethe'nin, Tolstoy'un, Churchill'in 80'inden sonra raflar dolusu eser yazdığını, Picasso'nun 90'lı yaşlarında hâlâ resim yaptığını hatırlatıyor ve "Yapacak bir şeyiniz kalmadığında yaşlısınız demektir" mesajını veriyor. Prof. Dr. Müftüoğlu, sorularımızı yanıtlıyor... [COLOR=red]35'ten sonraki ikinci sınır neden 55 yaş ve sonrası?[/COLOR] 55 yaş sonrasında, bedenin bakıma ihtiyacı artıyor. Eskiyor. 55-60 yaşındaki birinin bu bakımları 30 yaşındaki bir insan kadar yapacak gücü ve isteği de kalmıyor. [COLOR=red]'Yaşlı' tanımında neler değişti?[/COLOR] Yaşlanma sınırını, 'genç yaşlılar', 'orta yaşlılar' ve 'en yaşlılar' diye değiştirmek gerekiyor. Bu sınırlamaya göre genç yaşlıları 50-65 grubuna, 65-80 grubunu orta yaşlılara ve 80 üstünü en yaşlılara koymak lazım. Çünkü bugün 80 yaşında olan bir insandan beklentilerimiz, bundan 20 yıl önce 60 yaşındaki birinden beklentilerimizle aynı. 'Yaş 70, iş bitmiş' diye bir söz vardı, bugün kullanan yok. [COLOR=red]"Hayatı ıskalamayın"[/COLOR] Hâlâ pek çok kişi '30 yaş sendromu' yaşıyor. Bunun nedeni nedir sizce? Bu, hayatın hızından kaynaklanıyor. Hayat çok hızlandı. Zaman zaman insanlar 'Bana bir şey olmuyor mu?' psikolojisine girer. Çünkü aradaki dönemleri akılcı değerlendirememişlerdir. Hayatın hızı, hayatı ıskalamamıza neden oluyor. 'Yavaşlayın, ıskalarsınız' diyorum. Hayatın hızına kendimizi kaptırıyoruz. Hayatla olan farkındalıklarımızı geliştiremezsek, kaç yıl yaşadığımızın önemi yok. Uzun bir ömrü herkes istiyor ama hayatı nasıl doldurmak lazım? 90 yıl yaşamış bir insanı belki bir yıl sonra hiç hatırlamıyorsunuz. Öyle insanlar vardır ki, 50 yılı 150 yıl gibi, bazıları ise 90 yılı 9 yıl gibi yaşamıştır. Neyi yaşadığımız, hayatta neyi geliştirdiğimiz, ürettiğimiz önemlidir. Belli bir yaştan sonra sahip olmaktan vazgeçip kendimiz olmamız lazım. Yetinmeyi bilmeliyiz. Para kazanmayı, ekonomik gücü, bir hırs, bir kavga, bir hayata tutunma amacı haline getirmemek gerek. [COLOR=red]"Bir saniye yeter"[/COLOR] 'Sağlıklı yaşam' disiplinini edinmek ne kadar sürer? Bir saniye. Aklınızdan geçirmeniz yeterli. Sağlığın, satın alınmasının ve başka bir şeyle değiştirilmesinin mümkün olmadığını hasta olduğunuzda fark ediyorsunuz. Hasta olduğunuzda başınıza gelenlere karşı, davranışlarınız aslında çoğu zaman aynıdır. Önce 'Herhalde yanlış teşhis' dersiniz, yakıştıramazsınız kendinize. Sonra ikinci davranış, 'Bu beni nerden buldu' 'Niye ben' isyanıdır. Üçüncü aşamada, bir uyum devresi vardır. Hastalık sürecindeki uyum devresinde, 'keşke'ler yoğundur. 'Keşke şunları yapmasaydım' diye. Çok basit şeyler yapmışsınızdır ama başınıza büyük şeyler gelmiştir. Onları toparlamakta güçlük çektikçe bir süre sonra da depresif belirtiler başlar. Sağlığa sadece güçlü olmak, enerjik olmak, kaslı olmak diye bakarsanız yolda kalırsınız. Ruhsal sağlığı da korumak lazım. [COLOR=red]Duygular da yaşlanır mı?[/COLOR] Yaşlanan sadece insanın bedenidir. Duygular tam tersine olgunlaşır, hatta gençleşir. Vücudunuzu sadece gıdalarla değil, aynı zamanda hayatla beslemeniz gerek. Dokunmak, koklamak, okşamak, dinlemek, müzik, ses, masaj, aromaterapi, kısacası doğaya ait ne varsa ve size iyi geliyorsa onları yaşamanız lazım. En az bedensel egzersizler kadar, ruhsal ve duygusal egzersizleri ihmal etmemek gerek. [COLOR=red]Yaşlandığınızı nasıl anlarsınız?[/COLOR] Egzersiz toleransınızda düşme hissediyor musunuz? Libidonuz (cinsel isteğiniz) azaldı mı? Günlük temponuz eskisi kadar yoğun olmasa da günün sonunda tükenmişlik ve aşırı bitkinlik hissediyor musunuz? Rahat uyuyamıyor, uzun, kesintisiz ve dingin uykulara özlem duyuyor musunuz? Egzersize karşı isteksizlik hissediyor, düzenli egzersiz yapmanıza karşın şişmanlıyor musunuz? Telefon numaralarını, adresleri, isimleri hatırlamada güçlük çekiyor musunuz? Yüzünüzde kırışıklıkların oluştuğunu, cildinizin gevşeyip kaslarınızın sarktığını hissetmeye mi başladınız? NOT: Bu soruların çoğuna yanıtınız "Evet" ise sizin de yaşlanmayı önleyici programlara ihtiyacınız var demektir. Bu programlarla yaşlanma belirtilerini geciktirebilmek ve hatta tersine çevirmek mümkündür. [COLOR=red]Yaşlanma hızınızı ölçün[/COLOR] 1 - Günde 5 - 8 bardak su, meyve suyu, bitki çayı içiyor musunuz? 2 - Gece 22.30'dan önce uykuya geçip verimli uyuyor musunuz? 3 - Günlük egzersiz yapıyor musunuz? (Dans, koşma, yürüme vb.) 4 - Sınırsız yemek yeme alışkanlığınızı önleyebildiniz mi? 5 - Duygularınızı özgürce dışa vurabiliyor musunuz? 6 - Stresle mücadeleniz yeterince hızlı mı? 7 - Kendinizi değerli bulup kendinize iyi bakıyor musunuz? 8 - Diyetiniz dengeli mi? (Balık, sebze, meyve, tahıl vb.) 9 - Hayvansal yağlar yerine zeytinyağını tercih ediyor musunuz? 10 - Vejetaryen diyet yapıyor ya da haftada 1 - 5 kez kırmızı et yerine balık yiyor musunuz? 11 - Antioksidan katkılar kullanıyor musunuz? 12 - Solunum egzersiz teknikleri kullanıyor musunuz? 13 - Kendinizi beğendiğinizi ifade etmekten korkuyor musunuz? 14 - Kendinize gülebiliyor musunuz? 15 - Olumlu düşünüyor musunuz? 16 - Düzenli diyet ile detoks kürleri uyguluyor musunuz? 17 - Sağlıklı sosyal ilişkileriniz var mı? 18 - İşinizden keyip alıp yaratıcı faaliyetler gösteriyor musunuz? 19 - 80 yaşın üzerinde sağlıklı yaşayan aile bireyleri var mı? 20 - Huzurlu musunuz? [COLOR=red]Yanıtlarınızın puanları[/COLOR] Asla : 0 Ender : 1 Seyrek : 2 Sık : 3 Alışkanlık : 4 [COLOR=red]Değerlendirme:[/COLOR] Biyolojik yaşınız için puanları toplayın 0 - 10 : Kronolojik yaşınıza 10 yıl ekleyin. 11 - 20 : Kronolojik yaşınıza 5 yıl ekleyin. 21 - 40 : Kronolojik yaşınız = biyolojik yaşınız. 41 - 60 : Kronolojik yaşınızdan 5 yıl çıkarın. 61 - 80 : Kronolojik yaşınızdan 10 yıl çıkarın. [/B] [/COLOR] [/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Sağlıklı yaşam
Kadın Sağlığı
Hayatın hızını' yavaşlatın
Üst
Alt