- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81

Kırıldıkça değişir, Özledikçe sessizleşirsin.
Anlamaz kimse seni, anlamalarını istemez, kendi özleminde kendi boşluğunda çareler ararsın.
Bazen kayıp olur, bazen kendini bulur, bazen de hüzünler içinde boğulursun.
Ama her defasında yeniden ayağa kalkar, zümrüdü anka misali; küllerinden doğarsın.
Hayat sana kırıldığın yerden ve tamda bittim dediğin vakit, yeniden başlamayı öğretir.
Özlemler diline geldiğinde, yüreğin çaresizlikler ve yaralar içinde kaldığında,
sığınacak bir liman, yarayı saracak bir el, bir yürek arasın.
Ve ne yazık ki sığınak sandığın liman senin yüreğini sarmak yerine, bir derin yarada o açarda farkına bile varmazsın.
Tek sığınacağın liman Rabbin'dir çok geç anlarsın,
Yine kırılır, yine özler, yine sükût edersin.
Biraz uzaklaşırsın çevrenden, dostlarından, sevdiklerinden kendinden bile gidersin.
Sonra yüreğindeki tüm hüzünlerle, tüm kırgınlıklarla, tüm yaralarla, yaşamayı yaşatmayı, mutlu olmayı mutlu etmeyi öğrenirsin.
Hayat her şeyiyle güzeldir acı olsun tatlı olsun, "Madem yaşıyorum madem imtihandayım hüzünlü yüreği Rabbim sever. . ." der.
Hayata; umutla, ışıkla, sevinçle, hüzünlüde olsa, sevgi dolu kocaman bir yürekle tebessüm eder,
Sevmeye sevilmeye, Allahtan gelen herşeye rıza gösterir; düştüğün yerden kendi çabanla ayağa kalkıp yoluna kaldığın yerden devam edersin.
Hayat bu ya insana neler öğretir, nelerle yaşamayı öğrendik.
daha nelerle yolumuza kaldığımız yerden devam edeceğiz,
Yüreğimizde Allah ve Rasul sevgisi hiç eksik oLmasın.
Sabır. Dua. Şükür.
(Alıntı)