- Katılım
- 21 Haziran 2014
- Mesajlar
- 587
- Tepkime puanı
- 3
Anadolu Velilerinden Narlı Dedenin (rahmetullahi aleyh) huzuruna, bir gün sevdiklerinden biri geldi. Ancak fena halde hastaydı adamcağız; güçlükle ayakta duruyordu.
Büyük Veli onu böyle görünce sordu. Hastasınız galiba?
Evet hocam, biraz rahatsızım.
Hastalıkta şifa vardır, buyurdu.
Ve açıkladı; bak kardeşim, hasta olan insanın kalbi kırık olur. Hasta olduğu için günah işlemek içinden gelmez. Hatta o gücü bulamaz kendisinde. Dünya zevklerinden el çeker. Hem sonra hastalık, insana ölümü hatırlatır. Tövbe eder günahlarına, buyurdu.
Ve ekledi; işte bütün bunlar, kalbin şifasıdır. Kalb, ölümü ve ahireti düşündükçe zindeleşir. Günah işledikçe de hasta olur. Şimdi anladın mı hikmetini?
Evet efendim, çok iyi anladım. Hastalıkta şifa vardır.
Büyük Veli onu böyle görünce sordu. Hastasınız galiba?
Evet hocam, biraz rahatsızım.
Hastalıkta şifa vardır, buyurdu.
Ve açıkladı; bak kardeşim, hasta olan insanın kalbi kırık olur. Hasta olduğu için günah işlemek içinden gelmez. Hatta o gücü bulamaz kendisinde. Dünya zevklerinden el çeker. Hem sonra hastalık, insana ölümü hatırlatır. Tövbe eder günahlarına, buyurdu.
Ve ekledi; işte bütün bunlar, kalbin şifasıdır. Kalb, ölümü ve ahireti düşündükçe zindeleşir. Günah işledikçe de hasta olur. Şimdi anladın mı hikmetini?
Evet efendim, çok iyi anladım. Hastalıkta şifa vardır.