Aleykümselam sevgili
@ferit .Benim anlatmaya çalıştığım şey hadisleri inkar değildir. Hadisler eğer kuran-ı kerim e uygunsa kabul edebiliriz. Herhalde en mantıklı olacak ve kesin diyebileceğimiz şekil budur. Çünkü kuran-ı kerim direk olarak yüce rabbimizin tek ve değişmemiş sözleridir. Söylemeye çalıştığım şeyi şu şekilde anlatayım daha açıklayıcı olsun.
Zulmedenler dedi ki: Siz olsa olsa büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.
25- Furkan Suresi 8
Hadis: “Peygamber Medine’de bir Yahudi tarafından büyülendi. Günlerce ne yaptığını bilmez durumda ortalıkta dolaştı.”
Buhari 76/47; Hanbel 6/57, 4/367
Gerçekten Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise dilediği kişi için bağışlar.
4-Nisa Suresi 48
Hadis: “Cehennemde en şiddetli azaba uğratılacak kişiler ressamlardır.”
Buhari-Tesavir, 89
De ki “Allah’ın kulları için çıkardığı süsü ve temiz rızıkları kim haram etti?” De ki: “Bunlar dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet gününde ise yalnızca onlarındır.” Bilen bir topluluk için ayetleri böyle detaylı anlatırız.
7-Araf Suresi 32
Hadis: “Altın ve ipek ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine ise haramdır.”
Müslim 2/16
kütüb-i sitteden seçtiğim bazı hadislerden sadece birkaçıydı bunlar. Kuran-ı kerim ile çelişen bazı hadisler. Biz peygamberimizi gerçekten seviyorsak onun sanki söylemiş gibi olduğu bazı uydurma hadisleri kabul etmemeli sorgulamalı, kuran-ı kerim e uygunluğunu saptamalıyız. Peygamberimizin söylememiş olduğu şeyleri o söyledi gibi kabul edersek bu çok büyük bir günahtır.
2. olarak yukarıdaki anlatmaya çalıştığım şeyler için siz bana uçurumun kenarına götürebilir demişsiniz. Belki de uydurma bazı hadislere inanan siz uçurumun kenarındasınızdır doğrusunu ancak Allah bilir.
Peygamberimiz’in sözleri, eğer Kuran-ı Kerim gibi dinin temel bir kaynağı olsaydı, Peygamberimiz kendisinden sonraki nesillere ulaşması için bunların hem yazılmasını, hem ezberlenmesini isterdi. Peygamberimiz’in bunu istemek bir yana, hadislerin yazımını yasakladığını biliyoruz. Eğer Peygamberimiz bunların ezberlenmesini isteseydi, sahabenin Peygamber’e en yakın olanlarının; Ebu Bekir’in, Ömer’in, Osman’ın, Ali’nin, Zübeyr’in, Zeyd bin Sabit’in, Selman el Farisi’nin on binlerce hadis nakletmesi beklenirdi. Oysa bu sahabelerin naklettiği iddia edilen sözler çok azdır. Ebu Hureyre’nin naklettiği iddia edilen hadislerin dörtte biri kadarı bile dört büyük halife ve diğer önemli sahabelerin hepsinin toplamına birden atfedilmez.
Hadislerin bizlere ulaşmasında, seçilmesi, tasnifi, senetleri, ravileri hepsi birer ilimdir ve toplamı hadis ilmini oluşturur. Geçmişte ömrünü islama adamış büyüklerimizin çabalarını tarih yazar, öğrenmek lazım. Yani öyle oturduğun yerden zerre kadar ilim sahibi olmadan, kulaktan dolma yanlış bilgilerle yorum yapmak, ahkam kesmek, dil uzatmak insanı felakete götürebilir.
Son olarak da oturduğum yerden ilim sahibi olmadan kulaktan dolma bilgilerle yazmıyorum yazdıklarımı. Dilerseniz sayfalarca ve sayfalarca her söylediğim sözü size anlatabilir gerek kuran-ı kerim gerek sahabe hayatları gerekse islam tarihi bakımından açıklayabilirim. Büyük hadis seçicilerin binlerce hadisin nasıl toplandığını nasıl seçildiğini hangi usullerle seçildiğini neye göre bakıldığını vesaire hepsini ayrıntılı olarak açıklayabilir anlatabilirim. Benim bu insanlara saygım yok anlamına gelmez yaptıkları ilimi kötülemek anlamına da gelmez.
Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
(ANKEBUT SURESİ / 35)
Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir.
(ZÜMER SURESİ / 18)
(Ki o,) Temiz akıl sahipleri için bir hidayet rehberi ve bir zikirdir.
(MÜ'MİN SURESİ / 54)