Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Efendimiz (s.a.v)'i Tanıyalım
HanunüilCiz Mucizesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 13520" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><p style="text-align: center"><span style="color: Red"><strong><span style="font-size: 15px"><img src="https://www.sevde.de/Pey-Hayati%28Salih_Suruc%29/images/hayti_r6_c2.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: Red"><strong><span style="font-size: 15px"></span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: Red"><strong><span style="font-size: 15px">Hanunüilciz Mucizesi</span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: Red"><strong><span style="font-size: 15px"><img src="https://www.sevde.de/Pey-Hayati%28Salih_Suruc%29/images/hayti_r7_c2.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: Red"><strong><span style="font-size: 15px"></span></strong></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong>Mescidi Nebevî ilk yapıldığı sırada minbersizdi. Resûli Ekrem, hutbe îrad buyurduklarında kuru bir hurma kütüğüne dayanırdı.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Uzun müddet böyle devam etti. Bilâhare, ashabın isteği üzerine üç basamaklı bir minber yapıldı. Artık Efendimiz buraya çıkıp halka hitabta bulunuyordu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Resûli Ekrem, yapılan minbere çıkıp ilk hutbesini okuduklarında, hâmile deve ağlayışını andıran acı sesler ve ağlamalar duyuldu. Baktılar; ortalıkta ne hâmile deve ne de deve yavrusu vardı. Ağlayan, o kuru direkti!</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Kütüğün deve gibi ağlayışını, Peygamber Efendimizle birlikte Ashabı Güzin de duyuyordu. Bir türlü susmuyordu. Fahri Âlem, minberden inip yanına geldi. Elini üstüne koyup teselli edince sustu. Hattâ, hurma kütüğünün deve gibi sızlamasını işiten sahabîler de gözyaşlarını tutamamışlar, hüngür hüngür ağlamışlardı.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Evet, kuru direk, Hz. Resûlullah'tan uzak kaldı diye ses verip ağlıyordu. Üzerinde yapılan "zikrullah"tan ayrı kaldı diye hâmile deve gibi enin ediyordu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Kuru direği teselli edip susturan Resûli Ekrem, ashabına da dönerek, "Eğer ben onu kucaklayıp tesellî vermeseydim, Resûlullahın ayrılığından Kıyamet'e kadar ağlaması böyle devam edecekti!"471 buyurdu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Resûli Ekrem'in emriyle bu kütük, minberin altına kazılan bir çukura gömüldü. Sonraları Hz. Osman devrinde mescid yıktırılıp yeniden tamir edildiğinde, Übeyy b. Ka'b Hazretleri onu evine aldı ve çürüyünceye kadar sakladı.472</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Kuru hurma kütüğünün cemaatin gözleri önünde ağlayıp sızlaması, Hz. Resûlullah'ın parlak bir mûcizesiydi. Evet, cin ve ins Peygamberler Peygamberini tanıdıkları gibi, cansız kuru ağaçlar da onu tanıyor, vazifesini biliyor ve dâvasını halleriyle tasdik ediyorlardı!</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Hasanı Basrî Ne Derdi?</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Hasanı Basrî Hazretleri, bu mucizeyi talebelerine ders verirken, kendisini tutamaz, gözyaşları arasında şöyle derdi:</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> "Ağaç, Resûli Ekrem'e (s.a.v.) meyi ve iştiyak gösteriyor! Sizler, o Resule meyi ve iştiyak göstermeye daha ziyade müstahaksınız!"473</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Kuru, câmid ağaçlar Kâinatın Efendisine meyi ve muhabbet gösterirlerken biz şuurlu akıllı insanlar ona karşı lakayt davranırsak, acaba o kuru direklerden daha aşağı bir derekeye düşmüş olmaz mıyız?</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Ona iştiyak ve muhabbet ise, ancak Sünneti Seniyyesine ittiba etmekle mümkündür!</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Bir Başka Rivayet</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Diğer bir rivayete göre, kuru direk ağlayınca Resûli Ekrem Efendimiz elini üstüne koydu ve, "İstersen seni daha önce bulunduğun bahçeye göndereyim; köklerin tekrar bitsin, hilkatin tamamlansın, yaprak ve meyvelerin yenilenip tazelensin. Ve eğer istersen, evliyaullahın meyvenden yemesi için seni Cennet'e dikeyim." diye sordu.</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Kuru ağaç, arzusunu şöyle dile getirdi:</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> "Beni Cennet'e dik ki, meyvelerimden Cenâbı Hakk'ın sevgili kulları yesin. Hem orası öyle bir mekândır ki orada çürüme yoktur; beka bulayım!"</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> Bunun üzerine Resûli Ekrem, arzusunu yerine getirdiğini ifade buyurdu ve sonra da ashabına dönerek şu dersi verdi:</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong> "Ebedî âlemi, fânî âleme tercih etti!"474</strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 13520, member: 3"] [INDENT][CENTER][COLOR=Red][B][SIZE=4][IMG]https://www.sevde.de/Pey-Hayati%28Salih_Suruc%29/images/hayti_r6_c2.jpg[/IMG] Hanunüilciz Mucizesi [IMG]https://www.sevde.de/Pey-Hayati%28Salih_Suruc%29/images/hayti_r7_c2.jpg[/IMG] [/SIZE][/B][/COLOR][/CENTER] [B]Mescidi Nebevî ilk yapıldığı sırada minbersizdi. Resûli Ekrem, hutbe îrad buyurduklarında kuru bir hurma kütüğüne dayanırdı.[/B] [B] Uzun müddet böyle devam etti. Bilâhare, ashabın isteği üzerine üç basamaklı bir minber yapıldı. Artık Efendimiz buraya çıkıp halka hitabta bulunuyordu.[/B] [B] Resûli Ekrem, yapılan minbere çıkıp ilk hutbesini okuduklarında, hâmile deve ağlayışını andıran acı sesler ve ağlamalar duyuldu. Baktılar; ortalıkta ne hâmile deve ne de deve yavrusu vardı. Ağlayan, o kuru direkti![/B] [B] Kütüğün deve gibi ağlayışını, Peygamber Efendimizle birlikte Ashabı Güzin de duyuyordu. Bir türlü susmuyordu. Fahri Âlem, minberden inip yanına geldi. Elini üstüne koyup teselli edince sustu. Hattâ, hurma kütüğünün deve gibi sızlamasını işiten sahabîler de gözyaşlarını tutamamışlar, hüngür hüngür ağlamışlardı.[/B] [B] Evet, kuru direk, Hz. Resûlullah'tan uzak kaldı diye ses verip ağlıyordu. Üzerinde yapılan "zikrullah"tan ayrı kaldı diye hâmile deve gibi enin ediyordu.[/B] [B] Kuru direği teselli edip susturan Resûli Ekrem, ashabına da dönerek, "Eğer ben onu kucaklayıp tesellî vermeseydim, Resûlullahın ayrılığından Kıyamet'e kadar ağlaması böyle devam edecekti!"471 buyurdu.[/B] [B] Resûli Ekrem'in emriyle bu kütük, minberin altına kazılan bir çukura gömüldü. Sonraları Hz. Osman devrinde mescid yıktırılıp yeniden tamir edildiğinde, Übeyy b. Ka'b Hazretleri onu evine aldı ve çürüyünceye kadar sakladı.472[/B] [B] Kuru hurma kütüğünün cemaatin gözleri önünde ağlayıp sızlaması, Hz. Resûlullah'ın parlak bir mûcizesiydi. Evet, cin ve ins Peygamberler Peygamberini tanıdıkları gibi, cansız kuru ağaçlar da onu tanıyor, vazifesini biliyor ve dâvasını halleriyle tasdik ediyorlardı![/B] [B] Hasanı Basrî Ne Derdi?[/B] [B] Hasanı Basrî Hazretleri, bu mucizeyi talebelerine ders verirken, kendisini tutamaz, gözyaşları arasında şöyle derdi:[/B] [B] "Ağaç, Resûli Ekrem'e (s.a.v.) meyi ve iştiyak gösteriyor! Sizler, o Resule meyi ve iştiyak göstermeye daha ziyade müstahaksınız!"473[/B] [B] Kuru, câmid ağaçlar Kâinatın Efendisine meyi ve muhabbet gösterirlerken biz şuurlu akıllı insanlar ona karşı lakayt davranırsak, acaba o kuru direklerden daha aşağı bir derekeye düşmüş olmaz mıyız?[/B] [B] Ona iştiyak ve muhabbet ise, ancak Sünneti Seniyyesine ittiba etmekle mümkündür![/B] [B] Bir Başka Rivayet[/B] [B] Diğer bir rivayete göre, kuru direk ağlayınca Resûli Ekrem Efendimiz elini üstüne koydu ve, "İstersen seni daha önce bulunduğun bahçeye göndereyim; köklerin tekrar bitsin, hilkatin tamamlansın, yaprak ve meyvelerin yenilenip tazelensin. Ve eğer istersen, evliyaullahın meyvenden yemesi için seni Cennet'e dikeyim." diye sordu.[/B] [B] Kuru ağaç, arzusunu şöyle dile getirdi:[/B] [B] "Beni Cennet'e dik ki, meyvelerimden Cenâbı Hakk'ın sevgili kulları yesin. Hem orası öyle bir mekândır ki orada çürüme yoktur; beka bulayım!"[/B] [B] Bunun üzerine Resûli Ekrem, arzusunu yerine getirdiğini ifade buyurdu ve sonra da ashabına dönerek şu dersi verdi:[/B] [B] "Ebedî âlemi, fânî âleme tercih etti!"474[/B] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Efendimiz (s.a.v)'i Tanıyalım
HanunüilCiz Mucizesi
Üst
Alt