- Katılım
- 1 Nisan 2011
- Mesajlar
- 709
- Tepkime puanı
- 0
Nazar ettiğim herşeye şahidim
Lakin farkı fark etmeyecek kadar bir acziyet içinde sürüklenmekteyim
İrfan meclislerinin şerabını içmeden nefeslenen bir zadeyim, ah u zar içindeyim
Kimseye bir sözüm yok, her nefesin kendine göre elbette ki gailesi ziyadesiyle çok
Nefsim hizmet etmeme taraf değil
Aklım, izanıma kefil olmaya muktedir değil, iradem aşkın firkane amade değil
Kalbim inşirah için vecdin insicanımda azimle gayret gösteren bir feceran da değil
Hangi vaktin prangasındayım içinde ki lahzalara taraf olan bizar nefes farkında değil
Hüzün bağında yine yalnızım
Ne kadar ıssız ve şevkten azede olmuş bir can olarak hazanlaşır umudum
Gönül kapım ne zaman açılacak, ruhumum figanı sürur ile hakikatte şahlanacak
Kalbim işte o vakit bir fark yaşatacak ihsan ve inayetin aşk vecdini tekrar hatırlatacak
Sukut eden ağaçlara bakıyorum
Yapraklar halleşiyor, kuşlar aşkın lisanıyle muhabbet içinde meşk ediyor
Rüzgar ne kadar zarif esiyor, susuzluğum aklıma şimdi geliyor, yutkunmak istiyor
Göçüp giden nefeslerin lalleşen bedenleri hangi vakti bekliyor, ölüm hüznü öğretiyor
Yaşlar sessizce akmaya başlıyor
İçim an be an burkuluyor, gözlerim önüme düşüyor, halim takatime elvermiyor
Hangi derdin figanıyla hemhal oldum, nefsi taranelerimi unuttum diye sual ediyor
Demek ki yüzleşmek çok ağır geliyor, hesabın sahneleşen feryadı ruhuma sesleniyor
Mustafa CİLASUN
Lakin farkı fark etmeyecek kadar bir acziyet içinde sürüklenmekteyim
İrfan meclislerinin şerabını içmeden nefeslenen bir zadeyim, ah u zar içindeyim
Kimseye bir sözüm yok, her nefesin kendine göre elbette ki gailesi ziyadesiyle çok
Nefsim hizmet etmeme taraf değil
Aklım, izanıma kefil olmaya muktedir değil, iradem aşkın firkane amade değil
Kalbim inşirah için vecdin insicanımda azimle gayret gösteren bir feceran da değil
Hangi vaktin prangasındayım içinde ki lahzalara taraf olan bizar nefes farkında değil
Hüzün bağında yine yalnızım
Ne kadar ıssız ve şevkten azede olmuş bir can olarak hazanlaşır umudum
Gönül kapım ne zaman açılacak, ruhumum figanı sürur ile hakikatte şahlanacak
Kalbim işte o vakit bir fark yaşatacak ihsan ve inayetin aşk vecdini tekrar hatırlatacak
Sukut eden ağaçlara bakıyorum
Yapraklar halleşiyor, kuşlar aşkın lisanıyle muhabbet içinde meşk ediyor
Rüzgar ne kadar zarif esiyor, susuzluğum aklıma şimdi geliyor, yutkunmak istiyor
Göçüp giden nefeslerin lalleşen bedenleri hangi vakti bekliyor, ölüm hüznü öğretiyor
Yaşlar sessizce akmaya başlıyor
İçim an be an burkuluyor, gözlerim önüme düşüyor, halim takatime elvermiyor
Hangi derdin figanıyla hemhal oldum, nefsi taranelerimi unuttum diye sual ediyor
Demek ki yüzleşmek çok ağır geliyor, hesabın sahneleşen feryadı ruhuma sesleniyor
Mustafa CİLASUN