Hangi bitki neye faydalı

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
EVRENİN ECZANESİ
Biraz uzunca bir yazı ama bence el altında bulunması gereken bilgiler olduğu için buraya aldım.

Evren bir eczane gibidir. Tahıl, sebze veya meyvelerde bulunan çeşitli maddeler, vitaminler, depresyondan tansiyona birçok hastalığa iyi geliyor. Şanlıurfa’nın acı pul biberinin cilde yararlı, teni güzelleştiren maddeler içerdiğini, ilaçta aspirin neyse, yiyecekler içinde elmanın da aynı özelliği taşıdığının belirtildiği, Londra Üniversitesi uzmanlarının hazırladığı 'Doğal Savaş Programı’nda hangi hastalığa karsı neler yemeniz gerektiği anlatılırken, bazı yiyeceklerin taşıdığı özellikler söyle ifade ediliyor:

Satsuma (Küçük portakal): İçerdiği folk asit ve C vitamini sayesinde öksürüğü ve kanlı tükürmeyi keser. Ayrıca kan pıhtılaşmasına karsı en etkin doğal yiyecek olduğu için ileri yaslarda felç veya kalp krizi riskini de azaltır.
Tarçın: Yemeklere girmiş olabilecek E-cali bakterisinin vücutta yayılmasını önler. Midenin düzenli çalışmasına etki eder. Kusmayı engeller. Hatta bal veya limon suyuyla birlikte alındığında boğazdaki yanmaları keser.

Hardal: İçindeki sinerin maddesi, midenin gaz çıkarmasına yardımcı olur. Sindirim sistemini düzenler, mide ağrılarını giderir. En fazla bir çay kasığı alınmalıdır.

Nane: İçerdiği mentol, midenin normalleşmesini sağlar. Vücuda giren grip mikrobuna karsı savaştığı gibi, ileri yaşlarda ülsere yakalanma riskini de azaltır. Nane çayı, baş ağrısı, grip, stres gibi hastalıkların yanı sıra mide yanmasına da bire birdir.

Avokado: Sindirimi çok rahat olan bu meyve özellikle yeni doğmuş bebeklerin ilk maması olarak tavsiye ediliyor. İçerdiği E vitamini kalbe iyi gelir, yüksek potasyum dinç tutar ve insani depresyona sokan uyuşukluluk ve rahatlığı atar. Vücudun kolesterol oranını ayarlar. Teninizin sürekli hücre yenilemesini sağlar. (Zayıflamak isteyenler dikkat: Yağ oranı bir çikolata kadar yüksek olan avokadoyu yememenizi öneririz.)

Çikolata: Sütlü çikolataları tercih edin; çünkü içerdiği kakao yağı, magnezyum, E vitamini beynin kendisini yenilemesine ve psikolojik rahatlık sağlamasına yardımcı olur. Migreni olanlar çikolatadan uzak durmalıdır.
Patates: Orta boy bir patates, bir insanın bir gün içinde alması gereken C vitaminini içerir. Beyindeki serotonin adli kimyasal maddenin kendisini yenilemesini sağlar. İdrar yolları, alerji, basur, karın ağrısı, karaciğere iyi gelir.
Nane: İdrar sokturucu özelliğe sahiptir. İçerdiği mentol, midenin normal fonksiyonunu görmesini sağlar. Vücuda giren grip mikrobuna karsı savaştığı gibi, ileri yaslarda ülsere yakalanma riskini de azaltır. Sabahları mide bulantısını keser. Nane çayı, bas ağrısı, stres gibi hastalıkların yani sıra mide yanmasına da birebirdir. Ancak nane çayını aç karnına değil, tok karnına içiniz.

Elma: İçindeki C vitamini ve pektin oldukça faydalıdır. Kolesterolü düşürür, sindirim sistemini düzenler, idrar ve hacet yollarındaki sorunları giderir.

Kepekli ekmek: B 3 vitamini, demir, potasyum ve folk asit içerir. Çok fazlası idrar yollarına zarar verirken, günde 2 dilim yemek iyi gelir.
Kayısı: İçindeki betakarotene adlı madde, hücrelere saldıran molekülleri kontrol altına alarak, kanseri önler. İçerdiği kalsiyum ve magnezyum, gırtlak yanmalarını engeller. Kuru kayısıya renginin bozulmaması için eklenen sülfür dioksit, astım gibi alerjilere iyi gelir.

Hindistan cevizi: İçerdiği muristin adlı madde kusmayı engeller, basur tedavisinde birebirdir. Ancak fazlası basur için tehlikelidir.

Papatya çayı: Bağırsak yollarında toplanan gazı çıkartır, sindirim sistemini düzenler, mide ağrısını keser.

Enginar: Cynarine adlı madde sayesinde en sert yiyeceklerin dahi sindirimine yardımcı olur. Karaciğer hastalarının yani sıra romatizma, arterit ve gut hastalığına yakalananlarla, hamilelere şiddetle tavsiye ederiz.

Meyan koku: Dünya üzerinde birçok kabile yüzyıllardır ülser, arterit, bronşit ve karaciğer rahatsızlıklarına karsı meyan kokunu "doğal ilaç" olarak kullanır. Adrenalini yükseltir, stresi engeller, kan basıncını düşürür.

Zerdeçal: Karaciğer rahatsızlıklarının yani sıra sindirime de yardımcı olur. Diş, tansiyon, sindirime iyi gelir.

Ekmek: Sekerli yiyecek yenildiğinde, içindeki asitler dişlere her 20 dakikada bir saldırır. Ekmek, dişleri korur. Gün boyunca 6 ila 11 dilim ekmek yiyin.

Meyve: Günde 2 ila 4 ögün meyve tüketin.

Sebze: Günde 3 ila 5 ögün tüketin.

Yoğurt veya beyaz peynir: Eğer yemekler arası atıştırırken diş sağlığınızı düşünüyorsanız, kalsiyum deposu olan bu iki yiyeceği tercih edin.

Muz: Yüksek miktarda karbonhidrat içerir. Zengin bir potasyum kaynağıdır. Bu mineral, kalbin düzenli olarak çalışmasını ve tansiyonun düzenli olmasını sağlar.

Rezene: İçerdiği potasyum sayesinde tansiyonu düzenler. Sağlıklı kan hücreleri için gerekli olan folik asidi de bol miktarda bulundurur. Rezene çayı sindirim için iyidir.

Tahıl: Kan damarlarını gevşeten ve rahatlatan bir tur fotosentez kimyasal maddesi içerir. Bu sayede kanın damarlardan daha rahat geçmesini sağlar. Tahıl yemek, sebzelere oranla vücutta daha fazla kalori yakılmasını sağlar. Kalorinin azalması tansiyonu düzenler.

Un: Yapıldığı tahılın besin değerlerini içerir. B vitaminleri, E vitamini, demir ve magnezyum acısından oldukça zengindir.

Karaciğer: Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, cilt ve keskin gözler için gerekli olan A vitamini acısından zengindir. Küçük bir porsiyonu günlük A vitamini ve demirle aylık B12 vitamini ihtiyacını giderir.
Arpa: İçerdiği kalsiyum ve potasyum gibi minerallerle B vitamini vücuda direnç kazandırır. Ayrıca ABD'deki bir araştırma, 6 ay boyunca her gün arpa urunu şeylerin yenmesinin kolesterol oranını yüzde 15 düşürdüğünü ispatladı.

Yoğurt: Günde 150 gram yoğurt, vücudun bir günlük kalsiyum ihtiyacını karsılar. Yoğurttaki potasyum, kan basıncı ve kalp atışlarını düzenler. Midenin yiyecekleri düzenli olarak öğütmesini sağlar. Kilo kaybı ve menopoz döneminde ekstra katkı sağlar.

Çikolatalı puding: Bu sayede vücuttaki kan, istediği protein ve mineralleri alır. İngiliz Sağlık Bakanlığı, kilo kaybı yasayanların günde 3 kez 1 hafta boyunca puding yemesini tavsiye ediyor.

Yumurta: Günde 2 yumurta, kadınların günlük protein ihtiyacının dörtte birini, erkeğin ise beste birini karsılar. A, D, E ve B vitaminleri içeren yumurtadaki selenyum maddesi, bebeklerde sindirim sorunlarını çözer, yetişkinleri de kansere karsı korur.

Dondurma: Günde 2 top vanilyalı dondurma yemek, insan vücudunun günlük protein ihtiyacının yüzde 20'sini karsılar.

Salam: B vitamini, demir, sodyum ve potasyum deposudur.

Nohut: Sebze hormonu "fitoostrojen" içerir. Bunlar östrojenin vücuttaki etkilerini dengeler ve menopozun yol açtığı etkilere karsı korur. Sebze proteininin en zengin kaynaklarından birisidir.

Kafein: Vücudun yorgunluğunu alır ve konsantrasyonu sağlar.

Üzüm: İçerdiği "elajik" asit sayesinde menopozun sebep olduğu kemik erimesine karsı korur. Kandaki östrojen seviyesini yükselterek de menopoz semptomlarını en aza indirir.

Kuru erik: Günde sadece iki-üç adet yemek dahi vücudun ihtiyacı olan antioksidanları karşılar. İdrar yolları kaslarını rahatlatır. Bu da kolon kanserine karşı korur. Demir, A vitamini, B6 vitamini ve potasyum içerir. İçerdiği yüksek orandaki bor minerali sayesinde menopoz dönemindeki kadınlarda östrojen seviyesini dengede tutar.

Tatlı patates: Adrenal salgılayan bezleri güçlendirerek vücuda enerji sağlar. Fosfor, magnezyum, kalsiyum, C vitamini, potasyum ve folk asit içerir.

Romatizma, sistit, kansızlık, idrar ve böbrek rahatsızlıkları için

Enginar: Vücuttaki zahiri atma etkisi sayesinde basta romatizma olmak üzere gut hastalığı ve eklem yanmasına karsı birebirdir. Folk asit ve potasyum kemikleri güçlendirir.
Domates: C vitamini boldur.

Tahıl: İçerdiği doğal kimyasallar, romatizmanın yol açtığı eklem yanmaları ve romatizmam ağrıları hafifletir.

Avokado: Sindirimi çok rahat olan bu meyve i verilen bir tur doğal yağ, vücuttaki diğer yağların parçalanmalarını sağlar. Kekik yağı banyoda sürüldüğü zaman romatizma ağrılarını büyük oranda azaltır.

Zencefil: Kan damarlarını genişletip dolaşımı arttırarak romatizma ağrılarını ve yanmaları yok eder.

Kuşkonmaz: Folk asit, C ve E vitaminleri içerir. Yenilen besinlerin vücuttaki zehirli kalıntılarını atmayı sağlar. Karaciğer ve böbreklerin çalışmasını kolaylaştırır, destekler. Bu sebeple doktorlar, sistit hastalarının mutlaka kuşkonmaz yemeleri gerektiğini söylüyor.

Hurma: Türüne göre değişse de hurmaların birçoğu yüksek oranda demir içerir. Besin değeri yüksek ve önemli bir enerji kaynağıdırlar. Doğal müshil etkisine sahiptir. Kurutulmuş olanlarına göre daha yüksek oranda su ve daha düşük kalori içerir.

Pancar: Böbrekleri çalıştırır. Önemli bir potasyum kaynağıdır. Vücuttaki tuz oranını dengeler. Bu sayede böbrekler ve idrar yollarının çalışmasını destekler.

Kavun: Orta boy bir kavunun yarısı, günlük C vitamini ihtiyacını tamamen karsılar. A vitamini ve betakaroten içerir. Bunlar antioksidan, yani vücudu temizleyici etkiye sahiptir. Böbrekleri rahatlatır. Yüksek miktarda su ve düşük miktarda kalori içerir.

Diyabet, bas ağrısı ve ödem için

Kuru fasulye: Lif acısından zengin bir besindir. Bu da diyabet riskini büyük oranda azaltır. İçerdiği karbonhidratları vücudun şekere dönüştürmesi uzun sürer.

Mercimek: B vitamini, demir, kalsiyum, potasyum, fosfor ve magnezyum içerir. Çözünebilir lif içermesi sayesinde kandaki kolesterol oranını düşürür. Bu sebeple diyabet ve kalp hastaları için çok faydalı bir besindir.

Nane: Nane çayı baş ağrılarını dindirmek için birebirdir. İçerdiği mentol ve mentol doğal yağları sayesinde mideyi rahatlatma etkisine de sahiptir.

Biberiye: Kimyasal içerikleri sayesinde doğal bir ağrı kesici görevi görür.

Çikolata: Doğal anti-depresan özelliği vardır. Çikolata, magnezyum ve demir içerir.

Kabak: 100 gram kabak günlük folk asit ihtiyacının 4'te birini karsılar. Yüksek orandaki potasyum sıvı-tuz dengesini sağlar.

Tahıl: İdrar yollarını açıcı, çalıştırıcı ve rahatlatıcı etkileri sayesinde dehidratasyonu rahatsızlığı bulunanların mutlaka yemeleri gerekir. Mideyi rahatlatıcı özelliği vardır.

Mide, gut, adet sancısı için

Tarçın: Mide yanmalarını ve kusma hissini alır.

Hindistan cevizi: Sutlu içeceklere eklendiği zaman mideyi gevşetici ve gazini alıcı bir etki oluşturur. Mide bulantılarını önler.

Lahana: Mayalanma sırasında laktik asit üretir. Bu da sindirim sistemindeki zararlı bakterileri öldürerek sindirime yardımcı olur.

Hamsi: Mega–3 yağı acısından çok zengindir. Kolesterol seviyesini düşürür. Kanın pıhtılaşmasını önleyerek damar tıkanıklığı, kalp krizi ve dolayısıyla da felç geçirme riskini düşürür. Haftada en az 1 kez yemek gerekir. Kalp hastaları için bu miktar haftada 3–4 porsiyon olmalıdır.
Muz: İçerdiği yüksek oranda B6 vitamini sayesinde kadınların adet donemi sancılarını büyük oranda azaltır. Doğal bir ağrı kesici gibidir.

Tarçın: Koli basilinin üremesini önler. Limon çayına balla birlikte eklenerek içildiğinde hem nezlenin yol açtığı boğaz ağrılarına hem de adet donemi sancılarına iyi gelir.

Enginar: Bol miktarda folik asit ve potasyum içerir. Düşük yağ oranı, sindirimi kolaylaştırıcı etkisi, antioksidan özellikleri sayesinde anne adayı ve bebeğin sağlığına önemli faydaları vardır.

Böğürtlen: E vitamini içerir. Vücuttaki zararlı besin atıklarının temizlenmesini sağlar. C vitamini boldur. Cenini korur.

Kolsak, felç, astım, arterit, stres, ülser, kemik erimesi için

Kestane: Önemli bir enerji kaynağıdır. Kolayca sindirilebilir. Colyak hastaları için buğday içermeyen un kaynağı olabilir. E ve B6 vitaminleri içerir. Yağ oranları düşüktür.

Turunçgiller: C vitamini zengini turunçgiller içerdikleri flavonoid adli antioksidanlar sayesinde atardamarların, kalbin zarar görmesini önlüyor. Portakal, içerdiği folk asit, kalp dostu potasyum ve kalsiyum sayesinde sağlıklı alyuvar hücrelerinin çoğalmasına yol açıyor.

Soğan: Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt bileşimleri, atardamarların zarar görmesini önler. Soğan kemik erimesine de iyi geliyor.

Enginar: Enginarın en büyük özelliği, toksinleri temizleme yeteneğidir. Bu sebeple arterit ve romatizması olan hastalara özellikle tavsiye ediliyor. Cynarine adli madde, karaciğer ve safra kesesinin rahatsızlanmasını engelliyor.

Meyan kökü: Antivirüs etkisi vardır. Karaciğeri korur. Adrenalin salgılanmasını dengeler. Stresle başa çıkabilmek için gerekli olan kortizon hormonunu salgılatır.

Lahana: Ülseri olan kişiler için tonik, yani mideyi temizleyici etki doğurur. Yüksek oranda C vitamini içerir.

Kırmızı lahana: Vücutta antioksidan özelliğe sahip A vitamini içerir. Kanseri önleyici etkiye sahiptir. Çiğ olarak salatalara katılması tavsiye edilir.

Kayısı: Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.

Süt: Kalsiyum, protein, B2-A-E-D vitaminleri, folk asit, fosfor ve demir kaynağıdır. Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek için çalışır. Bunların eksikliği kemikleri eritir.

Araç tutması, cilt sorunları, laktoz dayanıksızlığı ve göz için

Zencefil: Sindirime yardımcı olur. Mide bulantısını giderir. Enerjinizi arttırır. Seyahatin ve otomobilde uzun süre gitmenin yol açtığı bulantı ve rahatsızlıkları azaltır.

Papatya: Çay olarak içildiğinde sindirime yardımcı olur, karın ağrılarını dindirir. Sıcak bir banyonun ardından hazırlanacak papatya çayı torbaları, egzamanın sebep olduğu kasıntı ve yanmaları alır.

Acı pul biber: Portakaldan 3 kat daha fazla oranda C vitamini içerir. Capsantin adli kimyasal madde zona hastalığının sebep olduğu ağrıları dindirmek için yapılan kremlerde kullanılır.

Portakal suyu: Bir bardak portakal suyu günlük C vitamini ihtiyacının tamamını karsılar. İçindeki potasyum vücudun su dengesini korur; cildin kurumasını, kırışıklıkların meydana gelmesini önler.

Portakal yağı: Susam yağıyla karıştırılarak kullanıldığında iyi bir cilt yağı elde edilir. Ayrıca, selülitli bölgelere portakal yağıyla masaj yapılması tavsiye edilir.

Badem: Yüksek oranda kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, E vitamini, B2 vitamini, antioksidan içerir. Bu sebeple, laktoz (sut sekeri) dayanıksızlığı bulunan ve günlük gıdalar yiyemeyen kişiler için badem ideal bir besin kaynağıdır.

Mısır: Zeaksantin adli bir bitkisel bileşim içerir. Bu madde, yasa bağlı olarak gelişen görme bozukluklarını azaltır.

Ispanak: Antioksidan özelliği taşıyan A vitaminine dönüşen betakaroten içerir. Sağlıklı gözler için gereklidir. Katarakt ve diğer göz tabakalarının bozulmasına karşı lutin maddesi de içerir. Pişirdikten sonra hemen tüketin, beklemesi halinde, içindeki yararlı maddeler toksak maddelere dönüşebilir.

Kalp rahatsızlıkları için

Bezelye: Haftada 10 porsiyon domatesli bezelye yemeği yiyen bir erkeğin, yemeyene oranla prostat kanserine yakalanma riski yüzde 35 daha az. B vitamini ve protein deposu olan bezelye, kalp için de çok önemli.

Kepekli ekmek: Kalp hastalıklarıyla bağırsak kanseri için faydalıdır. Günde 12 gramdan fazlası zararlı olabilir.

Kiraz: 100 gramında 40 kalori bulunuyor. İçerdiği ellegic asit, vücudu kansere karsı korurken, kiraz kalp damarlarındaki normal bir kan dolaşımını sağlar. Çok kiraz yenmesi, gut hastalığına yakalanma riskini de düşürür. Günde 20 kiraz yemek 1 aspirin yerine geçiyor.

Çikolata: E vitamini, magnezyum ve demir, kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürür. Günde en fazla 1 çikolata yiyin.

Salatalık: Diyet yapanların en büyük yardımcısı olan salatalık, kolesterolü düşürür. Kalbi güçlendirir. Unutmadan ekleyelim. Salatayı soymadan yiyin. Kalbi kuvvetlendiren madde, kabuğuyla derisi arasında bulunuyor.

Yumurta: Tüm yiyecekler içinde en kaliteli proteini içerir. En önemli özelliği, kolesterol oranını düzenleyen kesitin maddesi içermesi.

Sarımsak: Mutfağınızdan eksek etmeyin. En az bin doğal tedavide kullanan sarımsak, sindirim sisteminden, kansere, kan dolaşımından kalp hastalıklarına kadar her şeye yaralı. Ancak hamileler dikkat olmalı. Aşırı sarımsak da kalp yanmaları ve çarpıntılarına yol açar. Günde bir diş yeter.

Humus: E vitamini zengini humus, kanda kolesterol oranını da ayarlar.

Kavun: Bir kavunun yarısı, insan vücudunun günlük C vitamininin ihtiyacının tamamını, A vitaminin de yüzde 15'ini karsılar. Kavun, kalp ve böbrek hastalarının diyetlerinde sıkça kullanılan bir meyvedir.

Şeftali: Bir şeftali, günlük C vitamini ihtiyacınızın yarısını karşılar. Sindirimi kolay olan meyvenin koyu renklilerini tercih edin; çünkü kabuğuna renk veren betakarotene maddesi, kalp ve kansere karşı faydalıdır.
Kanser hastalığına karşı

Kayısı: Antioksidan olan betakaroten acısından zengindir. Hücrelere ve dokulara zarar veren moleküllerin etkisini ortadan kaldırarak kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Lifli olduğu için bağırsakları koruyucudur.

Tahıllar: Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi tahıllar B ve E vitamini, potasyum ve kalsiyum içerir. Kanserojen maddelerin vücuttan atılması sürecini hızlandırır. Tahıl ağırlıklı bir beslenme rejimi, bağırsak kanseri riskini yari yarıya azaltıyor.

Fasulye: Fasulye, C vitamini ve betakaroten gibi kalp hastalığı ve kanseri önleyen antioksidanlar acısından zengindir. B vitamini de cinsiyet hormonlarını kuvvetlendirir.

Pancar: Demir ve folk asit acısından zengin olan pancar, eski çağladan beri kan hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Amerikalı uzmanlar, pancar suyunun sârilik tedavisinde de etkili olduğunu belirtiyor.

Lahana: Kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen kreten maddesi içerir.

Havuç: Tam 40 araştırma, havuç tüketimi arttıkça kanser riskinin azaldığını ortaya koymuştur. Bunun temel sebebi betakaroten, C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar açısından zengin oluşudur.

Nohut: Yağ düzeyi düşük olan ve kolesterol içermeyen nohut, kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, bakir, manganez, betakaroten ve folk asit acısından zengindir. Göğüs kanserine karşı vücudu korur.

İncir: Potasyum, demir ve kalsiyum içerir. Sindirim sistemine yardımcı olur. Eski cağlarda kanserli hücrelerin tedavisinde kullanılan incir, modern tip tarafından da kansere karsı koruyucu olarak öneriliyor.

Fındık: Kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini acısından en zengin besinlerin başında gelir. Her gün yenilen bir avuç fındık kansere ve kırışıklıklara karşı koruyucudur.

Zeytinyağı: İçindeki devasa yağ asitleri, kandaki kolesterol düzeyini dengede tutar. Antioksidan özelliği olan E vitamini açısından da zengindir. Bu sayede kalp krizi, felç, kanser ve erken yaslanmaya karşı beyni koruyucu etkiye sahiptir.

Soğan: Bağışıklık sistemini güçlendirir. İçerdiği ellicin ve sülfür, mide ve bağırsak kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir. Son araştırmalar kemik erimesine karsı, peynir ve sütten daha etkili olduğunu göstermiştir.

Çilek: Kolesterol düzeyini düşürür ve sindirim sistemini düzenler. Ellegic asit adı verilen kanser savan bir maddeyi de içerir.

Domates: Likopen açısından zengin ender bitkilerden biridir. Likopen, pankreas gibi cesitli kanser hastalıklarını önleme konusunda hayati önemdedir. C vitamini açısından zengindir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Lifli bir besin olması da bagirsak kanseri riskini azaltir.
 
Üst Alt