- Katılım
- 25 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 7,320
- Tepkime puanı
- 117
[FONT=Century Gothic, Verdana, Arial, Courier New]Gebelik boyunca tansiyon yükselmesi hem anne hem de bebek sağlığı açısından önmeli ve muhakkak araştırılması gerekmektedir. Gebeliğin herhangi bir döneminde sistolik tansiyonun 140 mm Hg ve diastolik tansiyonun 90 mm Hg üzerinde olması hipertansiyon olarak tanımlanır. Eğer hipertansiyon 20. gebelik haftasından önce saptanırsa kronik hipertansiyon, 20. haftadan sonra saptanırsa preeklampsi adını alır. Hipertansiyon yanında hastanın idrarında protein ve vücudunda yaygın ödem bulunabilir. Bazı ilerlemiş durumlarda hastalarda konvülziyon denilen bilinç kaybı ve istemsiz hareketlerin gözlendiği nöbetlerde eşlik edebilir ki bu en önemli komplikasyon olarak bilinmektedir. Gebeliklerinde hipertansiyon saptanan hastaların daha sık doktor kontrolünde bulunmaları ve gerekirse antihipertansif tedavinin verilmesi gerekmektedir. Tansiyonu kontrol altında tutulamayan durumlarda doğum gerçekleştirilebilir. Tansiyonun yükselmesi hiçbir belirti vermediği gibi ense ağrısı ve ya gözlere vuran baş ağrısına neden olabilir. Eğer bir hastada kısa sürede hızlı kilo alımı ve özellikle sabahları gözlenen el, sırtında ve göz kapaklarında ödem hipertansiyonu akla getirmelidir. Hipertansiyon bebeğe giden kan akımında azalma yapabileceği için, bebek'de anne karnında büyüme geriliğine neden olabilir. Son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda gebelik sırasında kalsiyum ve düşük doz aspirin kullanan hastalarda hipertansiyonun daha az rastlandığı saptanmıştır.
[/FONT]
Alıntı...
[/FONT]
Alıntı...