- Katılım
- 28 Şubat 2011
- Mesajlar
- 318
- Tepkime puanı
- 13
VAKTİYLE BİR derviş bir Ramazan akşamı iftara davetliydi. Derviş yatsıya yakın evine döndü ve karısından mümkünse kendisi için sofra hazırlamasını istedi.
Karısı:
“Sen davette değil miydin? Ne yemeği?” deyince derviş:
“Sorma” dedi. “Çok yersem arkamdan ‘Halis derviş değilmiş’ diye konuşmalarından korktum pek birşey yiyemedim.”
Bunun üzerine karısı:
“Tamam” dedi. “Sen şu akşam namazını kıl da ben o arada sofrayı hazırlayayım.”
Derviş:
“Ama” dedi “ben akşam namazını orada kılmıştım.”
Karısı cevap verdi:
“Sen arkamdan kötü konuşurlar diye pek yemek yiyemediğine göre arkamdan iyi konuşsunlar diye de namazı uzatmışsındır” dedi. “Hadi akşam namazını bir daha kılıver de o arada sofrayı hazır edeyim.”
Rivayet edilir ki hanımının bu ikazından sonra dervişin aklı başına geldi ve riya derdinden kurtulup halis bir derviş oldu.
Karısı:
“Sen davette değil miydin? Ne yemeği?” deyince derviş:
“Sorma” dedi. “Çok yersem arkamdan ‘Halis derviş değilmiş’ diye konuşmalarından korktum pek birşey yiyemedim.”
Bunun üzerine karısı:
“Tamam” dedi. “Sen şu akşam namazını kıl da ben o arada sofrayı hazırlayayım.”
Derviş:
“Ama” dedi “ben akşam namazını orada kılmıştım.”
Karısı cevap verdi:
“Sen arkamdan kötü konuşurlar diye pek yemek yiyemediğine göre arkamdan iyi konuşsunlar diye de namazı uzatmışsındır” dedi. “Hadi akşam namazını bir daha kılıver de o arada sofrayı hazır edeyim.”
Rivayet edilir ki hanımının bu ikazından sonra dervişin aklı başına geldi ve riya derdinden kurtulup halis bir derviş oldu.