Hadisler itikadi konularda delil olabilir mi?

halukgta

Kurallara Uymadı
Üyemiz
Katılım
12 Haziran 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
1. Hadis nedir:
• Hadis peygamberimizin söylediği söylenen sözleridir. Ona aitliği konusunda kesinlik yoktur, yani Zannidir. İçinde peygamberin sözünün bulunma ihtimali vardır. Hadislere ‘içinde Peygambere (a.s.) ait sözlerin bulunması ihtimali olan metinler.’ gözü ile bakılmalıdır.
2. Hadisler Zannidir:
Sebepleri:

1. Hadisler Kuran gibi Allah’ın koruması altında değildirler. Bu da hadisleri, şeytanın, nefsin, İslam düşmanlarının, dikkatsizliklerin, yanılmaların, iyi niyetli uydurmaların ve benzeri şeylerin etkisine açık bırakıyor.

2. Hadisleri ve onları rivayet eden kişileri değerlendiren hadis âlimleri masum değildirler, hatadan uzak değildirler. Bu âlimlerin hiçbirine vahiy gelmiyor, yaptıkları yanlışlar vahiyle düzeltilmiyordu. Dolayısıyla gösterdikleri çabalardan tam inanç elde edilemez. İnsanlar, daha Peygamber hayattayken, onun bir sözü söyleyip söylemediği, söylemişse şöylece bir anlama gelip gelmediği hususunda ihtilafa düşmüşlerdir.

Alimlerin yanılgılarının değişik şekilleri olabilir: örn.: hadisleri nakleden ravileri yanlış değerlendirmiş olabilirler. Güvenilir olmayan kişiler, -kusurları bilinmediğinden, tespit edilemediğinden, saklı kaldığından- güvenilir kabul edilmiş olabilir, âlimler ravilere aldanmış olabilirler. (Peygamberimiz de ‘siz beni aldatabilirsiniz’ diyordu), çünkü insanların iç hallerini bilmek çok zor, ravi münafık olabilir (her şeyi bilen ’tır, peygamberimiz de kendi çevresindeki münafıkları bilmiyordu)

Bir hadis âliminin zayıf saymadığı bir raviyi veya hadisi, diğer bir hadis âliminin zayıf sayması daima ihtimal dâhilindedir. Muhaddisler Buharinin 80 ravisini zayıf görmüşlerdir. Gerçekte bu sorun çok çetin bir sorundur. İnsanların iç hallerini bilmek mümkün değildir. Açık hatalar görülür ama gizlide yapılanlar bilinmez.
Cerh ve tadil âlimlerinin önde gelenlerinden olan Abdurrahman ibn Mehdiye göre güvenilir olan nice raviler vardır ki, Yahya b. Said el Kattan’a göre güvenilir değildirler. Oysa ravi tenkidinin temel danışma odakları bu iki şahıstır.

Örnek: Hakkında çelişkili hüküm verilenlerin en bariz örneklerinden biri de İkrimedir. Sahabe İbn Abbas’ın kölesi olan İkrime bazı hadis âlimleri tarafından yalancılık ve Harici görüşler benimsemekle, yöneticilerin ödüllerini kabul etmekle suçlanmış ve yalanından birçok örnek anlatılmıştır.
Mesela Tabiinden(sahabe sonrası nesil) Said b. Müseyyeb kölesi Bürde: ‘İkrime’nin İbn Abbas’ın üstüne yalan atması gibi sen de benim üstüme yalanlar atma’ dediği anlatılır. Bu zat İkrime’nin birçok hadisini yalanlamıştır.
Kasım da:’İkrime yalancıdır. Sabahleyin bir hadis söyler, akşamleyin onun tersini söyler.’ demiştir.
Bunların yanında İkrime’yi güvenilir, sağlam görenler de vardır. Taberi ona tam güvenmiş, tefsirini ve tarih kitabını onun aktardığı hadislerle doldurmuştur. Ahmed b. Hanbel, Yahya b. Main gibi hadisçiler de İkrime’yi sağlam görmüşlerdir.
Bundan dolayı Buhari onun sağlamlık tarafını yeğliyerek ondan bir çok hadis rivayet etmiştir. Müslim ise onun yalancılık tarafını daha kuvvetli bulmuş ve bir tek hadis dışında ondan hadis almamıştır. Hac konusunda ondan aldığı hadisi de Said b. Cübeyr’den yaptığı rivayetle desteklemiştir.
Bu örneklerden olayın sübjektifliği, zanniliği ortaya çıkıyor.

3. Hadisleri rivayet eden kişiler(raviler) güvenilir de olsalar masum değildirler ve dolayısıyla yanılabilirler, hata yapabilirler, hadisi yanlış anlayabilirler, maksadının dışında anlayabilirler, unutabilirler, eksik, yanlış veya fazlalıkla rivayet edebilirler.

4. Raviler iyi niyetle hadis uydurmuş olabilirler, ki tarihte böyle hadislerin de uydurulduğu tespit edilmiştir. İmam Müslim Cerh alimi Yahya b. Said el Kattan’ın şu ifadesini rivayet eder:’Salih kişileri hadiste olduğu kadar hiçbir şeyde yalancı görmedik.’(Müslim, Sahih, (Mukaddime), C. I, S. 13) Bu noktadan bakıldığında da hadisin gerçekten iyi niyetle uydurulmadığının garantisinin verilemeyeceği ortaya çıkıyor, velev ki ravi bunu itiraf etsin.

5. Hadislerin söylendiği ortam, zaman ve zemin, muhatabın kimliği gibi şartlar da (sebebi vürud) önemlidir. Hadis kaynaklarında genelde bu bilgiler bulunmuyor. Hâlbuki bağlamından(Zusammenhang) kopartılan hiçbir söz yanlış anlaşılma riskinden muaf değildir. Resul ‘karnınıza taş bağlayın’ demiştir. İçinde bulunduğu şartları düşünmeden bunu yaparsanız anlamsız bir hareket olur.

6. Hadisler Peygamberimizin vefatından çok sonraları yazıya geçirilmiştir. Bu zaman zarfında (150-200 sene boyunca) kulaktan kulağa ağızdan ağıza dolaşmışlardır. Bu kadar süre geçince bir sözü tam eksiksiz nakletmek, değişikliğe uğramadan nakletmek her zaman mümkün olmayabilir.

7. Yine hadis âlimlerinin ittifakla bildirdiklerine göre, hadislerin kelimeleri /lafızları Peygambere ait olmayıp, sadece Peygambere ait manaları hadis ravileri tarafından lafızlandırılmış şeklidir, yani kendi kelimeleriyle, ifadeleriyle aktarmışlar. Raviler o sözü, kendi anladıkları biçimde ve kendi sözleriyle anlatmışlardır. İkinci duyan da aynı ölçü ile hareket ederse, Peygamberin sözünün 200 yıl sonrasına kadar ne derece tam onun söylediği biçimde gitmiş olur? Bundan dolayı peygamberden nakledilen sözler arasına bilerek veya bilmeyerek pek çok başka sözler ve düşünceler karışmış olabilir. Bu hiç bir hadisin tam olarak ve aslına uygun olarak gelmediği anlamına gelmez. Söylenmek istenen nesilden nesile yapılan manaca sözlü aktarımlar hadislerin anlamlarını değişik şekillere dönüştürebiliyor. Bu da hadislerin zanni oluşuna delalet ediyor.
Onun için Süfyan Sevri: ‘ Eğer size anlattıklarımı kalıp olarak anlatsam, bir tek hadis bile anlatamam’ demiştir.
Kendi naklettiği hadislerin Mervan’ın emri ile yazıya aktarıldığını duyan sahabeden Zeyd b. Sabit: ‘Ne biliyorsunuz, belki size söylediğim şey, benim anlattığım gibi değildir.’ der ve kızar.
3. Yapılan hadis tanımının doğru olduğunu gösteren sahabeye kadar dayandırılan örnekler vardır:

Ebu Amr eş Şeybani anlatıyor:’ İbn. Mesud’un yanında bir yıl§ kaldım. Hadis rivayet ederken ‘Peygamber buyurdu’ demezdi. Eğer bu ifadeyi kullanırsa O’nu bir titreme alırdı ve ‘Peygamber böyle veya bu mealde buyurdu’ derdi.

Bu rivayetten İ. Mesudun hadis rivayeti konusunda ne kadar titiz ve dikkatli olduğu ortaya çıkıyor. İ. Mesud’un sahabe yani peygamberin sözlerini bizzat dinlediği unutulmamalı. O bile ‘peygamber sözü’ demiyorsa ondan sonra gelenler acaba nasıl bir titizlik göstermeleri gerekir. (Tevhid ve Değişim, C. Vatandaş, S. 86)

İbn Ebi Leyla’nın ‘Zeyd b. Erkam’ın yanına gidip de bize§ hadis rivayet etmesini istediğimizde ‘Artık biz yaşlandık ve unuttuk. Resulden hadis rivayet etmek çok güç bir iştir.’ cevabını alırdık’ sözleri de bu anlatılan sahabenin de konuyla ilgili tavrını gösteriyor. (a.g.e., s. 87)

Hadis yazmayı hoş karşılamayan İ. Abbas’ın sadece 20 civarında hadis§ rivayet etmesine karşılık, fetvalarının ciltlerce kitap doldurması ve bu nedenle miras olarak bir hayvan yükü kitap bırakmış olması da anlamlıdır.

Tabiinin büyüklerinden olan İbrahim en Nehai (Ebu Hanifenin hocasıdır)§ sadece bir hadis rivayet eder ve bunun üzerine ‘Hz. Peygamberden bundan başka hadis ezberlemedin mi?’ diyenlere, ‘Evet ezberledim. Ama ‘Abdullah şöyle dedi’ ‘Alkame böyle dedi’ demek bana daha sevimli geliyor’ cevabını verir.
Başka bir tabiin büyüğü olan Şabi: ‘Hadisi Hz. Peygamberden başkasına nispet, bana daha sevimlidir. Eğer hadiste noksanlık veya fazlalık olursa Hz. Peygamber’den başkasına ait olmuş olacaktır diyerek, konunun esasını açıklar.

4. Hadisler Toptan Reddedilemez:
Resulullahın, ’ın ortağı olmadığına inanarak, akıllıca davranıp hadisleri ne toptan reddetmek, ne de toptan doğru kabul etmeliyiz. Zaten bu işle ilgilenen imamlar da böyle yapmışlardır. Biz kolaycılığa kaçmamalıyız. Toptan kabul de toptan reddedicilik de kolaycılıktır. Bunun için bize intikal eden rivayetleri çok iyi bir süzgeçten geçirmemiz gerekir. Kur’an ışığında ne denli sağlam olduğuna bakmalıyız. Bu işte yanılabiliriz de. Bizden öncekiler de yanılmışlardır. Yanılmayan yalnız Allah’TIR.

Bir çuvalda çürük bir patates var diye bütün çuval atılmaz, ayıklanır. Aynısını biz de yapmak zorundayız, çünkü aklen de bütün hadislerin uydurma olması mümkün değil.
Güvenilir de olsa, hiç bir ravinin hataya düşmekten korunmuş (masum) olmadığı hatırdan çıkarılmamalıdır. Kişi rivayeti olan sözler inanç temeli yapılamaz. Çünkü kişinin iç dünyasını bilmek çok zor. Aslında şu ayet her şeyi çok daha iyi anlatıyor.

(İsra sur. 84.ayet; De ki: "Herkes, kendi varlık yapısına uygun iş görür. Yolca daha doğru gidenin kim olduğunu Rabbiniz daha iyi bilir.) SAYGILARIMLA



NOT: Alıntıdır
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Öncelikle hoşgeldiniz

Günümüzde yetkili kurum ve kişiler tarafından hadis-i şeriflerin tasnifi yapılmaya çalışmış. Sahih hadisler ve uydurma hadisler olarak belirlenip insanlığın faydalanması için bilgilerine sunulmuştur. Bu konuda Ülkemizde ve Diğer müslüman ülkelerde Akademik bölümler açılmış, birçok uzman kişiler buralardan aldıkları eğitimlerle yetişmişlerdir. Günümüzde insanlar tarafından bilinen ve uygulanmaya çalışılan hadisleri okuduğunuzda kesinlikle insan ve insan mantığına aykırı düşecek insanı veya insanlığı kötü, istenmeyen bir ortama sürekleyebilecek hadis göremezsiniz. Günümüzde yüzmilyonlarca müslüman hadis-i şeriflerin ışığına ve varlığına inanmıştır. İnanmayanlar yok mudur, tabiki vardır Her zaman olmuştur bundan sonrada olacaktır. fakat onlar bizi bağlamaz qqww..kve etkilemez. Allah c.c Ahirette anlaşmazlığa düşülen konularda zaten hükmünü verecek doğruyu ortaya çıkaracaktır. Biz inanmayanları inandırmaya uğraşmıyoruz. Sizde insanların inançlarına saygılı olacak ve Hadislere inanan onlara uymaya çalışan kardeşlerimize inanmayın demiyeceksiniz.qqww..k vesselam.

Hadis peygamberimizin söylediği söylenen sözleridir. Ona aitliği konusunda kesinlik yoktur, yani Zannidir. İçinde peygamberin sözünün bulunma ihtimali vardır. Hadislere içinde Peygambere (a.s.) ait sözlerin bulunması ihtimali olan metinler. gözü ile bakılmalıdır. :imkansiz:.DİYEN BİRİNE HADİSLERLE NE KADAR CEVAP VERİLİR VEYA NEKADAR ETKİLİ OLUR BİLEMEM:bilmemm:.Aslında yukarıda bahsettiğim gibi böyle bir misyonumuz yok , Kimseye cevap vermek, inanmayanı inandırmak veya etkilemek için uğraşmaya da vaktimiz yok. Fakat konuyla ilgili bazı ayet ve hadisleri buyrun aşağıdan okuyun kardeşim.

Kur’an-ı kerimin birçok yerinde Resulüme uyun buyuruluyor. Eğer Kur’anı herkes anlasaydı, (Resule uymaya lüzum yok, herkes Kur’andan anladığına uysun) denirdi. Aksine Kur’anın açıklanması istenerek buyuruluyor ki:
(İhtilafa düşülen şeyleri açıklayasın diye bu kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]

Kur’an-ı kerimde, sadece (Allah’a uyun) denmiyor. Resulüne de uyulması emrediliyor.
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Demek ki Resulullaha uymak Allah’a uymaktan ayrı değildir.)

(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.)
[Ahzab 71]

(Resulüm de ki, “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”)
[Al-i İmran 31]

(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.)
[Necm 3,4]

(Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!)
[Araf 158]

(O ümmi Peygamber, temiz şeyleri helal, pis, çirkin şeyleri haram kılar.)
[Araf 157]

(Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini
[İslamiyet'i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29]

Demek ki Resulü de haram etme yetkisine sahiptir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.) [Tirmizi]

(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!)
[Haşr 7]

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen kâfirler, bilsin ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.)
[Enfal 13]

(Allah’ın yolu ile, peygamberlerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.)
[Nisa 150-1]

(De ki, “Allah’a ve Peygambere uyun! Eğer
[uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Allah da kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Yakında, “Allah’ın kitabının dışında uyacağımız bir şey tanımıyorum” diyenler çıkacaktır.) [Ebu Davud]

(Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, “bunu bırak, Kur’andan söyle” derler.)
[Ebu Ya’la]

(Bir zaman gelir, sünnetimi öldüren kimseler çıkacak. Allah bunlara lanet etsin!)
[Deylemi]
(Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim]

(Bana uyan Cennete girer, uymayan, isyan eden Cennete giremez.)
[Buhari]
Resulullaha uymanın önemi anlaşılınca, Kur’an-ı kerimin açıklaması olan hadis-i şeriflere de uymanın gereği anlaşılır. Sünnet, [hadis-i şerifler] olmasaydı, namazların kaç rekat olduğu ve nasıl kılınacağı, zekatın, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinemezdi. Yani hiç kimse, bunları Kur’an-ı kerimden çıkaramazdı. Şu halde Kur’anı anlamak için, onun açıklaması olan hadis-i şeriflere ihtiyaç vardır. Hadis-i şerifleri de anlamak için âlimlere ihtiyaç vardır. Allahü teâlâ, (Peygambere sorun, âlimlere sorun) buyuruyor. Sapıklar, biz de anlarız diye inat ediyorlar. Herkes Kur’anı anlayabilseydi o zaman peygambere ne lüzum kalırdı? Eğer herkes Kur’an-ı kerimi doğru anlasaydı, 72 sapık fırka meydana çıkmazdı.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Eğer onun hükmünü peygambere veya ülül-emre [yetkililere, âlimlere] sorsalardı, öğrenmiş olurlardı.) [Nisa 83]

(Verdiğimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.)
[Ankebut 43]

(Bilmiyorsanız âlimlere sorun.)
[Nahl 43]

(Allah’tan en çok korkan âlimlerdir.)
[Fatır 28]

Bu âyetler, Kur’anı anlamak için âlimlerin açıklamasına da ihtiyaç olduğunu bildirmektedir.
 

hüzün

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
27 Şubat 2011
Mesajlar
413
Tepkime puanı
6
Allah razı olsun çok güzel bir açıklama getirmişsiniz..alkis:;: Bildiğim kadar buradaki paylaşımlar Kuran, hadis ve sünnet ışığında yapılan paylaşımlardır... Sünnet ve Hadisleri birtarafa itmek veya işine geleni beğenip işine gelmeyeni beğenmek olmaz...Bu tür düşünceler eksik düşüncelerdir
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
Ben şahsen burada yorum yapmıyacam yapmıyacam derken konuyu beğendiğimden veya onayladığımdan değil,
malum herkesin farklı düşünceleri var, örneğin benim lanet olası bir komşu var köyde kimseyle arası iyi değildir ve,
(BENİM ADIMI ANARKEN BİSMİLLAH DEYİN)

diye milleti tehdit eder durur.
onedenle ben farklı bir cevap yazmıyacam zaten serdar kardeşim gereken cevabı vermiş,

Benim vereceğim cevap
ABE ZANNİ MUSLİM,
FORUMLARDA FİTNE ÇIKARMAYI ÖĞRENMEDEN ÖNCE
FORUMA KONU NASIL EKLENİR,
İSTENMEYEN KARAKTERLER NASIL SİLİNİR ONU ÖĞRENSEYDİNYA...

 

halukgta

Kurallara Uymadı
Üyemiz
Katılım
12 Haziran 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
<o:pEklediğim yazılar silinmiş çok üzüldüm. Bunu yapmak toplumla Allah ın rehberi arasına girmektir. Bunun vebalini unutmayınız. İnancından emin olan hiç bir fikirden korkmaz. Verilen cevapların geneli şahsıma ve düşünceme, saygıdan uzak sözcüklerle verildiği için cevap vermedim. Verdiğim cevaplar eklediğim yazılarda vardı. Fakat yazılarım silinmiş, hükmünü Rabbim e bırakıyorum.<o:p</o</o
<o:p
CEVAP; Yukarıdaki satırlarda belirttiğiniz gibi bu yazdıklarınız şahsınıza ait düşüncelerdir. Şahsınıza ait düşüncelere biryere kadar saygı duyarız elbette. Fakat düşünceleriniz yüzmilyonlarca müslümanın,gelmiş geçmiş birçok islam aliminin, islamın çeşitli kurumlarında yıllarını ve emeklerini sarfederek öğrenim görmüş insanların. Topyekün olarak kabul ve tastik ettiği değerlere uymazsa o zaman, zarar verir.
</o

Hiç bir beşer peygamberimizi devre dışı bırakamaz, hiç bir beşerde peygamberimize, onun söylemediği bir sözü, peygamber sözüdür diyerek iftira atamaz. <o:p></o
<o:pSiz öyle yapıyorsunuz , Peygamber s.a.v i ve onun hadislerini ve sünnetlerini devre dışı bırakmaya çalışıyorsunuz..</o

Bizlere düşen bunların ayrımını yapmak olmalıdır. Bakın peygamberimiz o güzel hadislerinde bizlere neler öneriyor.<o:p>

Ayrımdan kastınız sahih ve uydurma hadislerse, zaten bu konuda akademik bilgi sahipleri, ömürlerini bu uğurda sarfetmiş kişiler toplum adına bunu yapmaktadır. Zaten fert olarak hadis ayrımı yapmak mümkün olmaz. Ülkemizde ve Dünyada bu konuda yetiştirilmiş çok insan var.
Bu noktada sizin misyon ve eğitiminiz nedir acaba?

</o

Benden sonra, benim adıma söylenecek çok söz duyacaksınız, Bu sözleri KURAN İLE KARŞILAŞTIRINIZ ki, benim sözüm olup olmadığı hakkında delalete düşmeyesiniz. Her kim ki, ben söylemediğim halde bu sözü peygamber söyledi dese BUYURSUN KENDİNİ CEHENNEMDEKİ YERİNE HAZIRLASIN.<o:p></o
<o:p</o
Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın. <o:p></o
Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, sayfa 403 <o:p></o
<o:p</o
Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kuran’ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılma-dım. Kuran’ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım. <o:p></o
İbni Hişam Siret 4 sayfa 332 <o:p></o
<o:p</o
Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir. <o:p></o
Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20 <o:p>

Bu noktada anladığım kadarı ile, siz birtakım hadisleri kabul ediyor birtakımlarını kabul etmiyorsunuz
</o

Hepimiz imtihanımızı yaşıyoruz. Düşünmek ve iman etmek. İşte imtihanımızın en önemli başlangıç noktası.<o:p></o
Saygılarımla Halukgta<o:p></o
<o:p</o
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Kardeşim, konularınızın silinme sebebi daha önce açmış olduklarınıza gelen yorumları cevaplamamanızdır.

üstteki cevabınızda dört tane hadis yazarak, Bakın Peygamberimiz Bu güzel hadislerle bizlere neler öğütlüyor demişsiniz.


konunu en başında kendi yazdığınız satırları lütfen okurmusunuz... hadisleri yalanlıyorsunuz. yani açtığınız konu
(1. Hadis nedir:Hadis peygamberimizin söylediği söylenen sözleridir. Ona aitliği konusunda kesinlik yoktur, yani Zannidir. İçinde peygamberin sözünün bulunma ihtimali vardır. Hadislere ‘içinde Peygambere (a.s.) ait sözlerin bulunması ihtimali olan metinler.’ gözü ile bakılmalıdır.
2. Hadisler Zannidir)
Bu ifadelerle başlıyor.Hem hadisleri küçümsüyor, hemde hadislerle cevap vermeye kalkıyorsunuz. Kendinizle çelişiyorsunuz.

Ayrıca konunu en sonundada hadisleri top yekün bir kenara atamayız, ayırmamız lazım, tahlil etmemiz lazım gibi bazı bazı manalar var. Zaten bizde bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bunlar zaten konun uzmanları tarafından tasnif edilmiştir. Sahih hadisler bir yerde toplanmıştır. Dayanağı olmayanlar uydurma kabul edilmiştir siz daha neyi ayırıp tahlil edeceksiniz..??
 

Denge_35

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
29 Nisan 2011
Mesajlar
269
Tepkime puanı
27
<o:pEklediğim yazılar silinmiş çok üzüldüm. Bunu yapmak toplumla Allah ın rehberi arasına girmektir. Bunun vebalini unutmayınız. İnancından emin olan hiç bir fikirden korkmaz. Verilen cevapların geneli şahsıma ve düşünceme, saygıdan uzak sözcüklerle verildiği için cevap vermedim. Verdiğim cevaplar eklediğim yazılarda vardı. Fakat yazılarım silinmiş, hükmünü Rabbim e bırakıyorum.<o:p</o</o
<o:p</o<o:p</o

inan biz seni çözemediğimiz için üzüldük halukgta beykardeşim,
hadisler , hakkında görüşleriniz net değil
sonrada hükmünü rabbime bırakıyorum diyorsunuzhmmnn
peki biz seni kime bırakalım,
öyle bişeyler paylaşıyorsunuzki kime hizmet ettiğiniz
yani netarafta olduğunuz buradan belli oluyor, ha, diyeceksinizki elhmadulillah ben müslümanım bende islami paylaşımlar yapıyorum, tamam yapın yapın ama konuların altına enazından Dipnot yazarak fikrinizi düşüncenizi yazın,da bizde kime hizmet ettiğinizi bilelim ve konularınıza yorum gelsin değilmi, Anlatmak istediğinizi veya amacınızı önce bir kaç satırla açıklayın sonra uzun uzun anlatırsınız...
Ve benden size Bir Not: Konularınızı buraya eklemeden önce pc,nizde bulunan not defterine ekleyin sonra burada konu açın,ki görevli kardeşlerimiz sizin hatalı karakterlerinizi temizlemekle vakit geçirmesinler aksi taktirde bugibi konularınız,da silinecektir...
 

halukgta

Kurallara Uymadı
Üyemiz
Katılım
12 Haziran 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Çok ilginçtir hiç bir yerde, sitede görmediğim bir saygısızlığı gördüm. Kendi yazdığım cevabın içine girilip, bana cevap verilmiş. Doğrusu yönetim olarak büyük yanlışlara imza atıyorsunuz. Bence oturup bir düşünün yanlışınızı anlarsınız.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Çok ilginçtir hiç bir yerde, sitede görmediğim bir saygısızlığı gördüm. Kendi yazdığım cevabın içine girilip, bana cevap verilmiş. Doğrusu yönetim olarak büyük yanlışlara imza atıyorsunuz. Bence oturup bir düşünün yanlışınızı anlarsınız.
Tartışmaya girme, sana gereğinden fazla saygı gösteriyoruz. sen geveleyip duruyorsun o nedenle böyle yaptık ki ispatıyla cevap ver diye. Belli ki sen yazdığının ispatından acizsin. Şimdiye kadar uzatıp, çekmeden hiçbir yoruma cevap yazmadın. Ezberini bozduk galiba. Seni dışlamadan muhatap alarak gönderdiğin yazılara cevap vermekle saygının en büyüğünü gösterdik kardeşim. Fakat anlamadıysan ne diyelim. Sen alışmışsın sanırım. Konunu altında Yorum veya tepki görmediğin forumlara. Kusura bakma da nice alimler tarafından yorumlanmış açıklanmaya çalışılmış. Anlaşılması için akademik düzeyde birçok çalışmalar yapılmış. Kitabımız Kuran-ı Kerimi öyle gelip de burada kafana göre yorumlayamazsın. Sana soruyoruz bu önemli bir iştir. Acaba bu konu hakkında yani Kitabımızı yorumlama hakkında kariyerin ve eğitimin ne? Öyle herkes kafasına göre yorumlayıp doğru budur derse ne olur kardeşim hiç düşündünmü. Herkes okuyup anlamaya ve tatbike çalışır bu doğru ama ben bunu anladım doğru budur derse hüküm çıkarırsa olmaz..qqww..kYani Her insan kapasitesi kadar Kuran dan alacağını alır. Fakat hüküm çıkarma işi senin gibilere mi kaldı?
 

halukgta

Kurallara Uymadı
Üyemiz
Katılım
12 Haziran 2011
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Sitenin bir yönetici olarak üslubunuzdan dolayı sizi önce kınadığımı belirtmeliyim.

Allah Kur'anı çok az bir azınlığın anlayacağı şekilde göndermediğini, hatta yemin billah kolaylaştırdığını söyler bizlere. Siz ise bunun tersini söyleyip, kariyer yapmış kişilerin anlayacağını söylüyorsunuz. Elbette bu sizin düşünceniz saygı duyarım.

Şunu lütfen unutmayınız, Allah hiç bir ayrım yapmadan, sizlere kolaylaştırılmış bir rehber gönderdim diyorsa, okuyanların gönül gözlerini açacağı müjdesini veriyorsa, Kur'anın muhkem ayetleri zor anlaşılır asla olamaz. Allah sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim diyor da, sakın velilerin ardına düşmeyin diyede uyarıyorsa, bunun tersini söyleyip, Allah hın adaletini lütfen sorgulamayalım.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Sitenin bir yönetici olarak üslubunuzdan dolayı sizi önce kınadığımı belirtmeliyim.

Allah Kur'anı çok az bir azınlığın anlayacağı şekilde göndermediğini, hatta yemin billah kolaylaştırdığını söyler bizlere. Siz ise bunun tersini söyleyip, kariyer yapmış kişilerin anlayacağını söylüyorsunuz. Elbette bu sizin düşünceniz saygı duyarım.

Şunu lütfen unutmayınız, Allah hiç bir ayrım yapmadan, sizlere kolaylaştırılmış bir rehber gönderdim diyorsa, okuyanların gönül gözlerini açacağı müjdesini veriyorsa, Kur'anın muhkem ayetleri zor anlaşılır asla olamaz. Allah sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim diyor da, sakın velilerin ardına düşmeyin diyede uyarıyorsa, bunun tersini söyleyip, Allah hın adaletini lütfen sorgulamayalım.

Madem Kuaranı kerimi anlamak bukadar kolay, sen neden insanlara yorumlamaya uğraşıyorsun ?? Bırak herkes kendi anladığını anlasın ona göre hüküm çıkarsın ona göre hayatına tatbik etsin..
İyi ozaman tefsir yok,Hadis yok sünnet yok düz metinden oku Kuranı sonra Allah burada böyle demek istemiş,şurada şöyle demek istemiş diye kafandan uydur burada yaz. Kusura bakma Öyle sapık fikirlerine alet edemezsin burayı. Nice alimler. Tefsirlerden,sünnet ve hadislerin ışığından yola çıkarak açıklamaya uğraşmışlar sen tek kalemde işi çöz yani ohh ne ala.Herkes kendine göre yorumlarsa kurallar koymaya kalksa ne olur sen biliyormusun???


Bakın kuranı okuyup anlayıp hayatınıza tatbik etmeye çalışmak doğrudur. Fakat içinden birtakım hükümler çıkarıp doğru budur buna inanın demek sizin yetkinizde değil. Bunu yapmak için bilgi seviyenizin çok yüksek olması gerekir. Herhalde artık anladınız.
 
Üst Alt