Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İslam ve Osmanlı Tarihi
Muhtelif Konular
Habersız oldugumuz ıslâm dıyarı: Fılıpınler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 10231" data-attributes="member: 376"><p>Moro demek, müslüman demek</p><p></p><p> Ispanyollarin kültürel hedefi adalari tümüyle hiristiyanlastirmak ve Ispanyollastirmakti. Hiristiyanlastirma çabalari, müslümanlarin Islâm'a ve kendi kültürlerine sarilip sürekli mukavemet göstermeleri karsisinda sonuçsuz kaldi. Müslüman davetçilerin belli bölgelere girmesi, faaliyette bulunmasi yasaklandigi gibi, yakalananlarin cezalandirilmasi, hatta camilerin yikilmasi gibi zecri tedbirler alindi. Bunun üzerine “ Moro (Müslüman) Savaslari” adiyla geçen 3 asirlik savaslar basladi. Söz konusu düsmanlik hâlâ sürmektedir.</p><p></p><p> Müslümanlar, degisik dönemlerde Filipinler Cumhuriyeti hariç, tarihin Filipinliler tarafindan kurulan en genis devletlerine sahip oldular. Hanedan mücadeleleri sirasinda ihanetler yasadilar. Hiristiyanlarca vaftiz edilen devrik sultanlar bile oldu. Ingilizlerin güçlenmesi, Ispanyollarin zayiflamasi sonucunu dogurdu. Müslümanlar Ispanyollarca Juramentado (Juramentado enemigo “ölünceye kadar savasacagina and içmis ezeli düsman”) olarak adlandirilmislardi.</p><p></p><p> 1898'de Ispanyol-Amerikan savasi sonucu, bütün Filipinler ABD'ye devredildi. Amerikan ordusu barisi ve huzuru saglamak, kaçakçilik, korsanlik ve köle ticaretini önlemek adi altinda müslüman bölgelerde seri askeri operasyonlar düzenledi. En siddetlisi, binlerce müslümanin katliamiyla sonuçlanan “bud dajo” harekâtidir (1906). 1915'te Sulu Sultani II. Cemal el-Kiram, idaresi altinda bulunan bölgelerin hakimiyet hakkini resmen ABD'ye devretti. Ancak kendilerini hiristiyan Filipin halkindan ayri gören müslümanlar, Bangsa Moro (Müslüman Cemaat, Morolar) adini siyasi anlamda kullanmaya basladilar. Filipin bagimsizlik mücadelesi boyunca islâmî kimlige sahip ayri bir bagimsiz devlet olma yolunda çabalarini sürdürdüler.</p><p></p><p> 4 Temmuz 1946'da bagimsizligin ilan edilmesiyle, müslümanlar kendilerini bir oldu-bitti karsisinda buldular. Müslüman bölgelere yapilan bilinçli hiristiyan iskâni, zamanla müslümanlari azinlik durumuna düsürdü. Egitimsiz, yardimsiz, issiz birakilan ve güvenlik güçlerince hasimlari karsisinda daima mahkum edilen ve çaresiz durumlara düsürülen, itilip kakilan, ikinci sinif muamelesi gören müslümanlar hosnutsuzdular.</p><p></p><p> 1968'de Coregidor'da 30 müslüman askerin hiristiyan subaylarca, üstlerine itaatsizlik gibi sudan bir bahaneyle katledilmesi, 1971'de bir caminin kundaklanarak 70 kisinin diri diri yakilmasi bardagi tasiran son damla</p><p>oldu. Olaylarin tirmanmasi üzerine 1972 Eylülünde sikiyönetim ilan edildi.</p><p></p><p> Umutlari gelecege tasimak</p><p></p><p> Müslümanlar, bir süre Filipinler Üniversitesi'nde ögretim üyeligi yapan Nur Misuari önderliginde Moro National Liberation Front'u (MNLF, Moro Milli Bagimsizlik Cephesi) kurdular (1969). Kisa sürede Islâm Konferansi Teskilati'nin (IKT) destegini aldilar.</p><p></p><p> 1976'da MNLF ile hükümet temsilcileri, müslümanlarin yasadigi 13 vilayeti içine alacak özerk bir bölgenin kurulmasini öngören Trablus (Tripoli) Anlasmasi'ni imzaladilar. Hükümetin bunu 10 vilayeti kapsayacak sekilde daraltmasi, çatismalari yeniden baslatti.</p><p></p><p> Bunun üzerine hükümet, yumusayarak dinî bayram günlerini resmi tatil kabul etti, medeni hukukta müslümanlarla ilgili düzenlemeler yapti. Dinî egitimin saglanmasina yönelik tedbirler aldi. Amanah (Emanet) Bank adinda faizsiz bir banka kurulmasina izin verdi. Müslümanlara idari mevkilerde görev verdi. 1981'de Müslüman Isleri Bakanligi kuruldu. Bu bakanligi1984'te Office of Muslim Affairs and Cultural Communities'e (Müslüman Isleri ve Kültürel Cemaatler Dairesi) dönüstürdü.</p><p></p><p> 1986'dan sonra MNLF ile görüsmeler tekrar basladi. Polis ve askeri güçlerin olusturulmasindaki oranlar ve özerk bölgeye dahil edilecek vilayetlerin sayisi hakkinda anlasma saglanamadi. 1989'da ve 1992'de olumsuzlukla sonuçlanan iki girisim daha oldu.</p><p></p><p> Müslümanlar daha sonra Islâmî Kurtulus Cephesi adinda ikinci bir teskilat daha kurdular. Bir süre sonra bu iki teskilat birleserek bagimsizlik mücadelesine birlikte devam ettiler. Su anda özerk, Islâm'i daha serbest yasama imkanina kavusmus durumdalar.</p><p></p><p> Mücadele hâlâ olanca hiziyla sürmektedir. Fakat Islâm dünyasi ve müslümanlar Kibris, Filistin, Bosna Hersek, Çeçenistan, Afganistan ve Irak'taki sicak gündemle; Islâm dünyasinin yeralti ve yerüstü zenginliklerini sömürmeye yönelik soguk (psikolojik) savasla o kadar yogun bir mesguliyet içindeler ki, ne Filipinleri, ne de oradaki Morolari (Müslümanlari) düsünecek haldeler.</p><p></p><p> Bu vesileyle birazcik gündeme getirme sansi bulabilmissek ne mutlu bize.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 10231, member: 376"] Moro demek, müslüman demek Ispanyollarin kültürel hedefi adalari tümüyle hiristiyanlastirmak ve Ispanyollastirmakti. Hiristiyanlastirma çabalari, müslümanlarin Islâm'a ve kendi kültürlerine sarilip sürekli mukavemet göstermeleri karsisinda sonuçsuz kaldi. Müslüman davetçilerin belli bölgelere girmesi, faaliyette bulunmasi yasaklandigi gibi, yakalananlarin cezalandirilmasi, hatta camilerin yikilmasi gibi zecri tedbirler alindi. Bunun üzerine “ Moro (Müslüman) Savaslari” adiyla geçen 3 asirlik savaslar basladi. Söz konusu düsmanlik hâlâ sürmektedir. Müslümanlar, degisik dönemlerde Filipinler Cumhuriyeti hariç, tarihin Filipinliler tarafindan kurulan en genis devletlerine sahip oldular. Hanedan mücadeleleri sirasinda ihanetler yasadilar. Hiristiyanlarca vaftiz edilen devrik sultanlar bile oldu. Ingilizlerin güçlenmesi, Ispanyollarin zayiflamasi sonucunu dogurdu. Müslümanlar Ispanyollarca Juramentado (Juramentado enemigo “ölünceye kadar savasacagina and içmis ezeli düsman”) olarak adlandirilmislardi. 1898'de Ispanyol-Amerikan savasi sonucu, bütün Filipinler ABD'ye devredildi. Amerikan ordusu barisi ve huzuru saglamak, kaçakçilik, korsanlik ve köle ticaretini önlemek adi altinda müslüman bölgelerde seri askeri operasyonlar düzenledi. En siddetlisi, binlerce müslümanin katliamiyla sonuçlanan “bud dajo” harekâtidir (1906). 1915'te Sulu Sultani II. Cemal el-Kiram, idaresi altinda bulunan bölgelerin hakimiyet hakkini resmen ABD'ye devretti. Ancak kendilerini hiristiyan Filipin halkindan ayri gören müslümanlar, Bangsa Moro (Müslüman Cemaat, Morolar) adini siyasi anlamda kullanmaya basladilar. Filipin bagimsizlik mücadelesi boyunca islâmî kimlige sahip ayri bir bagimsiz devlet olma yolunda çabalarini sürdürdüler. 4 Temmuz 1946'da bagimsizligin ilan edilmesiyle, müslümanlar kendilerini bir oldu-bitti karsisinda buldular. Müslüman bölgelere yapilan bilinçli hiristiyan iskâni, zamanla müslümanlari azinlik durumuna düsürdü. Egitimsiz, yardimsiz, issiz birakilan ve güvenlik güçlerince hasimlari karsisinda daima mahkum edilen ve çaresiz durumlara düsürülen, itilip kakilan, ikinci sinif muamelesi gören müslümanlar hosnutsuzdular. 1968'de Coregidor'da 30 müslüman askerin hiristiyan subaylarca, üstlerine itaatsizlik gibi sudan bir bahaneyle katledilmesi, 1971'de bir caminin kundaklanarak 70 kisinin diri diri yakilmasi bardagi tasiran son damla oldu. Olaylarin tirmanmasi üzerine 1972 Eylülünde sikiyönetim ilan edildi. Umutlari gelecege tasimak Müslümanlar, bir süre Filipinler Üniversitesi'nde ögretim üyeligi yapan Nur Misuari önderliginde Moro National Liberation Front'u (MNLF, Moro Milli Bagimsizlik Cephesi) kurdular (1969). Kisa sürede Islâm Konferansi Teskilati'nin (IKT) destegini aldilar. 1976'da MNLF ile hükümet temsilcileri, müslümanlarin yasadigi 13 vilayeti içine alacak özerk bir bölgenin kurulmasini öngören Trablus (Tripoli) Anlasmasi'ni imzaladilar. Hükümetin bunu 10 vilayeti kapsayacak sekilde daraltmasi, çatismalari yeniden baslatti. Bunun üzerine hükümet, yumusayarak dinî bayram günlerini resmi tatil kabul etti, medeni hukukta müslümanlarla ilgili düzenlemeler yapti. Dinî egitimin saglanmasina yönelik tedbirler aldi. Amanah (Emanet) Bank adinda faizsiz bir banka kurulmasina izin verdi. Müslümanlara idari mevkilerde görev verdi. 1981'de Müslüman Isleri Bakanligi kuruldu. Bu bakanligi1984'te Office of Muslim Affairs and Cultural Communities'e (Müslüman Isleri ve Kültürel Cemaatler Dairesi) dönüstürdü. 1986'dan sonra MNLF ile görüsmeler tekrar basladi. Polis ve askeri güçlerin olusturulmasindaki oranlar ve özerk bölgeye dahil edilecek vilayetlerin sayisi hakkinda anlasma saglanamadi. 1989'da ve 1992'de olumsuzlukla sonuçlanan iki girisim daha oldu. Müslümanlar daha sonra Islâmî Kurtulus Cephesi adinda ikinci bir teskilat daha kurdular. Bir süre sonra bu iki teskilat birleserek bagimsizlik mücadelesine birlikte devam ettiler. Su anda özerk, Islâm'i daha serbest yasama imkanina kavusmus durumdalar. Mücadele hâlâ olanca hiziyla sürmektedir. Fakat Islâm dünyasi ve müslümanlar Kibris, Filistin, Bosna Hersek, Çeçenistan, Afganistan ve Irak'taki sicak gündemle; Islâm dünyasinin yeralti ve yerüstü zenginliklerini sömürmeye yönelik soguk (psikolojik) savasla o kadar yogun bir mesguliyet içindeler ki, ne Filipinleri, ne de oradaki Morolari (Müslümanlari) düsünecek haldeler. Bu vesileyle birazcik gündeme getirme sansi bulabilmissek ne mutlu bize. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İslam ve Osmanlı Tarihi
Muhtelif Konular
Habersız oldugumuz ıslâm dıyarı: Fılıpınler
Üst
Alt