Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Gönül Sızım
Gurbete izinsiz çıkılmazmış
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 50416" data-attributes="member: 1049"><p><strong><img src="https://galeri.uludagsozluk.com/60/b%C3%BClb%C3%BCl_41249.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></strong></p><p> </p><p><span style="color: black">Bazı duygular anlatilmaz yasanir sadece...</span></p><p><span style="color: black">Bunlar hayatın içinde kendilerine bir tarif bulur, sözle ifade edilemezler. </span></p><p><span style="color: black">Aklın ötesinde, bir iç inilti olan duygulardan birisi de gurbettir...</span></p><p><span style="color: black">Gurbet!bazen kuytu sahillerin ıssız gecesinde Rabb’iyle beraber olan zâtların gönlünde bir iç yakarış olur, </span></p><p><span style="color: black">bazen de gözlerden süzülen birkaç damla yaş… Hikmetinden sual olunmaz Yüce Yaratıcı’nın; O bizi bizden daha iyi bilir.diyen muhacirin kendi kendine verdigi tesselidir!</span></p><p> </p><p><span style="color: black">Gurbet!!Vatandan, yârdan, ana-babadan uzak kalmak gibi, kişilerin iç dünyasına göre farklı mânâlarda kullanılsa da o, Allah’ın davasına adanmış ruhlar için derin mânâlar ifade eder.</span></p><p> </p><p><span style="color: black">Gurbet, Allah’ı anlatmaya gönül veren insanların diyar diyar gezmesi; vatandan uzak, dostlardan ayrı kalmasıdır. </span></p><p><span style="color: black">bu tılsımlı kelime, gönül erlerinin hayatlarının özeti, ömürlerini belli gâyeler doğrultusunda sarf eden insanların hayatlarındaki mânânın tarifidir.</span></p><p> </p><p><span style="color: black">Gurbet; insanlığın ilk çilesi, ilk ızdırabıdır. Ondandır ki, gurbet insanlıkla aynı yaştadır. </span></p><p> </p><p><span style="color: black">Hz. Âdem (aleyhisselâm) o kelimenin mânâsını belki de en derin yaşayandır. O, bir imtihan vesilesi olan yasak meyveye el uzatmasından sonra, Rabb’i tarafından gerçek vatanı olan Cennet diyarından imtihan dünyasına gönderilmiştir. </span></p><p><span style="color: black">Gurbet ve imtihan, burada da yalnız bırakmaz İlk Nebi’yi. Hz. Âdem ve Hz. Havva kavuşabilmek için yıllarca birbirlerini ararlar bu dünya gurbetinde.</span></p><p> </p><p><span style="color: black">Hz. Nuh (aleyhisselâm) gurbet diyarına, gemiyle açılmıştı. Tebliğ etmesi emrolunan hak davaya kavmi inanmayınca, Rabb’i tarafından yaptırılan gemiye binmişti. </span></p><p><span style="color: black">Kendisiyle insanlardan daha çok, hayvanlar gelmişti. Eğer insan yoksa gurbet yolunda, Yüce Mevlâ o kutsi davanın yol arkadaşlarını mahlûkattan seçiyordu. Gurbetsiz Nebi, gurbetsiz dava olamazdı.</span></p><p> </p><p><span style="color: black">Hz. Yunus (aleyhisselâm), Ninovalılar kendisine inanmadıkları için, onların aralarından ayrılmak istemişti. </span></p><p><span style="color: black">İzinsiz ayrılması hoş karşılanmamış, bir sebeple denize atılmıştı. </span></p><p><span style="color: black">Yine de Rabb-i Rahîm’in engin merhameti sayesinde O, bir balığın karnındaki muvakkat gurbetle muhafaza edildi. “Rabbim ben zulmedenlerden oldum.” deyince Allah Tealâ’nın (celle celâlühü) lütfuyla tekrar selâmete kavuştu. </span></p><p> </p><p><span style="color: black">Hz. Yusuf (aleyhisselâm) ise, kardeşleri eliyle salındı gurbet kuyusuna. </span></p><p><span style="color: black">Yoldan geçen bir kervan gelip onu kuyudan çıkarsa da, aslında o bir başka gurbet yolculuğuna çıkarılmıştı. Babası Hz. Yakub (aleyhisselâm) O’na, O da babasına kavuşma hasretiyle yanıp tutuştu yıllarca. </span></p><p><span style="color: black">Fakat Hz. Yusuf (aleyhisselâm) babasına kavuşunca dönmemişti. Dönemezdi de! O’nun bir davası vardı, davası da gurbetteydi.</span></p><p> </p><p><span style="color: black">Hz. İbrahim (aleyhisselâm), gurbeti en çok yaşayan peygamberlerdendi. </span></p><p><span style="color: black">Kavmi inanmayınca, “Ben gidiyorum!” demiş ve yanına yeğeni Hz. Lut (aleyhisselâm) ile Sâre Annemiz’i alıp gitmişti. </span></p><p><span style="color: black">Peygamberlerin atası gurbet ellerde diyar diyar dolaşmıştı: Mısır, Mekke… Gurbet içinde gurbeti ise, canından çok sevdiği oğlu Hz. İsmail (aleyhisselâm) ve Hacer Annemiz ile yaşamıştı. </span></p><p> </p><p><span style="color: black">Hz. Musa (aleyhisselâm) gurbetteki kavmini anavatanına getirebilmek için, büyük mücadeleler vermişti. </span></p><p><span style="color: black">Ve neticede kavmiyle beraber anavatana dönmeye muvaffak oldu. </span></p><p><span style="color: black">Tur Dağı’nda Rabb’iyle vuslata eren Hz. Musa, kavminin yanına döndüğünde onların Hak ve hakikatten uzaklaştığını görünce öz vatanında gurbeti yaşayacaktı. Kendilerini Firavun’un onca zulmünden kurtaran Hz. Musa’ya (aleyhisselâm) her durumda inanacaklarına dâir söz veren o kavim ona yüz çevirmişti. </span></p><p> </p><p><span style="color: black">Efendiler Efendisi (sallallahü aleyhi ve sellem), Gönüller Sultanı, nasıl da uzaklaştırılmıştı vatanından! Çocukluğunu, gençliğini, hayatını verdiği diyardan. </span></p><p><span style="color: black">Belki de hayatının en zor yolculuklarından biriydi Gönüller Sultanı’nın hicreti. O Nebiler Serveri (sallallahü aleyhi ve sellem), peygamberliğin son halkası, Rabb’inin emriyle gurbeti yaşayan son Nebi olacaktı. Davası için o da gurbeti yaşamalıydı. </span></p><p><span style="color: black">Mekke’ye veda ederken, bir dağın tepesinden mahzun ve kederli bir şekilde bakmıştı. </span></p><p><span style="color: black">Kâinat, Nebi’nin (sallallahü aleyhi ve sellem) dudağından süzülen şu sözlere şahit olmuştu: “Mekke! Mekke! Bir gün döneceğim sana!”</span></p><p> </p><p><span style="color: black">Önden giden ashabının ardından Medine yollarına düşen Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem), en sevdiği arkadaşını da yanında götürmüştü. </span></p><p><span style="color: black">Medine’yi yurt tutmuştu; ama kalbi Mekke’deydi. </span></p><p><span style="color: black">Mekke fetholduğunda ise, sanki o sevgiliden vazgeçmişti. </span></p><p><span style="color: black">Çünkü O’nun ufkunda gerçek vuslat, gönüllerin fethiydi. Onun gurbeti Mekke değildi; inanmayan insanların kalbine imanın girememiş olmasıydı. </span></p><p> </p><p><span style="color: black">Senin ardından gelen ‘Hatib’in hayatından da anlıyoruz gurbetin bizler için neler ifade ettiğini.</span></p><p><span style="color: black"> Eğer gidilmezse, Gönüller Sultanı Efendimiz’in (sallallahü aleyhi ve sellem) yolundan, O’na saygısızlık etmiş oluruz. Eğer uğrunda gönül verilen bir dava gurbetle taçlandırılmazsa, o dava yetim görünür, gurbeti olmayan bir vazife hakkıyla eda edilememiş sayılır. </span></p><p><span style="color: black">Seni anlayan muhabbet fedaileri de gösterdiğin yolda Ashab-ı Kîram’ı (ra) örnek almaya çalışarak, dünyanın dört bir yanına dağıldılar ve her biri bir çınarın gölgesinde kendilerine yer buldular.Elhamdullilah....</span></p><p><span style="color: black">Alinti.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 50416, member: 1049"] [B][IMG]https://galeri.uludagsozluk.com/60/b%C3%BClb%C3%BCl_41249.jpg[/IMG][/B] [COLOR=black]Bazı duygular anlatilmaz yasanir sadece...[/COLOR] [COLOR=black]Bunlar hayatın içinde kendilerine bir tarif bulur, sözle ifade edilemezler. [/COLOR] [COLOR=black]Aklın ötesinde, bir iç inilti olan duygulardan birisi de gurbettir...[/COLOR] [COLOR=black]Gurbet!bazen kuytu sahillerin ıssız gecesinde Rabb’iyle beraber olan zâtların gönlünde bir iç yakarış olur, [/COLOR] [COLOR=black]bazen de gözlerden süzülen birkaç damla yaş… Hikmetinden sual olunmaz Yüce Yaratıcı’nın; O bizi bizden daha iyi bilir.diyen muhacirin kendi kendine verdigi tesselidir![/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Gurbet!!Vatandan, yârdan, ana-babadan uzak kalmak gibi, kişilerin iç dünyasına göre farklı mânâlarda kullanılsa da o, Allah’ın davasına adanmış ruhlar için derin mânâlar ifade eder.[/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Gurbet, Allah’ı anlatmaya gönül veren insanların diyar diyar gezmesi; vatandan uzak, dostlardan ayrı kalmasıdır. [/COLOR] [COLOR=black]bu tılsımlı kelime, gönül erlerinin hayatlarının özeti, ömürlerini belli gâyeler doğrultusunda sarf eden insanların hayatlarındaki mânânın tarifidir.[/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Gurbet; insanlığın ilk çilesi, ilk ızdırabıdır. Ondandır ki, gurbet insanlıkla aynı yaştadır. [/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Hz. Âdem (aleyhisselâm) o kelimenin mânâsını belki de en derin yaşayandır. O, bir imtihan vesilesi olan yasak meyveye el uzatmasından sonra, Rabb’i tarafından gerçek vatanı olan Cennet diyarından imtihan dünyasına gönderilmiştir. [/COLOR] [COLOR=black]Gurbet ve imtihan, burada da yalnız bırakmaz İlk Nebi’yi. Hz. Âdem ve Hz. Havva kavuşabilmek için yıllarca birbirlerini ararlar bu dünya gurbetinde.[/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Hz. Nuh (aleyhisselâm) gurbet diyarına, gemiyle açılmıştı. Tebliğ etmesi emrolunan hak davaya kavmi inanmayınca, Rabb’i tarafından yaptırılan gemiye binmişti. [/COLOR] [COLOR=black]Kendisiyle insanlardan daha çok, hayvanlar gelmişti. Eğer insan yoksa gurbet yolunda, Yüce Mevlâ o kutsi davanın yol arkadaşlarını mahlûkattan seçiyordu. Gurbetsiz Nebi, gurbetsiz dava olamazdı.[/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Hz. Yunus (aleyhisselâm), Ninovalılar kendisine inanmadıkları için, onların aralarından ayrılmak istemişti. [/COLOR] [COLOR=black]İzinsiz ayrılması hoş karşılanmamış, bir sebeple denize atılmıştı. [/COLOR] [COLOR=black]Yine de Rabb-i Rahîm’in engin merhameti sayesinde O, bir balığın karnındaki muvakkat gurbetle muhafaza edildi. “Rabbim ben zulmedenlerden oldum.” deyince Allah Tealâ’nın (celle celâlühü) lütfuyla tekrar selâmete kavuştu. [/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Hz. Yusuf (aleyhisselâm) ise, kardeşleri eliyle salındı gurbet kuyusuna. [/COLOR] [COLOR=black]Yoldan geçen bir kervan gelip onu kuyudan çıkarsa da, aslında o bir başka gurbet yolculuğuna çıkarılmıştı. Babası Hz. Yakub (aleyhisselâm) O’na, O da babasına kavuşma hasretiyle yanıp tutuştu yıllarca. [/COLOR] [COLOR=black]Fakat Hz. Yusuf (aleyhisselâm) babasına kavuşunca dönmemişti. Dönemezdi de! O’nun bir davası vardı, davası da gurbetteydi.[/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Hz. İbrahim (aleyhisselâm), gurbeti en çok yaşayan peygamberlerdendi. [/COLOR] [COLOR=black]Kavmi inanmayınca, “Ben gidiyorum!” demiş ve yanına yeğeni Hz. Lut (aleyhisselâm) ile Sâre Annemiz’i alıp gitmişti. [/COLOR] [COLOR=black]Peygamberlerin atası gurbet ellerde diyar diyar dolaşmıştı: Mısır, Mekke… Gurbet içinde gurbeti ise, canından çok sevdiği oğlu Hz. İsmail (aleyhisselâm) ve Hacer Annemiz ile yaşamıştı. [/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Hz. Musa (aleyhisselâm) gurbetteki kavmini anavatanına getirebilmek için, büyük mücadeleler vermişti. [/COLOR] [COLOR=black]Ve neticede kavmiyle beraber anavatana dönmeye muvaffak oldu. [/COLOR] [COLOR=black]Tur Dağı’nda Rabb’iyle vuslata eren Hz. Musa, kavminin yanına döndüğünde onların Hak ve hakikatten uzaklaştığını görünce öz vatanında gurbeti yaşayacaktı. Kendilerini Firavun’un onca zulmünden kurtaran Hz. Musa’ya (aleyhisselâm) her durumda inanacaklarına dâir söz veren o kavim ona yüz çevirmişti. [/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Efendiler Efendisi (sallallahü aleyhi ve sellem), Gönüller Sultanı, nasıl da uzaklaştırılmıştı vatanından! Çocukluğunu, gençliğini, hayatını verdiği diyardan. [/COLOR] [COLOR=black]Belki de hayatının en zor yolculuklarından biriydi Gönüller Sultanı’nın hicreti. O Nebiler Serveri (sallallahü aleyhi ve sellem), peygamberliğin son halkası, Rabb’inin emriyle gurbeti yaşayan son Nebi olacaktı. Davası için o da gurbeti yaşamalıydı. [/COLOR] [COLOR=black]Mekke’ye veda ederken, bir dağın tepesinden mahzun ve kederli bir şekilde bakmıştı. [/COLOR] [COLOR=black]Kâinat, Nebi’nin (sallallahü aleyhi ve sellem) dudağından süzülen şu sözlere şahit olmuştu: “Mekke! Mekke! Bir gün döneceğim sana!”[/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Önden giden ashabının ardından Medine yollarına düşen Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem), en sevdiği arkadaşını da yanında götürmüştü. [/COLOR] [COLOR=black]Medine’yi yurt tutmuştu; ama kalbi Mekke’deydi. [/COLOR] [COLOR=black]Mekke fetholduğunda ise, sanki o sevgiliden vazgeçmişti. [/COLOR] [COLOR=black]Çünkü O’nun ufkunda gerçek vuslat, gönüllerin fethiydi. Onun gurbeti Mekke değildi; inanmayan insanların kalbine imanın girememiş olmasıydı. [/COLOR] [COLOR=black][/COLOR] [COLOR=black]Senin ardından gelen ‘Hatib’in hayatından da anlıyoruz gurbetin bizler için neler ifade ettiğini.[/COLOR] [COLOR=black] Eğer gidilmezse, Gönüller Sultanı Efendimiz’in (sallallahü aleyhi ve sellem) yolundan, O’na saygısızlık etmiş oluruz. Eğer uğrunda gönül verilen bir dava gurbetle taçlandırılmazsa, o dava yetim görünür, gurbeti olmayan bir vazife hakkıyla eda edilememiş sayılır. [/COLOR] [COLOR=black]Seni anlayan muhabbet fedaileri de gösterdiğin yolda Ashab-ı Kîram’ı (ra) örnek almaya çalışarak, dünyanın dört bir yanına dağıldılar ve her biri bir çınarın gölgesinde kendilerine yer buldular.Elhamdullilah....[/COLOR] [COLOR=black]Alinti.[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Gönül Sızım
Gurbete izinsiz çıkılmazmış
Üst
Alt