- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 7,018
- Tepkime puanı
- 424
Ömrünü uçarak yürüyen gönlüm
Dönümsüz girdiğin yola ne oldu
Her taşın altına sokup elini
Sebepsiz kırdığın kola ne oldu
Dünyaya tamahın biter mi sandın
Pervane günahın yanar mı sandın
Hayrın hasenatın yeter mi sandın
Gönülsüz verdiğin pula ne oldu
Nefis galip geldi düşünce acze
Akıl firar etti fikirler hacze
Kırdığın gönüle yetmedi ecza
Yargısız yerdiğin kula ne oldu
Gönül bahçesine girdiğin sabah
Seher yellerine kattığın günah
Bastığın yerlerde ezdiğin mübah
Dikensiz derdiğin güle ne oldu
Yürekten çıkardı hoş latifeler
Yazdıkça dolardı boş sahifeler
Dönerdi ağzında coş kelimeler
Kemiksiz gördüğün dile ne oldu
Kaybolmazdı sende dururdu sabır
Hak yola gidende kururdu kibir
Kazmayı bedene vururdu kabir
Ümitsiz ördüğün çile ne oldu
Taş olur oturur senden çıkan söz
Baş olur götürür özden bakan göz
Yaş olur bitirir gözden akan köz
Dumansız sardığın yele ne oldu
Verdiğin sözlerden caydıysan madem
Bin ömürler yetmez saydıysan matem
Kaç milyar insanı bildiysen Âdem
Amansız yorduğun köle ne oldu