Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Bunları biliyormuyuz
Gül Yağı Nasıl Üretilir
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 78962" data-attributes="member: 2"><p><strong>Geleneksel Yöntemlerle Gül Yağı Üretimi</strong></p><p></p><p><strong>Geleneksel Yöntemlerle Gül Yağı Üretimi</strong></p><p></p><p>Gül yağı üretimi Türkiyede yoğunlukla Isparta, Burdur illerinde olmak üzere Göller yöresinde yapılan tarımsal ve kimyasal bir faaliyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygun coğrafi konum, iklim ve toprak özellikleri yönünden Türkiyenin diğer bazı yörelerinde de gülün yetiştirilmesine müsait olan yerler olsa da gülyağcılığına yönelik olarak gül yetiştirilmesi bu yörede gelişmiştir.</p><p></p><p>Her yıl Göller yöresinde elde edilen gül yağı ihraç edilen mamul ürünlerimizdendir. Tüketimi ise kozmetik ve ilaç sanayii dallarında olmaktadır.</p><p></p><p>Günümüzde modern fabrika tesislerinde gül yağı elde edildiği gibi geleneksel yöntemle de gül yağı üretimine devam edilmektedir.</p><p></p><p>Bugün için halkın rençberlikten daha kârlı gördüğü, fakat yine de ekonomik yönden gerçekleşmesini istedikleri bazı dileklerinin de olduğu gül yağı üretimi faaliyeti zevkli bir uğraş olarak karşımıza çıkıyor.</p><p></p><p><img src="https://www.islamiforumlar.net/resimler/resim2/gulyagi.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p>Bu uğraşın dünyada çok eskilere uzanan bir geçmişi var. Sümerlerin taş oymalarında gül yaprağı görülmüştür. Asuriler ve Güldaniler gül yetiştirmesini çok iyi bildikleri gibi, gülden gül suyu ve gül yağı da üretirlerdi. Asurilerin Babil bahçeleri ile İran hükümdarlarının saraylarında, sonra Suriyede, Şamda meydana getirilen gül bahçelerinin güzellik ve şöhretleri bilinmektedir.</p><p></p><p>Anadoluda da yüzyıllardan beri gül yetiştirilmektedir. Evliya Çelebi İstanbulun gül bahçelerinden bahsederek bu işin çok yaygın olduğunu belirtmiştir.</p><p></p><p>Gülsuyu Araplar tarafından Avrupaya tanıtılmış, gülyağcılık sanatı 17. yüzyılda Türkler tarafından Avrupaya intikal ettirilmiştir. İbn Batuta Seyahatnamesinde Burdurun ilçelerinden Gölhisarda konuk edildiklerinde hamama götürüldüklerini ve orada kendilerine gül suyu ikramında bulunduklarını yazmaktadır. Buna göre Anadoluda gülyağcılığına yönelik faaliyetin 14. yüzyıla, hatta daha eskilere gittiğini kesin olarak ifade edebiliriz.</p><p></p><p>Günümüzde Türkiye gülcülüğün merkezi durumundadır. Avrupa, Amerika, Uzak ve Ortadoğu ülkelerine gül yağı ihracı yapılmaktadır. En nitelikli yağ güllerinin yetiştirildiği ülkelerden biri olan Türkiyede Göller Yöresi gül ve gül yağı üretim merkezi </p><p>olmuştur.</p><p></p><p><strong>Gül Bahçesi Nasıl Olmalıdır?</strong></p><p></p><p>Halkın güllük dediği gül bahçesi her yerde yapılabilirse de ürünün fazla olması az gülden çok yağ elde edilmesi için iklimin, arazinin etkisi önemlidir. Gül dikilecek yer iki tarafı kapalı, rutubetli, meyilli bir arazi olmalı, her taraftan ceryana maruz bir yer olmamalıdır ki; bu sayede güllerin rutubetini muhafaza ederek kokusunu kaybetmesi önlenmiş olmaktadır. Arazinin toprağı da fosforca zengin olmalıdır.</p><p></p><p>Gül dikilecek tarla bir kaç kat derin sürülür. Bir sene nadasta kalır. İkinci yıl gül dikimine en uygun aylar olan kasım ve aralıkta gül dikilecek yerde rüzgârlar hangi istikâmette daha çok esiyorsa bu istikâmete dik, birbirinden 1,5 metre uzaklıkta, 35-40 cm derinlikte, 60-70 cm genişliğinde hendekler açılır. Bir miktar hayvan gübresi atılır. Bir ay kadar böyle bırakılır. Dal halindeki gül fidanları bu hendeklere yere paralel olarak yatırılır, üzerine 5-6 parmak kalınlığında toprak ve bir kez daha gübre atılır, sulanır. Gül fidanı 20-30 gün sonra filiz verir. Yaz aylarında yabani otlar çapalanır. Her sulamada çapa yapılır. 15 günde bir sulamalıdır. On birinci ve on ikinci aylarda veya birinci ve ikinci aylarda budama yapılır.</p><p></p><p><img src="https://www.islamiforumlar.net/resimler/resim2/gulbahcesi.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p>İlk yıl gül bahçesinden verim alınmaz. İkinci yıl bir dönümde 70-100 kg kadar verim olur. Üç ve dördüncü senesinde iyi bakılan bir dönümlük bir gül bahçesinin verimi 800 kilo-1 ton olmaktadır.</p><p></p><p><strong>Gül Çiçeğinin Toplanması</strong></p><p></p><p>Yağ çıkarılan güller süs güllerinden farklıdır. Bakımı da başkadır, onu bir süs gibi bırakmak değil, kokusunu kaybetmeden toplamak gereklidir. Bu cins güller, yılda ancak bir ay çiçek verir, bu da mayıs ayıdır.</p><p></p><p>Halkın gül ayıklamak deyimini kullandığı gül toplama işi genellikle kadınlar tarafından yapılır. Toplamaya sabah 05:00te başlanır, en geç 10:00da son verilir. Gül çiçeği mutlaka henüz üzerinde sabah çiği bulunduğu ve henüz güneşin vurmadığı saatlerde toplanmalıdır. Güneş ışınları, çiçeklerdeki eterik esansının uçmasına yol açtığı için gülün yağ veriminin düşmesine neden olur.</p><p></p><p>Gül çiçekleri günlük toplanmalıdır. Genellikle goncalar gece açar. Gününde toplanmazsa, açılan güller bir gün sonra daha çok açılır ve rengi ağarır, verim bir kez daha düşer.</p><p></p><p>Güller sapsız olarak ve elle toplanır. Sepetlerle toplanan güller çuvallara aktarılarak gül yağı çıkarılmak üzere imbik kazanlarına götürülür.</p><p></p><p><img src="https://www.islamiforumlar.net/resimler/resim2/gulimbigi.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p><strong>Gül yağı üretimindeki imbik sistemi ocak, kazan ve soğutucudan (havuz) meydana gelmektedir:</strong></p><p></p><p><strong>Ocak:</strong> Ateşin yakıldığı ve üzerine imbik kazanlarının oturtulduğu ilkel bir ocaktır Hemen bitişiğinde havuzu ile birlikte inşa edilir.</p><p></p><p>Gül ocağı inşasında tuğla, kiremit, çamur, ocakların ağzına ve kazanların oturduğu kısma konmak üzere demir kullanılır. Ocakların içi ve dışı çamur sıvalı; çamuru kırmızı killi, saman katkılıdır. Ocağın ölçüleri standarttır. Genellikle imbik kazanı sayısı artırılabilir ya da azaltılabilir, bu durumda ocak uzunluğu değişebilmektedir. Biz köylerde en fazla bir-üç arasında değişen imbik kazanlı ocaklara rastlanabilir.</p><p></p><p><strong>Havuz:</strong> Soğutucu vazifesi gören, ocak boyutuyla orantılı olarak ve ocağa bitişik inşa edilen kısımdır. Havuzun inşasında çimento ve tuğla malzeme kullanılmaktadır. İçi ve dışı sıvalıdır. Havuz içinde imbik kazanlarına gelen galvanize borular yer almaktadır. Bu borular bir uçlarından da havuzun dışına açılırlar.</p><p></p><p>Gül yağı çıkarma işlemi sırasında içi su ile doldurulan bu havuzun üzeri aynı zamanda kiremitli bir örtüyle örtülüdür. Bu örtü değişik iklim koşullarında havuz içindeki suda meydana gelebilecek ısı değişikliklerini önlemek içindir. Böylece her iklimsel şartta rahatlıkla çalışılabilmektedir.</p><p></p><p><strong>Kazan:</strong> İçinde gül çiçeklerinin suyla birlikte kaynatıldığı kapaklı bakır bir kaptır. İçi ve dışı kalaylıdır. Kazanlar 24-100 kg arasında değişmektedir. Halkın imbik kazanı dediği bakır kazan; gövde ile kafa denilen kapak kısmından meydana gelmektedir.</p><p></p><p>Kazan, yuvarlak düz ağızlı, ağızdan itibaren kısa silindirik boyunlu; boyundan gövdeye yuvarlak geçişli, omuzdan tabana doğru genişleyen kesik koni gövdeli, tabanı dışa doğru bombeli, omuz ve tabanın hemen üzerinde simetrik ikişer kulpludur.</p><p></p><p>Kafa denilen kapak ise mantar biçimli olup, gövdenin ağzına geçen kısmı silindirik, üst kısmı ise basık kürevî şekildedir. Kafada 45lik meyilli 40-50 cm uzunlukta olan uca doğru daralan borusu vardır. Bu boru havuz içinden kazana gelen soğutma borularına bağlanmaktadır.</p><p></p><p><strong>Gülün Damıtılması ve Gül Yağı Üretimi</strong></p><p></p><p>Gül yağı üretimi ya da gül yağı çıkarma imbik sistemiyle yapılan bir damıtma işlemidir. Gül yağı, gül çiçeğinin yapraklarında pek az nispette bulunduğu için sıkılarak elde olunamaz. Bundan dolayı ya damıtma, yahut ekstraksiyon yoluyla elde edilir.</p><p></p><p>Gül bitkisinin birçok türleri arasında Rosa Damascenanın çiçek yapraklarında diğer türlerden daha bol miktarda bulunan ve çok kokulu olan gül yağı, daha ziyade bu gül türünden elde edilir.</p><p></p><p><img src="https://www.islamiforumlar.net/resimler/resim2/gulyagiuretim.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p>Gül yağı; az çok koyu sarı renkli ve baş döndürücü bir kokuya sahip olup, +23 C° sıcaklıktan aşağıya doğru ince safihavî billurların teşekkülü suretiyle bulunmaya başlar.</p><p></p><p>Bu üretimde imbik kazanları çeşitli büyüklükte ve sayısı da tek ya da daha fazla olabilmektedir. Kazanın büyüklüğüne göre içine gül çiçeği ve su konur. Örneğin 24 kglık bir bakır kazana 15 kg gül çiçeği ve 4 teneke yani 60-70 litre su konulur. Kazanın kapağı kapatılır. Ağız kısmı beyaz kil toprak sürülmüş bir bezle sarılır. Aynı şekilde kapak borusuyla havuz içinden gelen soğutma borusunun birleştiği kısım da sarılır. Bu işlem buharın çıkmasını önlemek için yapılmaktadır.</p><p></p><p>Ocak yakılır ve fazla ateşli olmayan bir yakma düzeni ile kazandaki gül çiçekli su kaynatılır. Kazanın kapak kısmında yoğunlaşan buhar su dolu havuz içindeki boruya geldiğinde tekrar sıvı hale geçer ve havuz dışında bu boruya takılmış olan bir kaba akar. Birinci kaynama sonucunda 60-70 litre gül suyu elde edilir. Kazandaki kaynamış gül çiçeği posası halkın deyimiyle cibre dökülür.</p><p></p><p><img src="https://www.islamiforumlar.net/resimler/resim2/gulyagidamitma.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p>Birinci kaynama sonucunda elde edilmiş olan ve yağı alınmamış gül suyu imbiğe yeniden vurulur. 60-70 litre gül suyu ve 20 litre kadar da gül mayası ya da maya suyu10 kazana katılarak ikinci kaynatma işlemine geçilir. Bu kaynatmada ocaktaki ateş düşük düzeyde tutulur, aksi takdirde yağ elde edilemez.</p><p></p><p>Havuzdan gelen boruya bu sefer cam damacana ağzı sıkı şekilde sarılarak bağlanır. Bu kapta gülyağlı su birikir. 15 kglık gül çiçeği ile 25-30 litre gül yağlı su elde edilmektedir, ikinci defa cam kapta toplanan bu suyun üstünde bir parmak kalınlığında yağ toplanır. Suyun üzerinde biriken bu gül yağı bir şırınga ile çekilir ve bir kapta biriktirilir. 60-70 litre gül yağlı sudan 25 gr gül yağı alınmaktadır.</p><p></p><p>1 grlık gül yağının 3 kg gül çiçeğinden elde edildiği belirtilmektedir. Yine 1 kg gül çiçek yaprağı 300-350 gülün çiçek yaprağından ve ortalama 1 kg gül yağı ise 3500 kg gül çiçek yaprağından elde edilmekte, 1 kg gül yağı üretimi için dolayısıyla 1.150.000 adet gül harcanmaktadır. Bu hesaplamalar bize gül yağının neden çok değerli olduğunu açıklamaktadır.</p><p></p><p>İyi nitelikte yağ elde etmek için damıtma işi çok önemlidir. İklim ve toprağın etkisine (havanın yağmurlu, açık olması, tarlanın toprağının fosforunun az ve çok bulunması) damıtmayı yapan kimsenin becerikliliğine göre (özellikle ateşin idaresi çok önemlidir) yağın niteliği değişmektedir.</p><p></p><p><a href="https://toplumsaltarih.wordpress.com/2013/01/15/geleneksel-yontemlerle-gul-yagi-uretimi/" target="_blank">KAYNAK</a></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turab, post: 78962, member: 2"] [b]Geleneksel Yöntemlerle Gül Yağı Üretimi[/b] [B]Geleneksel Yöntemlerle Gül Yağı Üretimi[/B] Gül yağı üretimi Türkiyede yoğunlukla Isparta, Burdur illerinde olmak üzere Göller yöresinde yapılan tarımsal ve kimyasal bir faaliyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygun coğrafi konum, iklim ve toprak özellikleri yönünden Türkiyenin diğer bazı yörelerinde de gülün yetiştirilmesine müsait olan yerler olsa da gülyağcılığına yönelik olarak gül yetiştirilmesi bu yörede gelişmiştir. Her yıl Göller yöresinde elde edilen gül yağı ihraç edilen mamul ürünlerimizdendir. Tüketimi ise kozmetik ve ilaç sanayii dallarında olmaktadır. Günümüzde modern fabrika tesislerinde gül yağı elde edildiği gibi geleneksel yöntemle de gül yağı üretimine devam edilmektedir. Bugün için halkın rençberlikten daha kârlı gördüğü, fakat yine de ekonomik yönden gerçekleşmesini istedikleri bazı dileklerinin de olduğu gül yağı üretimi faaliyeti zevkli bir uğraş olarak karşımıza çıkıyor. [IMG]https://www.islamiforumlar.net/resimler/resim2/gulyagi.jpg[/IMG] Bu uğraşın dünyada çok eskilere uzanan bir geçmişi var. Sümerlerin taş oymalarında gül yaprağı görülmüştür. Asuriler ve Güldaniler gül yetiştirmesini çok iyi bildikleri gibi, gülden gül suyu ve gül yağı da üretirlerdi. Asurilerin Babil bahçeleri ile İran hükümdarlarının saraylarında, sonra Suriyede, Şamda meydana getirilen gül bahçelerinin güzellik ve şöhretleri bilinmektedir. Anadoluda da yüzyıllardan beri gül yetiştirilmektedir. Evliya Çelebi İstanbulun gül bahçelerinden bahsederek bu işin çok yaygın olduğunu belirtmiştir. Gülsuyu Araplar tarafından Avrupaya tanıtılmış, gülyağcılık sanatı 17. yüzyılda Türkler tarafından Avrupaya intikal ettirilmiştir. İbn Batuta Seyahatnamesinde Burdurun ilçelerinden Gölhisarda konuk edildiklerinde hamama götürüldüklerini ve orada kendilerine gül suyu ikramında bulunduklarını yazmaktadır. Buna göre Anadoluda gülyağcılığına yönelik faaliyetin 14. yüzyıla, hatta daha eskilere gittiğini kesin olarak ifade edebiliriz. Günümüzde Türkiye gülcülüğün merkezi durumundadır. Avrupa, Amerika, Uzak ve Ortadoğu ülkelerine gül yağı ihracı yapılmaktadır. En nitelikli yağ güllerinin yetiştirildiği ülkelerden biri olan Türkiyede Göller Yöresi gül ve gül yağı üretim merkezi olmuştur. [B]Gül Bahçesi Nasıl Olmalıdır?[/B] Halkın güllük dediği gül bahçesi her yerde yapılabilirse de ürünün fazla olması az gülden çok yağ elde edilmesi için iklimin, arazinin etkisi önemlidir. Gül dikilecek yer iki tarafı kapalı, rutubetli, meyilli bir arazi olmalı, her taraftan ceryana maruz bir yer olmamalıdır ki; bu sayede güllerin rutubetini muhafaza ederek kokusunu kaybetmesi önlenmiş olmaktadır. Arazinin toprağı da fosforca zengin olmalıdır. Gül dikilecek tarla bir kaç kat derin sürülür. Bir sene nadasta kalır. İkinci yıl gül dikimine en uygun aylar olan kasım ve aralıkta gül dikilecek yerde rüzgârlar hangi istikâmette daha çok esiyorsa bu istikâmete dik, birbirinden 1,5 metre uzaklıkta, 35-40 cm derinlikte, 60-70 cm genişliğinde hendekler açılır. Bir miktar hayvan gübresi atılır. Bir ay kadar böyle bırakılır. Dal halindeki gül fidanları bu hendeklere yere paralel olarak yatırılır, üzerine 5-6 parmak kalınlığında toprak ve bir kez daha gübre atılır, sulanır. Gül fidanı 20-30 gün sonra filiz verir. Yaz aylarında yabani otlar çapalanır. Her sulamada çapa yapılır. 15 günde bir sulamalıdır. On birinci ve on ikinci aylarda veya birinci ve ikinci aylarda budama yapılır. [IMG]https://www.islamiforumlar.net/resimler/resim2/gulbahcesi.jpg[/IMG] İlk yıl gül bahçesinden verim alınmaz. İkinci yıl bir dönümde 70-100 kg kadar verim olur. Üç ve dördüncü senesinde iyi bakılan bir dönümlük bir gül bahçesinin verimi 800 kilo-1 ton olmaktadır. [B]Gül Çiçeğinin Toplanması[/B] Yağ çıkarılan güller süs güllerinden farklıdır. Bakımı da başkadır, onu bir süs gibi bırakmak değil, kokusunu kaybetmeden toplamak gereklidir. Bu cins güller, yılda ancak bir ay çiçek verir, bu da mayıs ayıdır. Halkın gül ayıklamak deyimini kullandığı gül toplama işi genellikle kadınlar tarafından yapılır. Toplamaya sabah 05:00te başlanır, en geç 10:00da son verilir. Gül çiçeği mutlaka henüz üzerinde sabah çiği bulunduğu ve henüz güneşin vurmadığı saatlerde toplanmalıdır. Güneş ışınları, çiçeklerdeki eterik esansının uçmasına yol açtığı için gülün yağ veriminin düşmesine neden olur. Gül çiçekleri günlük toplanmalıdır. Genellikle goncalar gece açar. Gününde toplanmazsa, açılan güller bir gün sonra daha çok açılır ve rengi ağarır, verim bir kez daha düşer. Güller sapsız olarak ve elle toplanır. Sepetlerle toplanan güller çuvallara aktarılarak gül yağı çıkarılmak üzere imbik kazanlarına götürülür. [IMG]https://www.islamiforumlar.net/resimler/resim2/gulimbigi.jpg[/IMG] [B]Gül yağı üretimindeki imbik sistemi ocak, kazan ve soğutucudan (havuz) meydana gelmektedir:[/B] [B]Ocak:[/B] Ateşin yakıldığı ve üzerine imbik kazanlarının oturtulduğu ilkel bir ocaktır Hemen bitişiğinde havuzu ile birlikte inşa edilir. Gül ocağı inşasında tuğla, kiremit, çamur, ocakların ağzına ve kazanların oturduğu kısma konmak üzere demir kullanılır. Ocakların içi ve dışı çamur sıvalı; çamuru kırmızı killi, saman katkılıdır. Ocağın ölçüleri standarttır. Genellikle imbik kazanı sayısı artırılabilir ya da azaltılabilir, bu durumda ocak uzunluğu değişebilmektedir. Biz köylerde en fazla bir-üç arasında değişen imbik kazanlı ocaklara rastlanabilir. [B]Havuz:[/B] Soğutucu vazifesi gören, ocak boyutuyla orantılı olarak ve ocağa bitişik inşa edilen kısımdır. Havuzun inşasında çimento ve tuğla malzeme kullanılmaktadır. İçi ve dışı sıvalıdır. Havuz içinde imbik kazanlarına gelen galvanize borular yer almaktadır. Bu borular bir uçlarından da havuzun dışına açılırlar. Gül yağı çıkarma işlemi sırasında içi su ile doldurulan bu havuzun üzeri aynı zamanda kiremitli bir örtüyle örtülüdür. Bu örtü değişik iklim koşullarında havuz içindeki suda meydana gelebilecek ısı değişikliklerini önlemek içindir. Böylece her iklimsel şartta rahatlıkla çalışılabilmektedir. [B]Kazan:[/B] İçinde gül çiçeklerinin suyla birlikte kaynatıldığı kapaklı bakır bir kaptır. İçi ve dışı kalaylıdır. Kazanlar 24-100 kg arasında değişmektedir. Halkın imbik kazanı dediği bakır kazan; gövde ile kafa denilen kapak kısmından meydana gelmektedir. Kazan, yuvarlak düz ağızlı, ağızdan itibaren kısa silindirik boyunlu; boyundan gövdeye yuvarlak geçişli, omuzdan tabana doğru genişleyen kesik koni gövdeli, tabanı dışa doğru bombeli, omuz ve tabanın hemen üzerinde simetrik ikişer kulpludur. Kafa denilen kapak ise mantar biçimli olup, gövdenin ağzına geçen kısmı silindirik, üst kısmı ise basık kürevî şekildedir. Kafada 45lik meyilli 40-50 cm uzunlukta olan uca doğru daralan borusu vardır. Bu boru havuz içinden kazana gelen soğutma borularına bağlanmaktadır. [B]Gülün Damıtılması ve Gül Yağı Üretimi[/B] Gül yağı üretimi ya da gül yağı çıkarma imbik sistemiyle yapılan bir damıtma işlemidir. Gül yağı, gül çiçeğinin yapraklarında pek az nispette bulunduğu için sıkılarak elde olunamaz. Bundan dolayı ya damıtma, yahut ekstraksiyon yoluyla elde edilir. Gül bitkisinin birçok türleri arasında Rosa Damascenanın çiçek yapraklarında diğer türlerden daha bol miktarda bulunan ve çok kokulu olan gül yağı, daha ziyade bu gül türünden elde edilir. [IMG]https://www.islamiforumlar.net/resimler/resim2/gulyagiuretim.jpg[/IMG] Gül yağı; az çok koyu sarı renkli ve baş döndürücü bir kokuya sahip olup, +23 C° sıcaklıktan aşağıya doğru ince safihavî billurların teşekkülü suretiyle bulunmaya başlar. Bu üretimde imbik kazanları çeşitli büyüklükte ve sayısı da tek ya da daha fazla olabilmektedir. Kazanın büyüklüğüne göre içine gül çiçeği ve su konur. Örneğin 24 kglık bir bakır kazana 15 kg gül çiçeği ve 4 teneke yani 60-70 litre su konulur. Kazanın kapağı kapatılır. Ağız kısmı beyaz kil toprak sürülmüş bir bezle sarılır. Aynı şekilde kapak borusuyla havuz içinden gelen soğutma borusunun birleştiği kısım da sarılır. Bu işlem buharın çıkmasını önlemek için yapılmaktadır. Ocak yakılır ve fazla ateşli olmayan bir yakma düzeni ile kazandaki gül çiçekli su kaynatılır. Kazanın kapak kısmında yoğunlaşan buhar su dolu havuz içindeki boruya geldiğinde tekrar sıvı hale geçer ve havuz dışında bu boruya takılmış olan bir kaba akar. Birinci kaynama sonucunda 60-70 litre gül suyu elde edilir. Kazandaki kaynamış gül çiçeği posası halkın deyimiyle cibre dökülür. [IMG]https://www.islamiforumlar.net/resimler/resim2/gulyagidamitma.jpg[/IMG] Birinci kaynama sonucunda elde edilmiş olan ve yağı alınmamış gül suyu imbiğe yeniden vurulur. 60-70 litre gül suyu ve 20 litre kadar da gül mayası ya da maya suyu10 kazana katılarak ikinci kaynatma işlemine geçilir. Bu kaynatmada ocaktaki ateş düşük düzeyde tutulur, aksi takdirde yağ elde edilemez. Havuzdan gelen boruya bu sefer cam damacana ağzı sıkı şekilde sarılarak bağlanır. Bu kapta gülyağlı su birikir. 15 kglık gül çiçeği ile 25-30 litre gül yağlı su elde edilmektedir, ikinci defa cam kapta toplanan bu suyun üstünde bir parmak kalınlığında yağ toplanır. Suyun üzerinde biriken bu gül yağı bir şırınga ile çekilir ve bir kapta biriktirilir. 60-70 litre gül yağlı sudan 25 gr gül yağı alınmaktadır. 1 grlık gül yağının 3 kg gül çiçeğinden elde edildiği belirtilmektedir. Yine 1 kg gül çiçek yaprağı 300-350 gülün çiçek yaprağından ve ortalama 1 kg gül yağı ise 3500 kg gül çiçek yaprağından elde edilmekte, 1 kg gül yağı üretimi için dolayısıyla 1.150.000 adet gül harcanmaktadır. Bu hesaplamalar bize gül yağının neden çok değerli olduğunu açıklamaktadır. İyi nitelikte yağ elde etmek için damıtma işi çok önemlidir. İklim ve toprağın etkisine (havanın yağmurlu, açık olması, tarlanın toprağının fosforunun az ve çok bulunması) damıtmayı yapan kimsenin becerikliliğine göre (özellikle ateşin idaresi çok önemlidir) yağın niteliği değişmektedir. [URL="https://toplumsaltarih.wordpress.com/2013/01/15/geleneksel-yontemlerle-gul-yagi-uretimi/"]KAYNAK[/URL] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Bunları biliyormuyuz
Gül Yağı Nasıl Üretilir
Üst
Alt