- Katılım
- 27 Şubat 2011
- Mesajlar
- 413
- Tepkime puanı
- 6
ZEHRA’NIN GÖZLERİ UMUDA BAKIYORDU...
Zihinlerin zehir saçtığı bir çağda
Elleriyle yüreğini birleştirip
Hürriyetin ufuklarına kanatlanmıştı
Zehra Rabbine varmak için
vazgeçmişti dünyadan
Adamıştı kendisini kurtuluş davasına
Narin ve nazik yüregiyle
siper olmayı isterken sevdiklerine
Ilık bir tebbesüme hasret kalmıştı.
Nereden gelecekse umudun rüzgarları
Gözlerimdeki gözyaşlarını
Özgürlügün havarilerine
sunmaya ahdetmişti.
Zehra’nın gözleri Kudus’ün esaretine
aglarken Lalezarlar gibi yüreklerimizi daglıyordu
Eylülde solan yapraklar misali
düşmemek için Rabbinden güç alıyordu
İçindeki yalnızlıgı papatyalar misali
Umudun rabbine açıyordu…
Mahzun ve kederliydi Zehra’nın gözleri
Ufukları her dem kara bulutlar kaplasa da
Direniş tohumlarını taşıyordu
yüreginin çografyasında
Akarken Kuduste gözlerden yaşlar
Bülbüller acıyı sesleniyordu o an
Aglamanın sessiz çaresizliğine şahitti Zehra’nın gözleri
Kıyamın engin metanetini bagrında taşıyıp
Ilık bir gülüşe hasret çocuklar misali
Yollara seyrü sefer edince suskun yolcular
O vakit hasretlerin ezgisi duyulur gönüllerde
Rüyalarda görülen fecri sadıkı yakalamak için
Durmadan yanar iki yürek…
Umudun sabahını Zehra’nın gözleri müjdeliyorken
Zülüm zindanlarının korku imparatorlıguna inad
Zehra’nın gözleri umuda bakıyordu...
Zehra’nın gözyaşları umuda akıyordu...
(Şiir: Mehmed Maksut)

Zihinlerin zehir saçtığı bir çağda
Elleriyle yüreğini birleştirip
Hürriyetin ufuklarına kanatlanmıştı
Zehra Rabbine varmak için
vazgeçmişti dünyadan
Adamıştı kendisini kurtuluş davasına
Narin ve nazik yüregiyle
siper olmayı isterken sevdiklerine
Ilık bir tebbesüme hasret kalmıştı.
Nereden gelecekse umudun rüzgarları
Gözlerimdeki gözyaşlarını
Özgürlügün havarilerine
sunmaya ahdetmişti.
Zehra’nın gözleri Kudus’ün esaretine
aglarken Lalezarlar gibi yüreklerimizi daglıyordu
Eylülde solan yapraklar misali
düşmemek için Rabbinden güç alıyordu
İçindeki yalnızlıgı papatyalar misali
Umudun rabbine açıyordu…
Mahzun ve kederliydi Zehra’nın gözleri
Ufukları her dem kara bulutlar kaplasa da
Direniş tohumlarını taşıyordu
yüreginin çografyasında
Akarken Kuduste gözlerden yaşlar
Bülbüller acıyı sesleniyordu o an
Aglamanın sessiz çaresizliğine şahitti Zehra’nın gözleri
Kıyamın engin metanetini bagrında taşıyıp
Ilık bir gülüşe hasret çocuklar misali
Yollara seyrü sefer edince suskun yolcular
O vakit hasretlerin ezgisi duyulur gönüllerde
Rüyalarda görülen fecri sadıkı yakalamak için
Durmadan yanar iki yürek…
Umudun sabahını Zehra’nın gözleri müjdeliyorken
Zülüm zindanlarının korku imparatorlıguna inad
Zehra’nın gözleri umuda bakıyordu...
Zehra’nın gözyaşları umuda akıyordu...
(Şiir: Mehmed Maksut)