• Forumda Rüya yorumu YAPILMIYOR! Mesaj göndermeyiniz! Mesajınız silinir!

Göz zinası nasıl olur?

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Göz zinası nedir? Göz zinası nasıl olur?Göz zinası yapmaktan nasıl kurtuluruz? Göz zinasının hükmü, gözü haramlardan korumak konularında açıklayıcı bilgiler.
GÖZ ZİNASI

İnanan kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, iffetlerini korusunlar ve açıkta olması gereken yerleri hariç, alımlı yerlerini göstermesinler. Örtülerini göğüslerinin üzerine kapasınlar. Vücutlarının alımlı yerlerini kimseye göstermesinler; ancak kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kızkardeşlerinin oğulları, diğer kadınlar, cinsel iktidara sahip olmayan erkek hizmetkarlar ve işçiler ve kadınların cinsel yönlerini henüz anlamayan çocuklar hariç. Gizledikleri alımlı bölgelerini sergilemek/bildirmek için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar, topluca ALLAH’a yöneliniz ki başarılı olasınız. 24/31

Ayette geçen ifade şu şekildedir, kadınlar “gözlerini sakınsınlar – iffetlerini korusunlar – alımlı yerlerini göstermesinler”. Bilindiği gibi kadınlar erkeklerden daha arzuludur (12/24). Kadınların kırıtarak yürümeleri, açılıp saçılmaları ve erkekleri cezbedici biçimde bakmaları, kendilerini zinaya götüren nedenlerdendir. Oysa fazla açılıp saçılmayan, vakarlı/iffetli davranan ve gözlerini sakınan hanımlar hakkında, ahlaksız iddialarda bulunamayız.

Resulullah (sav) buyurdular ki:

“Her göz zanidir. Şurası muhakkak ki, kadın koku sürünür, sonra da (erkek) cemaate uğrarsa o da zaniyedir.” (Tirmizi, Edeb 35; Ebu Davud, Tereccül 7; Nesai, Zinet 35)

Yine Resulullah (sav) buyurdular ki:

“İki göz zina eder. İki el, iki ayak da zina ederler. Fert de zina eder.” (Ramuzü’l-Ehadis)

Göz zinası veya düşünce zinası tabirleri, zinaya sebeb olan durumlar için kullanılır. Haramın mukaddemesi haram, vacibin mukaddemesi de vacibdir. Bunun gibi zinanın mukaddemesi de bir nevi zina gibi tabir edilmiştir.

Göz zinası, gayrimeşru cinsel ilişki gibi değildir. Göz zinası da haram olmakla beraber normal zina gibi aynı derecede bir günah değildir.

Moda uğruna çıplaklığı ilke edinen kadınların evliliklerinin yürümediği ve güvenilir bir aile bağı kuramadıkları da bir gerçek! Meşru olan evlilik sözleşmesini hiçe sayıp metres eşler edinerek ilişkiye girenlerin, zina etmiş sayılacağı da bir gerçek. Tek eşle evliliği öngören Kuran, iki veya daha fazla eşle evlenmek zorunda kalan bireyler için şu hükmü benimser:

Ne kadar isteseniz de eşlerinize adaletle davranmak elinizde değildir. Dolayısıyla diğerlerini dışlayarak ve onları kocası hem var hem de yokmuş gibi bir durumda bırakarak (içlerinden sadece) birine yönelmeyin. Ancak her şeyi yoluna koyar ve O’na karşı sorumluluğunuzun bilincinde olursanız, bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır. (4:129)

Cinsel hayata gerekli/yeterli ölçüler getiren İslam’ı, kişisel hükümleriyle dejenere eden mezhepliler, böyle bir hassas konuda yeterli eğitimi çocuklarına verememektedirler. Fiili zinayı – göz zinası(!)ndan daha büyük bir günah olarak öğreten mezhep mukallitleri, her nedense kendileri fiili zina etmekten geri kalmıyorlar. Yeter ki ellerine bir fırsat geçsin!

“Mü’min erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar…” (Nur Sûresi, 30-31)

Bu âyetlerde açık bir şekilde, mü’min erkeklerin kendilerine yabancı olan nâmahrem kadınlara, kendilerine nikâhları düşen hanımlara; kadınların da kendilerine yabancı olan erkeklere bakmamaları bildirilmektedir.

Yasaklanan bu bakışın sınırı ve mahiyeti nedir, nasıl olacaktır? Âyetin geçen “gözleri kapamaktan” maksat, gözleri kapatıp başı yere eğerek yürümek, dolaşmak değildir. Zaten bu şekilde davranmak da mümkün değildir. Bir insan tâbiî olarak karşılaştığı erkeği ve kadını görür, bakar. Ancak burada anlatılmak istenen husus, karşı cinse şehvetle, cinsî bir duygu besleyerek bakmaktır. Şehvetle bakmanın ölçüsü de, devamlı olarak birkaç sefer bakıp durmaktır.

Bu ölçüyü de Resul-i Ekrem Efendimizden (a.s.m.) öğrenmekteyiz. Bu hususta Hz. Ali’ye şöyle buyurmuşlardır:

“Yâ Ali, arka arkaya bakma! Birinci bakış hakkındır, fakat ikinci bakışta hakkın yoktur.” (Ebû Davud, Nikâh: 43; Tirmizi, Edeb: 28)

Karşı cins insanın gözüne iliştiği zaman,gözlerini ayırmadan bakıp durmamalı, başını çevirmeli. Böylece şehvetle bakma sınırına da yaklaşmamış olur.

Kendisini haramdan muhafazaya çalışan Müslümanın durumunu da Peygamber Efendimiz şöyle anlatmaktadır:

“Bir kadının güzelliği bir Müslümanın gözüne çarpar da ondan gözünü çevirirse, Cenab-ı Hak o Müslümana lezzetini kalbinde duyacağı bir ibadet bahşeder.” (Müsned, 5: 264)

Bilindiği gibi erkeğin erkeğe ve yabancı kadınlara avret sayılan, göstermesi haram olan yerleri müçtehidlerin ekserisinin görüşüne göre diz ile göbek arasıdır. Kadının da kendi mahremleri dışındaki erkeklere karşı avret sayılan, caiz olmayan yerleri el ve yüzün dışında kalan vücudunun tamamıdır.

Buna göre kadının, bir erkeğin vücudunun, göbekle dizi arası dışında kalan yerlerine şehvetsiz olarak ve tekrar edilmeden bakması caizdir. Erkeğin de, kadının el ve yüzüne şehvet hissi olmadığı takdirde bakması helâldir. Ancak cinsî bir zevk duyarak erkeğin veya kadının birbirlerinin bu kısımlarına bakmaları yasak sınırına girer.

Rabbimizin, öncelikle `gözünü haramdan sakınma` yı emredişinde, şu çağda ve şu toplumda bilfiil gözlenen bir boyut daha vardır.

Son bir asır içinde, gazete ve dergi sayfaları, sinema filmleri, TV programları ile insanların giyimleri ve yaşayışları arasında, şöyle bir bağlantı karşımıza çıkar: Bütün sefahet,rezalet ve müstehcenlikler, ilk olarak dar bir kesimde kendini ifade imkânı bulmuştur. Bu kesim ya `sosyete` dir, ya `sanatçı` lar zümresidir yahut her ikisidir. Bu dar zümre içinde dahi, herkes aynı açık saçıklığı aynı anda irtikap etmez. Bir baloya o güne kadar kimsenin giymediği bir açık kıyafetlegelen bir sosyete kadını, belki ilk anda yadırganır; ama bir eşik aşılmış olur.İçinde böylesi bir meyil olanlar, `yapılabilir` olduğunu görür ve yapma cesaretini `daha doğrusu cür` etini` bulurlar. Dar kesimde sergilenen bir aşırılık, gazete ve sayfalarıyla umuma arzedilir. Diğer yandan, film karelerinede benzer dozajda bir aşırılık taşınır. Bu `kitle iletişim araçları` yla sözkonusu aşırılığı seyreden toplum, göre göre, zaman içinde bunu `kanıksar.` İlk anda ahlâksızlık olarak görüp tepki verdiği şey, göre göre `normal` leşir. Normalleşince, kendisi de öyle yapar. Bu esnada, sözünü ettiğimiz dar kesimde daha ileri bir aşırılık sergilenmekte; o, bu kez ona tepki vermektedir. Ama üç-beş yıl sonra, göre göre onu da `normal` görür hale gelip uygulayacaktır.
 
Üst Alt