Gebelikte Vitamin Kullanımı

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
GEBELİKTE VİTAMİN KULLANIMI

Vitaminler; Büyüme, gelişme, kan yapımı, enzimlerin fonksiyonları, hücrelerin düzgün çalışabilmeleri için gerekli olan temel maddelerdir. Vitamin ve minerallerin günlük alınması gereken miktarları genel olarak gebelik ve emzirme döneminde artmaktadır. Gebelik haftası, son adet tarihi (SAT)’ne göre hesaplandığı için kadın, gebe kaldığını öğrendiği zaman fetüs en az 1 aylık olmaktadır. Bazı vitaminlerin döllenme sırasında ve sonrasında, belirli düzeylerde kan değerine sahip olması gerektiğinden doktor gözetiminde ve bilinçli olmayan hamileliklerde bu destek sağlanamamaktadır. Buna örnek olarak, önceki gebeliğinde nöral tüp defektli (NTD) bebek öyküsü bulunan ailelerde ki bu toplumda 30/1000 oranında gözlenmektedir. Çünkü ilk 3 ay fetüs’ün organ gelişim (organogenez) dönemidir, bu dönemde ortamda yeterli folik asit olmasının, nöral tüp defektlerini % 70 oranında önleyebildiği gösterilmiştir. Bu nedenle ideal olarak gebelik kararının verilmesinden sonra, gebelikten en az 8 hafta öncesi ile gebeliğin ilk 3 ayı süresince bu destek sağlanmalıdır. Özellikle geri kalmış ve sosyoekonomik düzeyi düşük toplum ya da bireylerde bu desteğin sağlanması daha da önem kazanmaktadır. Şimdi bazı vitamin, mineral ve gıdaların kullanımına değinmeye çalışalım.

Multivitamin kullanımı:
Amerikan Ulusal Bilim Akademisi (IOM) ve CDC’e göre, gebelik ve emzirme de kullanılması gereken vitamin ve mineral takviyesini belirlemiş ve yayınlamıştır. Buna göre gebelerde folik asit (0.4-0.6 mg/gün), demir (30-60 mg/gün), B6 vitamini (2 mg/gün), çinko (15 mg/gün), bakır (2 mg/gün), C vitamini (50 mg/gün), kalsiyum (250 mg/gün), ve vitamin D (5µg/gün) kullanılmasını ya da alınmasını önermektedir. Bu amaçla gebelerde multivitamin desteği yapılması A.B.D’de sık uygulanmaktadır. Elimizdeki bilgiler gebelikte, özellikle Folik asit , demir ve B6 vitamininin replasmanı’nın faydalı olduğunu göstermektedir.

Bu arada rutin olarak multivitamin desteğinin yapılmasının risk ve faydaları günümüzde halen netleşmemiştir. Bununla ilgili en önemli kaygı, multivitaminler içerisinde birlikte sunulan mineral ve vitaminlerin, gıdalarla beraber alımında, emilimleri yada biyoyararlılıklarında artma ya da azalma gibi etkileşimlerin olup olmayacağıdır. Örneğin kalsiyum ve magnezyum, demir emilimini inhibe etmektedir. Düşük gelir seviyeli gebelerde yapılan bir gözlemsel çalışmada gebeliğinin 1 ve 2. Üç aylık dönemlerinde vitamin preparatları kullandırılan gebelerde erken doğum riskinin azaldığı gösterilmiştir. Öyle ki 33 haftadan önce erken gebelik riski, ilk 3 ayda vitamin kullanımı ile 4 kat azalmaktadır. A vitamini fazla alınması durumunda sakatlık (teratojenite) yapabilen bir vitamindir. Epitel doku, büyüme, gelişme, kemikler, görme, üreme olaylarında etkilidir. Yumurta sarısı, tereyağı, süt, margarin, sebze ve meyvelerde bulunur. Gebelikte günlük 10.000 İU üzerinde dozda asla kullanılmamalıdır.

E vitamini ise hücre zarı ve iç bütünlüğünün korunmasında etkili antioksidan bir vitamindir. Günde 5-30 mg gereksinim olup hamilelik bu ihtiyacı fazla arttırmaz. Soya yağı, fındık, ceviz, yumurtada mevcuttur. K vitaminine de E vitamini gibi gebelikte artmış bir ihtiyaç yoktur ve fazla alımları aksine toksiktir. C vitamininin günlük ihtiyacı için doğal yollarla yaklaşık 1 portakal yeterlidir. Dünya sağlık örgütü iodine alımını hem gebelik, hem laktasyonda 250 mcg, Amerikan tiroid birliği ise 150 mcg önermektedir. Florid içermeyen suları içen ya da floridsiz içme suyu tüketenlerde gebe olsun olmasın günlük 3 mg florid ihtiyacı mevcuttur. Bu özel durumlar dışında, gebelere florid desteği rutinde kesinlikle önerilmemektedir. Gebelik öncesinde multivitamin kullanımın faydasına ilişkin yapılmış randomize kontrollü bir çalışma bulunmamaktadır.

Demir kullanımı: Gebelikte Demir kullanımı ile yapılan geniş çaplı çalışmalarda düşük kan değerleri olan hastalarda, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, prematüritelik, anne ve bebek ölümü gibi risklerin arttığı gösterilmiştir. Tüm gebelik ve laktasyonda total olarak 1000 mg demir kaybedilmektedir. Bu nedenle gebelere anemi yoksa 27-30 mg, anemi varsa 30-120 mg günlük demir alımı mutlaka sağlanmalıdır. Cochrane verilerine göre demir ve folik asitin birlikte verilmesi ile anemi riski azaltılmaktadır (Hemoglobin 10-10.5 gr/L altında olduğunda) Demir takviyesi sırasında C vitamini alınmasının emilimi arttırdığı, kahve-çay-süt ve kalsiyum alımının ise bu emilimi bozduğu bu nedenle ayrı zamanlarda alınmaları gerektiği bilinmektedir.

Kalsiyum kullanımı:
Genel olarak 19-39 yaş arası bayanlarda (gebe olsun ya da olmasın) günlük 1000 mg kalsiyum alınması önerilmektedir. 14-18 yaş arasında ise bu 1300 mg olmalıdır. Kalsiyum alımından optimal yarar sağlayabilmek için yeterli dozlarda D vitamini ve magnezyum alınması da şarttır. Yetersiz kalsiyum alımı olan düşük gelir düzeyli hamilelerde kalsiyum replasmanı gebelik hipertansiyonu (preeklampsi) ve kemik erimesi(osteoporoz), bacaklardaki krampların riskini azaltmak için faydalıdır. Bu ayrıca anne karnındaki bebekde ( fetüs) kurşun zehirlenmesini ve neonatal hipokalsemi gibi bebeğe nöbet geçirten bazı durumları da önlemektedir. Çünkü kurşun, kemikte birikerek, kemik turnover’ını arttırır ve kan dolaşımına kurşun salınmasına neden olabilir. Aynı şekilde magnezyumun yetersiz alınması annede bacak kramplarına neden olabilir. Güneş ışığı almayan ya da 600 mg altında günlük kalsiyum alan gebelere ilave 600 mg kalsiyum, güne ışığı ile temas ya da 10 µg vitamin D alması önerilmelidir.

Vejeteryan gebelikler:
Hiçbir hayvan ürününü tüketmeyen vejeteryan gebelerde ilave olarak 400 IU( 10 µg) D vitamini ve 2 µg B12 vitamini verilmelidir. B12 vitamininin ana kaynağı hayvansal gıdalardır.

Balık Yağı Kullanımı: 2004 yılında A.B.D hükümeti bazı deniz ürünlerindeki ağır metaller, endüstriyel kiyasallar ve metil civa zehirlenmesi riski nedeniyle aşırı deniz ürünü alınmasını kısıtlamıştır. Çünkü civa, özellikle yeni gelişen savunmasız fetüsün sinir dokusuna toksik etkilidir. Bununla birlikte sağlık için çok faydalı olan omega 3 yağ asitlerinin tek kaynağı da yine balık tüketimidir. Ve tüketim ile erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma ve preeklampsi oranlarının azaldığı çalışmalarla gösterilmiştir. Az tüketimi ile ise 6 ay- 8 yaş arası çocuklarda sözel zeka ve davranışsal kalitede düşme izlenmiştir. Tüm bunlara rağmen gebelikte optimal balık alımının ne olması gerektiği halen net değildir. Civa içeriği düşük olan ve önerilen balıklar, salmon, karides, tuna, morina, yayın balığıdır. Balık yağı ya da Omega 3 preparatlarının kullanımı civa ve diğer kimyasalların alınmasını ve toksisitesini önleyebilir. Ancak rutin kullanımı ile ilgili bir çalışma yoktur.

Gebelik bulantı ve kusmaları: Gebelikte aşırı bulantı ve kusma olması hipermezis gravidarum olarak adlandırılır. Gebelerin % 0.5-2’sinde bulunur. Aşikar bir sebebi olmaksızın aşırı bulantı, kusma, en az %5 kilo kaybı, idrarda ketonüri (açlık belirtisi olarak) bulunmasıdır. Bu gebelerde ilk basamak tedavi olarak 10-25 mg vitamin B6 günde 3-4 kez verilmelidir. B1 ve B6 vitamininin gebelerde bulantı ve kusmaları %74’e kadar azalttığı bilinmektedir.

Gebelikte özellikle yetersiz beslenme durumlarında, sigara &alkol kullanımında, vejeteryanlar da, çoğul gebeliklerde, adolesanlarda, dengeli ve gebeliğe özel olarak üretilmiş multivitamin / multimineral kombinasyonlarının alınması uygundur. Yiyeceklerin saklanma, pişirilme, hazırlanma süreçleri vitamin içeriklerini etkileyebilmektedir. Ülkemiz gibi kadın popülasyonda demir eksikliği anemisinin, %75 gibi yüksek oranlarda karşımıza çıktığı ülkelerde vitamin, mineral, demir desteği ancak doktor gözetiminde ve önerilen dozlarda olmalı, beslenmenin yerini tutmayacağı bilinmelidir. Bu dengeli kombinasyonlar selenyum, bakır, biyotin gibi sadece diyetle alınabilen özel mineraller de içermelidir. Gebelikte rutin vitamin kullanımı konusunda halen kabul edilmiş kanıt ve görüşler yoktur. Aşırı ve kontrolsüz kullanımlarında başta A,D,E,K vitaminleri gibi yağda eriyen vitaminler olmak üzere vücutta birikim yaparak, faydanın aksine zarar verebilecekleri ki özellikle A ve D vitaminlerinin fazla miktarlarda alınmasının bebekte sakatlığa yol açabildiği unutulmamalıdır.


alıntı
 
Üst Alt