Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
Hanım sahabeler
Fatıma Binti Esed (r.a)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 5838" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px">Fâtıma binti Esed radıyallahu anhâ Hazreti Ali radıyallahu anh’in annesi... </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Sevgili Peygamberimize çocukluk döneminde candan hizmet eden, onu her türlü tehlikelere karşı korumaya çalışan, kendi öz çocuklarından önce onun karnını doyuran, üstünü başını temizleyen, saçlarını tarayan hizmetli, şefkatli bir anne... </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin </span></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">“annemden sonra annem”</span></span></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> diye iltifatına mazhar olmuş bir hanım sahâbî...</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> O Mekke’de Hâşimoğulları kabilesine mensuptur. Amcasının oğlu Ebû Tâlib ile evlendi. Bu evlilikten Tâlib, Akîl, Câfer ve Ali adında dört oğlu, Ümmü Hâni, Cümâne, Rayta ve Esmâ adında da dört kızı dünyaya geldi.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> O, Sevgili Peygamberimize sekiz yaşından itibaren annelik yapma şerefini elde eden bahtiyar bir hanımdır. Dedesi Abdülmuttalib’in vefatından sonra amcası Ebû Tâlib’in himayesine verilen varlık nûru Efendimiz, Fâtıma binti Esed’in ellerinde onun sıcak, yakın alâkasıyla, şefkat ve sevgi dolu nazarlarıyla büyümüşdü.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Fâtıma binti Esed varlık nuru, inci tanesi bu yetime annesini aratmayacak tarzda candan hizmet etmiş, şefkat ve merhamet nazarlarını üzerinden eksik etmemiştir. Ona karşı davranışlarında ve hizmetlerinde özel ihtimam göstererek evini sımsıcak bir yuva haline getirmeye gayret etmiştir. Bu titizlik ve hizmetteki özel îtinâsı onu Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimizin hususî iltifatlarına nâil kılmıştır. Efendimiz (s.a.)O’nun hakkında:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> “O benim annemdi. Kendi çocukları aç dururken önce benim karnımı doyururdu. Saçımı başımı tarar bir anne şefkati sıcaklığını benden esirgemezdi.” buyurmuştur.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Sevgili Peygamberimiz gençlik devresini kendi yuvasını kuruncaya kadar bu sıcak aile ortamında amcasının ve yengesinin himayesinde geçirdi. Yirmibeş yaşına ulaşınca Kureyş kadınlarının hanımefendisi Hz. Hatice ile evlendi. Huzur ve seâdet dolu mutlu bir yuva kurdu. Kırk yaşına geldiğinde </span></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px">Allah Teâlâ Hazretleri O’nu kendine elçi olarak seçti. Cebrâil aleyhisselâm’ı ona göndererek yeni dinin esaslarını bildirdi. Putlara tapılmamasını, şirke düşülmemesini emretti.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Beklenen yeni din ve son peygamberin geldiği haberleri Mekke sokaklarında yayılmaya başlayınca müşrikler O’nu himâyesiz bırakmağa, hatta öldürmeye yeltendiler. Ama amcası Ebû Tâlib ve hanımı, Fâtıma binti Esed sevgili yeğenlerine arka çıktılar; Onu himayeleri altına aldılar. Kendileri hemen İslâm’a koşamadılar. Fakat onu davâsında serbest bıraktılar. İstediği gibi hareket etmesini sağladılar. İslâm birer birer gönülleri fethedip Müslümanlar çoğaldıkça azgın müşrikler bu gidişâta engel olmak için her türlü zâlimliklerini ortaya koymaya başladılar. İşi iyice ileri götürüp İki Cihan Güneşi Efendimize eziyet etmeye kadar vardırdılar. Kimsesiz müslümanlara akıl almaz işkenceler yaparak onları İslâm’dan döndürmeye çalıştılar. Fakat iman nuruyla kalbi aydınlanmış hiçbir müslümanı kendi taraflarına çeviremediler.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Himayesinde bulunduğu amcası Ebû Tâlib dünyadan göçünce İki Cihan Güneşi Efendimizin işi daha da zorlaştı. İşkenceye varacak tarzda ezâ ve cefâlara maruz kaldı. Bütün bu hâdiseler Fâtıma binti Esed’i çok üzüyordu. Sevgili Peygamberimizi çok seviyor ve O’na inanıyordu. Fakat kocasından dolayı İslâm’ını açığa vuramamıştı. Artık zamanı gelmişti. Onun dâvasına gönül verdiğini îlân ederek O sevgiliye destek olmak istiyordu. Kelime-i şehâdet getirerek İslâm’la şereflendi. Fahr-i Kâinat (s.a) Efendimiz annesi kadar sevdiği yengesinin müslüman olmasına çok sevindi ve acılarını birazcık olsun unuttu.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ) artık Mekke’de yaşanamayacağına karar verdi ve diğer Müslümanlar gibi Medine’ye hicret etti. </span></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px">Allah yolunda muhâcir olma seâdetini elde etti. Orada oğlu Hz. Ali (r.a) ile Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimizin kerîmeleri Hz. Fâtıma (r.anhâ)’nın düğünlerini yaptı. Aynı evde gelin kaynana birlikte mesud bir hayat yaşadılar.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> O, Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimizin “Fâtıma benden bir parçadır.” dediği sevgili kızı Hz. Fâtıma’ya kayınvâlide olmuştu. Bunu kendisi için büyük bir bahtiyarlık sayıyordu. Gelinini üzmemek için son derece titiz davranışlar sergiliyordu. Evde iş bölümü yapmışlardı. Herkes kendine düşen vazifeyi yaptıktan sonra birbirine yardıma koşuyordu. Bir muhabbet yuvası teşekkül etmişti. Neşe ve sürûr dolu bu evde gelin kaynana arasındaki muhabbetin en canlı örnekleri görülmekteydi. Onların sevgi ve saygı içerisinde geçinmeleri hem Resûl-i Ekrem (s.a)’i, hem de Hz. Ali (r.a)’ı çok sevindiriyordu. Hânelerine rahmet ve bereket yağıyordu.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> İki Cihan Güneşi Efendimiz yengesi Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ)’nın iyiliklerini hiç unutmamıştı. Ona karşı vefa borcunu, ona olan kadirbilirliğini her fırsatta göstermeğe çalışdı. Medine’deki evinde devamlı ziyaretine gitti. Hâlini, hatırını sordu; çeşitli yardımlarda bulunarak onu gözetti. Bir evlâdın annesine yapması gereken hizmetin daha fazlasını yapmağa gayret etti. Ona “anne” diye hitap etti ve hep o şekilde yâd etti. Zaman zaman öğle üzeri ziyaret eder, yanında kaylûle (öğle istirahati) yapardı.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Sevgili Peygamberimizin Medine’ye yerleşmesinin üzerinden dört sene geçmişti. Mübarek yüzlerinde hiç neşe, sevinç eksik olmazdı. Sîmâlarında her gün seâdet çiçekleri açardı. Bir gün Efendimiz yengesi Hz. Fâtıma’nın vefat haberini aldı. O gün o kadar üzüldü ki “İşte bugün annem vefat etti.” buyurdu. Damadı Hz. Ali (r.a)’ın annesine karşı beslediği derin sevgi ve hürmetini bu şekilde ifade etti.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> İki Cihan Güneşi Efendimiz bir vefakârlık örneği olarak o gün sırtından gömleğini çıkarıp Hz. Ali (r.a)’a verdi. Annesine kefen yapılmasını istedi. Cenaze namazını da kendisi kıldırdı. Son bir sevgi işareti ve iltifat olarak kabrine indi ve yanı üzerine biraz uzandı. Gözyaşları içerisinde kabirden çıktı. Yaşlar kabri ıslatmıştı. Sonra Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ)’nın na’şı kabre kondu.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Ashâb-ı kiram o güne kadar böyle bir şey görmemişlerdi. Merakla Efendimize: “Ya Rasûlallah! Sizin bu kadına yaptığınızı başka hiç bir kimseye yapar iken görmedik” dediler. Fahr-i Kâinat (s.a) Efendimiz ashâbının merakını gidermek üzere şöyle cevap verdi:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> “O benim annemden sonra annemdi. Amcam Ebû Tâlib’ten sonra, bu kadıncağız kadar bana iyiliği dokunan bir kimse olmamıştır. Ona Cennet elbiselerinden giydirilsin diye gömleğimi kefen olarak giydirdim. Kabir hayatı kendisine kolay ve rahat gelsin diye de bir müddet kabrinde uzandım.” buyurdu.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ)’nın kabri üzerine toprak atıldıktan sonra Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimiz sevgili annesi için şu duâyı yaptı:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> “</span></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px">Allah sana merhamet etsin ve seni hayırla mükâfatlandırsın. Anneciğim! Allah sana rahmet etsin. Annemden sonra bana annelik yaptın. Kendin aç kalır beni doyururdun. Kendin giymez beni giydirirdin. En iyi nimetleri kendin yemez bana tattırırdın. Bunu da ancak Allah rızası için ve âhiret yurdunu umarak yapardın.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px">Allah</span></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> ki, dirilten ve öldürendir. O hiç ölmeyendir. Devamlı diri olandır O.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Ey </span></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px">Allahım! Annem Fâtıma binti Esed’i affet. Kabrini genişlet. Ben Resûlünün ve benden önceki peygamberlerinin hakkı için duâmı kabul buyur, ey merhametlilerin en merhametlisi olan yüce Rabbim!”</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Sevgili Peygamberimiz annem dediği Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ)’ya son vazifelerini yaptıktan sonra tebessüm etmeğe başladı. Orada bulunanlara şu müjdeyi verdi:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> “Cebrâil aleyhisselâm geldi ve “Bu kadın Cennetliklerdendir.” diye bana haber getirdi. Ayrıca Yüce </span></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px">Allah meleklerinden yetmiş binine bu kadının cenaze namazına katılmalarını emretti. Melekler de onun cenaze namazını kıldılar.”</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Elhamdûlillâh!.. Elhamdûlillâh!.. Ne seâdet!.. Ne mutluluk!.. Ne vefâkârlık ve ne kadirbilirlik!.. Ne candan hizmet ve ne güzel mükâfat!.. </span></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px">Allahım bizlere de öylesi seâdetler nasîb et!..</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ), Hâşimoğulları soyundan ilk erkek çocuğu dünyaya getiren sâliha bir hanımdır. Ayrıca yine bu soydan gelen ilk halifenin annesi olma şerefine sahiptir. Diğer halifelerin anneleri ise; sevgili Peygamberimizin kızı Hz. Hasan’ın annesi Hz. Fâtimatü’z-Zehrâ (r.anhâ) ile Harun Reşîd’in hanımı ve halife Emin’in annesi Zübeyde’dir. </span></span><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px">Allah hepsinden râzı olsun.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Microsoft Sans Serif'"><span style="font-size: 15px"> Cenâb-ı Hak bizleri Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ) annemizle beraber Cennetinde cem eylesin. Amin.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 5838, member: 3"] [INDENT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Fâtıma binti Esed radıyallahu anhâ Hazreti Ali radıyallahu anh’in annesi... [/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Sevgili Peygamberimize çocukluk döneminde candan hizmet eden, onu her türlü tehlikelere karşı korumaya çalışan, kendi öz çocuklarından önce onun karnını doyuran, üstünü başını temizleyen, saçlarını tarayan hizmetli, şefkatli bir anne... [/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin [/SIZE][/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4][COLOR=Green]“annemden sonra annem”[/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] diye iltifatına mazhar olmuş bir hanım sahâbî...[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] O Mekke’de Hâşimoğulları kabilesine mensuptur. Amcasının oğlu Ebû Tâlib ile evlendi. Bu evlilikten Tâlib, Akîl, Câfer ve Ali adında dört oğlu, Ümmü Hâni, Cümâne, Rayta ve Esmâ adında da dört kızı dünyaya geldi.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] O, Sevgili Peygamberimize sekiz yaşından itibaren annelik yapma şerefini elde eden bahtiyar bir hanımdır. Dedesi Abdülmuttalib’in vefatından sonra amcası Ebû Tâlib’in himayesine verilen varlık nûru Efendimiz, Fâtıma binti Esed’in ellerinde onun sıcak, yakın alâkasıyla, şefkat ve sevgi dolu nazarlarıyla büyümüşdü.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Fâtıma binti Esed varlık nuru, inci tanesi bu yetime annesini aratmayacak tarzda candan hizmet etmiş, şefkat ve merhamet nazarlarını üzerinden eksik etmemiştir. Ona karşı davranışlarında ve hizmetlerinde özel ihtimam göstererek evini sımsıcak bir yuva haline getirmeye gayret etmiştir. Bu titizlik ve hizmetteki özel îtinâsı onu Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimizin hususî iltifatlarına nâil kılmıştır. Efendimiz (s.a.)O’nun hakkında:[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] “O benim annemdi. Kendi çocukları aç dururken önce benim karnımı doyururdu. Saçımı başımı tarar bir anne şefkati sıcaklığını benden esirgemezdi.” buyurmuştur.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Sevgili Peygamberimiz gençlik devresini kendi yuvasını kuruncaya kadar bu sıcak aile ortamında amcasının ve yengesinin himayesinde geçirdi. Yirmibeş yaşına ulaşınca Kureyş kadınlarının hanımefendisi Hz. Hatice ile evlendi. Huzur ve seâdet dolu mutlu bir yuva kurdu. Kırk yaşına geldiğinde [/SIZE][/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4]Allah Teâlâ Hazretleri O’nu kendine elçi olarak seçti. Cebrâil aleyhisselâm’ı ona göndererek yeni dinin esaslarını bildirdi. Putlara tapılmamasını, şirke düşülmemesini emretti.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Beklenen yeni din ve son peygamberin geldiği haberleri Mekke sokaklarında yayılmaya başlayınca müşrikler O’nu himâyesiz bırakmağa, hatta öldürmeye yeltendiler. Ama amcası Ebû Tâlib ve hanımı, Fâtıma binti Esed sevgili yeğenlerine arka çıktılar; Onu himayeleri altına aldılar. Kendileri hemen İslâm’a koşamadılar. Fakat onu davâsında serbest bıraktılar. İstediği gibi hareket etmesini sağladılar. İslâm birer birer gönülleri fethedip Müslümanlar çoğaldıkça azgın müşrikler bu gidişâta engel olmak için her türlü zâlimliklerini ortaya koymaya başladılar. İşi iyice ileri götürüp İki Cihan Güneşi Efendimize eziyet etmeye kadar vardırdılar. Kimsesiz müslümanlara akıl almaz işkenceler yaparak onları İslâm’dan döndürmeye çalıştılar. Fakat iman nuruyla kalbi aydınlanmış hiçbir müslümanı kendi taraflarına çeviremediler.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Himayesinde bulunduğu amcası Ebû Tâlib dünyadan göçünce İki Cihan Güneşi Efendimizin işi daha da zorlaştı. İşkenceye varacak tarzda ezâ ve cefâlara maruz kaldı. Bütün bu hâdiseler Fâtıma binti Esed’i çok üzüyordu. Sevgili Peygamberimizi çok seviyor ve O’na inanıyordu. Fakat kocasından dolayı İslâm’ını açığa vuramamıştı. Artık zamanı gelmişti. Onun dâvasına gönül verdiğini îlân ederek O sevgiliye destek olmak istiyordu. Kelime-i şehâdet getirerek İslâm’la şereflendi. Fahr-i Kâinat (s.a) Efendimiz annesi kadar sevdiği yengesinin müslüman olmasına çok sevindi ve acılarını birazcık olsun unuttu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ) artık Mekke’de yaşanamayacağına karar verdi ve diğer Müslümanlar gibi Medine’ye hicret etti. [/SIZE][/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4]Allah yolunda muhâcir olma seâdetini elde etti. Orada oğlu Hz. Ali (r.a) ile Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimizin kerîmeleri Hz. Fâtıma (r.anhâ)’nın düğünlerini yaptı. Aynı evde gelin kaynana birlikte mesud bir hayat yaşadılar.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] O, Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimizin “Fâtıma benden bir parçadır.” dediği sevgili kızı Hz. Fâtıma’ya kayınvâlide olmuştu. Bunu kendisi için büyük bir bahtiyarlık sayıyordu. Gelinini üzmemek için son derece titiz davranışlar sergiliyordu. Evde iş bölümü yapmışlardı. Herkes kendine düşen vazifeyi yaptıktan sonra birbirine yardıma koşuyordu. Bir muhabbet yuvası teşekkül etmişti. Neşe ve sürûr dolu bu evde gelin kaynana arasındaki muhabbetin en canlı örnekleri görülmekteydi. Onların sevgi ve saygı içerisinde geçinmeleri hem Resûl-i Ekrem (s.a)’i, hem de Hz. Ali (r.a)’ı çok sevindiriyordu. Hânelerine rahmet ve bereket yağıyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] İki Cihan Güneşi Efendimiz yengesi Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ)’nın iyiliklerini hiç unutmamıştı. Ona karşı vefa borcunu, ona olan kadirbilirliğini her fırsatta göstermeğe çalışdı. Medine’deki evinde devamlı ziyaretine gitti. Hâlini, hatırını sordu; çeşitli yardımlarda bulunarak onu gözetti. Bir evlâdın annesine yapması gereken hizmetin daha fazlasını yapmağa gayret etti. Ona “anne” diye hitap etti ve hep o şekilde yâd etti. Zaman zaman öğle üzeri ziyaret eder, yanında kaylûle (öğle istirahati) yapardı.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Sevgili Peygamberimizin Medine’ye yerleşmesinin üzerinden dört sene geçmişti. Mübarek yüzlerinde hiç neşe, sevinç eksik olmazdı. Sîmâlarında her gün seâdet çiçekleri açardı. Bir gün Efendimiz yengesi Hz. Fâtıma’nın vefat haberini aldı. O gün o kadar üzüldü ki “İşte bugün annem vefat etti.” buyurdu. Damadı Hz. Ali (r.a)’ın annesine karşı beslediği derin sevgi ve hürmetini bu şekilde ifade etti.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] İki Cihan Güneşi Efendimiz bir vefakârlık örneği olarak o gün sırtından gömleğini çıkarıp Hz. Ali (r.a)’a verdi. Annesine kefen yapılmasını istedi. Cenaze namazını da kendisi kıldırdı. Son bir sevgi işareti ve iltifat olarak kabrine indi ve yanı üzerine biraz uzandı. Gözyaşları içerisinde kabirden çıktı. Yaşlar kabri ıslatmıştı. Sonra Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ)’nın na’şı kabre kondu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Ashâb-ı kiram o güne kadar böyle bir şey görmemişlerdi. Merakla Efendimize: “Ya Rasûlallah! Sizin bu kadına yaptığınızı başka hiç bir kimseye yapar iken görmedik” dediler. Fahr-i Kâinat (s.a) Efendimiz ashâbının merakını gidermek üzere şöyle cevap verdi:[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] “O benim annemden sonra annemdi. Amcam Ebû Tâlib’ten sonra, bu kadıncağız kadar bana iyiliği dokunan bir kimse olmamıştır. Ona Cennet elbiselerinden giydirilsin diye gömleğimi kefen olarak giydirdim. Kabir hayatı kendisine kolay ve rahat gelsin diye de bir müddet kabrinde uzandım.” buyurdu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ)’nın kabri üzerine toprak atıldıktan sonra Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimiz sevgili annesi için şu duâyı yaptı:[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] “[/SIZE][/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4]Allah sana merhamet etsin ve seni hayırla mükâfatlandırsın. Anneciğim! Allah sana rahmet etsin. Annemden sonra bana annelik yaptın. Kendin aç kalır beni doyururdun. Kendin giymez beni giydirirdin. En iyi nimetleri kendin yemez bana tattırırdın. Bunu da ancak Allah rızası için ve âhiret yurdunu umarak yapardın.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4]Allah[/SIZE][/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] ki, dirilten ve öldürendir. O hiç ölmeyendir. Devamlı diri olandır O.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Ey [/SIZE][/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4]Allahım! Annem Fâtıma binti Esed’i affet. Kabrini genişlet. Ben Resûlünün ve benden önceki peygamberlerinin hakkı için duâmı kabul buyur, ey merhametlilerin en merhametlisi olan yüce Rabbim!”[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Sevgili Peygamberimiz annem dediği Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ)’ya son vazifelerini yaptıktan sonra tebessüm etmeğe başladı. Orada bulunanlara şu müjdeyi verdi:[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] “Cebrâil aleyhisselâm geldi ve “Bu kadın Cennetliklerdendir.” diye bana haber getirdi. Ayrıca Yüce [/SIZE][/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4]Allah meleklerinden yetmiş binine bu kadının cenaze namazına katılmalarını emretti. Melekler de onun cenaze namazını kıldılar.”[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Elhamdûlillâh!.. Elhamdûlillâh!.. Ne seâdet!.. Ne mutluluk!.. Ne vefâkârlık ve ne kadirbilirlik!.. Ne candan hizmet ve ne güzel mükâfat!.. [/SIZE][/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4]Allahım bizlere de öylesi seâdetler nasîb et!..[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ), Hâşimoğulları soyundan ilk erkek çocuğu dünyaya getiren sâliha bir hanımdır. Ayrıca yine bu soydan gelen ilk halifenin annesi olma şerefine sahiptir. Diğer halifelerin anneleri ise; sevgili Peygamberimizin kızı Hz. Hasan’ın annesi Hz. Fâtimatü’z-Zehrâ (r.anhâ) ile Harun Reşîd’in hanımı ve halife Emin’in annesi Zübeyde’dir. [/SIZE][/FONT][FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4]Allah hepsinden râzı olsun.[/SIZE][/FONT] [FONT=Microsoft Sans Serif][SIZE=4] Cenâb-ı Hak bizleri Hz. Fâtıma binti Esed (r.anhâ) annemizle beraber Cennetinde cem eylesin. Amin.[/SIZE][/FONT] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
Hanım sahabeler
Fatıma Binti Esed (r.a)
Üst
Alt