Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
EyvAllah
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 970" data-attributes="member: 2"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">EyvALLAH" ' ın ne mâna taşıdığını, biliyor musunuz?</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">EyvALLAH’ın manasını gerçek anlamıyla düşündünüz mü? Tasavvufî kültürün en latif tabirlerinden biri olan ‘eyvALLAH’, çoğu kimseler tarafından yerli yersiz, gelişigüzel kullanılmasına rağmen yine de işitildiğinde veya söylenildiğinde ruhlara serinlik ve rahatlama bahşeden tılsımlı bir söz. Mânevî terbiyeyi insanî hayatta nakış nakış işleyen ve inceleyen tasavvuf, bu hassasiyeti konuşma üslûbunda da göstermiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">EyvALLAH, üç ayrı kelimeden oluşan Arapça bir cümle. ‘Ey’ veya ‘-iy’, ‘evet, tabii’ gibi anlamlara gelir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Bilhassa vav’la beraber kullanıldığında dilimizdeki ifadesiyle ‘aynen öyle, tastamam’ gibi manaları içine almaktadır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">‘Tamam, peki’ manasına pratik Arapça’da halihazırda ‘eyva’ şeklinde söylenişine halkımız aşinadır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Bazen ayvaa olarak müstehzi bir edayla fevkalade kötü taklitlerini de duyduğumuz bu kelam esasında Allah lafzı düşünülerek bizdeki eyvALLAH’ın Araplardaki söyleme tarzıdır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">“Ve” harfine gelince. Sadece gramer açısından incelendiğinde en az on iki ayrı işlevi olan bu harfi, kültürel boyutuyla ciltlerle kitapla ifade etmek mümkün.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Bu tabirde geçen “vav” için çeşitli fikirler öne sürülmüş. Bazıları cevabı kuvvetlendirmek için, bazıları da yemin manası için kullanıldığını öne sürmüşlerse de maiyyet yani beraberlik bildirmek için kullanıldığı fikri ağır basmıştır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">İkinci kelime olan “Allah” ki daha çok lafzatullah şeklinde ifade edilir. Cenab-ı Hakk’ın yüzlerce ismi olmasına rağmen Allah ismi gibisi yoktur. Çünkü ‘Zât-ı Ehadiyyet’in kendisini tesmiye ettiği isimdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Öyle bir zat ismi ki, semavî kitapta beyan edilen bu isim etimolojik olarak bile incelense, eşi benzeri olamayan bir kelime olarak kalmayıp, ayrıca ikiliği ve çoğulluğu kabul etmeyen bir yapıya sahiptir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Sadece içinde geçen lafzatullah bile eyvALLAH’ın alelade kullanılmamasına yeter bir sebeptir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Belki de gündelik Arapçada eyvaa olarak ifade edilmesi bundan kaynaklanıyordur. “EyvALLAH”ın yukarıda geçen manasıyla beraber tasavvuftaki ıstılâhî sahasını mülahaza edersek bu gerçek daha bariz bir hal alacaktır. ‘Hakla kabul ettik, haktandır’ manasını ihtiva ettiğinden eyvALLAH, sufîyyede hemen hemen her halde zikredilir, bir virddir adeta. “</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Her tecelli eden, mademki Cenab-ı Hakk’ın takdiri ve muradıyladır, o halde hakla kabul ettik, eyvALLAH.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Şu anda anlayabildiğime, yahut sonra idrak edeceğim irfana şimdiden eyvALLAH.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Güzel-çirkin diye tavsif ettiğimiz velakin hepsinde gizli ve aşikar olan hikmete gördüğüm görmediğim esrar-ı ilahiyeye eyvALLAH.”</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">“EyvALLAH”ın ruhuna nüfuz edebilirsek içinde samimi bir tasdik havası barındığını fark edebiliriz. Samimi, içten kabulleniş ancak muhabbetle olur. Zaten din de bu muhabbetin tesiri içindir. Öteki türlü, inanç sistemini sadece bir dizi ameller olarak algılamak ki menzile yani o rızaya asla ulaştıramaz. İkilik de burada başlar, bu muhabbet olmazsa her muhatap kalınan emrinde o bir sen olmuş olur ki, kişi bu durumda ibadet ederken ikilikten kurtulamaz. Halbuki muhabbetle teslimiyet gerçek birliği sağlar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">EyvALLAH böyle bir halin nişanesidir. Bu mefhum ile alakalı Kitap’tan ve sünnetten pek çok örnek vardır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Mesela Bakara Sûresi’nde anlatılan Hz. Mûsâ (as)’nın kıssasında; Hz. Mûsâ (as) kavmine ‘Allah’ın bir inek kes’ emri verdiğini söylediğinde onlar, “Sen bizimle alay mı ediyorsun” diye karşılık verirler. Mûsâ (as)’nın işin ciddi olduğunu belirtmesi de ikna olmalarına yetmez. “Bu ineği bize anlat, rengi nedir, neye benziyor, şöyle mi böyle mi?” gibi sorularla işi yapmamak için kırk dereden su getirirler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Maide Sûresi’ndeki kıssaya göre ise önce Allah’tan doymak için rızk isterler, kendileri kudret helvası ve bıldırcın eti ile nimetlendirilmeleri ve bu mucize karşısında sayısız hamd ü sena edip Hak Teala’ya şükredecekleri yerde, ‘bu sofrada soğan, sarmısak yok’ diyerek onda bile kusur bulurlar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Anlaşılan ne emirlere karşı ne de nimetlere karşı eyvALLAH diyerek bir teslimiyet göstermezler. Zaten bu gibi hususlarda çok fazla itiraz etmelerinden dolayı Cenab-ı Hakk’ın Yahudi şeriatını çok ağır kıldığını söylemişlerdir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadis-i şeriflerde geçen bu ve benzeri misaller tecellileri eyvALLAH ile kabullenemeyişin Mevlâ’sı ile kulu arasındaki muhabbet bağını nasıl kopma noktasına getirdiğini ibretle göstermektedir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Dinî kaynaklarda ve kültürümüzde ahlâkî güzellikte numune teşkil edebilecek âbidevî şahsiyetlerin hep eyvALLAH’ın o tasdiki ruhuna ermeleriyle bu derecelere nail olduklarına işaret vardır. İnsan birçok musibete ‘ben’ belasından, çekişmekten dolayı uğramaz mı?</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Başka bir ifadeyle inayet-i Hak’la, halkla yaşamayı kendisine şiar edinerek eyvALLAH’ı vird edinen kolay kolay gaflete, hırsa, kavgaya düşer mi? Adım adım benlikten kurtulmaya basamak olan eyvALLAH, hak suretinde bâtılın ayrılmasına vesile olduğu gibi, haktan ve hak ilminden ayrı düşmeye de lâzım bir virddir. “Kişi böylesi bir hakikat rehberine erişirse, eyvALLAH’a iyi tutunmalı der” sofiler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Hz. Mûsâ (as)’nın Hızır ile olan arkadaşlığı bu mevzuya pek güzel misal teşkil eder. Bir zata sormuşlar:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">“Her şeye eyvALLAH, peki gafilin gafletine de mi eyvALLAH?”</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Cevaben,</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">“Gaflete eyvALLAHımız yoktur; fakat gafil bir kimse gördüğünde, ‘Bu, benim halim de olabilirdi; ama Cenâb-ı Hak şu an beni muhafaza etti.’ diye tefekkür edersin. Ve ibretle eyvALLAH dersin.” demiş.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">“Peki, yanlış olan şeyi nasıl düzelteceğiz?” diye sormuşlar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">O zat devamla,</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">“Kendi acizliğini hatırına getirerek karşısındakini ikna etmen daha kolay olur, sen kendi egonu aradan çıkarırsın, böylece sözünün tesiri olur.” diye cevaplamış.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Cenâb-ı Pir Mevlânâ Celaleddin-i Rumi (kds)’nin oğlu Sultan Veled, şahane bir beytinde bu güzellikleri özetlemiş:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">“Bize ne irs-ı peder, ne servet ü ne cah kalmıştır,Şuûr-ı hikmete karşı bir eyvALLAH kalmıştır”</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">(Bizlere babamızdan maddi bir miras, büyük bir servet ve makam kalmadı. Bizlere kalan (bunlardan çok daha kıymetli, bizleri evvelkilerin mevkiine erdiren) Hakk’ın hikmet tecellilerini eyvALLAHla karşılama hali kalmıştır.)</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Mevlam! Sen'den gelene, gelmeyene; ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme , yürekten kocaman bir EYVALLAH</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turab, post: 970, member: 2"] [FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=#000000]EyvALLAH" ' ın ne mâna taşıdığını, biliyor musunuz? EyvALLAH’ın manasını gerçek anlamıyla düşündünüz mü? Tasavvufî kültürün en latif tabirlerinden biri olan ‘eyvALLAH’, çoğu kimseler tarafından yerli yersiz, gelişigüzel kullanılmasına rağmen yine de işitildiğinde veya söylenildiğinde ruhlara serinlik ve rahatlama bahşeden tılsımlı bir söz. Mânevî terbiyeyi insanî hayatta nakış nakış işleyen ve inceleyen tasavvuf, bu hassasiyeti konuşma üslûbunda da göstermiştir. EyvALLAH, üç ayrı kelimeden oluşan Arapça bir cümle. ‘Ey’ veya ‘-iy’, ‘evet, tabii’ gibi anlamlara gelir. Bilhassa vav’la beraber kullanıldığında dilimizdeki ifadesiyle ‘aynen öyle, tastamam’ gibi manaları içine almaktadır. ‘Tamam, peki’ manasına pratik Arapça’da halihazırda ‘eyva’ şeklinde söylenişine halkımız aşinadır. Bazen ayvaa olarak müstehzi bir edayla fevkalade kötü taklitlerini de duyduğumuz bu kelam esasında Allah lafzı düşünülerek bizdeki eyvALLAH’ın Araplardaki söyleme tarzıdır. “Ve” harfine gelince. Sadece gramer açısından incelendiğinde en az on iki ayrı işlevi olan bu harfi, kültürel boyutuyla ciltlerle kitapla ifade etmek mümkün. Bu tabirde geçen “vav” için çeşitli fikirler öne sürülmüş. Bazıları cevabı kuvvetlendirmek için, bazıları da yemin manası için kullanıldığını öne sürmüşlerse de maiyyet yani beraberlik bildirmek için kullanıldığı fikri ağır basmıştır. İkinci kelime olan “Allah” ki daha çok lafzatullah şeklinde ifade edilir. Cenab-ı Hakk’ın yüzlerce ismi olmasına rağmen Allah ismi gibisi yoktur. Çünkü ‘Zât-ı Ehadiyyet’in kendisini tesmiye ettiği isimdir. Öyle bir zat ismi ki, semavî kitapta beyan edilen bu isim etimolojik olarak bile incelense, eşi benzeri olamayan bir kelime olarak kalmayıp, ayrıca ikiliği ve çoğulluğu kabul etmeyen bir yapıya sahiptir. Sadece içinde geçen lafzatullah bile eyvALLAH’ın alelade kullanılmamasına yeter bir sebeptir. Belki de gündelik Arapçada eyvaa olarak ifade edilmesi bundan kaynaklanıyordur. “EyvALLAH”ın yukarıda geçen manasıyla beraber tasavvuftaki ıstılâhî sahasını mülahaza edersek bu gerçek daha bariz bir hal alacaktır. ‘Hakla kabul ettik, haktandır’ manasını ihtiva ettiğinden eyvALLAH, sufîyyede hemen hemen her halde zikredilir, bir virddir adeta. “ Her tecelli eden, mademki Cenab-ı Hakk’ın takdiri ve muradıyladır, o halde hakla kabul ettik, eyvALLAH. Şu anda anlayabildiğime, yahut sonra idrak edeceğim irfana şimdiden eyvALLAH. Güzel-çirkin diye tavsif ettiğimiz velakin hepsinde gizli ve aşikar olan hikmete gördüğüm görmediğim esrar-ı ilahiyeye eyvALLAH.” “EyvALLAH”ın ruhuna nüfuz edebilirsek içinde samimi bir tasdik havası barındığını fark edebiliriz. Samimi, içten kabulleniş ancak muhabbetle olur. Zaten din de bu muhabbetin tesiri içindir. Öteki türlü, inanç sistemini sadece bir dizi ameller olarak algılamak ki menzile yani o rızaya asla ulaştıramaz. İkilik de burada başlar, bu muhabbet olmazsa her muhatap kalınan emrinde o bir sen olmuş olur ki, kişi bu durumda ibadet ederken ikilikten kurtulamaz. Halbuki muhabbetle teslimiyet gerçek birliği sağlar. EyvALLAH böyle bir halin nişanesidir. Bu mefhum ile alakalı Kitap’tan ve sünnetten pek çok örnek vardır. Mesela Bakara Sûresi’nde anlatılan Hz. Mûsâ (as)’nın kıssasında; Hz. Mûsâ (as) kavmine ‘Allah’ın bir inek kes’ emri verdiğini söylediğinde onlar, “Sen bizimle alay mı ediyorsun” diye karşılık verirler. Mûsâ (as)’nın işin ciddi olduğunu belirtmesi de ikna olmalarına yetmez. “Bu ineği bize anlat, rengi nedir, neye benziyor, şöyle mi böyle mi?” gibi sorularla işi yapmamak için kırk dereden su getirirler. Maide Sûresi’ndeki kıssaya göre ise önce Allah’tan doymak için rızk isterler, kendileri kudret helvası ve bıldırcın eti ile nimetlendirilmeleri ve bu mucize karşısında sayısız hamd ü sena edip Hak Teala’ya şükredecekleri yerde, ‘bu sofrada soğan, sarmısak yok’ diyerek onda bile kusur bulurlar. Anlaşılan ne emirlere karşı ne de nimetlere karşı eyvALLAH diyerek bir teslimiyet göstermezler. Zaten bu gibi hususlarda çok fazla itiraz etmelerinden dolayı Cenab-ı Hakk’ın Yahudi şeriatını çok ağır kıldığını söylemişlerdir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadis-i şeriflerde geçen bu ve benzeri misaller tecellileri eyvALLAH ile kabullenemeyişin Mevlâ’sı ile kulu arasındaki muhabbet bağını nasıl kopma noktasına getirdiğini ibretle göstermektedir. Dinî kaynaklarda ve kültürümüzde ahlâkî güzellikte numune teşkil edebilecek âbidevî şahsiyetlerin hep eyvALLAH’ın o tasdiki ruhuna ermeleriyle bu derecelere nail olduklarına işaret vardır. İnsan birçok musibete ‘ben’ belasından, çekişmekten dolayı uğramaz mı? Başka bir ifadeyle inayet-i Hak’la, halkla yaşamayı kendisine şiar edinerek eyvALLAH’ı vird edinen kolay kolay gaflete, hırsa, kavgaya düşer mi? Adım adım benlikten kurtulmaya basamak olan eyvALLAH, hak suretinde bâtılın ayrılmasına vesile olduğu gibi, haktan ve hak ilminden ayrı düşmeye de lâzım bir virddir. “Kişi böylesi bir hakikat rehberine erişirse, eyvALLAH’a iyi tutunmalı der” sofiler. Hz. Mûsâ (as)’nın Hızır ile olan arkadaşlığı bu mevzuya pek güzel misal teşkil eder. Bir zata sormuşlar: “Her şeye eyvALLAH, peki gafilin gafletine de mi eyvALLAH?” Cevaben, “Gaflete eyvALLAHımız yoktur; fakat gafil bir kimse gördüğünde, ‘Bu, benim halim de olabilirdi; ama Cenâb-ı Hak şu an beni muhafaza etti.’ diye tefekkür edersin. Ve ibretle eyvALLAH dersin.” demiş. “Peki, yanlış olan şeyi nasıl düzelteceğiz?” diye sormuşlar. O zat devamla, “Kendi acizliğini hatırına getirerek karşısındakini ikna etmen daha kolay olur, sen kendi egonu aradan çıkarırsın, böylece sözünün tesiri olur.” diye cevaplamış. Cenâb-ı Pir Mevlânâ Celaleddin-i Rumi (kds)’nin oğlu Sultan Veled, şahane bir beytinde bu güzellikleri özetlemiş: “Bize ne irs-ı peder, ne servet ü ne cah kalmıştır,Şuûr-ı hikmete karşı bir eyvALLAH kalmıştır” (Bizlere babamızdan maddi bir miras, büyük bir servet ve makam kalmadı. Bizlere kalan (bunlardan çok daha kıymetli, bizleri evvelkilerin mevkiine erdiren) Hakk’ın hikmet tecellilerini eyvALLAHla karşılama hali kalmıştır.) Mevlam! Sen'den gelene, gelmeyene; ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme , yürekten kocaman bir EYVALLAH[/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
EyvAllah
Üst
Alt