JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.

Konuya cevap cer

Mesaj: <blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 55076" data-attributes="member: 2">Tam olarak öyle değil kardeşim, bahsedilen hadisleri uydurma hadislerle karıştırma, o hadisler sahih hadislerdir.Biz dinimizin ayrıntılarını nereden öğreniriz? Hadislerden öğreniriz. Allah c.c Kuran-ı Kerimde bize namaz kılın diyor. Fakat bunu nasıl yapacağımızı bize anlatmıyor. O görev Peygambere verilmiş. Buna benzer bir çok hükmü Kurandan alırız fakat uygulama kısmını Peygamberden öğreniriz. Peki bu uygulamaları günümüze kadar bizlere ulaştıranlar kimler? din adamları değil mi? O zaman onlara nasıl inanıyorsun? Belkide namaz başka türlü kılınıyor da din adamları bize yalan söylüyorlar. Olabilir mi? Bu düşünce tarzıyla dini kendin anlayıp kendin yaşamaya kalkarsın ki, bu da tehlikeli olabilir.O nedenle, din adamlarına kızgın olmana gerek yok. Biraz gayret edip sahih ve uydurma hadislerin ayırımını yapman, her hadise uydurma gözüyle bakmaman, veya işine geleni sahih işine gelmeyeni de uydurma olarak değerlendirmemen gerekir. Sahih hadisler birçok din adamının ittifakları ile ayrılmıştır. Nefis ve şeytan mücadelesi sadece sende yok, herkes mücadele halinde. O nedenle dini sadece kafamızda oluşan kızgınlıklara veya hislerimize göre yaşayamayız. Yaşarsak yanlış yoldan gitmiş oluruz. Bugün okuduğumuz, mealler, tefsirler, hadislere kimler sayesinde ulaşıyoruz? Tabiki alimler,ulemalar,fakihler gibi çoğu bu din için hayatını harcamış kişiler sayesinde. O nedenle güvenilir kaynaklar çok önemli, güvenilir kişiler çok önemli, herkesin görüşüne itibar değil, doğru görüşlere itibar lazım.Namazı sadece borç olarak görmemek lazım. Kolları veya bacakları olmayan insan görmüşsündür mutlaka veya başka herhangi bir azası olmayan fakat hayatına devam edebilen birçok insan var. Fakat başsız bir insan olmaz değil mi? İnsan başsız yaşar mı? İste vücutta başımızın hükmü neyse, islamda da namazın yeri bu şeklide dir. Namazsız müslüman olmaz islam yaşanmaz.Dediğimiz gibi namaz sadece borç değildir. Namazın bizim bildiğimiz amaçlarından biri de insanı kötülüklerden men etmesidir. Namaz birden olmasa bile yavaş yavaş insana kötülüklerden el çektirmesi lazım. Bu işevi olmuyorsa, kıldığımız  namazı tekrar sorgulamak gerekir. Öyle borç olark görüp, borcumu öder kurtulurum demek olmaz. Maun suresinin mealini okumanı tavsiye ederim.« Dini yalanlayanı gördün mü? İşte, yetime fena muamele eden, yoksulu  doyurmak için başkalarını teşvik etmeyen odur. Vay hallerine o namaz  kılanlara ki, namazlarından gafildirler. Riyakârlık ederler, zekât  vermeyi de men'eylerler.. »Demek ki kılınan namazlar sadece verilen emirleri uygulamak manasına gelmiyor. Namazdan gafil olmamak lazım, niye kıldığını bilmek gerek. Hem namaz kılıp hem riyakarlık etmeyin diyor rabbimiz. Yoksa namazlarınız boşa çıkar diye tehdit var. Yazıklar olsun diyor. Men ediyor Rabbimiz. Senin dediğin gibi namaz sadece borçtan ibaret olsaydı. Namazı kılın borçtan kurtulun. Riyakarlık yaparsanız da cezasını ayrı veririm derdi Allah c.c..  Namazdan gafil olmak, kıldığın namazın amacına ulaşmaması demek, yani kıldığın namaz seni kötülüklerden alıkoyacak. Allah bize, namazı kıl borcunu öde herşey bitsin şeklinde emretmiyor.  Senin deyiminle, borç ödeyerek sevap kazanılmıyor zaten. Rabbimizin rahmeti okadar geniş ki. Sana namaz kıl diyor. Senin kendi kendine iyilik yapmanı sağlıyor, hem bu dünyanı hem de ahiretini kurtarmanın yolunu gösteriyor  ve bunu yaptığında da kendini kurtarmana karşılık YİNE SANA sevabını veriyor. Rahmetin büyüklüğüne bak. Yani Rabbim namazı sadece Borç olarak değerlendirmemiş. RİYADAN,ZİNADAN,GIYBETTEN-HASEDDEN ve daha birçok kötü hasletlerden korun diye namazı emretmiş, hem kendini koru, hem ben sana sevap veririm diyor. Namaz borçtur borcunu öde sana sevap vereyim demiyor. İyi anlamak lazım.</blockquote>

Adı

İnsan doğrulaması: Günün ilk namazı hangi namazdır