- Katılım
- 15 Mayıs 2013
- Mesajlar
- 9
- Tepkime puanı
- 0
Darwinizm neden bir tehlikedir?
Charles Darwin
Darwinizm, tesadüfleri ilah edinmiş bir pagan dinidir.
Darwinizm, dünyanın en büyük bilim sahtekarlığıdır.
Darwinistlerin, evrim adıyla ortaya attıkları her iddia birer yalandır.
Evrim teorisinin bilim ile hiçbir ilgisi yoktur.
Darwinist ideoloji, insanları, toplumları, Allah inancından uzaklaştırabilmek için uydurulmuş sahte bir dindir (Allahı tenzih ederiz). Bu kanlı ideoloji, ahir zamanın en büyük deccali akımıdır ve kitleleri farkına varamadıkları şekilde dinsizliğe, savaşlara, zalimliğe ve acılara sürüklemiştir. Darwinizm; ateizm, komünizm, materyalizm gibi tüm dinsiz akımların temel kaynağıdır. Dünyaya felaket getiren bütün savaşlar, terörist eylemler, katliamlar, soykırımlar, vahşet ve felaket senaryoları hep Darwinizm kaynaklıdır. Darwinizm, deccalin en sinsi ve en sapkın yöntemidir.
Darwinistlerin batıl fikirlerine göre insan, yalnızca bir hayvandır. Dolayısıyla Darwinistler kendilerince insana verilecek değerin de bu oranda olacağını düşünürler. Darwinin temel fikri insan çatışan bir hayvandır şeklinde özetlenebilir. Bunun bir sonucu olarak insanlar arasında güçlü olanın ayakta kalması ilkesine dayanan bir ideoloji geliştirilmiştir. Söz konusu Darwinist ideolojiyi benimseyen kişiler, dünyaya, komünizm ve faşizm gibi kan dökücü akımları getirmişler, bütün dünyayı felakete sürüklemişlerdir. Darwinist fikrin bu akımlarla yayılmasıyla gerçekleşen 2. Dünya Savaşı sırasında 250 milyondan fazla insan ve yine kaynağını Darwinizmin oluşturduğu terör eylemleri sırasında da bir milyardan fazla insan yaşamını yitirmiştir.
Günümüzde de devam eden tüm iç çatışmalar, savaşlar ve terör eylemleri istisnasız olarak Darwinizm kaynaklıdır. Darwinist ideoloji işte bu yüzden, içinde bulunduğumuz ahir zamanın en büyük deccal fitnesini oluşturmaktadır. Allah inancının bütün dünyaya yayılması ve dünyadaki vahşetin ve huzursuzlukların sona ermesinin tek yolu, bir pagan dini olan Darwinizmin ortadan kaldırılmasıdır.
Günümüzde de devam eden tüm iç çatışmalar, savaşlar ve terör eylemleri istisnasız olarak Darwinizm kaynaklıdır.
Bu pagan dini çok kapsamlı bir sahtekarlığa dayanmaktadır. Dolayısıyla batıl evrim inancının bilimsel olarak ortadan kaldırılması son derece kolaydır. 21. Yüzyıl, bu sahte teorinin akıl dışı mantıklarının ve sahtekarlıklarının her yönüyle deşifre edildiği bir dönem olmuştur. Nitekim bu sitede okuyacağınız bilgilerde de görüleceği gibi evrim aldatmacası deşifre edilmeye devam edildikçe, dünyayı aldatan ve insanlığa bela getiren batıl evrim dini, tamamen ortadan kaldırılacaktır.
Evrimcilerin sahte ilahı tesadüfler
Darwinistlere göre, bütün dünyadaki muhteşem canlı çeşitliliği, TESADÜFEN var olmuştur. Darwinistler, Allah yarattı dememek için (Allahı tenzih ederiz) kendilerine tesadüfleri ilah edinmişler ve müthiş komplekslikteki muhteşem canlı sistemlerinin tek kaynağının kör, şuursuz olaylar olduğunu iddia etmişlerdir. Darwinizm; böylesine basit ve gülünç bir mantığın üzerine bina edilerek insanları aldatmıştır. Üniversitelerde ders veren profesörlerin, yıllarca okumuş-araştırmış bilim adamlarının ve eğitimcilerin hiçbir bilinci olmayan rastgele olaylardan; düşünen, tedbir alan, olağanüstü sistemler var eden üstün bir yaratıcı akılmış gibi bahsedebilmeleri büyük bir mucizedir (Allahı tenzih ederiz).
Sayın Adnan Oktarın, tesadüf iddiasının mantıksızlığını ve saçmalığını dünyanın dört bir yanında deşifre etmesinin ardından, Darwinistler de son zamanlarda tesadüf kelimesini doğrudan kullanmaktan çekinir olmuşlardır.
Tesadüfler, Darwinistlerin sözde her şeyi gerçekleştiren, adeta mucizeler meydana getiren sahte ilahıdır. Darwinistlerin basit dünyasına göre zaman ve tesadüfler birlikte hayali bir şekilde her şeyi meydana getirebilirler. Bu akıl dışı inanca göre tesadüfler insanların başaramadıklarını başarır, her nasılsa laboratuvardan ve bilim adamlarından daha üstün bilgi, yetenek ve teknik imkana sahip olabilirler. Elbette ki bilgili, düşünen ve muhakeme yeteneği olan hiçbir insanın böyle bir iddiayı kabul etmesi mümkün değildir. Nitekim Sayın Adnan Oktarın 30 yılı aşkın bir süredir evrim teorisinin geçersizliğini ortaya koymak için yazdığı eserleri, insanların bu mantıksızlığı ve evrimin içi boş bir iddiadan ibaret olduğunu daha iyi görmelerine vesile olmuştur.
Sayın Adnan Oktarın, tesadüf iddiasının mantıksızlığını ve saçmalığını dünyanın dört bir yanında deşifre etmesinin ardından, Darwinistler de son zamanlarda tesadüf kelimesini doğrudan kullanmaktan çekinir olmuşlardır. Ancak bu sefer de tesadüf ile aynı anlama gelen ve aynı oranda mantıksız olan başka kelimeler kullanarak küçük duruma düşmeyeceklerini zannetmişlerdir. Oysa ister tesadüf desinler, ister rastgele desinler, ister random desinler, tümünde anlatılan şey, basit şuursuz olayların, şuurlu, dengeli, simetrik, kompleks, estetik ve olağanüstü güzellikteki bir canlı dünyasını yoktan var ettiği senaryosudur. Darwinistler bu iddiaları ile acınacak haldedirler.
Akıl almaz derece mantıksız senaryolarla canlılığın kökenine evrimci açıklamalar getirmeye çalışan DARWİNİSTLER GERÇEKTE TEK BİR PROTEİNİN DAHİ KENDİ KENDİNE OLUŞUMUNU AÇIKLAYAMAMAKTADIRLAR. Darwinistlerin sahtekarlıkları ile ilgili bilinmesi gereken ilk ve en önemli gerçek budur. Daha tek bir proteinin oluşumunu açıklayamayan Darwinistler, açıkça sahtekarlık yapmaktadırlar. Canlılığın oluşumu ile ilgili anlattıkları her hikaye uydurmadır. Bu gerçeğin ortaya çıkması ve ayrıca yüz milyonlarca yıldır hiç değişmeden günümüze kadar gelmiş, milyonlarca yaşayan fosilin tüm dünyaya sergilenmesi, Darwinizmin sonu olmuştur.
Evrimin Yıkılışı İçin İki Temel Delil Yeterli Olmuştur
1-Tek bir proteinin varlığı evrimi yıkmıştır
Darwinistler istedikleri kadar içi formüllerle dolu aldatıcı kitaplar yazsınlar, istedikleri kadar sahte fosiller oluştursunlar, Yaratılışa dair bilimsel delillere istedikleri kadar demagojik saldırılarda bulunsunlar, istedikleri kadar her tarafa hayali çizimlerle doldurdukları kartondan afişler yapıştırıp bunu evrim sergisi diye tanıtıp dursunlar, gülünç duruma düşmekten kurtulamamaktadırlar. Çünkü Darwinistler daha TEK BİR PROTEİNİN NASIL MEYDANA GELDİĞİNİ BİLE AÇIKLAYAMAMAKTADIRLAR.
Canlıların en temel yapıtaşı olan proteinin tek başına ortaya çıkma ihtimali SIFIRDIR. Çünkü bir proteinin oluşması için 100 KADAR PROTEİNİN o sırada o bölgede zaten hazır bulunması ŞARTTIR. Bu olağanüstü komplekslikteki yapının muhteşem detaylarına girmeye bile gerek yoktur. Başka proteinler olmadan bir proteinin oluşmayacağı gerçeği tek başına- DARWİNİZMİ EN TEMELİNDEN YERLE BİR ETMEKTEDİR. Evrimcilerin tek bir protein karşısındaki hezimeti bununla bitmez.
Ayrıca,
- Tek bir proteinin oluşması için DNA gerekir
- Protein olmadan DNA oluşamaz
- DNA olmadan protein oluşamaz
- Protein olmadan protein oluşamaz
- Protein yapımında görev alan proteinlerin bir tanesi bile eksik olsa protein var olamaz
- Ribozom olmadan protein oluşmaz
- RNA olmadan protein oluşmaz
- ATP olmadan protein oluşmaz
- ATPyi üretecek mitokondri olmadan da protein oluşmaz.
- Hücre çekirdeği olmadan protein oluşmaz
- Sitoplazma olmadan da protein oluşmaz
- Hücredeki organellerden bir tanesi eksik olsa protein oluşamaz
- Hücredeki bütün organellerin var olması ve çalışması için de proteinler gereklidir
- Bu organeller olmadan da hiçbir şekilde protein olmaz.
Kısacası,
BİR PROTEİNİN VAR OLMASI İÇİN HÜCRENİN TAMAMI GEREKİR. Hücre, bugün incelediğimiz ve çok az bir kısmını anlayabildiğimiz mükemmel kompleks yapısı ile var olmadığı sürece, TEK BİR TANE BİLE PROTEİN MEYDANA GELEMEZ.
Bu gerçek karşısında evrimciler yeni yeni senaryolar üretmek durumunda kalmışlardır. Bunlardan biri olan Dawkinsin ve diğer bazı Darwinistlerin, kendi kendini kopyalayan molekül iddiası, olağanüstü derecede saçmadır ve yalnızca insanları aldatmaya yöneliktir. İNSAN HÜCRESİNDEKİ HİÇBİR MOLEKÜL, BAŞKA HİÇBİR YARDIMA İHTİYAÇ DUYMAKSIZIN, KENDİ KENDİNİ KOPYALAYARAK ÇOĞALABİLME YETENEĞİNE SAHİP DEĞİLDİR.
Görüldüğü gibi evrim teorisi, daha başlangıç aşamasında muazzam bir çöküş ile çökmüş durumdadır. Bir protein karşısında çaresiz kalan Darwinistlerin yeryüzündeki canlı çeşitliliği konusunda insanları aldatmaya çalışmaları, evrim sahtekarlığının ne kadar ciddi boyutlarda olduğunun açık göstergesidir.
2-350 Milyon Fosil ile Evrim Yıkılmıştır
Darwinistler fosiller konusunda da sahtekarlık yapmaktadırlar. Sürekli olarak insanları, kendi ürettikleri sahte ara formlarla aldatmakta, uydurma çizimler, sahte maketler ve rekonstrüksiyonlarla göz boyamaktadırlar. Bunları kullanıp kendilerince telkin metodlarını yaygınlaştırmaktadırlar. Oysa şimdiye kadar tek bir evrimcinin bir tane fosili alıp biz evrime ispat getirdik diye bunu gösterebildiği görülmemiştir. Çünkü bu mümkün değildir. TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL YOKTUR.
Bu, yıllardır Darwinistlerin aldatıcı telkinini almış olanlar için şok edici bir gerçektir. Çünkü tüm Darwinist yayınlarda, evrimi ispat eden ara formlardan bahsedilip durulmaktadır. Oysa evrimi ispat eden tek bir ara form bulunmamaktadır. Bu, Darwinistlerin uydurduğu en büyük yalanlardan biridir.
Şimdiye kadar 350 milyondan fazla fosil bulunmuştur. Bunlardan TEK BİR TANESİ BİLE ARA FOSİL DEĞİLDİR. Darwinistlerin ara form diyerek manşet manşet yayınladıkları fosillerin de her birinin sahtekarlık olduğu ortaya çıkmıştır. 350 milyondan fazla fosilin çok büyük bir kısmı günümüzde yaşayan canlıların milyonlarca yıl önceki örnekleridir. Yani bunlar yaşayan fosillerdir. Bu fosillerin gösterdiğine göre, milyonlarca yıl boyunca canlılar hiçbir değişim geçirmemişlerdir. Bulunan fosillerin bir kısmı ise, geçmişte yaşamış ve soyu tükenmiş canlılara aittir. Fosiller, bu canlıların yüz milyonlarca yıl önce çok kapsamlı ve hayranlık uyandıran bir kompleksliğe sahip olduğunu kanıtlamıştır. Bu durum, evrimin, çok kapsamlı ve bilimsel olarak çöküşünün delilidir.
Fosillerin evrimi reddedişi Darwinizme vurulan ikinci büyük darbedir. Evrimin yıkılışını bilimin her dalı ispat etmektedir. Her bir bilimsel keşif, her defasında, yeni delillerle evrimi çürütmektedir. Fakat üzerinde durduğumuz bu iki delil evrimin proteinler ve fosiller karşısında yenilişi- evrimi yıkmaya yeterli olduğu için, evrimi çürüten diğer detaylara girmeye ihtiyaç yoktur. Bu dev darbe, Darwinistlere yetmiştir. Ancak yine de ilerleyen satırlarda evrimcilerin iddialarına cevap niteliğinde bazı temel konulara değinilecektir.
YAŞAYAN FOSİLLER EVRİMİ YALANLIYOR
Charles Darwin
Darwinizm, tesadüfleri ilah edinmiş bir pagan dinidir.
Darwinizm, dünyanın en büyük bilim sahtekarlığıdır.
Darwinistlerin, evrim adıyla ortaya attıkları her iddia birer yalandır.
Evrim teorisinin bilim ile hiçbir ilgisi yoktur.
Darwinist ideoloji, insanları, toplumları, Allah inancından uzaklaştırabilmek için uydurulmuş sahte bir dindir (Allahı tenzih ederiz). Bu kanlı ideoloji, ahir zamanın en büyük deccali akımıdır ve kitleleri farkına varamadıkları şekilde dinsizliğe, savaşlara, zalimliğe ve acılara sürüklemiştir. Darwinizm; ateizm, komünizm, materyalizm gibi tüm dinsiz akımların temel kaynağıdır. Dünyaya felaket getiren bütün savaşlar, terörist eylemler, katliamlar, soykırımlar, vahşet ve felaket senaryoları hep Darwinizm kaynaklıdır. Darwinizm, deccalin en sinsi ve en sapkın yöntemidir.
Darwinistlerin batıl fikirlerine göre insan, yalnızca bir hayvandır. Dolayısıyla Darwinistler kendilerince insana verilecek değerin de bu oranda olacağını düşünürler. Darwinin temel fikri insan çatışan bir hayvandır şeklinde özetlenebilir. Bunun bir sonucu olarak insanlar arasında güçlü olanın ayakta kalması ilkesine dayanan bir ideoloji geliştirilmiştir. Söz konusu Darwinist ideolojiyi benimseyen kişiler, dünyaya, komünizm ve faşizm gibi kan dökücü akımları getirmişler, bütün dünyayı felakete sürüklemişlerdir. Darwinist fikrin bu akımlarla yayılmasıyla gerçekleşen 2. Dünya Savaşı sırasında 250 milyondan fazla insan ve yine kaynağını Darwinizmin oluşturduğu terör eylemleri sırasında da bir milyardan fazla insan yaşamını yitirmiştir.
Günümüzde de devam eden tüm iç çatışmalar, savaşlar ve terör eylemleri istisnasız olarak Darwinizm kaynaklıdır. Darwinist ideoloji işte bu yüzden, içinde bulunduğumuz ahir zamanın en büyük deccal fitnesini oluşturmaktadır. Allah inancının bütün dünyaya yayılması ve dünyadaki vahşetin ve huzursuzlukların sona ermesinin tek yolu, bir pagan dini olan Darwinizmin ortadan kaldırılmasıdır.
Günümüzde de devam eden tüm iç çatışmalar, savaşlar ve terör eylemleri istisnasız olarak Darwinizm kaynaklıdır.
Bu pagan dini çok kapsamlı bir sahtekarlığa dayanmaktadır. Dolayısıyla batıl evrim inancının bilimsel olarak ortadan kaldırılması son derece kolaydır. 21. Yüzyıl, bu sahte teorinin akıl dışı mantıklarının ve sahtekarlıklarının her yönüyle deşifre edildiği bir dönem olmuştur. Nitekim bu sitede okuyacağınız bilgilerde de görüleceği gibi evrim aldatmacası deşifre edilmeye devam edildikçe, dünyayı aldatan ve insanlığa bela getiren batıl evrim dini, tamamen ortadan kaldırılacaktır.
Evrimcilerin sahte ilahı tesadüfler
Darwinistlere göre, bütün dünyadaki muhteşem canlı çeşitliliği, TESADÜFEN var olmuştur. Darwinistler, Allah yarattı dememek için (Allahı tenzih ederiz) kendilerine tesadüfleri ilah edinmişler ve müthiş komplekslikteki muhteşem canlı sistemlerinin tek kaynağının kör, şuursuz olaylar olduğunu iddia etmişlerdir. Darwinizm; böylesine basit ve gülünç bir mantığın üzerine bina edilerek insanları aldatmıştır. Üniversitelerde ders veren profesörlerin, yıllarca okumuş-araştırmış bilim adamlarının ve eğitimcilerin hiçbir bilinci olmayan rastgele olaylardan; düşünen, tedbir alan, olağanüstü sistemler var eden üstün bir yaratıcı akılmış gibi bahsedebilmeleri büyük bir mucizedir (Allahı tenzih ederiz).
Sayın Adnan Oktarın, tesadüf iddiasının mantıksızlığını ve saçmalığını dünyanın dört bir yanında deşifre etmesinin ardından, Darwinistler de son zamanlarda tesadüf kelimesini doğrudan kullanmaktan çekinir olmuşlardır.
Tesadüfler, Darwinistlerin sözde her şeyi gerçekleştiren, adeta mucizeler meydana getiren sahte ilahıdır. Darwinistlerin basit dünyasına göre zaman ve tesadüfler birlikte hayali bir şekilde her şeyi meydana getirebilirler. Bu akıl dışı inanca göre tesadüfler insanların başaramadıklarını başarır, her nasılsa laboratuvardan ve bilim adamlarından daha üstün bilgi, yetenek ve teknik imkana sahip olabilirler. Elbette ki bilgili, düşünen ve muhakeme yeteneği olan hiçbir insanın böyle bir iddiayı kabul etmesi mümkün değildir. Nitekim Sayın Adnan Oktarın 30 yılı aşkın bir süredir evrim teorisinin geçersizliğini ortaya koymak için yazdığı eserleri, insanların bu mantıksızlığı ve evrimin içi boş bir iddiadan ibaret olduğunu daha iyi görmelerine vesile olmuştur.
Sayın Adnan Oktarın, tesadüf iddiasının mantıksızlığını ve saçmalığını dünyanın dört bir yanında deşifre etmesinin ardından, Darwinistler de son zamanlarda tesadüf kelimesini doğrudan kullanmaktan çekinir olmuşlardır. Ancak bu sefer de tesadüf ile aynı anlama gelen ve aynı oranda mantıksız olan başka kelimeler kullanarak küçük duruma düşmeyeceklerini zannetmişlerdir. Oysa ister tesadüf desinler, ister rastgele desinler, ister random desinler, tümünde anlatılan şey, basit şuursuz olayların, şuurlu, dengeli, simetrik, kompleks, estetik ve olağanüstü güzellikteki bir canlı dünyasını yoktan var ettiği senaryosudur. Darwinistler bu iddiaları ile acınacak haldedirler.
Akıl almaz derece mantıksız senaryolarla canlılığın kökenine evrimci açıklamalar getirmeye çalışan DARWİNİSTLER GERÇEKTE TEK BİR PROTEİNİN DAHİ KENDİ KENDİNE OLUŞUMUNU AÇIKLAYAMAMAKTADIRLAR. Darwinistlerin sahtekarlıkları ile ilgili bilinmesi gereken ilk ve en önemli gerçek budur. Daha tek bir proteinin oluşumunu açıklayamayan Darwinistler, açıkça sahtekarlık yapmaktadırlar. Canlılığın oluşumu ile ilgili anlattıkları her hikaye uydurmadır. Bu gerçeğin ortaya çıkması ve ayrıca yüz milyonlarca yıldır hiç değişmeden günümüze kadar gelmiş, milyonlarca yaşayan fosilin tüm dünyaya sergilenmesi, Darwinizmin sonu olmuştur.
Evrimin Yıkılışı İçin İki Temel Delil Yeterli Olmuştur
1-Tek bir proteinin varlığı evrimi yıkmıştır
Darwinistler istedikleri kadar içi formüllerle dolu aldatıcı kitaplar yazsınlar, istedikleri kadar sahte fosiller oluştursunlar, Yaratılışa dair bilimsel delillere istedikleri kadar demagojik saldırılarda bulunsunlar, istedikleri kadar her tarafa hayali çizimlerle doldurdukları kartondan afişler yapıştırıp bunu evrim sergisi diye tanıtıp dursunlar, gülünç duruma düşmekten kurtulamamaktadırlar. Çünkü Darwinistler daha TEK BİR PROTEİNİN NASIL MEYDANA GELDİĞİNİ BİLE AÇIKLAYAMAMAKTADIRLAR.
Canlıların en temel yapıtaşı olan proteinin tek başına ortaya çıkma ihtimali SIFIRDIR. Çünkü bir proteinin oluşması için 100 KADAR PROTEİNİN o sırada o bölgede zaten hazır bulunması ŞARTTIR. Bu olağanüstü komplekslikteki yapının muhteşem detaylarına girmeye bile gerek yoktur. Başka proteinler olmadan bir proteinin oluşmayacağı gerçeği tek başına- DARWİNİZMİ EN TEMELİNDEN YERLE BİR ETMEKTEDİR. Evrimcilerin tek bir protein karşısındaki hezimeti bununla bitmez.
Ayrıca,
- Tek bir proteinin oluşması için DNA gerekir
- Protein olmadan DNA oluşamaz
- DNA olmadan protein oluşamaz
- Protein olmadan protein oluşamaz
- Protein yapımında görev alan proteinlerin bir tanesi bile eksik olsa protein var olamaz
- Ribozom olmadan protein oluşmaz
- RNA olmadan protein oluşmaz
- ATP olmadan protein oluşmaz
- ATPyi üretecek mitokondri olmadan da protein oluşmaz.
- Hücre çekirdeği olmadan protein oluşmaz
- Sitoplazma olmadan da protein oluşmaz
- Hücredeki organellerden bir tanesi eksik olsa protein oluşamaz
- Hücredeki bütün organellerin var olması ve çalışması için de proteinler gereklidir
- Bu organeller olmadan da hiçbir şekilde protein olmaz.
Kısacası,
BİR PROTEİNİN VAR OLMASI İÇİN HÜCRENİN TAMAMI GEREKİR. Hücre, bugün incelediğimiz ve çok az bir kısmını anlayabildiğimiz mükemmel kompleks yapısı ile var olmadığı sürece, TEK BİR TANE BİLE PROTEİN MEYDANA GELEMEZ.
Bu gerçek karşısında evrimciler yeni yeni senaryolar üretmek durumunda kalmışlardır. Bunlardan biri olan Dawkinsin ve diğer bazı Darwinistlerin, kendi kendini kopyalayan molekül iddiası, olağanüstü derecede saçmadır ve yalnızca insanları aldatmaya yöneliktir. İNSAN HÜCRESİNDEKİ HİÇBİR MOLEKÜL, BAŞKA HİÇBİR YARDIMA İHTİYAÇ DUYMAKSIZIN, KENDİ KENDİNİ KOPYALAYARAK ÇOĞALABİLME YETENEĞİNE SAHİP DEĞİLDİR.
Görüldüğü gibi evrim teorisi, daha başlangıç aşamasında muazzam bir çöküş ile çökmüş durumdadır. Bir protein karşısında çaresiz kalan Darwinistlerin yeryüzündeki canlı çeşitliliği konusunda insanları aldatmaya çalışmaları, evrim sahtekarlığının ne kadar ciddi boyutlarda olduğunun açık göstergesidir.
2-350 Milyon Fosil ile Evrim Yıkılmıştır
Darwinistler fosiller konusunda da sahtekarlık yapmaktadırlar. Sürekli olarak insanları, kendi ürettikleri sahte ara formlarla aldatmakta, uydurma çizimler, sahte maketler ve rekonstrüksiyonlarla göz boyamaktadırlar. Bunları kullanıp kendilerince telkin metodlarını yaygınlaştırmaktadırlar. Oysa şimdiye kadar tek bir evrimcinin bir tane fosili alıp biz evrime ispat getirdik diye bunu gösterebildiği görülmemiştir. Çünkü bu mümkün değildir. TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL YOKTUR.
Bu, yıllardır Darwinistlerin aldatıcı telkinini almış olanlar için şok edici bir gerçektir. Çünkü tüm Darwinist yayınlarda, evrimi ispat eden ara formlardan bahsedilip durulmaktadır. Oysa evrimi ispat eden tek bir ara form bulunmamaktadır. Bu, Darwinistlerin uydurduğu en büyük yalanlardan biridir.
Şimdiye kadar 350 milyondan fazla fosil bulunmuştur. Bunlardan TEK BİR TANESİ BİLE ARA FOSİL DEĞİLDİR. Darwinistlerin ara form diyerek manşet manşet yayınladıkları fosillerin de her birinin sahtekarlık olduğu ortaya çıkmıştır. 350 milyondan fazla fosilin çok büyük bir kısmı günümüzde yaşayan canlıların milyonlarca yıl önceki örnekleridir. Yani bunlar yaşayan fosillerdir. Bu fosillerin gösterdiğine göre, milyonlarca yıl boyunca canlılar hiçbir değişim geçirmemişlerdir. Bulunan fosillerin bir kısmı ise, geçmişte yaşamış ve soyu tükenmiş canlılara aittir. Fosiller, bu canlıların yüz milyonlarca yıl önce çok kapsamlı ve hayranlık uyandıran bir kompleksliğe sahip olduğunu kanıtlamıştır. Bu durum, evrimin, çok kapsamlı ve bilimsel olarak çöküşünün delilidir.
Fosillerin evrimi reddedişi Darwinizme vurulan ikinci büyük darbedir. Evrimin yıkılışını bilimin her dalı ispat etmektedir. Her bir bilimsel keşif, her defasında, yeni delillerle evrimi çürütmektedir. Fakat üzerinde durduğumuz bu iki delil evrimin proteinler ve fosiller karşısında yenilişi- evrimi yıkmaya yeterli olduğu için, evrimi çürüten diğer detaylara girmeye ihtiyaç yoktur. Bu dev darbe, Darwinistlere yetmiştir. Ancak yine de ilerleyen satırlarda evrimcilerin iddialarına cevap niteliğinde bazı temel konulara değinilecektir.
YAŞAYAN FOSİLLER EVRİMİ YALANLIYOR