Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Eshab-ı Kehf- Hapishanede Kılınan Namaz, Mazlumun duası
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 11701" data-attributes="member: 376"><p><span style="font-size: 12px"><strong>Mazlumun duâsı </strong></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">Mazlûmun bedduâsından sakınmalıdır. Zulüm ateşi ile karşı karşıya gelen kimsenin içi yanar, bedduâ yapmak zorunda kalır. Duâsı kabûl mahallinde olur.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ebüdderdâ hazretleri buyurdu ki: Mazlûmun bedduâsından</span> <span style="font-size: 12px">,âhından ve yetîmin gözyaşlarından sakının. Çünkü insanlar rahat uykuda iken onlar dert, sıkıntı, üzüntü içindeler.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir müslümanın kâfir olması için duâ edenin kendisi kâfir olur. Zâlimden başkasına bedduâ etmek harâmdır. Zâlime</span> <span style="font-size: 12px">, zulmü kadar bedduâ etmek câiz olur. Câiz olan birşeyin miktarı, özrün miktarı kadar olur. Zâlime de bedduâ etmemek, sabır etmek ve hattâ, affetmek daha iyidir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Çok önceleri</span> <span style="font-size: 12px">, Horasan ilinin çok âdil bir valisi vardı. Adı, Abdullah bin Tahir. Bu valinin jandarmaları birgün bir kaç hırsız yakalamış, vâliye bildirmişlerdi... Getirilirken hırsızlardan birisi kaçtı. Hadisenin olduğu sırada Hiratlı bir demirci de Nişabur'a gitmişti. Bir zaman sonra evine dönerken, yolu Horasan'dan geçiyordu... Kaçan hırsız olduğunu zannederek, yakaladılar bunu. Diğer hırsızlarla valinin huzuruna çıkardılar... Vâli:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Hepsini hapsedin! dedi.</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu suçu olmayan demirci</span> <span style="font-size: 12px">, hapishanede, abdest alıp, namaz kıldı. Ellerini uzatıp:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">"Yâ Rabbî! Bir suçum olmadığını ancak sen biliyorsun. Beni bu zindandan ancak sen kurtarırsın!" diye duâ etti.</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu mazlum demirci böyle yalvarırken</span> <span style="font-size: 12px">, vali evinde uyuyordu. Uyurken dört kuvvetli kimsenin gelip, tahtını ters çevirecekleri zaman uyandı uykudan. Bu rü'yadan çok korktu. Hemen kalkıp, abdest aldı. Namaz kıldı iki rek'at. Tevbe istiğfar etip, tekrar uyudu. Tekrar o dört kimsenin tahtını yıkmak üzere olduğunu gördü ve uyandı. Kendisinde bir mazlumun âhı olduğunu anladı. Gündüzki hırsızlar hatırına geldi. Acaba içlerinde suçsuz olanlar mı var?</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Vâli hemen hapishane müdürünü çağırtıp sordu:</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Acaba bu gece hapishanede mazlum birisi kalmış mı?</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Müdür dedi ki:</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Bunu bilemem efendim. Yalnız biri namaz kılıyor</span> <span style="font-size: 12px">, çok duâ ediyor. Gözyaşları döküyor.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Hemen o adamı buraya getiriniz!</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Demirciyi vâlinin huzuruna getirdiler. Vâli hâlini sorup</span> <span style="font-size: 12px">, durumu anladı. Ve dedi ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Sizden özür diliyorum. Hakkını helâl et ve şu bin gümüş hediyemi kabûl et. Ayrıca herhangi bir arzun olunca bana gel!</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Demirci cevaben ne dedi biliyor musunuz?</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Ben hakkımı helâl ettim... Verdiğiniz hediyeyi de kabûl ettim. Fakat</span> <span style="font-size: 12px">, işimi dileğimi senden istemeğe gelemem.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Niçin gelemezsiniz?</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Çünkü benim gibi bir fakir için senin gibi bir valinin tahtını birkaç defa tersine çeviren sahibimi bırakıp da</span> <span style="font-size: 12px">, dileklerimi başkasına söylemek kulluğa yakışır mı hiç? Namazlardan sonra ettiğim duâlarla beni nice sıkıntılardan kurtardı. Nice muradıma kavuşturdu. Nasıl olur da başkasına sığınırım. Rabbim, nihâyeti olmayan rahmet hazinesinin kapısını açmış, sonsuz ihsân sofrasını herkese açmış iken, başkasına nasıl giderim? Kim istedi de vermedi? Kim geldi de boş döndü? İstemesini bilmezsen, alamazsın. Huzûruna edeple çıkmazsan rahmetine kavuşamazsın...</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Tabiî ki</span> <span style="font-size: 12px">, namazın insanı sıkıntıdan kurtarması için şartlarına uygun ve cenab-ı Hakka tam bir tevekkül içinde kılınması şarttır. Allaha tam bir teslimiyet sağınma şeklinde kılınmalıdır. Gerçekten, insan sıkıntıya düştüğünde hemen abdest almalı, namaz kılmalı. Kur'ân-ı kerîm okumalıdır. Tecrübeyle sabittir, böyle yapanların çok kerre, sıkıntılarının hafiflediği görülmüştür. Fakat, kılınan namazın şartlarına uygun olması lâzım.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen">Binlerce top ve tüfek</span></span><span style="color: DarkGreen"> </span><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen">, yapamaz aslâ,</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen">Gözyaşının seher vakti yaptığını</span></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen">,</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen">Düşman kaçıran süngüleri</span></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen">, çok def’a,</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen">Toz gibi yapar</span></span> <span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen">, bir mü’minin duâsı.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 11701, member: 376"] [SIZE=3][B]Mazlumun duâsı [/B][/SIZE] [SIZE=3]Mazlûmun bedduâsından sakınmalıdır. Zulüm ateşi ile karşı karşıya gelen kimsenin içi yanar, bedduâ yapmak zorunda kalır. Duâsı kabûl mahallinde olur. Ebüdderdâ hazretleri buyurdu ki: Mazlûmun bedduâsından[/SIZE] [SIZE=3],âhından ve yetîmin gözyaşlarından sakının. Çünkü insanlar rahat uykuda iken onlar dert, sıkıntı, üzüntü içindeler. Bir müslümanın kâfir olması için duâ edenin kendisi kâfir olur. Zâlimden başkasına bedduâ etmek harâmdır. Zâlime[/SIZE] [SIZE=3], zulmü kadar bedduâ etmek câiz olur. Câiz olan birşeyin miktarı, özrün miktarı kadar olur. Zâlime de bedduâ etmemek, sabır etmek ve hattâ, affetmek daha iyidir. Çok önceleri[/SIZE] [SIZE=3], Horasan ilinin çok âdil bir valisi vardı. Adı, Abdullah bin Tahir. Bu valinin jandarmaları birgün bir kaç hırsız yakalamış, vâliye bildirmişlerdi... Getirilirken hırsızlardan birisi kaçtı. Hadisenin olduğu sırada Hiratlı bir demirci de Nişabur'a gitmişti. Bir zaman sonra evine dönerken, yolu Horasan'dan geçiyordu... Kaçan hırsız olduğunu zannederek, yakaladılar bunu. Diğer hırsızlarla valinin huzuruna çıkardılar... Vâli: - Hepsini hapsedin! dedi.[/SIZE] [SIZE=3] Bu suçu olmayan demirci[/SIZE] [SIZE=3], hapishanede, abdest alıp, namaz kıldı. Ellerini uzatıp: "Yâ Rabbî! Bir suçum olmadığını ancak sen biliyorsun. Beni bu zindandan ancak sen kurtarırsın!" diye duâ etti.[/SIZE] [SIZE=3] Bu mazlum demirci böyle yalvarırken[/SIZE] [SIZE=3], vali evinde uyuyordu. Uyurken dört kuvvetli kimsenin gelip, tahtını ters çevirecekleri zaman uyandı uykudan. Bu rü'yadan çok korktu. Hemen kalkıp, abdest aldı. Namaz kıldı iki rek'at. Tevbe istiğfar etip, tekrar uyudu. Tekrar o dört kimsenin tahtını yıkmak üzere olduğunu gördü ve uyandı. Kendisinde bir mazlumun âhı olduğunu anladı. Gündüzki hırsızlar hatırına geldi. Acaba içlerinde suçsuz olanlar mı var? Vâli hemen hapishane müdürünü çağırtıp sordu:[/SIZE] [SIZE=3] - Acaba bu gece hapishanede mazlum birisi kalmış mı?[/SIZE] [SIZE=3] Müdür dedi ki:[/SIZE] [SIZE=3] - Bunu bilemem efendim. Yalnız biri namaz kılıyor[/SIZE] [SIZE=3], çok duâ ediyor. Gözyaşları döküyor. - Hemen o adamı buraya getiriniz![/SIZE] [SIZE=3] Demirciyi vâlinin huzuruna getirdiler. Vâli hâlini sorup[/SIZE] [SIZE=3], durumu anladı. Ve dedi ki: - Sizden özür diliyorum. Hakkını helâl et ve şu bin gümüş hediyemi kabûl et. Ayrıca herhangi bir arzun olunca bana gel![/SIZE] [SIZE=3] Demirci cevaben ne dedi biliyor musunuz?[/SIZE] [SIZE=3] - Ben hakkımı helâl ettim... Verdiğiniz hediyeyi de kabûl ettim. Fakat[/SIZE] [SIZE=3], işimi dileğimi senden istemeğe gelemem. - Niçin gelemezsiniz?[/SIZE] [SIZE=3] - Çünkü benim gibi bir fakir için senin gibi bir valinin tahtını birkaç defa tersine çeviren sahibimi bırakıp da[/SIZE] [SIZE=3], dileklerimi başkasına söylemek kulluğa yakışır mı hiç? Namazlardan sonra ettiğim duâlarla beni nice sıkıntılardan kurtardı. Nice muradıma kavuşturdu. Nasıl olur da başkasına sığınırım. Rabbim, nihâyeti olmayan rahmet hazinesinin kapısını açmış, sonsuz ihsân sofrasını herkese açmış iken, başkasına nasıl giderim? Kim istedi de vermedi? Kim geldi de boş döndü? İstemesini bilmezsen, alamazsın. Huzûruna edeple çıkmazsan rahmetine kavuşamazsın... Tabiî ki[/SIZE] [SIZE=3], namazın insanı sıkıntıdan kurtarması için şartlarına uygun ve cenab-ı Hakka tam bir tevekkül içinde kılınması şarttır. Allaha tam bir teslimiyet sağınma şeklinde kılınmalıdır. Gerçekten, insan sıkıntıya düştüğünde hemen abdest almalı, namaz kılmalı. Kur'ân-ı kerîm okumalıdır. Tecrübeyle sabittir, böyle yapanların çok kerre, sıkıntılarının hafiflediği görülmüştür. Fakat, kılınan namazın şartlarına uygun olması lâzım. [COLOR=DarkGreen]Binlerce top ve tüfek[/COLOR][/SIZE][COLOR=DarkGreen] [/COLOR][SIZE=3][COLOR=DarkGreen], yapamaz aslâ, Gözyaşının seher vakti yaptığını[/COLOR][/SIZE][COLOR=DarkGreen] [/COLOR][SIZE=3][COLOR=DarkGreen], Düşman kaçıran süngüleri[/COLOR][/SIZE][COLOR=DarkGreen] [/COLOR][SIZE=3][COLOR=DarkGreen], çok def’a, Toz gibi yapar[/COLOR][/SIZE][COLOR=DarkGreen] [/COLOR][SIZE=3][COLOR=DarkGreen], bir mü’minin duâsı.[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Eshab-ı Kehf- Hapishanede Kılınan Namaz, Mazlumun duası
Üst
Alt