Eş seçimi kader midir?

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
evlilikkadermi.jpg


Sual: İnsan evleneceği kişiyi kendi iradesiyle mi seçiyor, yoksa Allah mı (cc) belirliyor?

Cevap:
Evlilik büyük ölçüde insanın kendi tercihinin geçerli olduğu kader sınıfına girer.
İnsanların çoğu, evliliğini kendi düşünce yapısına uygun kişiyi tercih ederek gerçekleştirir.
Eş seçiminde kişinin iradesinin belirleyici olduğunu Peygamberimizin (asm) eş seçiminde dikkatli davranılmasını tavsiye eden hadislerinden de anlıyoruz.

Eğer evlilik meselesi kendi seçimimizle olmayıp, kaderde yazılı olduğu için zorla olsaydı, eş seçiminde dikkatli olmayı tavsiye eden bu hadislere gerek duyulmazdı.

Bazı evlilikler sanki evlenen şahısların hiç etkisi olmaksızın tamamen nasip işi olarak görülse de aslında altında yine insanın iradesi yatmaktadır.
Çünkü insanın geçmişinde yapmış olduğu hata ya da güzel davranışları ve ağzından çıkan sözleri, geleceğine bir zemin hazırlamaktadır.

Mesela Hz. Yusuf (a.s) su üzerinde kendi güzelliğini görünce
"acaba köle olsam kaça satılırdım?" demiştir.

Onun bu sözleri ise; kaderine fetva vermiş ve gelecekte köle olarak satılmasına sebep olmuştur.

Bundan anlaşılıyor ki insanların söz ve davranışları sadece evlilikte değil tüm geleceğinde belirleyici olmaktadır.

Mesela komşumuz olan bir karı-kocanın kavgasına şahit olduğumuzda veya buna benzer bir haber duyduğumuzda hemen yorumlar yapmaya başlarız.

Ve;"Ben o adamın yerinde olsam şöyle yapardım" veya; "benim kocam bana asla böyle bir şey yapamaz, ben kendime laf söyletmem!" gibi neticesi düşünülmeden sarfedilen cümleler dua hükmüne geçtiği için başa bela bir koca ve başa bela bir kadının kaderde karşımıza çıkmasına sebep olabilir.

Bununla beraber kesinlikle insan iradesinin etkin olmadığı ve birçok hikmetler için tamamen Allah'ın iradesiyle gerçekleşmiş evliliklerin olması elbette mümkün.

Bu durumda olan insanlar "ben bu evlilikten sorumlu değilim" düşüncesine girmeden eşlerine olan vazifelerini hakkıyla yerine getirmeye çalışmalıdırlar...
Bunun bir imtihan olduğunu düşünüp hikmetlerini ve güzel neticelerini düşünmek gerekmektedir.
Mesela Hz. Asiye annemiz firavun olan eşini kendisine Allah'ın bir imtihanı görerek güzel bir sabır ile sabretmiştir. Bunun neticesinde ise cennette Peygamberimiz'e (asm) eş olmak gibi bir makama layık görülmüştür.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Kader, Allah'ın olmuş ve olacak her şeyi bilmesidir...
Bu açıdan insanların iradesini ilgilendiren konularda insan iradesine bırakılmıştır.

Kaderi ikiye ayırabiliriz: ızdırari kader, ihtiyari kader.
"Izdırari kader"de bizim hiçbir tesirimiz yok...
O, tamamen irademiz dışında yazılmış. Dünyaya geleceğimiz yer, annemiz, babamız, şeklimiz, kabiliyetlerimiz ızdırari kaderimizin konusu...
Bunlara kendimiz karar veremeyiz. Bu nevi kaderimizden dolayı mesuliyetimiz de yok.

İkinci kısım kader ise, irademize bağlıdır...
Biz neye karar vereceksek ve ne yapacaksak, Allah ezeli ilmiyle bilmiş, öyle takdir etmiştir...
Yani siz bir aday tipi belirliyorsunuz ve arıyorsunuz. Allah’ta sizin istediğiniz vasıflara sahip birkaç kişiyi önünüze çıkarıyor. Sizde bunlardan birini iradenizle beğenip kabul ediyorsunuz. Alah’ın alacağınız eşin kim olduğunu ezelde bilmesi kader, fakat sizin iradenizle seçmeniz cüz’i irade dediğimiz insanın sorumluluk sınırlarıdır.

Evlilik de irademize bağlı olan ihtiyari kader kısmındandır. Yani insan kimi ister, kimle evlenirse o kaderi olur.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Evlilik kader midir? sorusu çok garip bir sorudur...
Bu soruyu ancak Allahın ezeliyetini ve ilminin nihayetsizliğini bilmeyenler sorabilir...
Çünkü "evlilik kader midir?" demek;Allah bu iki kişinin evleneceğini ezelde biliyor muydu? demektir.
Zira kader, Allah'ın ilminin bir unvanıdır...
Evliliğin kader olmaması için, Allah'ın evlenen o iki kişiden habersiz olması gerekir...
Bu ise ilmi her şeyi, her mekanı ve her zamanı kuşatan Allah hakkında düşünülemez...
O halde sorumuzun cevabı, "evlenmek elbette kaderdir." olacaktır.
Ancak burada iki farklı durum söz konusu olabilir:

1- Allah, ezeli ilmi ile evlenecek kadın ve erkeğin, kendi cüzi iradelerini kullanarak birbirleriyle evlenmek isteyeceklerini bilmiş ve zamanı geldiğinde onların bu arzularını külli iradesiyle yaratacak olduğundan dolayı, ezelde kader defterlerine birbirleriyle evleneceklerini yazmıştır...
İlim maluma tabidir kaidesiyle Bu yazı onların arzu ve iradelerine tabidir.Yani kader defterinde şunlar birbiriyle evlensin değil şunlar birbiriyle evlenecek diye yazılmıştır.Elbette böyle bir yazı insanı zorlayıcı değildir.

2- Bazen de, ya bir şükür, yada sabırla imtihan olmaları için, kulun cüz-i iradesi karışmaksızın, Allah iki kişiyi karşılaştırır ve onları birbirleriyle evlendirir...
Eğer bu evlilik güzel bir evlilik olmuşsa, bu, kadın ve erkekten şükrün istenildiği bir nimettir...
Eğer bu evlilik kötü bir evlilik olmuşsa, bu evlilik, sabrın istendiği bir imtihan olur...
Erkek kadınla, kadında erkek ile imtihan edilir.

1- Eğer kul bir şeyin olmasını ister, ancak Allah onun olmasını murad etmezse, o fiil vücuda gelmez ve meydana çıkmaz. Eğer vücuda gelmeyen bu arzu, bir hayır ise, kul niyetinin mükafatını görür.

2- Eğer kul bir şeyin olmasını ister, Allah ta onun olmasını murad ederse, o fiil vücuda gelir ve yaratılır...
Bu fiilin yaratılmasına kulun cüzi iradesi sebep olduğundan dolayı, kul bu fiilinden mesuldür. Hayırlı bir iş ise mükafat, kötü bir iş ise ceza görür.

3- Kulun hiçbir müdahalesi olmaksızın, sırf Allah'ın dilemesiyle yaratılan fiiller; Bu tür fiillerde kulun cüz-i iradesi işe karışmaz. Daha önce ifade ettiğimiz gibi şükürle veya sabırla imtihan olmaları için Allah onu icad eder.
İşte evlilik bazen ikinci gruba giren bir fiildir...
Kulların cüzi iradelerini kullanmaları neticesinde Allah istediklerini yaratır...
Bazen ise 3. gruba giren bir fiil olur. Allah kullarının iradelerini karıştırmaksızın onları birbirleriyle evlendirir. Ancak her iki durumda da evlilik kaderdir...
Ve Allah'ın ezeli takdiridir.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Evet kaderde herşey yazılıdır, sadece evlilik değil başka her şeyde..
İnsan bu hayat yolunda kendisi yürüyor, seçim hakkı alınmadı elinden bu alemde herşey bir vesiledir. Mesela hasta olan doktora başvurur, doktor ise sadece bir vesiledir, doktora başvurupta iyileşmeyenler var.
Şifa Allahtandır ama iyileşmek isteyen vesile aramak zorundadır. Mesela güneş ışığa vesile kılınmıştır hatta Allaha yaklaşmak için vesile aramak emredilmiştir...

Hidayete vesile ise Allahın hidayet ettiği Resulullahın (sav) Sünetine uyan salih kullarıdır. İnsan kaderinde neler yazıldığını bilemez, kader bizim için gayıbdır, alınyazısıdır.

Biz vazifemizi biliriz : Allaha kul olmak için gelmişiz aleme..
Şunu unutmamak gerekir. "deveni önce bağla sonra tevekkül yap"Tevekkül elinden geleni yapmak, gereken herşeyi yapıp kadere razı olmaktır. Vesileye sarılmak Allah kanunu gereğidir. "Her şey için bir sebep yarattım" ayrıca " arayan bulur" "gayret eden kazanır"

İman bir iddiadır ıspatı ise ameldir. Amel imanı ıspatlamak için bir vesiledir.
Aynı zamanda iman en büyük nimettir, iman gönülde başlar. Bazı gönüller ise içindeki riya, nifak yüzünden mühürleniyor... Allah korusun.

Evlilik olsun başka birşey olsun ölçü bellidir. Allaha dua etmek ve hayırlısını dilemek lazımdır. Bütün yaptıklarımız birer ibadet olabilir. Allah rizasını dilersek.
İnsanın kendi nefsi için yapabileceği en büyük hayırdır: Nefsi Allahın emrine ram kılıp, ruh için çamurdan bu kafesin kapılarını açmaktır...
Bunu yapmadıktan sonra nerden tutarsan tut boştur ...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Levh-i Mahfuz da Yüce Rahman zaten herşeyi bilmiş yazmış bunu iyi anlamak gerekir zaten kimin kiminle evleneceğini bildiği içinde seni ona göre anne karnına düşürüyor.

Bir hadiste Efendimiz s.a.v şöyle buyuruyor;Bir kadını güzelliği,malı yada salih olmasına göre nikah edin,ama salih olanını seçin diyor.

Eğer evlenmek yazgı olsa idi yani bizler karar vermemiş olsa idik Efendimiz s.a.v böyle bir sözü söylemez zaten kiminle evleneceğiniz belli derdi.

Evliliğe tabiki biz karar veriyoruz ama bu karar, içimize düşen bu his, ilham, kimi seçeceğimiz neye göre şekilleniyor ve bizi nereye götürüyor?
Sonunda ezelde bizim için taktir edilmiş olana mı götürüyor? Olaylar ve hisler bizi o eş adayına mı götürüyor?
Sonra onu tabiki fiziki olarak biz seçiyoruz bunun farkındayım.
 
A

ahtapot

Kayıtsız
Misafir
eş kendi irademizle diyosunuz ama

Ben bi bayana aşık olmuştum yıllar önce.çok uzatmaya gerek yok lafı.hayatta onu istediğim kadar bişey istemedim.sadece sevdim.plotonikte diyebiliriz ama aslında karşılıklıydıda.sadece birbirimize aşkımızı ilan etmedik hiçbir zaman.psikolojim bozuk gün boyu onu sadece göreyim yeter di bana nefes aldığını göreyim yeter yani.gece sabaha kadar ağladığımı bilirim.neyse tabi bu cümleler basit sıradan herkesin kullandığı cümleler.o zamanlarda arkadaşlarım başkasıyla çıkmam için sürekli çapa içindeydiler.biriyle çıkarsam onu unutabilirim misali.evet biriyle tanıştık bir iki defa merhabamız haricinde bi diyaloğumuz olmadı onla çünkü istemiyodum.yinede telefon nosunu aldım ve tel numaramı verdim.ama ne aradık ne görüştük.artık dayanılacak gibi değildi.aşk acısı çok canımı yakıyodu.bi gece yine odamda ağlarken Allah a yalvarırken yardım et diye.bişey diledim Allah tan.bi tel nosu ne alaka bilmiyorum.telefonun numaraları birşeyleri ifade ediyodu mesela 532 dedim turkcell (..) olsun dedim onun memleketi (..)olsun dedim benim memleketim misali.böyle bi numaradan kaderim beni arasın diledim.aradan belki bi yıl geçti.telim çaldı ve çalan numara benim dileğim olan numaraydı.şok yaşadım kısa süreli.açtığımda bi bayan ve o bayan da aşık olduğum bayan değildi hani tanıştırmıştılarya biriyle oydu işte.evlerinin önünde telefon kulubesi varmış o numara buymuş dilediğim numara orasıymış.ve şimdi onunla evliyim.bu şimdi benim isteğimdir nasıl diyebilirsiniz.yorumunuzu istiyorum.teşekkurler.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Hayirli aksamlar..tam anliyamadim..ama Allah cc.duanizi Kabul etmis..
duanizda sevdigimi ver degil de 532 Turkcell numarasimi diye dua etmistiniz..bunu tam anliyamadim..
Dua ederken ne istediginize, soylediginize ve soz verdiklerinize dikkat edin!! kabul edilebilir...Sonra da Duaniz ile imtihan edilebilirsiniz...yılların tecrübesiyle konuşuyorum!!

EY RABBİM! Gönül Kapımızı Seni Bilene, Seni Sevene, Güzel Ahlaklı Olana, Bizim İstediğimize Değil Senin İstediğine Aç RABBİM ..
kader birdir değişmez ama insana cüz-i irade verilmiştir..
eşinide seçerken ahlaki ve Kur!an'i hükümlere uyularak seçilmelidir...bu da insanın iradesiyle olur...

Evlilik çok ince ve hassas bir konu...
Evlilik mutlak kader sınıfındadır çocuklar dünya ya gelmeden önce belirlenmiştir...
Bazı evlilikler sanki evlenen şahısların hiç etkisi olmaksızın tamamen nasip işi olarak görülse de aslında altında yine insanın iradesi yatmaktadır.
Çünkü insanın geçmişinde yapmış olduğu hata ya da güzel davranışları ve ağzından çıkan sözleri geleceğine bir zemin hazırlamaktadır.
acaba ne sözler sarf ettim diye oturup düşünmeye başladım şimdihii hatirladim Rah. anneme cook bagli oldugum icin asla! mahallemden uzaga evlenmem derken
bana bakin!Okyonuslar otesine geldim...
Almanya evlenip gidenleri KINARKEN!! kendimi nerde buldum..

Kainatta her sey icice.. ve bir sekilde birbirine bagli ve birbirini etkilemekte..
Yaşanmışlar yaşanacakları şekillendiyor bazı zamanda...zemin hazirliyor..
Vesileler,Sebepler Kaderin olusmasini sagliyor..
Yaşanmışlar yaşanacakların hamurunu yoğurmakta yeni bir KAPIYI acmak icin vesile oluyor belkide..
o yuzden Yaşadiklarimiza uzulmemek bunda da vardir Allah-in bir hikmetti diyebilme olgunluguna ermeliyiz..

kader çok incelerden ince bir konu..
Kader konusunda konusmak.. tartismak bence akillica degil ki Peygamber efendimiz sav. Kader konusunda tartismaktan Sahabeleri men etmistir...

Nikkiniz dikkatimi cekti icimden geleni musaadeniz ile yazmak isterim..
Dertler ahtapot gibi sarmış, dört bir yanımı
Aynı düşünceler ,nedenler,Nicinler endiseler arasinda Bir O yara dan bu Yara ya sanki halay cekiyorum..
Zaman zaman sebebini bilmedigim bir iç sıkıntısı yasiyorum..
Sabrediyorum başıma gelen sıkıntılara çünkü dert varsa sebebi ve Hikmeti var biliyorum..
ama bazen yasadiklarim ile başedemiyorum,aklim ermiyor..Kaderimi anliyamiyorum..
Yoruldum artık..Eyy Hayat...tam Dertlerimden ,gecmisimden kurtulamıyorum..derken
Kaderin sahibine Allah-in rahmet ve merhamettine Siginip Selamete eriyorum..
 
Üst Alt