Erzurum Medreseleri

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Erzurum Medreseleri



Çifte Minareli Medrese (Merkez)


00049279.jpg


Erzurum’da Anadolu’nun en büyük medreselerinden biri olan Çifte Minareli Medrese’nin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber XII.yüzyılın ortalarına ait bir Saltuklu eserinin kalıntıları üzerine yapılmıştır. Yapının doğu duvarının aynı zamanda kale surları oluşundan ve mimari özelliklerinden XIII.yüzyıl sonlarında veya XIV.yüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Osmanlı döneminde harap bir halde bulunan yapıyı Sultan IV.Murat (1623-l640) onarmış ve top imalathanesi ve kışla haline getirmiştir. Sonraki yıllarda yeniden medreseye dönüşmüş, in ilk yıllarında bir süre Erzurum Arkeoloji Müzesi olmuştur.

Osmanlı mimarisinde açık avlulu dört eyvanlı ve iki katlı medreseler gurubundan olan yapının iki yanında payandalar üzerinde yükselen iki minaresi ile Anadolu Osmanlı mimarisinde önemli bir yer edinmiştir. Ön cephesiyle bhoffi çeken bu medresenin bu bölümünde cephe kompozisyonu oldukça belirgindir. Anadolu Selçuklu Mimarisinde portallerin yan yüzleri süslenmediği halde bu yapıda çeşitli bezemeler birbirini izlemektedir. Girişin derin nişi çeşitli derinliklerde palmet motifli beş sıra şeritle çerçevelenmiş üzeride mukarnaslarla tamamlanmıştır. Portalin bir bölümünü oluşturan figürlü panolar Orta Asya Türk Kültürünün izlerini yansıtan çift başlı kartal, hayat ağacı ve ejderlerden oluşan panolara yer verilmiştir. Ancak bunların tam olarak bitirilemediği de gözlemlenmektedir.

00049284.jpg


Günümüzde şerefeden yukarısı yıkılmış olan minaresinin yüksekliği 26.00 m.dir. Sırlı tuğla minareler kalın yivli olup yer yer aralarına üçgen çiniler yerleştirilmiştir. Minarelerin pabuç kısımları kare çerçeveler içerisine alınmış ve son derece süslü daireler içerisine “Allah”, ”Muhammed” isimleri başta olmak üzere dört halifenin isimleri yazılmıştır.

Medrese içerisine 5.20 m. derinliğinde, beşik tonoz örtülü bir dehlizden girilmektedir. Avlu dikdörtgen planlı olup, 30.50x12.20 m. ölçüsündedir. Avlu üç taraftan sivri kemerlerle birbirine bağlanmış on dört sütunun taşıdığı iki katlı revaklarla çevrilmiştir. Yan kenarlarda bulunan eyvanlar çatı hizasına kadar yükselmekte olup üst katlar ayrı ayrı merdivenlerle çıkılan enlemesine ikiye bölünmüştür.


00050384.jpg


Medresenin alt katında yirmi,üst katta da yirmi iki olmak üzere toplam kırk iki kapalı oda bulunmaktadır.

Girişin sağında 5.80x5.80 m. ölçüsünde üzeri kubbeli bir mescit bulunmaktadır. Medresenin güney tarafında ana eyvanın arkasında medreseye bitişik içten ve dıştan onikigen gövdeli, külahla örtülü bir kümbet bulunmaktadır. Bu kümbetin kitabesi olmadığından ne zaman ve kimin için yapıldığı anlaşılamamıştır. Kümbetin gövdesi iç içe yuvarlak kemerlerle bezenmiştir. Ayrıca zengin bezemelerle süslenmiştir. Kümbetin üzerini örten kubbesi de külah şeklindedir. Mumyalık kısmı haçvari planlı, çapraz tonozlu olup üst mekan mihraplı ve içten kubbe ile örtülüdür. Burada sanduka bulunmamaktadır. Bu nedenle de mescide çevrilmiştir.


Yakutiye Medresesi (Merkez)

00049282.jpg


Erzurum Caddesinde bulunan Yakutiye Medresesi’ni İlhanlı Sultanı Ulcayto ile şehrin askeri valisi Hoca Cemalettin Yakut 1310 yılında yaptırmıştır. Medresenin yapımı Cemalettin Yakut’un ağabeyi İlhanlı Sultanı Adil Gazan Han ile eşi Bolugan Sultan’ın parası ile yaptırılmıştır.

İlhanlı mimarisinin izlerini taşıyan medrese Anadolu’daki kapalı avlulu, dört eyvanlı medrese tipinin son örneklerinden birisidir. Kesme taştan yapılan medresenin basık kemerli ve oymalı portalinde kabartma, Arapça sülüs yazılı bir kitabe bulunmaktadır. Bu kitabede;

“Bu medresenin yapılmasını 710 senesinde Ulcayto Sultan’ın hükümdarlık günlerinde Allah mülkünü ebedi kılsın. Sultan Gazan ve Bolagan Hatunun Allah bürhanlarını tenvir etsin. Yüce ve güzel in’amlarından olan fevazıl ile Cemalettin Hoca Yakuti Gazani emretti.” yazılıdır.

00050385.jpg


Portalin kuzey ve güney yüzlerinde çift başlı kartal, yaprak ve çift aslan kabartmaları görülmektedir. Bunlar XII.yüzyılın özelliklerini taşımaktadır. Bu armalar İlhanlı sanatının bir örneğidir.Yakutiye Medresesi’nde de Çifte Minareli Medresede olduğu gibi sağa sola dönmüş kartallar, hayat ağacı, aslan figürlü panolar bhoffi çekmektedir. Portaldeki bezemeler boş yer kalmamacasına bütün yüzeyi kaplamıştır. Burada Çifte Minarenin etkileri açıkça görülmektedir.

Portalin 7m. sağında ve güneybatı köşesinde, şerefeden yukarısı yıkılmış sırlı tuğla minare bulunmaktadır. Minareye kabartma kordonlarla hareketli bir görünüm verilmiştir. Minarenin bu bölümleri iç içe geçmiş geometrik motifler ve çinilerle bezenmiştir. Sol taraftaki minare tamamen yıkılmış olup yalnız kaide kısmı görülebilmektedir. Portalin iki yanında ve içerisinde duvara gömme üzerleri boş yer kalmamacasına bezenmiş sütunlar bulunmaktadır.

00049283.jpg


Avlu birbirlerine kemerlerle bağlanmış dört kalın payenin taşıdığı ayna tonoz ile örtülmüştür. Avlunun sağ ve solunda karşılıklı beşik tonozlu altışar oda sıralanmıştır. Çifte Minareli Medresenin aksine burada doğu ve batı eyvanları yerine medrese odaları yapılmıştır. Bunlardan sağ köşedeki odadan aynı zamanda minareye çıkılmaktadır. Güneydeki tonozun üzerinde ise bu medreseye vakfedilmiş altı köyün ismini içeren vakfiye mermer üzerine sülüs yazı ile azılmıştır.

Medresenin doğu duvarına bitişik olarak bir kümbet bulunmaktadır. Yuvarlak tuğla gövdesi üzerinde üç pencere açılmış olup içten kubbe dıştan külah ile üzeri örtülüdür. Türbe içerisinde sanduka bulunmakla beraber bu türbenin kime ait olduğu bilinmemektedir. Medresenin yapımı için para veren Gazan Han ile Bulugan Hatun Tebriz’de gömülüdür. Bu bakımdan bu türbe onlara ait değildir.

Günümüzde Yakutiye Medresesi, yörenin çeşitli etnografik eserlerinin sergilendiği Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi olarak kullanılmaktadır.
 
Üst Alt