Erkek ve kadının evlılıkte birlikte dikkat edeceği hususlar

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
ninedede.jpg


Erkek ve kadın, birlikte bir yuva kurup ve hayatlarını birleştirip başlarına gelebilecek her şeyi ortaklaşa paylaşmaya karar veriyorlar. Hayatı paylaşırken iki tarafın birden dikkat etmesi gereken ne gibi hususlar vardır?

Burada iki noktaya dikkat etmek lâzım:
–Mutluluk ve sevinçleri paylaşma,
–Hayatın yük ve sıkıntılarını paylaşma

Müştereklik dediğimiz ortak paylaşma, hayatın her hâlinde, yani rûhâniyet ve muhabbet ikliminde devam etmelidir.
Sevinç ve mutluluklar paylaşıldığı gibi sıkıntı, keder, hüzün ve iptilâlar da paylaşılmalı; taraflar, her zaman birbirlerine destek vermeli,
birbirlerini yıkayan iki el gibi olmalı ve yine birbirlerine en yakın tesellî kaynağını kendileri teşkil etmelidirler.
Çünkü hayat, her zaman pembe bulutların üzerinde devam etmez. İnişi-çıkışı, fırtınaları, virajı ve engebeleri olduğu da hatırdan çıkarılmamalıdır.
İnsanlar için gelecek günler, meçhul ve sürprizlerle doludur. Kader, bir sırr-ı ilâhîdir. Bu bakımdan en büyük güç ve destek kaynağı, öncelikle Allah’a bağlılık ve îmandır.

İkinci büyük destek de birbirlerine kaynaşmış olan eşlerdir. Dikkat etmelidir ki, eğer çaresiz ve bitkin insanlar, başlarına gelen büyük musîbet
ve felâketlerde âile içinden beklediği desteği bulamazlarsa, daha büyük yıkımlara ve çöküşlere mâruz kalabilirler.
Ancak rûhen olgunlaşmış, anlayışlı fertlerden oluşan yuvalarda ise, başlarına gelen bâdireler, âilenin sağlamlığı ölçüsünde kolaylıkla bertaraf edilir.

Âile sağlamlığı, rûhî olgunluğa paralel olarak bilhassa karşılıklı geçim ehli olmaya da bağlıdır. Bu, birçok güzellik ve hayırlı neticelerin en mühim şartıdır.
Mevlânâ Hazretleri buyurur:

“Gül, o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı. Bu hakîkati gülden de işit.
Bak, o ne diyor: «Dikenle beraber bulunduğum için neden gama düşeyim, neden kendimi kedere salayım? Ben ki, gülmeyi, o kötü huylu dikenin beraberliğine
katlandığım için elde ettim.
Onun vesîlesiyle âleme güzellikler ve hoş kokular sunma imkânına kavuştum…»”

Bu gül, bize de diyor ki:
“Sen de benim gibi ol!”

Böyle sağlıklı ve güçlü bir âile yapısının kurulabilmesi için nelere dikkat etmelidir?
Öncelikle âilede saâdet, iki taraflı gerçekleştirilebilecek bir husustur. Bunun temelini:

1. Birbiriyle iyi geçinmek,
2. Anlayışlı ve olgun davranmak,
3. Fedâkâr olmak, oluşturur.
Bunlar da bilhassa ahlâkî fazîlet, dirâyet, zekâ, samîmiyet, ve karşılıklı hassâsiyet ile mümkündür.

Yine eskilerin “hüsn-i muâşeret” dedikleri, iyi geçinmek için iki tarafta da şu beş özellik bulunmalıdır:

1. Dindârlık,
2. Fazîlet,
3. Muhabbet,
4. Merhamet
5. Sadâkat.

Bu vasıfların karşılıklı olarak kadında da erkekte de bulunmasının zarûreti, her gün yaşanan âile faciaları vesîlesiyle de daha açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
İnsan hem dindâr hem de kaba, geçimsiz ve nezâketsiz olamaz. Çünkü dîn-i İslâm, baştan sona nezâket, zarâfet ve nezâfetten ibarettir.
Yani güzel edeptir, güzel edeptir, güzel edeptir… Şairin dediği gibi:

Edep bir tâc imiş nûr-i Hudâ’dan
Giy ol tâcı, emîn ol her belâdan…

Evliliklerde geçimi temin etme vazifesi erkeklerindir. Peki, âilenin iktisada ve tasarrufa riâyeti hususunda da sorumluluk sadece erkeğe ait midir?

İslâm dini, âilenin geçimine dâir masrafları karşılama vazifesini erkeğe yüklemiştir. Ama bu, onun âile fertlerinin
her türlü isteklerini hemen yerine getirmesi mânâsına gelmez.
Meşrû ve zarûrî ihtiyaçlar, imkânlar ölçüsünde temin edilmelidir. Hattâ zengin bile olunsa, insanın olur-olmaz her isteğinin karşılanmaması lâzımdır.
Zira her istenileni yapmak, zamanla istek ve iştihâları kabartır ve nefsin tatminsizliğine, azgınlık ve hattâ isyanına sebep olabilir.
Böyle bir nefis gitgide bencilleşerek sahibini yalnız kendini düşünme girdabında helâk eder.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Hanımların dikkat etmesi hereken hususlar

Hanımlar eşlerini ihmal etmemeli, aile fertleri arasındaki sıralamada onu ikinci sıraya düşürmemelidir. Erkek, kadının böyle davranışını kabullenemez. Malum erkekler hep önde olayı ister!

Bir insanı memnun etmek için onu iyice tanımak gerekir. Bu yüzden hanım; kocasını anlamaya, onun ideallerini, ilgi alanlarını, hislerini, zevklerini paylaşmaya ve ondan kopmamaya çalışmalıdır.

Tabi erkek de hanımına karşı aynı şekilde hareket etmelidir. Eğer bunu önemsemezlerse, hayat arkadaşlığının özü olan beraberlikler, ortak noktalar ve paylaşmalar gittikçe azalır ve eşler birbirinden zamanla uzaklaşır.

Bu durum böylece devam eder giderse eşler arasındaki muhabbet ve birliktelik, yerini ayrılık ve nefrete bırakabilir. Bunun en kötü mevsimi ihtiyarlıktır. Birlikte geçirdikleri yıllar boyunca birbirini tanıyıp anlamaya çalışmamış eşlerin ihtiyarlık zamanındaki ayrılığı ise, yalnızlık, geri dönülmez bir hasret ve pişmanlıktır!
 

mhmt51

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
10 Aralık 2014
Mesajlar
199
Tepkime puanı
1
Hz.Ali ile Hz.Fatıma evlenmek üzeredir.Peygamber Efendimiz (s.a.v) ikisini birden karşısına alarak öğüt verir:
-Ey Ali, kızımı sana cariye olarak veriyorum ama unutma sen de onun kölesisin.
(yusuf d)

Bu da benim gönlümden olsun :)

Evlilikte amaç ALLAH C.C yolunda beraber yürümek olmalı.Hal böyle olunca,o yuvanın bereketi artakacaktır.

Erkek hanımına sadaket gösterir,bir emanet olarak kabul eder,ilgilenir,şakalaşır,peygamberimiz tavsiyeleri üzerine davranırsa,elinin sertliğini değil gönlünün mertliğini gösterirse...

Kadın,eşini evinin reisi olarak kabul eder,sadık olur,ona itaat eder,hizmet eder,şirinlik yapar,güler yüz gösterirse...

Beraberce ibadet eder,beraberce Rabbimizin yasaklarından kaçınırlarsa....

Eşler birbirini nefsi için değil de ALLAH rızası için severse...

Kıssadan hisseye gelelim:

Nitekim Peygamber Efendimiz’in (s.a.v), “Bir erkek karısının elini tuttuğunda parmakları arasından günahları akar gider” buyurduğu rivayet edilmiştir. Çiftlerin birbirlerine güzel muameleleri ibadet niteliğindedir...
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Güzel şeyler yazmışsınız, Allah razı olsun hepinizden.
Aile içerisinde erkek ve kadın için bir anlamda her şey teferruattır aile birliğinin kırılması bağlamında.
Lakin "namus" erkek için de; kadın için de "asl"dır!
Dolayısıyla, erkek ve kadın "namus" eksende olması gerekeni "libas" edinmişlerse, gerisi de çok önemli değildir.
Aile saadetine devam, gözünüz aydın olsun.
Dua ile.
 
Üst Alt