Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
En Güzel Yastık!
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 33803" data-attributes="member: 1043"><p><center></center><center></center><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Yarın Okuyamazsınız!</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">“En güzel yastığın nedir?” diye sorsalardı bana, hiç tereddütsüz “yarın” derdim. Yastık… Başımı usulca bırakıp kendimi unuttuğum yer. Yastık… Gözlerimi kapatıp gövdemi sessizce, dertsizce yarına taşıdığım dem. Yarın… Bugünün telaşlarını savurup attığım loş uçurum. Yarın… Bugünün ellerinden ellerimi çekip hayatla bağlarımı koparmama bahane eylediğim boşluk.</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">“Nasılsa yarın var!” deyip de an’ın üzerimizdeki keskin hükmünü törpülüyor değil miyiz? “Yarın yaparım!” deyip de günün içinden duygularımızı, aklımızı, yeteneklerimizi, hâsılı varlığımızı çekiyor değil miyiz? Kapatmıyor muyuz gözlerimizi bugünün güneşine, nasılsa yarın güneş yeniden doğacak diye? </span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Kapatmıyor muyuz gönlümüzü bugünün aşkına, önümde çok uzun yıllar var diye? Sevdiklerimizi küstürüyoruz, sevenlerimizi kırıyoruz, umarsız bir maske takıyoruz bugün, nasılsa yarın telafi ederim diye. Çekmiyor muyuz ellerimizi en ciddi işlerin eteğinden, henüz zamanı gelmedi diye? Alıp gölgemizi her akşamın hüsranına katmıyor muyuz? Sanki hiç yokmuşuz gibi, hiç var olmamışız gibi geçmiyor muyuz günün içinden? Hasretlerimizi, hayallerimizi, ümitlerimizi, beklentilerimizi, özlemlerimizi zamanın kanına katmadan, elimizde meyvesiz kuru tohumlarla kala kalmıyor muyuz?</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Yastığımız yarın. Alıp başımızı gittiğimiz boşluğumuz. Başımızı alıp götüren uykumuz. Bugünden kaçışın bahanesi. Gözümüzü bağlayıp bize habire sayılar saydıran saklambaç arkadaşımız.</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Bizi kör ebesi eyler yarın. Bizi topal bırakır yarın. Bizi sığlaştırır yarın. Bizi yok sayar yarın.</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Yo, yo, suç yarının değil. Yarının ayağımıza gelir gelmez adını “bugün” diye değiştirdiğini unutan bizlerin suç. Yarınlara güvenip de bugünü eğretileştirirken, yarınların birinde kendisine geniş zamanlar düşeceğini hayallerken, “dün”lerde “yarın” diye idealleştirdiği bir “yarın”ı daha elinin tersiyle ittiğini fark etmeyende suç…</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Şairin dediği gibi “yarın artık bugündür.” Yarın diye beleyip beslediğimiz, hayallerimizle emzirdiğimiz o gelecek günler, o bitmez zamanlar, o geniş zamanlar gelir gelmez, kendimizi içinde sıradanlaştırdığımız bir “bugün” oluveriyor. Yarına ideal yükleyenler, gelen yarının adı “bugün” olduğunda, bütün idealleriyle o günün sabahında var kılmaları gerekir kendilerini. </span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Hayallerini yarınlara güvenerek erteleyenler, yarınlar sıra sıra gelip “bugün” olarak ellerine ayaklarına vardığında, her şeyi bir kenara bırakıp el üstünde tutmaları gerekir bugünü. Sanki son günleriymiş gibi, sanki hiç yarın gelmeyecekmiş gibi, ruhlarını damıtıp bugünün her anında kristalleşmeleri beklenir.</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Sahi, bugüne kadar kim “yarın” gerçekleştirmiş başarısını? “Yarın” ödev yapan öğrenci oldu mu acaba? Yazısını “yarın” yazmayı başaran bir yazar olmuş mudur?</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Hayır, hayır, içimizden hiç kimse “yarın”ı yaşamadı, yaşamıyor, yaşamayacak. Yarınların hepsi bugün oldu, oluyor, olacak… Bugün’e kendini yakıştıramayan, yarınların hiçbirinde gününü gün edemeyecek.</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">İmrendiğimiz o başarı öykülerinin hepsi kahramanlarının “bugün”ünde gerçek oldu. Bir ömre rengini, istikametini veren kritik kırılmaların hepsi sıradan bildiğimiz bir saatin içinde olup bitti. “Yarın”a, “az sonra”ya, “hele dur, zamanı değil!”lere yaslananlar, bugünlerin içinde siliniverdi, şimdinin kalbine can olamadı… Sanki hiç dokunmadan geçtiler zamanın içinden. Hiç yaşamamış gibi sürüklendiler bir yarından öbür yarına.</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">İspat etmemi ister misiniz? Ben de bu kısa yazıyı sürekli “yarın”lara erteledim. Ama sonunda oturdum ve yazdım. Ellerimi bilgisayarımın tuşlarına bağladım, koltuğumda hapsettim gövdemi, kalbimi bu satırların karasına mahkûm ettim. Yazıyı, “bugün” yazdım, “şimdi” bitirdim. Siz de “yarın” okuyamayacaksınız bu yazıyı. Eminim “bugün” okuyorsunuzdur…</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Bugünü uyanık geçirmek isterseniz, “yarın” yastığını başınızın altından çekin!</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">İyi uykusuzluklar!</span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><strong><strong><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: teal">Senâi Demirci </span></span></strong></strong></strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span> <!-- / message --></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 33803, member: 1043"] <center></center><center></center>[FONT=Trebuchet MS][B][B][B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Yarın Okuyamazsınız![/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]“En güzel yastığın nedir?” diye sorsalardı bana, hiç tereddütsüz “yarın” derdim. Yastık… Başımı usulca bırakıp kendimi unuttuğum yer. Yastık… Gözlerimi kapatıp gövdemi sessizce, dertsizce yarına taşıdığım dem. Yarın… Bugünün telaşlarını savurup attığım loş uçurum. Yarın… Bugünün ellerinden ellerimi çekip hayatla bağlarımı koparmama bahane eylediğim boşluk.[/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]“Nasılsa yarın var!” deyip de an’ın üzerimizdeki keskin hükmünü törpülüyor değil miyiz? “Yarın yaparım!” deyip de günün içinden duygularımızı, aklımızı, yeteneklerimizi, hâsılı varlığımızı çekiyor değil miyiz? Kapatmıyor muyuz gözlerimizi bugünün güneşine, nasılsa yarın güneş yeniden doğacak diye? [/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Kapatmıyor muyuz gönlümüzü bugünün aşkına, önümde çok uzun yıllar var diye? Sevdiklerimizi küstürüyoruz, sevenlerimizi kırıyoruz, umarsız bir maske takıyoruz bugün, nasılsa yarın telafi ederim diye. Çekmiyor muyuz ellerimizi en ciddi işlerin eteğinden, henüz zamanı gelmedi diye? Alıp gölgemizi her akşamın hüsranına katmıyor muyuz? Sanki hiç yokmuşuz gibi, hiç var olmamışız gibi geçmiyor muyuz günün içinden? Hasretlerimizi, hayallerimizi, ümitlerimizi, beklentilerimizi, özlemlerimizi zamanın kanına katmadan, elimizde meyvesiz kuru tohumlarla kala kalmıyor muyuz?[/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Yastığımız yarın. Alıp başımızı gittiğimiz boşluğumuz. Başımızı alıp götüren uykumuz. Bugünden kaçışın bahanesi. Gözümüzü bağlayıp bize habire sayılar saydıran saklambaç arkadaşımız.[/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Bizi kör ebesi eyler yarın. Bizi topal bırakır yarın. Bizi sığlaştırır yarın. Bizi yok sayar yarın.[/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Yo, yo, suç yarının değil. Yarının ayağımıza gelir gelmez adını “bugün” diye değiştirdiğini unutan bizlerin suç. Yarınlara güvenip de bugünü eğretileştirirken, yarınların birinde kendisine geniş zamanlar düşeceğini hayallerken, “dün”lerde “yarın” diye idealleştirdiği bir “yarın”ı daha elinin tersiyle ittiğini fark etmeyende suç…[/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Şairin dediği gibi “yarın artık bugündür.” Yarın diye beleyip beslediğimiz, hayallerimizle emzirdiğimiz o gelecek günler, o bitmez zamanlar, o geniş zamanlar gelir gelmez, kendimizi içinde sıradanlaştırdığımız bir “bugün” oluveriyor. Yarına ideal yükleyenler, gelen yarının adı “bugün” olduğunda, bütün idealleriyle o günün sabahında var kılmaları gerekir kendilerini. [/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Hayallerini yarınlara güvenerek erteleyenler, yarınlar sıra sıra gelip “bugün” olarak ellerine ayaklarına vardığında, her şeyi bir kenara bırakıp el üstünde tutmaları gerekir bugünü. Sanki son günleriymiş gibi, sanki hiç yarın gelmeyecekmiş gibi, ruhlarını damıtıp bugünün her anında kristalleşmeleri beklenir.[/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Sahi, bugüne kadar kim “yarın” gerçekleştirmiş başarısını? “Yarın” ödev yapan öğrenci oldu mu acaba? Yazısını “yarın” yazmayı başaran bir yazar olmuş mudur?[/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Hayır, hayır, içimizden hiç kimse “yarın”ı yaşamadı, yaşamıyor, yaşamayacak. Yarınların hepsi bugün oldu, oluyor, olacak… Bugün’e kendini yakıştıramayan, yarınların hiçbirinde gününü gün edemeyecek.[/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]İmrendiğimiz o başarı öykülerinin hepsi kahramanlarının “bugün”ünde gerçek oldu. Bir ömre rengini, istikametini veren kritik kırılmaların hepsi sıradan bildiğimiz bir saatin içinde olup bitti. “Yarın”a, “az sonra”ya, “hele dur, zamanı değil!”lere yaslananlar, bugünlerin içinde siliniverdi, şimdinin kalbine can olamadı… Sanki hiç dokunmadan geçtiler zamanın içinden. Hiç yaşamamış gibi sürüklendiler bir yarından öbür yarına.[/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]İspat etmemi ister misiniz? Ben de bu kısa yazıyı sürekli “yarın”lara erteledim. Ama sonunda oturdum ve yazdım. Ellerimi bilgisayarımın tuşlarına bağladım, koltuğumda hapsettim gövdemi, kalbimi bu satırların karasına mahkûm ettim. Yazıyı, “bugün” yazdım, “şimdi” bitirdim. Siz de “yarın” okuyamayacaksınız bu yazıyı. Eminim “bugün” okuyorsunuzdur…[/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Bugünü uyanık geçirmek isterseniz, “yarın” yastığını başınızın altından çekin![/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]İyi uykusuzluklar![/COLOR][/SIZE][/B][/B] [B][B][SIZE=3][COLOR=teal]Senâi Demirci [/COLOR][/SIZE][/B][/B][/B][/B] [/FONT] <!-- / message --> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
En Güzel Yastık!
Üst
Alt