Emir Kulal Hazretleri ve Timur Han

süreyya58

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
30 Temmuz 2011
Mesajlar
1,199
Tepkime puanı
16


Timûr Hân Semerkand'a yerleşince, Buhârâ'ya gitmeyi arzu etti. Bu sebeple Emîr Külâl hazretlerine haber gönderip, bizim Buhârâ'ya gelmemize müsâade ederler mi? Şâyet izin verilmezse, kendilerinin Semerkand'ı teşrîf etmelerini arzu ediyoruz, nasıl buyururlarsa öyle ypalım." dedi.

Timûr Hânın bu arzusu üzerine, Emîr Külâl hazretleri ne gelmesini, ne gitmeyi kabûl edemeyeceğini ve kendilerine duâ etmekte olduğunu söyledi. Bunları bildirmek ve Timûr Hânla görüşmek üzere, oğlu Emîr Ömer'i vazifelendirdi. Oğlunu gönderirken şöyle dedi:

"Ey oğlum! Emîr timûr'a söyle! Eğer Allahü teâlânın râzı olduğu yolda yürümek istiyorsa, takvâdan ve adâletten aslâ ayrılmasın. Bunları kendisine şiâr edinsin ki, kıyâmet günü kurtulabilsin! Yine talebelerimizle her zaman ona duâ ettiğimizi söyle. Eğer dünyâya meylederse, bu durumların faydasına kavuşamaz."

Emîr Külâl hazretlerinin oğlu Emîr Ömer, Semerkand'a gidip, Timûr Hân ile görüştü. Babasının söylediği şeyleri aynen bildirdi. Birkaç gün sonra da, Buhârâ'ya dönmek üzere Timûr Han'dan müsâade istedi. Ayrılırken, Timûr Han ona;

"Buhârâ ve çevresini sizin emrinize bırakayım, ne olur kabûl edin." dedi. Emîr Ömer;

"Buna izin yok." dedi. Bunun üzerine Timûr Hân;

"Öyleyse Buhârâ şehrini Emîr Külâl hazretlerine bağışlayayım." deyince, Emîr Ömer yine;

"Buna izin yok." dedi. Timûr Han;

"Hiç olmazsa, Buhârâ yakınında ikâmet etmekte olduğunuz köyü size bağışlıyayım." diyerek, çok temennide bulundu. Emîr Ömer şöyle dedi:


"Babamdan şu sözleri işittim: Sizin için; "Eğer, Allah adamı olan büyüklerin kalbinde bir yer kazanmak istiyorsa, takvâdan ve adâletten ayrılmasın. Kıyâmet günü Allahü teâlânın rahmetine kavuşmak bununla olur." buyurdu.
 
Üst Alt