Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dua Köşesi
Eman ver'kalplerin Rabbi!
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 38717" data-attributes="member: 1043"><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Gün ışıyor, ama içimde ışıyan en ufak bir zerre yokken alıp başımı gitmek geliyor bu dünyadan… O sırada, en yüce kelâmın şu âyeti karşıma çıkıyor:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">“Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Belini büken yükü hafifletmedik mi?” (el-İnşirah, 1-3) </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">“Elbette zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Muhakkak ki, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” (el-İnşirah, 5-6)</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Sevdiklerimden yediğim tokat, işittiğim acı sözler peşi sıra geliyor… Sonra, tebessüm eden bir çift mübarek göz geçiyor hayalimden… Kötülükleri iyilikle savmayı öğretiyor, En Yüce İnsan… Mesajını bu tebessümle bırakıyor. İnsanlığıma dair bir mesaj geliyor ötelerden…</span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">“Rahman’ın has kulları onlardır ki, yeryüzünde tevâzu ile yürürler ve câhiller onlara laf attığında (incitmeksizin) “Selam!” derler, geçerler.” (Furkan, 63) </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Kocaman tebessümler doğuyor, diğer yüzlerde ve benim içimde… İşte İslâm, kocaman bir tebessüm koyabilmektir yüzlere.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Sıkıntı yaşıyorum; otobüs çok gecikti, trafik çok sıkışık… Bu tıkanıklığı açmaya gücüm yetmiyor… Bunalıyorum… Dur, dur da bir bak! Bunlar senin elinde mi? Güç yetirebiliyor musun? Bütün işler kimin elinde?!</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">“el-Mütevekkil”… </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Her başladığım işin neticesini, Sen’den bilirim Rabbim. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Gayretime karşılık veren Sen’sin. Ellerim boş gibi görünse de, nice şerleri def edersin. İsteklerim gerçekleşmemiş olsa da Sen, umut çiçeklerini koyarsın avuçlarıma, sabrımızı denersin… Yılmayan kararlılığı çok seversin… Boş çevirmezsin Allah’ım. Sen el-Mütevekkil’sin! Her şeyi boş vermek mi bu yönelişim… Aslâ! Yapmam gereken, yaşananlar karşısında en güzel cevabı verebilmek… Cevap anahtarım, kalbime indirilen âyetler…</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Etrafımda yaşanan olaylar ve insanlar… Çalışıyorum olmuyor. Anlıyorum ki, bunaldığım nokta; kontrol edemeyeceğim şeyleri, kontrol altına almaya çalışmamda imiş.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Ne yersiz üzüntü! Neyi kontrol edebilirsen ona bak…</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Yine insanların en güzeli, başkalarını değil, kendini görmeye dair söylenebilecek en güzel sözleri söylüyor: “En hayırlı olanların, başkasının kusurunu değil de kendi kusurlarını görenler olduğunu” söylüyor.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Âlemlerin Efendisi mübarek gözlerinden süzülen tebessümle bakıyor, insanlığımıza… İnsanlığımız şenleniyor. Pedagojinin, psikolojinin gelip dayandığı nokta:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">“Nefsini Muhâsebe: (İç görü)”… Aynadaki yüzüm beliriyor; içimin aynasında beliren yüzüm. Meğer ne çıbanlar, ne dikenler varmış… Eyvah! Parmaklarımı ısırıyorum. Başkalarının dikeni batarken, şimdi kendi dikenim batıyor… Umursuz olma! Kendi kusurunu görmekten korkma! Başkalarının aynasında kendi kusurlarını seyret. Şimdiye kadar başkalarının kusurlarını kendime dert edinmişim. Çok işim var kendimle…</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Okuduğum paragrafta şunlar yazılı:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">“Stressiz bir hayat tehlikeli!” </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">“Sıkıntısız geçen hayat, motivasyonu yok ediyor. Vurdum-duymazlığa sebep oluyor. Zorluklar, insanı daha iyi olmaya zorluyor; sorumluluk duygusunun artmasını sağlıyor.” </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkOrange">Ve şöyle bir ibare:</span></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">“Bakış açınızı değiştirin! Olumlu düşünün!” </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">“Optimist ol!” Yani iyimser ol! Ötelerden açılan sayfalarda şunlar yazılı:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">“…Sizin için daha hayırlı olduğu hâlde, bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu hâlde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (el-Bakara, 216)</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">Evet! Şimdiye kadar, her şeyi, bu iki kapılı dar koridor içinde mi düşündüm acaba? Bu bakış açısı kimseyi mutlu etmez, edemez. Her şeyi doğumla ölüm arasındaki dar koridorda mı düşündüm acaba? Meğer etrafımdaki hadiselere dair düşüncelerim, çember çember içine almış beni… Şimdi daralan hâleler açılıyor, açılıyor.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">Demek, kötü duygular bırakan her hayat tecrübesi, gelişimime katkıda bulunan bir güzellik unsuru… Ateşe elimi yaklaştırıyorum. Sıcaklığı, yakıcılığını haber veriyor. Yanmaktan koruyan bir kalkan gibi… </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">Bazı acı hayat tecrübeleri de daha kötü olmaktan koruyor. Şeker gibi Amasya elmasına bakıyorum. Ham hâlindeki acılığını, düşünüyorum… Acı çekirdeklerin etrafında hâlelenen şekerpare kayısı ve şeftali gibi… Demek, tatlılığın şartı, acılık… İşte acıları tatlandıran bir âyet daha açılıyor önümde, en mübarek kelâmdan:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">“Andolsun ki, sizi biraz korku ve açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. Sabredenleri müjdele!” (el-Bakara, 155) </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">Acı ve sıkıntıya dair bütün kelimelerin içi boşken, bir anda, içi büyük anlamla doluyor. Üç boyutlu dünyamızda 5. 6. 10. … boyutlardan nice güzellikler sıralanıyor kalbimize… </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">Bu acıların üzerinden, cennete uzanan köprüler kuruluyor kalbimize… </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">Bastığımız yerlerde, ayaklarımız kanasa da, etimiz tırnağımızdan ayrılsa da, başımızı karşı kıyıya çevirdiğimizde her şey unutuluyor. Bu acılar olmadan köprüler kurulmuyor… O âyeti tekrar tekrar okuyorum:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">“Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır, muhakkak ki, her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.” </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: Magenta"><span style="font-size: 15px">Yumuşacık bir şefkat eli dolaşıyor, terk edilmiş, yalnızlığı en soğuğundan yaşayan yüreklerin üzerinde…</span></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px">“Muhakkak ki her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.” </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px">Önemli olan da, bakışımızı karşı kıyıya çevirebilmek! Yine Âlemlerin Efendisi, gülüyor insanlığımıza, hastalıklı bir köpeğe yanındakiler başlarını çevirdikleri zaman:</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px">“Dişleri de ne güzelmiş!” diyen tebessümüyle. İslâm’ın en büyük muallimi, her şeyi güzel gören gözleriyle, ışık veriyor insanlığımıza…</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px">İçimde bir burukluk hissettiğim, sıkıldığım zaman, «el-Mü’min» diyorum. Allah’ın en güzel isimlerinden, “el-Mü’min”… Güven veren huzur veren…</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px">“…Mü’minlerin kalplerine güven indiren O’dur…” (el-Fetih, 4) </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px">Dünyanın tüm servetini döksem, yine de bu huzuru satın alamam. Bu duyguyu hiçbir şeyle değişmem.</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px">İşte inanmak, bir pirinç tanesinin içinde saadeti yakalamaktır. Pirincin Rabbi, her şeyden haberdar… Huzuru verecek olan tonlarca pirinç ya da çuvallarca para değil ki, huzur aramakla bulunsun ya da satın alınsın.</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-size: 15px">Yüreklere hükmeden, huzurun kaynağı da O; el-Mü’min… Eman veren…</span></span></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">Eman ver, kalplerin Rabbi!</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">Bunalan gönüllere eman ver… Eminliğine muhtacız. Huzur ikliminin ince rahmet yağmurları düşüyor kalp toprağına… </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">Eminlik duygusu sarıveriyor ruhumu. Milyonlarca mutlu balon uçuşuyor gökyüzünde… Acılığı yüzüme giydiren, şimdi tatlı bir ifade koyuyor… İçimin göklerinde milyonlarca mutlu balon uçuşuyor…</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">Alıntı...</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red"></span></span></span></span><p style="text-align: left"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="color: #000000"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 38717, member: 1043"] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=DarkOrange]Gün ışıyor, ama içimde ışıyan en ufak bir zerre yokken alıp başımı gitmek geliyor bu dünyadan… O sırada, en yüce kelâmın şu âyeti karşıma çıkıyor: “Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Belini büken yükü hafifletmedik mi?” (el-İnşirah, 1-3) “Elbette zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Muhakkak ki, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” (el-İnşirah, 5-6) Sevdiklerimden yediğim tokat, işittiğim acı sözler peşi sıra geliyor… Sonra, tebessüm eden bir çift mübarek göz geçiyor hayalimden… Kötülükleri iyilikle savmayı öğretiyor, En Yüce İnsan… Mesajını bu tebessümle bırakıyor. İnsanlığıma dair bir mesaj geliyor ötelerden… “Rahman’ın has kulları onlardır ki, yeryüzünde tevâzu ile yürürler ve câhiller onlara laf attığında (incitmeksizin) “Selam!” derler, geçerler.” (Furkan, 63) Kocaman tebessümler doğuyor, diğer yüzlerde ve benim içimde… İşte İslâm, kocaman bir tebessüm koyabilmektir yüzlere. Sıkıntı yaşıyorum; otobüs çok gecikti, trafik çok sıkışık… Bu tıkanıklığı açmaya gücüm yetmiyor… Bunalıyorum… Dur, dur da bir bak! Bunlar senin elinde mi? Güç yetirebiliyor musun? Bütün işler kimin elinde?! “el-Mütevekkil”… Her başladığım işin neticesini, Sen’den bilirim Rabbim. Gayretime karşılık veren Sen’sin. Ellerim boş gibi görünse de, nice şerleri def edersin. İsteklerim gerçekleşmemiş olsa da Sen, umut çiçeklerini koyarsın avuçlarıma, sabrımızı denersin… Yılmayan kararlılığı çok seversin… Boş çevirmezsin Allah’ım. Sen el-Mütevekkil’sin! Her şeyi boş vermek mi bu yönelişim… Aslâ! Yapmam gereken, yaşananlar karşısında en güzel cevabı verebilmek… Cevap anahtarım, kalbime indirilen âyetler… Etrafımda yaşanan olaylar ve insanlar… Çalışıyorum olmuyor. Anlıyorum ki, bunaldığım nokta; kontrol edemeyeceğim şeyleri, kontrol altına almaya çalışmamda imiş. Ne yersiz üzüntü! Neyi kontrol edebilirsen ona bak… Yine insanların en güzeli, başkalarını değil, kendini görmeye dair söylenebilecek en güzel sözleri söylüyor: “En hayırlı olanların, başkasının kusurunu değil de kendi kusurlarını görenler olduğunu” söylüyor. Âlemlerin Efendisi mübarek gözlerinden süzülen tebessümle bakıyor, insanlığımıza… İnsanlığımız şenleniyor. Pedagojinin, psikolojinin gelip dayandığı nokta: “Nefsini Muhâsebe: (İç görü)”… Aynadaki yüzüm beliriyor; içimin aynasında beliren yüzüm. Meğer ne çıbanlar, ne dikenler varmış… Eyvah! Parmaklarımı ısırıyorum. Başkalarının dikeni batarken, şimdi kendi dikenim batıyor… Umursuz olma! Kendi kusurunu görmekten korkma! Başkalarının aynasında kendi kusurlarını seyret. Şimdiye kadar başkalarının kusurlarını kendime dert edinmişim. Çok işim var kendimle… Okuduğum paragrafta şunlar yazılı: “Stressiz bir hayat tehlikeli!” “Sıkıntısız geçen hayat, motivasyonu yok ediyor. Vurdum-duymazlığa sebep oluyor. Zorluklar, insanı daha iyi olmaya zorluyor; sorumluluk duygusunun artmasını sağlıyor.” Ve şöyle bir ibare:[/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][COLOR=Magenta][SIZE=4] “Bakış açınızı değiştirin! Olumlu düşünün!” “Optimist ol!” Yani iyimser ol! Ötelerden açılan sayfalarda şunlar yazılı: “…Sizin için daha hayırlı olduğu hâlde, bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu hâlde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (el-Bakara, 216) Evet! Şimdiye kadar, her şeyi, bu iki kapılı dar koridor içinde mi düşündüm acaba? Bu bakış açısı kimseyi mutlu etmez, edemez. Her şeyi doğumla ölüm arasındaki dar koridorda mı düşündüm acaba? Meğer etrafımdaki hadiselere dair düşüncelerim, çember çember içine almış beni… Şimdi daralan hâleler açılıyor, açılıyor. Demek, kötü duygular bırakan her hayat tecrübesi, gelişimime katkıda bulunan bir güzellik unsuru… Ateşe elimi yaklaştırıyorum. Sıcaklığı, yakıcılığını haber veriyor. Yanmaktan koruyan bir kalkan gibi… Bazı acı hayat tecrübeleri de daha kötü olmaktan koruyor. Şeker gibi Amasya elmasına bakıyorum. Ham hâlindeki acılığını, düşünüyorum… Acı çekirdeklerin etrafında hâlelenen şekerpare kayısı ve şeftali gibi… Demek, tatlılığın şartı, acılık… İşte acıları tatlandıran bir âyet daha açılıyor önümde, en mübarek kelâmdan: “Andolsun ki, sizi biraz korku ve açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. Sabredenleri müjdele!” (el-Bakara, 155) Acı ve sıkıntıya dair bütün kelimelerin içi boşken, bir anda, içi büyük anlamla doluyor. Üç boyutlu dünyamızda 5. 6. 10. … boyutlardan nice güzellikler sıralanıyor kalbimize… Bu acıların üzerinden, cennete uzanan köprüler kuruluyor kalbimize… Bastığımız yerlerde, ayaklarımız kanasa da, etimiz tırnağımızdan ayrılsa da, başımızı karşı kıyıya çevirdiğimizde her şey unutuluyor. Bu acılar olmadan köprüler kurulmuyor… O âyeti tekrar tekrar okuyorum: “Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır, muhakkak ki, her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.” Yumuşacık bir şefkat eli dolaşıyor, terk edilmiş, yalnızlığı en soğuğundan yaşayan yüreklerin üzerinde…[/SIZE][/COLOR][/FONT][FONT=Trebuchet MS] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=Blue][SIZE=4] “Muhakkak ki her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.” Önemli olan da, bakışımızı karşı kıyıya çevirebilmek! Yine Âlemlerin Efendisi, gülüyor insanlığımıza, hastalıklı bir köpeğe yanındakiler başlarını çevirdikleri zaman: “Dişleri de ne güzelmiş!” diyen tebessümüyle. İslâm’ın en büyük muallimi, her şeyi güzel gören gözleriyle, ışık veriyor insanlığımıza… İçimde bir burukluk hissettiğim, sıkıldığım zaman, «el-Mü’min» diyorum. Allah’ın en güzel isimlerinden, “el-Mü’min”… Güven veren huzur veren… “…Mü’minlerin kalplerine güven indiren O’dur…” (el-Fetih, 4) Dünyanın tüm servetini döksem, yine de bu huzuru satın alamam. Bu duyguyu hiçbir şeyle değişmem. İşte inanmak, bir pirinç tanesinin içinde saadeti yakalamaktır. Pirincin Rabbi, her şeyden haberdar… Huzuru verecek olan tonlarca pirinç ya da çuvallarca para değil ki, huzur aramakla bulunsun ya da satın alınsın. Yüreklere hükmeden, huzurun kaynağı da O; el-Mü’min… Eman veren…[/SIZE][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][SIZE=4][COLOR=Red]Eman ver, kalplerin Rabbi! Bunalan gönüllere eman ver… Eminliğine muhtacız. Huzur ikliminin ince rahmet yağmurları düşüyor kalp toprağına… Eminlik duygusu sarıveriyor ruhumu. Milyonlarca mutlu balon uçuşuyor gökyüzünde… Acılığı yüzüme giydiren, şimdi tatlı bir ifade koyuyor… İçimin göklerinde milyonlarca mutlu balon uçuşuyor… Alıntı... [/COLOR][/SIZE][/SIZE][/FONT][LEFT][COLOR=#000000][FONT=Trebuchet MS] [/FONT] [/COLOR][/LEFT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dua Köşesi
Eman ver'kalplerin Rabbi!
Üst
Alt