Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Eli lambalı dost aramak...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="elifgibi" data-source="post: 51836" data-attributes="member: 149"><p><span style="font-size: 15px">Eli lambalı dost aramak... </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Büyük İskender, sahip olduğu yegâne eşya tek bir lamba olan Diojen adında üstü başı yırtık, fakir bir adam ile karşılaşır. Gündüz olduğu halde elindeki lamba yanmaktadır.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Üzerinde başka insanlara benzemeyen farklı bir hal vardır. Gündüz vakti bu garip adam, elindeki lambası ile birlikte İskender’in dikkatini çeker ve sorar: </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">_ Gündüz vakti ne diye lambayı açık tutuyorsun, güneş neyine yetmiyor?“ </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Fakir adam lambasını kaldırır ve İskender’in yüzüne bakar.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">_ Gece gündüz bu lambam ile gerçek bir insan arıyorum. Güneş ışığına lambamın ışığını da katmama rağmen bulamıyorum. Der.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Dünya fatihi İskender böylesi bir cümlenin hiç çekinmeden yüzüne karşı söylenmesine; hem de bu üstü başı yırtık dünya üzerinde lambasından başka hiçbir şeyi olmayan bu biçare adam tarafından söylenmesine şaşırmakla birlikte tebessüm eder. </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">İskender’in etrafındakiler, İskender’in gazaba gelerek adamı öldürteceğini; böylesi bir küstahın, karşısındaki koskoca cihan şahına ‘Sen de adam, gerçek bir insan değilsin’ imasında bulunmasının cezasız kalmayacağını zannetseler de umdukları olmaz, zanları tutmaz </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">İskender bu güne kadar etrafındaki insanların düzenbazlığından, olduğu gibi olmayıp da dilleri gül ama kalpleri kir dolu olmalarından, münafıklıklarından tiksinmiş olmalıdır ki, böylesine dürüst ve korkusuz bu fakir adam, O’nun gözünde kocaman olur. </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Dikkatlice yoksul adamı süzer, hiç de deliye, meczuba benzememektedir. Gözleri öylesine dingin, yüzü öylesine huzurlu, sözleri öylesine kendinden emin ve otoriter, varlığı öylesine endişeden uzak ve serin, sesi öylesine sakin ve huzur vericidir ki İskender bu adamı gönülden sever.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Bir kendine ve adamlarına bir de bu fakire bakar. İşte o anda gerçek zenginliğin ve cihan şahlığının paraya, mala mülke, birçok toprağa sahip olmak olmadığını, gerçek zenginliğin bunlar olmadan dayanacağın hiçbir güç olmadan sadece kendi varlığın ile şahsiyetin ile özellikle de riyasız kendin olmak ile mümkün olacağını kavrayıverir…</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Bu adamın yaptığı hakaret olarak algılanabilir belki ama öylesine bir heybeti vardır ki; İskender günlüğüne: ‘Hayatımda ilk kez gerçekten zengin bir adam gördüm, hem de dilenci kıyafetinin içinde. Anladım ki zenginlik paraya sahip olmaktan daha başka bir şey.’ Diye yazacaktır… </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Gerçek manada zenginlik sahip olunan eşya ile değil, insanın gerçekten insan, adam gibi adam olması ile mümkündür. Zenginlik kişinin kendisi olması, içtenliği, samimiyeti, sevgisi, duyarlılığıdır. </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Bu durumu hiçbir maddeci zihniyet kavrayamaz. Ancak mananın gücünü, maneviyatın derinliğini kavrayan bilir. Çünkü insan, haddi zatında hiçbir şeyin maliki değildir.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Sadece ölene kadar kendisine verilen emanetlerin bekçisidir. Nerde görülmüş emanetçinin zengin olduğu. Her şeyin gerçek sahibi Allah (c.c.) iken… O zaman başkasına ait olan varlıkla övünmek ne diye? Hele de bırakıp gideceksen bir de… O zaman sadece kendimize ait olan bir şeyle varlık ihdas edilmeli. İnsanlığımız, hayata insanlığımız dairesinde kattığımız anlam ile var olabilmeli. </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Dünya hayatının oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu bilip gerçek manada insan olanlar ile insandan anlayanlar ile hemhal olabilmeli. Gerisi yalan başka hiçbir şey değil.</span></p><p><span style="font-size: 15px"><img src="https://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/181883_379425998785284_1081376102_n.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="elifgibi, post: 51836, member: 149"] [SIZE=4]Eli lambalı dost aramak... Büyük İskender, sahip olduğu yegâne eşya tek bir lamba olan Diojen adında üstü başı yırtık, fakir bir adam ile karşılaşır. Gündüz olduğu halde elindeki lamba yanmaktadır. Üzerinde başka insanlara benzemeyen farklı bir hal vardır. Gündüz vakti bu garip adam, elindeki lambası ile birlikte İskender’in dikkatini çeker ve sorar: _ Gündüz vakti ne diye lambayı açık tutuyorsun, güneş neyine yetmiyor?“ Fakir adam lambasını kaldırır ve İskender’in yüzüne bakar. _ Gece gündüz bu lambam ile gerçek bir insan arıyorum. Güneş ışığına lambamın ışığını da katmama rağmen bulamıyorum. Der. Dünya fatihi İskender böylesi bir cümlenin hiç çekinmeden yüzüne karşı söylenmesine; hem de bu üstü başı yırtık dünya üzerinde lambasından başka hiçbir şeyi olmayan bu biçare adam tarafından söylenmesine şaşırmakla birlikte tebessüm eder. İskender’in etrafındakiler, İskender’in gazaba gelerek adamı öldürteceğini; böylesi bir küstahın, karşısındaki koskoca cihan şahına ‘Sen de adam, gerçek bir insan değilsin’ imasında bulunmasının cezasız kalmayacağını zannetseler de umdukları olmaz, zanları tutmaz İskender bu güne kadar etrafındaki insanların düzenbazlığından, olduğu gibi olmayıp da dilleri gül ama kalpleri kir dolu olmalarından, münafıklıklarından tiksinmiş olmalıdır ki, böylesine dürüst ve korkusuz bu fakir adam, O’nun gözünde kocaman olur. Dikkatlice yoksul adamı süzer, hiç de deliye, meczuba benzememektedir. Gözleri öylesine dingin, yüzü öylesine huzurlu, sözleri öylesine kendinden emin ve otoriter, varlığı öylesine endişeden uzak ve serin, sesi öylesine sakin ve huzur vericidir ki İskender bu adamı gönülden sever. Bir kendine ve adamlarına bir de bu fakire bakar. İşte o anda gerçek zenginliğin ve cihan şahlığının paraya, mala mülke, birçok toprağa sahip olmak olmadığını, gerçek zenginliğin bunlar olmadan dayanacağın hiçbir güç olmadan sadece kendi varlığın ile şahsiyetin ile özellikle de riyasız kendin olmak ile mümkün olacağını kavrayıverir… Bu adamın yaptığı hakaret olarak algılanabilir belki ama öylesine bir heybeti vardır ki; İskender günlüğüne: ‘Hayatımda ilk kez gerçekten zengin bir adam gördüm, hem de dilenci kıyafetinin içinde. Anladım ki zenginlik paraya sahip olmaktan daha başka bir şey.’ Diye yazacaktır… Gerçek manada zenginlik sahip olunan eşya ile değil, insanın gerçekten insan, adam gibi adam olması ile mümkündür. Zenginlik kişinin kendisi olması, içtenliği, samimiyeti, sevgisi, duyarlılığıdır. Bu durumu hiçbir maddeci zihniyet kavrayamaz. Ancak mananın gücünü, maneviyatın derinliğini kavrayan bilir. Çünkü insan, haddi zatında hiçbir şeyin maliki değildir. Sadece ölene kadar kendisine verilen emanetlerin bekçisidir. Nerde görülmüş emanetçinin zengin olduğu. Her şeyin gerçek sahibi Allah (c.c.) iken… O zaman başkasına ait olan varlıkla övünmek ne diye? Hele de bırakıp gideceksen bir de… O zaman sadece kendimize ait olan bir şeyle varlık ihdas edilmeli. İnsanlığımız, hayata insanlığımız dairesinde kattığımız anlam ile var olabilmeli. Dünya hayatının oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu bilip gerçek manada insan olanlar ile insandan anlayanlar ile hemhal olabilmeli. Gerisi yalan başka hiçbir şey değil.[/SIZE] [SIZE=4][IMG]https://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/181883_379425998785284_1081376102_n.jpg[/IMG][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Eli lambalı dost aramak...
Üst
Alt