Efendimizin Hicreti-1

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
Efendimizin Hicreti.
Bölüm-1
PEYGAMBER EFENDİMİZE, HİCRET İZNİNİN VERİLMESİ

Kureyş müşrikleri, Resûli Ekrem Efendimizin vücudunu ortadan kaldırmak için kat'î karar almışlardı ve bunun için faaliyetlerini sürdürüyorlardı. Bu sırada Cenâbı Hakk, Sevgili Resulüne hicret emrini verdi.

Peygamber Efendimiz, Hz. Bekir'in evine her gün sabah veya akşam vakitlerinde uğrardı. Fakat, hicret emrini aldığı gün, öğle vakti sıcağında, âdeti olmadığı bir saatte başını sararak Hz. Ebû Bekir'in evine vardı. Efendimizin geldiği haber verilence, Hz. Ebû Bekir şaşırdı ve, "Vallahi, Resûlullah, bu saatte hiç gelmezdi. Bu gelişinde mutlaka bir iş var!" diye konuştu. Sonra Efendimizi içeri alıp minderinin üzerine oturttu ve, "Anam babam sana feda olsun yâ Resûlallah!.. Ne haber var?" diye sordu.

Peygamber Efendimiz, "Yüce Allah, bana Mekke'den çıkmaya ve Medine'ye hicret etmeye izin verdi." buyurdu.

Hz. Ebû Bekir, merakla, "Senin refakatinle şereflenecek miyim yâ Resûlallah?.." diye sordu.

Peygamber Efendimiz "Evet..." deyince, gönlüne sürür, gözlerine sevinç gözyaşları doldu.

Hz. Âişe, "O güne kadar, bir insanın sevincinden böylesine ağladığını görmemiştim!"388 diyerek, muhterem babasının o andaki sevincini dile getirmek istemiştir.Resûli Ekrem ve Hz. Ebû Bekir, Medine'ye kadar kendilerine kılavuzluk etmek üzere, henüz müşrik, fakat güvenilir, sözünde durmasıyla tanınmış biri olan Abdullah b. Ureykit'le anlaştılar. İki binit devesini kendisine teslim ettiler. Üç gece sonra Sevr Dağı eteğinde buluşmak üzere sözleştiler.

Bundan sonra Peygamber Efendimiz, Hz. Ebû Bekir'in yanından ayrılarak Hânei Sâadine döndü.389

Hz. Cebrail 'in İhbarı

Bu sırada vahiy meleği Cebrail (a.s.) gelip, Peygamber Efendimize müşriklerin kararını bildirdi ve başvuracağı tedbiri de şöyle açıkladı:

"Şimdiye kadar yattığın yatağında, bu gece yatma!"

Bunun üzerine Resûii Kibriya Efendimiz, Hz. Ali'yi çağırdı ve, "Yatağımda bu gece yat, uyu! Şu yeşil, geniş aba hırkamı da üzerine ört! Korkma, sana hiçbir zarar erişmeyecektir!" dedi.

Ayrıca, Hz. Ali'ye, kendisine teslim edilen emanetleri sahiplerine verinceye kadar da Mekke'de kalmasını emretti.

Mekkeliler, "Muhammedû'1Emin" lâkabını verdikleri Resûli Kibriya Efendimize, son derece güvenirler ve en kıymetli eşyalarını, saklayamamaktan korktukları için ona teslim ederlerdi. Kureyş ileri gelenlerinin, hakkında ölüm kararı aldıkları sırada da kendilerinde emanet olarak birçok kıymetli eşya vardı. Ama o, bu karara rağmen, emanetlerin sahiplerine verilmesini Hz. Ali'ye emretmekle, bir kere daha büyüklüğünü ve emanete sadâkatini ortaya koyuyordu.

Peygamberimizin Evinin Kuşatılması

Plân gereği her kabileden seçilmiş eli kılıçlı 200'e yakın müşrik, gecenin üçte biri geçince, Resûli Kibriya Efendimizin evinin önünde toplandılar. İçlerinde Ebû Cehil, Ebû Leheb ve Ümeyye b. Halef gibi azılıları ve elebaşıları da vardı. Katiller, gecenin geçmesini, aydınlığın etrafı sarmasını ve Fahri Alem'in evinden çıkmasını bekliyorlardı. Zîra, âdetlerine göre, bir adamı evinin içinde katletmek, korkaklığın en âdisi sayılırdı!

Peygamberimizin Hânei Saadetinden Çıkması

Resûli Kibriya Efendimiz, eli kılıçlı katillerin Hânei Saadetinin etrafını sardıkları sırada evinden çıktı. Yerden aldığı bir avuç toprağı başlarına attı ve Yasin Sûresinin ilk sekiz âyetini okudu. Hiçbiri onu görmedi ve içlerinden çıkıp gitti.

Bir müddet sonra yanlarına bir hemşehrileri uğradı; "Burada ne bekleyip duruyorsunuz?" diye sordu.

"Muhammed'i bekliyoruz." dediklerinde, "Muhammed, sizin başınıza toprak saçıp ve içinizden çıkıp gideli hayli vakit olmuş. Hele bir kere üstünüze başınıza bakınız!" diyerek, gözü dönmüş katillerle âdeta alay etti!

Birbirlerine baktılar. Üzerlerinin toz toprak içinde kalmış olduğunu gördüler. Şaşırıp kaldılar. Derhâl Hânei Saadet'in içerisine baktılar. İçeride birinin abaya sarınıp bürünerek yattığını görünce, "İşte, Muhammed yatıyor!" diyerek beklemeye devam ettiler; tâ ortalık ağarıncaya kadar!..

Sabahleyin Resûli Kibriya Efendimiz yerine Hz. Ali'nin yataktan doğrulup kalktığını görünce, bütün bütün şaşırdılar ve, "Vallahi, bize söylenen doğru imiş!" dediler.

Sonra da Hz. Ali'ye, "Muhammed nerede?" diye sordular.

Hz. Ali, "Bilmem!" diye cevap verince, hayrette kalıp ne yapacaklarını şaşırdılar.

Cenâbı Hakk, bu münâsebetle indirdiği âyeti celîlede şöyle buyurdu:

"Hani bir zamanlar o küfredenler, seni tutup bağlamaları, ya seni öldürmeleri yahut seni (yurdundan zorla) çıkarmaları için sana tuzak kuruyor(lar)dı. Onlar bu tuzağı kurarlarken Allah da onun karşılığını yapıyordu. Allah, tuzak kuranlara mukabele edenlerin en hayırlısıdır."390

Devamı Bölüm-2
SEVR MAĞARASINA GİDİŞ
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt