Duaların kabulü için ne yapmalıyız?

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
Kur'an-ı Kerim ayetlerinde pek çok kere, Allah'a gönülden teslim olan kullar olarak dua etmek ve Allah'ın yüceliğini ifade etmek emredilmiştir.

Dua mana itibariyle çağırmak, seslenmek, istemek; yardım talep etmek gibi anlamlara gelmektedir.

Dua kulun Allah'a olan bir yönelişidir.

Dua kul üzerinde psikolojik manada bir rahatlama, huzur ve gönül tatmini doğurur.

Duada Allah ile kul arasında bir vasıta yoktur.

Kul, Yaratanına halini arz eder ve niyazda bulunur.

Bu yüzden kul açısından dua etmek oldukça önemli bir ibadettir.

Bizim için gerçek manada neyin hayırlı olacağını sadece Allah bilmektedir.

Bizim zahiren hayır gördüğümüz ve istediğimiz bir şey aslında hayırlı olmayabilir.

Bu durum pek çok insanın başına gelmiş ve gelmekte olan bir husustur.

Bu yüzden Allah bazen bizim için hayırlı olmayacak bir şeyi nasip etmediği gibi hayırlı olacak olsa da kulunu sabır imtihanına tutmak için de nasip etmeyebilir.

Tüm bunlardan dolayı dua etmekte ve Allah'a gönülden bağlanmakta ısrarlı ve samimi olmak gerekmektedir.

Olaya dua ettim ama kabul olmadı şeklinde yaklaşmak bir mümine yakışan tavır değildir.

Her şeyde hayır aramak ve tatmin olmak en doğru olanıdır.

Duanın samimiyet içerisinde ve ne söylendiğinin bilinerek yapılması amacına daha uygun olacaktır.
Allah kullarını bazen türlü imtihanlarla zorluk ve sıkıntılarla sınar.

Bazen de insanlar bu dünya hayatında yapmış oldukları birtakım hataların bedelini öderler.

Her ne durumda olunursa olunsun Allah'tan yardım dilemeyi ve Allah'a yönelmeyi hayatın temel prensibi edinmek gerekir.

Kul Allah'a dayanır ve güvenirse ve gerçek dost olarak sadece Allah'ı bilirse mutlaka yardım görecektir.

Ancak pek çok kişide görüldüğü gibi Allah'ı sadece zor zamanlarda hatırlamak ve çaresiz kalındığında O'na dua etmek yanlış bir tutumdur.

Zorda ve çaresiz kaldığı anlarda Allah'a yakaran sonra sıkıntısı giderildiğinde tekrardan eski hayatına dönerek Allah'ı adeta unutan pek çok örnekle karşılaşırız.

Bu gibi örnekler tekrardan çaresiz kalana kadar Allah'ı hiç düşünmez ve hatalardan uzak durmazlar.

Oysa kulun Allah'a muhtaç olmadığı tek bir an dahi yoktur ki kul sadece ihtiyaç duyduğu zaman Allah'a yönelsin.
Dualar gönülden ve samimi bir biçimde yapıldığında Allah mutlaka en olumlu ve güzel bir biçimde cevap verecektir.

Dualarda dünyevi maddi isteklerden çok hem bu dünya hayatında hem de ahirette hayırlı iman ve ihlâs sahibi kullardan olunmasının dilenmesi ve Allah'ın bize sunmuş olduğu sayısız nimet ve imkândan dolayı şükredilmesi daha uygun bir tutum olacaktır.

İstenilen mal ve mülk şayet kişiyi bu dünya hayatında saptıracak ve azgınlık yapmasına sebep olacaksa böyle bir kişi için sahip olduğu ve olacağı malın şerden başka bir tarafı bulunmamaktadır.

Kula düşen Allah'a gönülden bağlanarak dua etmektir.

Neyin hayırlı olduğu ya da neyin nasip olacağı sadece Allah'ın bilgisindedir.

Kullarım, beni sana soracak olurlarsa, gerçektende ben pek yakınım.

Bana dua ettiği zaman dua edenin çağrısına cevap veririm.

Öyleyse onlarda bana cevap versinler ve bana inansınlar ki doğruya erişsinler.

Bakara Suresi Ayet 186
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Öncelikle abdest alıp yönümüzü kıbleye dönelim. Elhamdülillahi Rabbi'l-alemin diyerek Allah'a hamd-ü senâda bulunup, efendimize sallallahu aleyhi ve sellem salâtu selam getirdikten sonra edeceğimiz duanın kabulüne inanarak duaya başlamalıyız. Yine salât selamla getirip amin diyerek duayı bitirmeliyiz.

Duada Israrcı Olmalıyız

Bir şeyi sadece bir kez Allah'tan isteyerek biran önce gerçekleşmesini bekleyemeyiz. Hiç durmadan ısrarla olacağına inanarak yürekten istemeliyiz. Sabırla beklemeliyiz. Bir kez istedim Allah' tan ve istediğim olmadı diye asla dua etmekten vazgeçmemeliyiz. Allah dua edip yalvaran kullarının isteklerini karşılıksız bırakmaz. Yeter ki sabırla ve ısrarla tüm kalbimizle Allah' tan isteyelim. " Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir." (Mu'min 60. Ayet)

Bizler dua ederiz Allahu Teâlâdan isteriz. Fakat Allah bize hakkımızda hayırlı olanı verir. İstediğimiz eğer hayrımıza değilse Allah bu isteğimizi gerçekleştirmez ama hayırlı olan asıl istememiz gerekeni bizlere verir. Bazende dualarımız ahirette karşılık bulur. " Dua edenin ya günahı affolur veya hemen hayırlı karşılığını görür, yahut ahirette mükafatını bulur." (Deylemî)

Duanın Kabul Gördüğü Vakitlerde Dua Etmeli
Hadislerde geçtiği gibi bazı vakitler vardır, duanın kabulü için elverişli zamanlar; gecenin son üçte birlik kısmı, farz namazlarından sonra, secde esnasında, ezan okunduğunda ve kamet arasında, yağmur yağdığı zaman, hac ve umre ziyaretinde, yalnız Allah' ın bizi gördüğü tenha yerlerde, gözlerimiz iman ile yaşlanırken dua etmekte fayda vardır.

"O kadar dua ettim istediğim bir türlü olmadı." cümlesi sıkça duyduğumuz cümleler arasında artık. İnsanların belkide farkında olmadan düştüğü günahlardan biride budur. Kişinin ettiği duaya yürekten inanmaması ve buna bağlı olarak Allah' ın takdirine karşı gelmesidir. Her işte olduğu gibi niyetimizi edip Allah' a tevekkül etmeliyiz. Sonuç ne olursa olsun bizim hayrımızadır. " Ben duanın kabul edilmemesi kaygısını taşımam. İçimde dua etme isteğinin olmaması kaygısını taşırım."( Hz. Ömer r.a)

Dualarımızın kabul olması için ne yapmalıyız?


Duanın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Duanın kabul edileceğinden şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir.

Dualarımızın kabul olması için ne yapmalıyız?

Duanın kabul edilmesi için gereken şartlardan bir kısmı şöyle:

1- Haram lokmadan sakınmalıdır!

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Haramdan sakının! Midesine haram lokma girenin kırk gün duası kabul olmaz.) [Taberani]

Sad bin Ebi Vakkas hazretleri dedi ki: Ya Resulallah, dua buyur da, Allahü teâlâ, benim her duamı kabul etsin! Cevabında buyurdu ki:
(Duanızın kabul olması için helal lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp dua ederler. Böyle dua nasıl kabul olunur?) [Şir'a]

Yine buyurdu ki:
(Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlas ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helalden olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz.) [Tergibüs-salât]

2- İtikadı düzgün olmalıdır.
Bid'at ehlinin duaları kabul olmaz. Hadis-i şerifte, (Bid'at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz) buyuruldu. (İbni Mace)

Âyet-i kerimenin, duanın tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanması ve okuyanın itikadının düzgün olması, Allah rızası için okuması, kul hakkından sakınması, haram yememesi ve karşılığında ücret istememesi şarttır.

3- Uyanık kalble ve kabul edileceğine inanarak dua etmelidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Allahü teâlâya, kabul edileceğine tam inanarak dua ediniz! Biliniz ki, Allahü teâlâ gafil bir kalb ile yapılan duayı kabul etmez.) [Şir'a]

4- Dualarım niçin kabul olmuyor dememelidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah'tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari]

İstenilen şeyin olmaması, duanın kabul olmadığını göstermez. Onun için duaya devam etmelidir! Duanın kabulünün gecikmesinin başka sebepleri de vardır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Mümin dua edince, Allahü teâlâ, Cebraile, "Ben onu seviyorum, isteğini hemen yerine getirme!" Facir, [günahkâr] dua edince de "Ben onun sesini sevmiyorum. İsteğini hemen yerine getir" buyurur.) [İbni Neccar]
Şu halde, duanın kabulünün gecikmesi zararlı değildir.

5- Bela gelmeden önce çok dua etmelidir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen, refah zamanında çok dua etsin!) [Tirmizi]

Ebu İshak hazretlerinden dua istediler. Dua etti. Duasının kabul edildiğini gören bir talebesi, (Efendim, bu duayı bana da öğretin, ihtiyaç halinde ben de edeyim) dedi. Buyurdu ki: (Duamın kabul edilmesinin sebebi, otuz yıldır kıldığım namazlar, ettiğim dualar ve haram lokmadan sakınmamdır.)

6- Duaya hamd ve salevatla başlamalıdır.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kıldıktan sonra dua ederken önce Allahü teâlâya layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salevat getir, sonra dua et!) [Tirmizi]

7- Yalvararak dua etmelidir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Gafil olan kalb ile yapılan dua makbul değildir.) [Tirmizi]

Hazret-i Davud zamanında kuraklık oldu. Halk dua etmek için aralarından üç âlimi seçtiler.
Âlimlerden biri şöyle dua etti:
(Ya Rabbi, Kitabında kendimize zulmedenleri affetmemizi bildirdin. İşte biz, nefslerimize zulmettik. Senden af diliyoruz. Bizi affet!)

İkinci âlimin duası da şöyle:
(Ya Rabbi, Kitabında köleleri, azat etmemizi bildirdin. İşte biz kul olarak huzurundayız. Bizleri azat eyle!)

Üçüncü âlim de şöyle dua etti:
(Ya Rabbi, Kitabında, kapımıza gelen saili kovmamamızı, yüz çevirmememizi bildirdin. İşte biz de sail olarak huzurundayız. Senden rahmet istiyoruz. Bizi boş çevirme!)

Duaları kabul olarak rahmet yağdı.

8- Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi

9- Günah işlemeyen dil ile dua etmelidir.
Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin) buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sual edilince, (Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât]

10- İsm-i a’zam ve esma-i hüsna ile dua etmelidir.
 
Üst Alt