Duaların kabul olmamasının 7 sebebi

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Duaların kabul olmamasının 7 sebebi
Duam neden kabul olmuyor? – Sebepleri nelerdir? – Duaların kabul olmamasının 7 sebebi

Hikmet ehli zatın duam neden kabul olmuyor diyen kişiye belirttiği yedi haslet şunlardır;

1. Sizler Rabbinizi öfkelendiriyorsunuz; O’nun rızasını talep etmiyorsunuz. Yani, sizler Allah’ın (c.c) öfkelenmesine sebep olacak bir takım işler yapıyorsunuz. Bunları yapmaktan geri durmadığınız gibi yaptıklarınıza da pişman olmuyorsunuz.
2. “Bizler Allah’ın kullarıyız!” diyorsunuz ancak bir kul gibi amel etmiyorsunuz. Hâlbuki bir köle, efendisi neyi emrederse onu yapar, onun emrinin dışına çıkmaz.
3. Sizler Kur’an okuyorsunuz ancak orada yazılanları dikkate almıyorsunuz. Yani Kur’an tefekkür ve tazim içinde okuyup Allah’ın emirlerince amel etmiyorsunuz.
4. “Bizler Muhammed’in ümmetiyiz” diyorsunuz ancak Hz. Peygamberin (sallallahualeyhivesellem) sünneti ile amel etmiyorsunuz.
5. “Dünya geçicidir, emanettir” diyorsunuz ancak ona meylediyorsunuz.
6. Haramları ve şüpheli şeyleri yiyorsunuz; onlardan vazgeçmiyorsunuz.
7. “Ahiret dünyadan hayırlıdır” diyorsunuz ancak ahireti kazanmak için hiçbir çaba sarfetmiyor, dünyayı ahirete tercih ediyorsunuz.

Dualar neden kabul olmaz

Dua eden kişinin midesinin haram lokmalardan arınmış olması gerekir. Zira haram lokma duanın kabul olmasını engeller.

Sa‘d b. Ebû Vakkâs (r.a) anlatıyor: “Bir gün Resûlullah’a (sallallahualeyhivesellem),

”Ey Allah’ın Resûlü! Allah’a dua ediyorum, ancak duam kabul olmuyor , dedim. Resûlullah (sallallahualeyhivesellem) şöyle nasihat etti:

– Ey S a‘d! Haramlardan sakın. Çünkü mideye inen her lokma sebebiyle tam kırk gün yapılan dua kabul olunmaz.”
(Heysemi, ez-Zevâid, 10/291)
Dua ederken acele etmemeliyiz

Çünkü Allah azze ve celle kulun duasına mutlaka icabet eder. Bu icabet belki o anda olur, belki başka bir zamanda. Kimi zaman da dünyada gerçekleşmeyip ahirette karşılık bulur.

Rivayet edildiğine göre Musa (a.s) Firavun’un ve onun kavminin helak olması için Allah’a dua etmiş ve kardeşi Harun (a.s) da, “âmin” demişti. Allah (c.c) onların bu dualarına, ”İkinizin de duası kabul olunmuştur. O halde siz doğruluğa devam edin.” (Yunus 10/89.) şeklinde icabet etmişti. İbn Âbbâs’ın dediğine göre Musa (a.s) duasıyla kabul olunduğu vakit arasında tam kırk yıllık bir zaman dilimi vardır. Musa (a.s) bile bu kadar beklediyse bizlerinde duamızın kabul olması için beklemesi gerekir.

Her şey gibi insanların kaderi de takdir edilmiştir. Ancak dua etmek de, bu kader meselesi içinde yeralan bir faktördür. Eğer kaderimiz müsait ise dua ederek kaderdeki olay geri çevirebilir, kaza reddedilebilir. Dolayısıyla bizler başımıza gelecek olayların kaderi muallak (askıda, değişebilir) mi? Yoksa kaderi mübrem (kesinleşmiş, değişmez) mi? olduğunu bilmediğimiz için, hadisi şeriflerde buyurulduğu üzere; dua, sadaka, tövbe-istiğfar, sıla-i rahim gibi hakkımızda hayırlı neticeler verecek olan bütün sebeplere sarılmamız gerekir.
 
Üst Alt