Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İslami Forumlar Genel
Duyurular Tebrik ve Kutlamalar
Yönetimden Duyurular
Duacı olun inşAllah
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 65368" data-attributes="member: 1049"><p><span style="color: Black">90’ına merdiven dayamış bir baba ile onu ziyarete gelen 45 yaşındaki, yöneticilik yapan oğlu salonda oturuyorlardı. </span></p><p><span style="color: Black">Hal hatırdan, çoluk çocuktan, havadan sudan sohbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılma vaktinin geldiği sinyalini vermişti.</span></p><p><span style="color: Black">Tam o anda, üzerinde oturdukları koltuğun yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Yaşlı baba kargaya gülümseyerek baktıktan sonra oğluna sordu:</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">- Bu ne oğlum?</span></p><p><span style="color: Black">Oğul şaşkın bir şekilde cevapladı:</span></p><p><span style="color: Black">- O bir karga baba.</span></p><p><span style="color: Black">Yaşlı baba, kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu:</span></p><p><span style="color: Black">-Bu ne oğlum?</span></p><p><span style="color: Black">Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı:</span></p><p><span style="color: Black">- Baba, o bir karga…</span></p><p><span style="color: Black">Karga hala pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yine onlara çeviriyordu.</span></p><p><span style="color: Black">Yaşlı baba üçüncü defa sordu:</span></p><p><span style="color: Black">- Bu ne? </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü:</span></p><p><span style="color: Black">- O bir karga baba, üç defadır soruyorsun. Beni işitmiyor musun?</span></p><p><span style="color: Black">Yaşlı baba, dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini yükseltti:</span></p><p><span style="color: Black">- Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hala sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı deniyorsun?</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Babası, yüzünde hala bir gülümseme ile yerinden kalktı, içeri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. </span></p><p><span style="color: Black">Bu, bir hatıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümsemeye devam ederek sayfası açık bir durumda defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını söyledi.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">- Bugün, üç yaşındaki minik yavrumla salondaki koltukta otururken yanı başımızdaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Oğlum, tam 24 defa onun ne olduğunu sordu.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">24 soruşunda da sevgiyle sarılarak onun bir karga olduğunu söyledim.</span></p><p><span style="color: Black">Rahatsız olmak mı? Hayır, asla! Onun sorusunu masumca tekrar edişi içimi sevgiyle doldurdu…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Hikaye böyle… Bir düşünelim bakalım… Eskiden böyleydi de şimdi ne değişti?</span></p><p><span style="color: Black">Aslında değişen bir şey yok. En çabuk kızabildiklerimiz, tahammül gösteremediklerimiz bizi sevenler mi yoksa bırakın sevmeyi, bize hiç aldırmayanlar mı? </span></p><p><span style="color: Black">Artık bırakalım kendimizi kandırmayı ve doğru cevap verelim bu soruya. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Evet, her zaman en az tahammül gösterebildiklerimiz, sesimizi pervasızca yükseltebildiğimiz, rahatlıkla kırabildiğimiz, terbiyesizce ve kırıcı davranabildiğimiz, </span></p><p><span style="color: Black">kendi eksiklerimiz ve hayal kırıklıklarımızın tek sorumlusu olarak gördüğümüz kişiler aslında bizi sevdiklerinden çok emin olduklarımız. </span></p><p><span style="color: Black">Onların bizi sevmeleri, sevgilerine korkusuzca ve cesurca sahip çıkmaları, sanki bizim onları rahatlıkla ve hoyratça üzebilmemiz için verilmiş ‘sınırsız bir hak.’</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Son bir kez daha düşünelim bakalım… Herkesin yokluğundan şikayet edip ümitsizce aradığı ancak bizim bulup da kolayca harcayabildiğimiz ‘sevgiyi’ koruma adına, </span></p><p><span style="color: Black">bizi sevenlere en son ne yaptık? Cennetimizi hic sirtimizda tasidik mi?</span></p><p><span style="color: Black">Bize duydukları sevgiden dolayı ;Bize sundukları sevgiyle güçlenip evlad olduğumuzu en son ne zaman hissettik ve de hissettirdik?</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Karga, karga ‘gak’ dedi, ‘dön de seni gerçekten seven dostuna bir bak!!…bakmazsan kaybediginde vicdan azabi cekersin!!kendini hic affedemezsin" dedi...</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 65368, member: 1049"] [COLOR="Black"]90’ına merdiven dayamış bir baba ile onu ziyarete gelen 45 yaşındaki, yöneticilik yapan oğlu salonda oturuyorlardı. Hal hatırdan, çoluk çocuktan, havadan sudan sohbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılma vaktinin geldiği sinyalini vermişti. Tam o anda, üzerinde oturdukları koltuğun yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Yaşlı baba kargaya gülümseyerek baktıktan sonra oğluna sordu: - Bu ne oğlum? Oğul şaşkın bir şekilde cevapladı: - O bir karga baba. Yaşlı baba, kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu: -Bu ne oğlum? Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı: - Baba, o bir karga… Karga hala pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yine onlara çeviriyordu. Yaşlı baba üçüncü defa sordu: - Bu ne? Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü: - O bir karga baba, üç defadır soruyorsun. Beni işitmiyor musun? Yaşlı baba, dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini yükseltti: - Baba bunu neden yapıyorsun? Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hala sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı deniyorsun? Babası, yüzünde hala bir gülümseme ile yerinden kalktı, içeri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu, bir hatıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümsemeye devam ederek sayfası açık bir durumda defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını söyledi. - Bugün, üç yaşındaki minik yavrumla salondaki koltukta otururken yanı başımızdaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Oğlum, tam 24 defa onun ne olduğunu sordu. 24 soruşunda da sevgiyle sarılarak onun bir karga olduğunu söyledim. Rahatsız olmak mı? Hayır, asla! Onun sorusunu masumca tekrar edişi içimi sevgiyle doldurdu… Hikaye böyle… Bir düşünelim bakalım… Eskiden böyleydi de şimdi ne değişti? Aslında değişen bir şey yok. En çabuk kızabildiklerimiz, tahammül gösteremediklerimiz bizi sevenler mi yoksa bırakın sevmeyi, bize hiç aldırmayanlar mı? Artık bırakalım kendimizi kandırmayı ve doğru cevap verelim bu soruya. Evet, her zaman en az tahammül gösterebildiklerimiz, sesimizi pervasızca yükseltebildiğimiz, rahatlıkla kırabildiğimiz, terbiyesizce ve kırıcı davranabildiğimiz, kendi eksiklerimiz ve hayal kırıklıklarımızın tek sorumlusu olarak gördüğümüz kişiler aslında bizi sevdiklerinden çok emin olduklarımız. Onların bizi sevmeleri, sevgilerine korkusuzca ve cesurca sahip çıkmaları, sanki bizim onları rahatlıkla ve hoyratça üzebilmemiz için verilmiş ‘sınırsız bir hak.’ Son bir kez daha düşünelim bakalım… Herkesin yokluğundan şikayet edip ümitsizce aradığı ancak bizim bulup da kolayca harcayabildiğimiz ‘sevgiyi’ koruma adına, bizi sevenlere en son ne yaptık? Cennetimizi hic sirtimizda tasidik mi? Bize duydukları sevgiden dolayı ;Bize sundukları sevgiyle güçlenip evlad olduğumuzu en son ne zaman hissettik ve de hissettirdik? Karga, karga ‘gak’ dedi, ‘dön de seni gerçekten seven dostuna bir bak!!…bakmazsan kaybediginde vicdan azabi cekersin!!kendini hic affedemezsin" dedi...[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İslami Forumlar Genel
Duyurular Tebrik ve Kutlamalar
Yönetimden Duyurular
Duacı olun inşAllah
Üst
Alt