Dönmeyecek birini bekleyenler

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,021
Tepkime puanı
425
123e.jpg


Derin bir iç çekti kadın, serin bir yaz akşamında, camın kenarından uzaklara bakarken. Hiç dönmeyecek birini bekliyordu. Aynı anda başka bir şehirde, beklendiğini unutmuş bir adam, sonsuz gibi duran karanlık denizi seyrediyordu.

Şimdi aralarına büyük mesafeler girmiş bu iki yürek
, kısa zaman önce sadece birbirleri için çarpıyordu. Biraz daha dayanabilseler, bugün üç yılı bitirmiş olacaklardı. Gözü hep telefondaydı kadının, her arayanı sevdiği adam sanıyor, kalbi hızla çarpıyordu. Vakit geçtikçe umudunu kaybetti. Bir gün daha dönmeyecek birini bekleyerek sona ermişti ve kim bilir ne zaman geçecekti içindeki bu yararsız umut?

Bu yazıyı okuyan kaç çift göz, geçmişte bir yola saplanıp kalmıştır? Bir pencere kenarından, gece demeden, gündüzü görmeden bekleyip durmuş kaç yürek vardır? Ve hala kaçı beklemektedir? Bu yüzden caddeye bakan evleri sevmem ben. O yoldan beklenen hariç herkes gelip geçer. Köşeyi dönen bütün yabancılar, bir an için özlenen kişiye benzerler. Yüzleri seçilmese de uzaktan, boyları, endamı, yürüyüşleri andırır. İnsanın midesine kramplar girer o anda, bir tebessümlü heyecan yerleşir yüzüne, sadece birkaç saniye, geldiğini zannedip sevinir bekleyen. Oysa ne demiştir Yahya Kemal Beyatlı şiirinde: “ Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, çok seneler geçti, dönen yok seferinden..”

Beklemek zaten zor eylemdir ama dönmeyecek birini beklemek nafile bir çabadan öteye gidememiştir hiç. Sevdanın asaletine ne kadar yakışıyor olsa da, bir yaşamı törpülemektir yararsız bekleyişler.

Beklemek, zarif bir ruha, büyük gönüllere yakışır elbette. Kendinden vazgeçerek, soyunarak üstünlüğünden ve egosunu kırarak bekler insan. Kim bilir kaç tohum filizlenir, serpilir, büyür, çiçek açar o zaman aralığında? Uzun bekleyişlere sabrederken, kendisi bekleyiş olur bazen kişinin. Gerçekten sadece bir ümit, bir kavuşmanın sarılma anına bağlı hayallerle mi böylesine inatçı durabilir insanoğlu? Beklemek kadar ısrar ve inatla yapılan başka kaç eylem vardır ki?

Bazen kabullenmek gerekir, dönmeyecek birini beklemek, bir çeşit intihar gibidir. Giden, sevildiği kalbi terk etmeyi seçtiyse, geri gelişi bekleyene daha büyük yaralar açacak demektir.

Her şeye rağmen, yaşamın içinden bir lezzettir beklemek, yüreği bükerek eğiten, sabrı öğreten, ruhu geliştiren bir zaman yolculuğudur; eğer bekleyişi hayatın kendisi haline getirmemişse insan…
******************************
Gidene üzüLMem..
SevSeydi Zaten Gitmezdi..
GeLene Sevinmem...
Oda Zaten ßaskasindan ğeLdi..
ßu Saatten Sonra UğraSamam..
DünümLe Ve DünümdeKiLerLe..
ßen Yarinima ßakarim YanimdakiLerLe...

******************************
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Bir çok giden memnun ki yerinden
Çok seneler geçti, çok seneler geçti
Dönen yok seferinden

Biçare gönüller ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler
Bir çok giden memnun ki yerinden
Çok seneler geçti, çok seneler geçti
Dönen yok seferinden


yahya kemal beyatlı
 
Üst Alt