Doğru yolda olmak ne demektir?

Hasret

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
29 Mart 2011
Mesajlar
337
Tepkime puanı
16
Doğru yolda olmak, Rabbimizin c.c ve O'nun Rasulü s.a.v Efendimizin çizgilerini ve sınırlarını aşmamaktır! Doğru yolda olmak bundan mı ibarettir? Doğru yoldayım diyebilmek için namaz kılmak, oruç, zekat, hac, farz, vacib, sünnet ibadetleri yapmak yeterli midir? Doğru yolda olmak; Doğru yolda olmayanları da doğru yola davet etmektir.

Belki bazılarınız söyle düşünüyor olabilir; Eğer ben doğru yoldaysam ve ibadetlerimi de aksatmıyorsam o zaman günah işleyenlerin ve doğru yoldan sapanların bana ne zararı olabilir. Ayrıca Rabbimiz bir ayeti kerimede şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olunca saptıran kimse size zarar veremez" (Maide 105)
Böyle düşünen kardeşlerimiz varsa yani; Ben nasıl olsa doğru yoldayım, ibadetlerim yapıyorum, haramlardan uzak duruyorum, dinimin bütün emirlerini yerine getiriyorum... Günahkar olanlar, isyan edenler, yolunu sapıtmış olanlar bana zarar veremez!

İşte bu düşünceler yukarıda ki ayetin manasını yanlış yorumlamaktan meydana gelmektedir!
Bir kimseye üzerine düşen tebliğ görevini yerine getirirse "iyiliği tavsiye etmek ve kötülükten alıkoymak" için çaba gösterirse o zaman elbette sapıtanların delaleti, günahkarların günahı o kişiye zarar vermez. Fakat tebliğ ve davet bırakılıp nemelazımcılık yapılırsa; Bunun da ayrı bir günah olduğunda şüphe yoktur... bu durumda o kimse de günahkar olacağından günahkarlara gelen belanın ona da isabet etmesi muhtemeldir.

Onun için hiç kimse bu ayeti manasını yanlış yorumlayıp emr-i bil maruf-u terk etmemelidir. Ayrıca ayeti kerimede; "Siz hidayet üzere olduğunuz zaman saptıran kimse size zarar veremez" buyruluyor bu durumda emr-i bil maruf'u terk eden kimse zaten kendisi hidayet üzere sayılmayacağı için sapıtanların zararından da uzak kalamayacaktır. O halde bu ayeti nasıl anlamak gerekir; Şöyle ki siz emr-i bil maruf ve nehy-i ani'l münker "iyiliği tavsiye etmek ve kötülükten alıkoymak" için çaba göstermekle hidayet üzere bulunursanız, insanlar yaptığınız uyarı ve nasihatlere uymasalarda başkalarının isyan ve günahı işte o zaman size zarar veremez. Çünkü siz tebliğ görevinizi yaptığınız için sorumluluktan kurtulmuş oluyorsunuz.
 
Üst Alt