Deprem hakkında cuma hutbesi

Muvatta

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Şubat 2011
Mesajlar
318
Tepkime puanı
13
MÜMİNLER TEK BİR VÜCUT GİBİDİR

Muhterem Kardeşlerim!

Geçtiğimiz Pazar günü Van ve Erciş’te meydana gelen depremin üzüntüsünü yaşıyoruz. Depremde canlarını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyorum. Yaralı olanlara acil şifa; yakınlarına, güçlü, dirençli ve sabırlı olmalarını Yüce Mevlâ’dan niyaz ediyorum. Yüce Rabbimiz böyle musibetlerden milletimizi ve tüm insanlığı muhafaza eylesin!

Kıymetli Kardeşlerim!

Tabiî afetlere karşı maddî ve manevî bütün tedbirleri almak gerektiği hepimizin malumu... Ancak, meydana geldikten sonra onları doğru anlamak ve doğru yorumlamak da en az birincisi kadar önemli, imanî ve insanî bir görevdir. Hayatın bir imtihan olduğuna inanan, ölümün yokluk ve hiçlik anlamına gelmediğini bilen müminler için depremleri ve her türlü musibeti anlamak ve yorumlamak zor olmasa gerektir.

Kur’an’ın ‘zelzele’ dediği bu hadiseyi, sadece bir doğa kanunu deyip geçiştirmek, tesadüflerle izah etmek asla doğru değildir.

Yüce Dinimizin öğretilerine göre bu tür musibetleri değerlendirirken dikkat edilmesi gereken iki husus vardır:

Birincisi, bu tür musibetleri insanoğlunun sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde yorumlayamayız. Yaşadığımız bu hadiseden ibret alarak binalarımızı sağlam yapmalıyız. Peygamber Efendimiz (sav)’in ifadesiyle yaptığımız her işi ‘en güzel ve en sağlam’ bir şekilde yapmalı sonra Allah’a tevekkül etmeliyiz.

İkincisi,bu tür hadiseleri Rabbimizin kudretini yok sayarak yorumlayamayız. Zira insanın sorumsuzluklarından neş’et eden musibetleri, sorumluluklarını ortadan kaldıracak şekilde yorumlamak ne kadar yanlışsa, tabiî musibetleri yaratıcı kudreti yok sayarak yorumlamak da o derece büyük bir hatadır.

Kardeşlerim!

Eğer musibetlerin denenmek ve imtihan edilmek gibi bir anlamı varsa bilinsin ki, şu andan itibaren bu imtihan, Van ve Erciş depreminde canlarını ve mallarını kaybeden kardeşlerimiz için değil; henüz yeryüzünde dolaşabilen bizler içindir. Dolayısıyla bizlere düşen üç görev bulunmaktadır:

Birincisi, sabretmektir.Hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz bizleri, açlıkla, korku ile mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmek suretiyle imtihan edeceğini bildiriyor ve bu imtihanlara karşı sabırlı olanların müjdelenmesini emrediyor.1

Sevgili Peygamberimiz (sas) de “Sabır ancak (musibetin) ilk vurduğu andadır.”2sözleriyle, yaşanılan musibetlerin ilk anında gösterilmesi gereken sabrın önemine dikkat çekiyor.

İkincisi, dua etmektir.Rabbimizi yanımızda hissedercesine O’na yalvarmak, yakarmak. Zira dua, müminin en büyük serveti, en büyük hazinesidir.

Üçüncüsü, milletçe dayanışmadır.Herhangi bir yerde bir kardeşimizin başına bir musibet geldiği zaman Resûl-i Ekrem’in; “Bütün mü’minler tek bir vücut gibidir.” fermanı gereğince milletçe o musibetin acısını kalbimizin ta derinliklerinde hissetmek gerekir.

Değerli Kardeşlerim!

Dünyanın neresinde bir sıkıntı, bir gözyaşı olsa milletimizin yardımlaşma ve dayanışma duygularının harekete geçmesi her türlü takdirin üzerindedir. Nitekim deprem meydana geldiği andan itibaren bütün milletimizin aynı hüznü ve aynı acıyı hissetmesi gönül bağlarımızın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha göstermiştir. Unutulmasın ki, en büyük deprem, insanların inanç dünyalarında, kalplerimizin fay hatlarında meydana gelen, dünyamızı da ahiretimizi de yok edecek sarsıntılardır. Mühim olan yeryüzündeki sarsıntılar sebebiyle hem Allah’a olan imanımızda hem de gönül fay hatlarımızda bir sarsıntının meydana gelmemesidir. Yüce Rabbimiz aziz milletimizin yüreğinden bu birlik, kardeşlik ve dayanışma ruhunu eksik etmesin.

Kardeşlerim!

Bu vesileyle pek çok yardım kampanyasının başlamış olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, bu kampanyalara bir nebze olsun destek olabilmek amacıyla bugün Cuma namazının akabinde yardımlarınıza aracılık etmek istiyoruz. Cenâb-ı Hak tüm yardımları kabul eylesin.

Hutbeme son verirken, yarın 88. yılını idrak edeceğimiz Cumhuriyet Bayramınızı tebrik ediyor, bu vesileyle bütün şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, Yüce Mevlâ’dan birlik ve dirliğimizi daim eylemesini niyaz ediyorum.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

1Bakara, 2/155-156.

2Buhari, Cenaiz, 32
 
Üst Alt