Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Dava (Kaza) ve Hüküm
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 11895" data-attributes="member: 376"><p>RÜŞVET HAKKINDA</p><p> </p><p>4855 - Ebu Hureyre, İbnu Amr İbni'l-Âs radıyallahu anhüm anlatıyor:</p><p> </p><p>"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, hükümde rüşvet alan ve rüşvet veren (ve aracılık eden) kimseyi lanetlemiştir."</p><p> </p><p>Tirmizi, Ahkâm 9, (1336); Ebu Dâvud da bu hadisi sadece İbnu Ömer radıyallahu anh'tan tahric etmiştir (Akdiye 4, (3580).</p><p> </p><p>4856 - Mu'âz İbnu Cebel radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm beni Yemen'e göndermişti. (Hareket edip) yürüdüğüm zaman arkamdan birini göndererek geri çağırdı. (Yanına varınca):</p><p> </p><p>"Sana niye adam gönderip (geri çağırdığımı) biliyor musun?" buyurdular ve ilave ettiler:</p><p> </p><p>"Benim iznim olmadan hiçbir şey almayacaksın. Zira bu gulûldür (hırsızlık). Kim gulûl yaparsa, aldığı şeyle Kıyamet günü (Allah'ın huzuruna gelir). İşte bu (hususu tenbih etmek için) seni çağırdım, artık işine gidebilirsin."</p><p> </p><p>Tirmizi, Ahkâm 8, (1335).</p><p> </p><p>KADILIK ÂDÂBI</p><p> </p><p>4857 - Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm beni Yemen'e kadı olarak gönderdi. O sıralarda henüz yaşım küçüktü, kazayı (hüküm vermeyi) bilmiyordum. (Beni takviye için):</p><p> </p><p>"(Sen tereddüt etme, git! Bu vazife için) Allah kalbine hidayet koyacak ve dilini de sâbit kılacak. Yanına iki hasım geldiği vakit, birinciyi dinlediğin gibi, diğerini de dinlemeden sakın hüküm verme. Böyle yapman (daha isabetli) karar vermen için gereklidir!" buyurdular.</p><p> </p><p>Hz. Ali devamla der ki: "Ondan sonra hep kadılık yaptım. Henüz, bir kerecik olsun hükümde tereddüde düşmedim."</p><p> </p><p>Ebu Dâvud, Akdiye 6, (3582); Tirmizi, Ahkam 5, (1331); İbnu Mâce, Ahkâm 1, (2310).</p><p> </p><p>4858 - İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anhüma dedi ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, iki hasmın da kadı'nın önüne oturmasına hükmetmiştir."</p><p> </p><p>Ebu Dâvud, Akdiye 8, (3588).</p><p> </p><p>4859 - Ebu Bekre radıyallahu anh'ın anlattığına göre, Sicistan'da kadılık yapan oğlu Abdullah'a şöyle yazmıştır: "İki kişi arasında, öfkeli olduğun zaman hüküm verme. Zira, ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle söylediğini işittim: "Kimse, öfkeli iken, iki kişi arasında hüküm vermesin."</p><p> </p><p>Buhari, Ahkâm 13; Müslim, Akdiye 16, (1717); Tirmizi, Ahkâm 7, (1334); Ebu Dâvud, Akdiye 9, (3589); Nesâi, Kudât 17, (8, 337, 238).</p><p> </p><p>4860 - Avf İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm iki kişi arasında bir hükümde bulunmuştu. Hasımlar ayrıldıkları vakit, aleyhine hükmedilen kimse:</p><p> </p><p>"Hasbiyallahu ve ni'me'l-vekil (Allah bana yeterlidir. O ne iyi vekildir)!" dedi. (Bu sözü işiten) Aleyhissalâtu vesselâm:</p><p> </p><p>"Allah Teâla hazretleri aczi levmediyor (kötülüyor). Fakat sana akıllılık düşer. Ama bir şey sana galebe çalacak olursa o zaman "hasbiyallahu ve ni'me'l-vekil" de!" buyurdular."</p><p> </p><p>Ebu Dâvud, Akdiye 28, (3627).</p><p> </p><p>4861 - Hz. Ömer, Hz. Ali ve diğer bir kısım Ashab radıyallahu anhüm demişlerdir ki: "Kadı ve hâkim mescidde hüküm verebilir. Şâyet bir haddle ilgili hüküm vermişlerse, bunun icrası mescidin dışında yapılır."</p><p> </p><p>Buhâri, bab başlığı olarak kaydetmiştir. Ahkâm 19.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 11895, member: 376"] RÜŞVET HAKKINDA 4855 - Ebu Hureyre, İbnu Amr İbni'l-Âs radıyallahu anhüm anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, hükümde rüşvet alan ve rüşvet veren (ve aracılık eden) kimseyi lanetlemiştir." Tirmizi, Ahkâm 9, (1336); Ebu Dâvud da bu hadisi sadece İbnu Ömer radıyallahu anh'tan tahric etmiştir (Akdiye 4, (3580). 4856 - Mu'âz İbnu Cebel radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm beni Yemen'e göndermişti. (Hareket edip) yürüdüğüm zaman arkamdan birini göndererek geri çağırdı. (Yanına varınca): "Sana niye adam gönderip (geri çağırdığımı) biliyor musun?" buyurdular ve ilave ettiler: "Benim iznim olmadan hiçbir şey almayacaksın. Zira bu gulûldür (hırsızlık). Kim gulûl yaparsa, aldığı şeyle Kıyamet günü (Allah'ın huzuruna gelir). İşte bu (hususu tenbih etmek için) seni çağırdım, artık işine gidebilirsin." Tirmizi, Ahkâm 8, (1335). KADILIK ÂDÂBI 4857 - Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm beni Yemen'e kadı olarak gönderdi. O sıralarda henüz yaşım küçüktü, kazayı (hüküm vermeyi) bilmiyordum. (Beni takviye için): "(Sen tereddüt etme, git! Bu vazife için) Allah kalbine hidayet koyacak ve dilini de sâbit kılacak. Yanına iki hasım geldiği vakit, birinciyi dinlediğin gibi, diğerini de dinlemeden sakın hüküm verme. Böyle yapman (daha isabetli) karar vermen için gereklidir!" buyurdular. Hz. Ali devamla der ki: "Ondan sonra hep kadılık yaptım. Henüz, bir kerecik olsun hükümde tereddüde düşmedim." Ebu Dâvud, Akdiye 6, (3582); Tirmizi, Ahkam 5, (1331); İbnu Mâce, Ahkâm 1, (2310). 4858 - İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anhüma dedi ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, iki hasmın da kadı'nın önüne oturmasına hükmetmiştir." Ebu Dâvud, Akdiye 8, (3588). 4859 - Ebu Bekre radıyallahu anh'ın anlattığına göre, Sicistan'da kadılık yapan oğlu Abdullah'a şöyle yazmıştır: "İki kişi arasında, öfkeli olduğun zaman hüküm verme. Zira, ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle söylediğini işittim: "Kimse, öfkeli iken, iki kişi arasında hüküm vermesin." Buhari, Ahkâm 13; Müslim, Akdiye 16, (1717); Tirmizi, Ahkâm 7, (1334); Ebu Dâvud, Akdiye 9, (3589); Nesâi, Kudât 17, (8, 337, 238). 4860 - Avf İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm iki kişi arasında bir hükümde bulunmuştu. Hasımlar ayrıldıkları vakit, aleyhine hükmedilen kimse: "Hasbiyallahu ve ni'me'l-vekil (Allah bana yeterlidir. O ne iyi vekildir)!" dedi. (Bu sözü işiten) Aleyhissalâtu vesselâm: "Allah Teâla hazretleri aczi levmediyor (kötülüyor). Fakat sana akıllılık düşer. Ama bir şey sana galebe çalacak olursa o zaman "hasbiyallahu ve ni'me'l-vekil" de!" buyurdular." Ebu Dâvud, Akdiye 28, (3627). 4861 - Hz. Ömer, Hz. Ali ve diğer bir kısım Ashab radıyallahu anhüm demişlerdir ki: "Kadı ve hâkim mescidde hüküm verebilir. Şâyet bir haddle ilgili hüküm vermişlerse, bunun icrası mescidin dışında yapılır." Buhâri, bab başlığı olarak kaydetmiştir. Ahkâm 19. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Dava (Kaza) ve Hüküm
Üst
Alt