Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Karadeniz Bölgesi
Çorum
çorum’un ören yerleri
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ceylannur" data-source="post: 26678" data-attributes="member: 1208"><p style="text-align: center"><p style="text-align: center"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'"><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Arial'">ÇORUM’UN ÖREN YERLERİ</span></span></strong></span></span></p> </p><p></p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Alacahöyük Ören yeri</span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Çorum’un 45 km güneyinde, Alaca İlçesinin 17 km kuzeybatısında yer almakta olup, Boğazköy’e 34, Ankara’ya ise 210 km uzaklıktaki Alacahöyük Köyü yerleşim alanı içerisindedir. Höyük, bilim alemine ilk kez 1835 yılında W.C.HAMİLTON tarafından tanıtılmış olup, bu yıllardan itibaren Orta Anadolu’yu ziyaret eden bilginlerin uğrak yeri olmuştur. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Eski Tunç ve Hitit Çağında çok önemli bir kült ve sanat merkezi olan Alacahöyük’te 4 uygarlık çağı bulunmaktadır. Geç Kalkolotik çağını Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma ve Bizans dönemleri takip eder. Ören yerinde Hitit İmparatorluk dönemine ait Sfenksli Kapı, şehrin batısındaki Poternli Kapı ve mimari eserler ile Hatti uygarlığının aydınlanmasına çok katkıları olan Alacahöyük Eski Tunç Çağı haneden mezarları ile yerel müzesi, Boğazköy ve Yazılıkaya’yı ziyaret edenler için aynı gün gezilebilecek önemli bir örenyeridir. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Hitit İmparatorluk dönemine tarihlenen kalker temel üzerine andezit bloklarla inşa edilmiş iki kule arasında yer alan Sfenksli Kapı’nın genişliği 10 metredir. O, bir yolla bağlandığı büyük mabedin anıtsal geçididir. Dış girişin iki yanındaki büyük söğe bloklarının dış yüzleri Sfenks protomları ile süslüdür. Kulelerin dış ve iç yüzlerinde yer alan kabartmalar Fırtına Tanrısı onuruna kutlanan bir kült festivalini yansıtmaktadır. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Alacahöyük kazıları , Orta Anadolu’nun kuzey bölgesinin kesintisiz stratiğrafisini veren tek merkez olması ve özellikle 13 kral mezarı ile eski Tunç dönemine, monimental mimari kalıntılarıyla Hitit dönemine ışık tutması açısından dünya arkeoloji literatüründe önemli bir yere sahiptir. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Boğazköy Ören yeri </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Boğazköy ( Hattuşa ) Ören yeri , Çorum ilinin 82 km güneybatısında yer almakta olup, Ankara’ya uzaklığı ise 208 km’dir. Hitit devletinin eski çekirdek bölgesinin merkezinde bulunan Boğazköy ( Hattusa ) örenyeri Budaközü Çayı vadisinin güney ucunda , ovadan 300 m. Yükseklikteki sayısız kaya kütleleri ve dağ yamaçlarının bölünmesiyle çevrili olarak kuzey ve batıda derin yamaçlarla sınırlandırılmıştır. Şehir kuzeye doğru açık olup, kuzey kısmı dışında diğer kısımları surla çevrilidir. Arkeolojik kazılarda gün ışığına çıkarılarak restore edilen ve artık bir açık hava müzesi niteliğinde ziyaret edilebilen kalıntılar, Boğazköy Tarihi Milli Parkı’nın da odak noktasını oluşturmaktadır. Hattuşa 1986 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır. Ayrıca burada bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren UNESCO’nun “Dünya Belleği Listesinde” yer almaktadır. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Hattuşa’nın keşfi 1834 yılında Fransız mimar Charles Texier tarafından gezilmiş ve dünyaya tanıtılmıştır. Bu buluş aslında yalnızca Hattuşa’nın keşfi değil , tamamen unutulmuş olan Hititlerin keşfi olarak da tanımlanabilir. 1893-94’de Ernest Chantre’nin birkaç sondaj yapmasına ve ilk çivi yazılı tabletleri yayınlamasına kadarki dönemde pek çok bilim adamı ve gezgin Hattuşa’yı ziyaret eder. Muze-i Humayun müdürü Osman HAmdi Bey, 1906’da müzesi adına Makridi’nin sorumluluğunda Boğazköy kazılarını başlatmış, zamanın çivi yazısı uzmanı Assiriyolog Hugo Winckler’i de kazı heyetine alarak , burasının Hitit Başkenti Hattuşa olduğunu tespit etmişlerdir. 1931-1939 yılları arasında ve 2.Dünya savaşı nedeniyle verilen aradan sonra 1952’de yeniden başlatılan kazılar kesintisiz olarak Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından sürdürülmektedir. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Antik Kapadokya bölgesinin kuzey sınırına yakın bir yerde bulunan ve arkeolojik kazılarla gün ışığına çıkartılıp restore edilen ve açık hava müzesi niteliğindeki ziyaret edilebilen Hititlerin başkenti Hattuşa-Boğazköy’deki kalıntılar, Boğazköy Tarihi Milli Park’ın temelini oluşturmaktadır. Yüz yıldır sürdürülen kazı ve araştırmalar Hattuşa-Boğazköy çevresindeki en erken yerleşmenin Kalkolotik çağda (M.Ö. 6000) olduğunu ortaya koymuştur. Eski Tunç Çağı’nda da sürekli yerleşmenin görüldüğü Hattuşa’da bu dönemi Asur Ticaret Koloni devri izler. Yazılı belgelere göre M.Ö. 2. binin başlarında Kuşar’lı Anitta Hattuşa Kralı Pijusti’yi yenip şehri tahrip eder ve şehri lanetler. Anitta’nın lanetine rağmen şehir M.Ö. 1600/1650 yıllarında Hitit Kralı 1. Hattuşili tarafından başkent olarak seçilir. Hititlerin M.Ö.1200’de şehri çeşitli nedenlerle terk etmesiyle burada Erken Demir Çağı (Karanlık Çağ) başlar. Bu dönemi M.Ö. 9.yüzyılda Frig Çağı daha sonra Helenistik, Galat ve Roma/Bizans çağları takip eder. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Boğazkale Yazılıkaya </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Boğazkale, Hattuşa’nın 1.5 km. kuzeydoğusunda yer almaktadır. Hattuşa’nın en büyük ve etkileyici olan kutsal mekanı, şehrin biraz dışında yer alan, yüksek kayalar arasına saklanmış Yazılıkaya tapınağıdır. Özellikle ilkbahardaki yeni yıl kutlamalarında kullanıldığı sanılan bu Açıkhava tapınağında, ülkenin önemli Tanrı ve tanrıçaları alay halinde kayalara kabartma olarak işlenmiştir. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Yazılıkaya Açıkhava tapınağında tabii kayalığa yapılmış olan, A odası olarak adlandırılan büyük galeri ile, B odası olarak adlandırılan küçük galeri yer almaktadır. Büyük galeri’nin ( A Odası ) batı duvarı Tanrı kabartmalarıyla, doğu duvarı ise tanrıça kabartmalarıyla bezelidir. Ayrı bir girişi bulunan Küçük Galeriyi ( B Odası ) girişin iki yanında bulunan aslan başlı , insan gövdeli cinler korumaktadır. B odasının batı duvarında sağa doğru ilerleyen 12 tanrı, doğu duvarında ise Kılıç Tanrısı ile Tanrı Şarruma ve himayesindeki Kral IV.Tudhalia yer almaktadır. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Ortaköy Şapinuva </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Çorum’un 53 km güneydoğusunda yer alan Ortaköy ilçesinin , 3 km güneyindedir. Ortaköy Hitit şehri ,Yeşilırmak Nehrinin üzerinde bulunduğu ve Kelkit’ten başlayan Koyulhisar-Reşadiye-Niksar üzerinden Amasya’ya doğru gelişen vadinin hemen sonunda yer almaktadır.Şehir derince bir vadinin kuzey yamaçlarındaki bir plato üzerine kurulmuştur. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">1990 yılında Prof. Dr.Aygül Süel ve Dr.Mustafa Süel başkanlığında kazı çalışmaları başlatılmıştır.1994 yılında Ortaköy’ün Hitit Çağı’ndaki adının Şapinuwa olduğu tesbit edilmiştir. Bu önemli Hitit şehri Hitit Devleti’nin başkentlerinden biridir. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Yapılan çalışmalarda monumental yapılar günışığına çıkarılmıştır.Bu binalarda şu ana kadar sayıları dört bini aşan Hitit çivi yazılı tablet arşivleri ele geçirilmiştir. Bunların çoğunu Hititçe metinler oluşturur. İçerik olarak birbirleriyle ilişkileri, paleografileri ve buluntu durumlarına göre, Ortaköy –Şapinuva tabletlerinin büyük bir kısmının aynı döneme ait oldukları, Boğazköy ve Maşat Höyük belgeleri ile olan ilişkileri nedeniyle de bu tabletlerin Orta Hitit döneminin sonlarına tarihlendiği açıklanmıştır. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Eskiyapar Ören yeri </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Alaca ilçesinin 5 Km Batısında,Alaca-Sungurlu yolu üzerindeki höyük,Boğazköy’ün 25 Km Kuzeydoğusunda, Alacahöyük’ün ise 20 Km Güneydoğusunda yer almaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda Höyükte kesintisiz bir iskanın varlığı tespit edilmiş olup,Höyükte eski Tunç,Hitit,Frig,Roma ve iki safhalı Helenistik döneme rastlanmıştır. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Höyükün Kuzeydoğu ve Batı kesimlerinde Hitit İmparatorluk çağı şehir surunun temelleri bulunmuş,dikdörtgen planlı,avluları taş döşeli binalar Boğazköy ve Alacahöyükteki binalardan farksız olarak ,Hitit üslubunda inşaa edilmişlerdir.Höyükün Güneydoğu kesiminde geniş bir alana yayılan eski Hitit dönemi mahallesinin yanmış evlerinden çok sayıda toprak eserler elde edilmiştir.Yine bu alanlarda bulunan kabartmalı kült vazoları burasının dini bir merkez olduğu görüşünü kuvvetlendirmiştir.Höyükte Hitit tabakaları altında yer alan eski Tunç çağı tabakalarında yapılan çalışmalarda ,bir evin tabanı altında altın ve gümüş objelerden oluşan bir defineye rastlanılmıştır.Gümüş vazolar,Suriye şişesi,gümüş merasim baltası ,değişik tiplerde altın iğne,boncuk,küpe ve bileziklerden oluşan define,bir taraftan Alacahöyük,Kültepe,diğer taraftan Truva ,Poliochni ve Kuzey Suriye-Mezopotamya buluntularıyla benzer olup bu buluntular Ankara Medeniyetler Müzesinde sergilenmektedir. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Yörüklü (Hüseyindede Tepesi)</span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">İlimiz Sungurlu ilçesi,Yörüklü kasabası Hüseyindede tepesi olarak adlandırılan mevkiide bulunmaktadır.Yapılan çalışmalar sonucunda Eski Hitit dönemine ait iki ayrı kabartmalı vazo parçalarına yine aynı döneme ait olan tek mekanlı bir odada rastlanmıştır.Elde edilen parçaların restorasyon çalışmaları sonucunda birisinin inandık vazosu tipinde olduğu,diğerinin ise daha küçük ve boyun üzerinde tek filiz halinde Hitit dini törenlerini anlatan bir tasvir bantının olduğu tespit edilmiştir.Bu tasvir bantı üzerindeki en önemli sahneyi ise boğa üzerinde takla atan bir akrobat oluşturmaktadır.İnandık vazosu tipinde olan ve üzerinde 4 tasvir bantı olan büyük vazonun ağız kenarında küçük bir tekne ve başları içe bakan dört boğa başı yer almaktadır.Tasvir bantlarında konular yine Hitit dini törenlerini anlatmaktadır.Bu kabartmalı vazoların yanı sıra yapılan çalışmalarda Eski Hitit dönemine ait olan (formlarını daha önceden bilinen) Matara biçimli kap ve yuvarlak ağızlı yüksek boyunlu testiler de elde edilmiştir. 1998 yılındaki çalışmalarda ise teraslama tekniğinde yapıldığı ortaya çıkan Eski Hitit Dönemine ait mimari takip edilmiş olup, ileri ki dönemlerde kazı çalışmalarına devam edilecektir. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Laçin Kapılıkaya Anıtsal Kaya Mezarı</span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Çorum’un yaklaşık 27 km. kuzeyinde, Kırkdilim mevkiinde oldukça sarp, kayalık ve akarsu tarafından yarılmış derin vadilerin oluşturduğu engebeli arazi üzerinde, kuzeye doğru uzanan bir kaya blokunun burun kısmının kuzey-batı köşesinde yer almaktadır. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Komutan İKEZİOS’a ait hellenistik dönem kaya mezarı olup, M.Ö. II.yüzyıla tarihlenmektedir. Çay seviyesinden 65 m. Yükseklikteki kaya mezarının yamuk biçimli bir podyum zemini vardır.Bu podyumdan 8 basamaklı merdivenle ikinci platformda, oradan da 12 basamaklı merdivenle mezar önündeki podyuma geçilmektedir. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">Mezar odasının kapısı üzerinde “İKEZİOS”yazısı okunmaktadır. Mezar odası kareplanlı olup , girişin sağ ve solunda niş şeklinde oyulmuş ölü şekilleri vardır. </span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">İskilip Kaya Mezarı</span></span></span></span></p><p></p><p><span style="color: #003366"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: #000080"><span style="font-family: 'Arial'">İskilip merkezinde bulunan Osmanlı dönemine ait 100 m yükseklikteki tabi bir kaya üzerine inşa edilmiş, kalenin güney ve güneydoğu eteğinde Roma dönemine ait kaya mezarları bulunmaktadır. Güneydoğusunda bulunan kaya mezarının iki sütunlu dikdörtgen bir girişi vardır.Yuvarlak sütun gövdeleri yukarı doğru inmektedir. Başlıklarda bulunan bilezikler üzerinde oturmuş birer aslan bulunmaktadır. Sütun başlıkları üzerindeki üçgen alınlık içerisinde ise yatar durumda karşılıklı kanatlı iki aslan figürü bulunmaktadır. Kabartmalardan birinin elinde kılıç, diğerinin elinde kadeh mevcuttur. Mezar odası içerisinde iki adet ölü sekisi bulunmaktadır.</span></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ceylannur, post: 26678, member: 1208"] [CENTER][CENTER][COLOR=#000080][FONT=Arial][B][COLOR=red][FONT=Arial]ÇORUM’UN ÖREN YERLERİ[/FONT][/COLOR][/B][/FONT][/COLOR][/CENTER][/CENTER] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Alacahöyük Ören yeri[/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Çorum’un 45 km güneyinde, Alaca İlçesinin 17 km kuzeybatısında yer almakta olup, Boğazköy’e 34, Ankara’ya ise 210 km uzaklıktaki Alacahöyük Köyü yerleşim alanı içerisindedir. Höyük, bilim alemine ilk kez 1835 yılında W.C.HAMİLTON tarafından tanıtılmış olup, bu yıllardan itibaren Orta Anadolu’yu ziyaret eden bilginlerin uğrak yeri olmuştur. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Eski Tunç ve Hitit Çağında çok önemli bir kült ve sanat merkezi olan Alacahöyük’te 4 uygarlık çağı bulunmaktadır. Geç Kalkolotik çağını Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma ve Bizans dönemleri takip eder. Ören yerinde Hitit İmparatorluk dönemine ait Sfenksli Kapı, şehrin batısındaki Poternli Kapı ve mimari eserler ile Hatti uygarlığının aydınlanmasına çok katkıları olan Alacahöyük Eski Tunç Çağı haneden mezarları ile yerel müzesi, Boğazköy ve Yazılıkaya’yı ziyaret edenler için aynı gün gezilebilecek önemli bir örenyeridir. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Hitit İmparatorluk dönemine tarihlenen kalker temel üzerine andezit bloklarla inşa edilmiş iki kule arasında yer alan Sfenksli Kapı’nın genişliği 10 metredir. O, bir yolla bağlandığı büyük mabedin anıtsal geçididir. Dış girişin iki yanındaki büyük söğe bloklarının dış yüzleri Sfenks protomları ile süslüdür. Kulelerin dış ve iç yüzlerinde yer alan kabartmalar Fırtına Tanrısı onuruna kutlanan bir kült festivalini yansıtmaktadır. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Alacahöyük kazıları , Orta Anadolu’nun kuzey bölgesinin kesintisiz stratiğrafisini veren tek merkez olması ve özellikle 13 kral mezarı ile eski Tunç dönemine, monimental mimari kalıntılarıyla Hitit dönemine ışık tutması açısından dünya arkeoloji literatüründe önemli bir yere sahiptir. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Boğazköy Ören yeri [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Boğazköy ( Hattuşa ) Ören yeri , Çorum ilinin 82 km güneybatısında yer almakta olup, Ankara’ya uzaklığı ise 208 km’dir. Hitit devletinin eski çekirdek bölgesinin merkezinde bulunan Boğazköy ( Hattusa ) örenyeri Budaközü Çayı vadisinin güney ucunda , ovadan 300 m. Yükseklikteki sayısız kaya kütleleri ve dağ yamaçlarının bölünmesiyle çevrili olarak kuzey ve batıda derin yamaçlarla sınırlandırılmıştır. Şehir kuzeye doğru açık olup, kuzey kısmı dışında diğer kısımları surla çevrilidir. Arkeolojik kazılarda gün ışığına çıkarılarak restore edilen ve artık bir açık hava müzesi niteliğinde ziyaret edilebilen kalıntılar, Boğazköy Tarihi Milli Parkı’nın da odak noktasını oluşturmaktadır. Hattuşa 1986 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır. Ayrıca burada bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren UNESCO’nun “Dünya Belleği Listesinde” yer almaktadır. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Hattuşa’nın keşfi 1834 yılında Fransız mimar Charles Texier tarafından gezilmiş ve dünyaya tanıtılmıştır. Bu buluş aslında yalnızca Hattuşa’nın keşfi değil , tamamen unutulmuş olan Hititlerin keşfi olarak da tanımlanabilir. 1893-94’de Ernest Chantre’nin birkaç sondaj yapmasına ve ilk çivi yazılı tabletleri yayınlamasına kadarki dönemde pek çok bilim adamı ve gezgin Hattuşa’yı ziyaret eder. Muze-i Humayun müdürü Osman HAmdi Bey, 1906’da müzesi adına Makridi’nin sorumluluğunda Boğazköy kazılarını başlatmış, zamanın çivi yazısı uzmanı Assiriyolog Hugo Winckler’i de kazı heyetine alarak , burasının Hitit Başkenti Hattuşa olduğunu tespit etmişlerdir. 1931-1939 yılları arasında ve 2.Dünya savaşı nedeniyle verilen aradan sonra 1952’de yeniden başlatılan kazılar kesintisiz olarak Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından sürdürülmektedir. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Antik Kapadokya bölgesinin kuzey sınırına yakın bir yerde bulunan ve arkeolojik kazılarla gün ışığına çıkartılıp restore edilen ve açık hava müzesi niteliğindeki ziyaret edilebilen Hititlerin başkenti Hattuşa-Boğazköy’deki kalıntılar, Boğazköy Tarihi Milli Park’ın temelini oluşturmaktadır. Yüz yıldır sürdürülen kazı ve araştırmalar Hattuşa-Boğazköy çevresindeki en erken yerleşmenin Kalkolotik çağda (M.Ö. 6000) olduğunu ortaya koymuştur. Eski Tunç Çağı’nda da sürekli yerleşmenin görüldüğü Hattuşa’da bu dönemi Asur Ticaret Koloni devri izler. Yazılı belgelere göre M.Ö. 2. binin başlarında Kuşar’lı Anitta Hattuşa Kralı Pijusti’yi yenip şehri tahrip eder ve şehri lanetler. Anitta’nın lanetine rağmen şehir M.Ö. 1600/1650 yıllarında Hitit Kralı 1. Hattuşili tarafından başkent olarak seçilir. Hititlerin M.Ö.1200’de şehri çeşitli nedenlerle terk etmesiyle burada Erken Demir Çağı (Karanlık Çağ) başlar. Bu dönemi M.Ö. 9.yüzyılda Frig Çağı daha sonra Helenistik, Galat ve Roma/Bizans çağları takip eder. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Boğazkale Yazılıkaya [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Boğazkale, Hattuşa’nın 1.5 km. kuzeydoğusunda yer almaktadır. Hattuşa’nın en büyük ve etkileyici olan kutsal mekanı, şehrin biraz dışında yer alan, yüksek kayalar arasına saklanmış Yazılıkaya tapınağıdır. Özellikle ilkbahardaki yeni yıl kutlamalarında kullanıldığı sanılan bu Açıkhava tapınağında, ülkenin önemli Tanrı ve tanrıçaları alay halinde kayalara kabartma olarak işlenmiştir. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Yazılıkaya Açıkhava tapınağında tabii kayalığa yapılmış olan, A odası olarak adlandırılan büyük galeri ile, B odası olarak adlandırılan küçük galeri yer almaktadır. Büyük galeri’nin ( A Odası ) batı duvarı Tanrı kabartmalarıyla, doğu duvarı ise tanrıça kabartmalarıyla bezelidir. Ayrı bir girişi bulunan Küçük Galeriyi ( B Odası ) girişin iki yanında bulunan aslan başlı , insan gövdeli cinler korumaktadır. B odasının batı duvarında sağa doğru ilerleyen 12 tanrı, doğu duvarında ise Kılıç Tanrısı ile Tanrı Şarruma ve himayesindeki Kral IV.Tudhalia yer almaktadır. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Ortaköy Şapinuva [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Çorum’un 53 km güneydoğusunda yer alan Ortaköy ilçesinin , 3 km güneyindedir. Ortaköy Hitit şehri ,Yeşilırmak Nehrinin üzerinde bulunduğu ve Kelkit’ten başlayan Koyulhisar-Reşadiye-Niksar üzerinden Amasya’ya doğru gelişen vadinin hemen sonunda yer almaktadır.Şehir derince bir vadinin kuzey yamaçlarındaki bir plato üzerine kurulmuştur. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]1990 yılında Prof. Dr.Aygül Süel ve Dr.Mustafa Süel başkanlığında kazı çalışmaları başlatılmıştır.1994 yılında Ortaköy’ün Hitit Çağı’ndaki adının Şapinuwa olduğu tesbit edilmiştir. Bu önemli Hitit şehri Hitit Devleti’nin başkentlerinden biridir. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Yapılan çalışmalarda monumental yapılar günışığına çıkarılmıştır.Bu binalarda şu ana kadar sayıları dört bini aşan Hitit çivi yazılı tablet arşivleri ele geçirilmiştir. Bunların çoğunu Hititçe metinler oluşturur. İçerik olarak birbirleriyle ilişkileri, paleografileri ve buluntu durumlarına göre, Ortaköy –Şapinuva tabletlerinin büyük bir kısmının aynı döneme ait oldukları, Boğazköy ve Maşat Höyük belgeleri ile olan ilişkileri nedeniyle de bu tabletlerin Orta Hitit döneminin sonlarına tarihlendiği açıklanmıştır. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Eskiyapar Ören yeri [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Alaca ilçesinin 5 Km Batısında,Alaca-Sungurlu yolu üzerindeki höyük,Boğazköy’ün 25 Km Kuzeydoğusunda, Alacahöyük’ün ise 20 Km Güneydoğusunda yer almaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda Höyükte kesintisiz bir iskanın varlığı tespit edilmiş olup,Höyükte eski Tunç,Hitit,Frig,Roma ve iki safhalı Helenistik döneme rastlanmıştır. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Höyükün Kuzeydoğu ve Batı kesimlerinde Hitit İmparatorluk çağı şehir surunun temelleri bulunmuş,dikdörtgen planlı,avluları taş döşeli binalar Boğazköy ve Alacahöyükteki binalardan farksız olarak ,Hitit üslubunda inşaa edilmişlerdir.Höyükün Güneydoğu kesiminde geniş bir alana yayılan eski Hitit dönemi mahallesinin yanmış evlerinden çok sayıda toprak eserler elde edilmiştir.Yine bu alanlarda bulunan kabartmalı kült vazoları burasının dini bir merkez olduğu görüşünü kuvvetlendirmiştir.Höyükte Hitit tabakaları altında yer alan eski Tunç çağı tabakalarında yapılan çalışmalarda ,bir evin tabanı altında altın ve gümüş objelerden oluşan bir defineye rastlanılmıştır.Gümüş vazolar,Suriye şişesi,gümüş merasim baltası ,değişik tiplerde altın iğne,boncuk,küpe ve bileziklerden oluşan define,bir taraftan Alacahöyük,Kültepe,diğer taraftan Truva ,Poliochni ve Kuzey Suriye-Mezopotamya buluntularıyla benzer olup bu buluntular Ankara Medeniyetler Müzesinde sergilenmektedir. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Yörüklü (Hüseyindede Tepesi)[/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]İlimiz Sungurlu ilçesi,Yörüklü kasabası Hüseyindede tepesi olarak adlandırılan mevkiide bulunmaktadır.Yapılan çalışmalar sonucunda Eski Hitit dönemine ait iki ayrı kabartmalı vazo parçalarına yine aynı döneme ait olan tek mekanlı bir odada rastlanmıştır.Elde edilen parçaların restorasyon çalışmaları sonucunda birisinin inandık vazosu tipinde olduğu,diğerinin ise daha küçük ve boyun üzerinde tek filiz halinde Hitit dini törenlerini anlatan bir tasvir bantının olduğu tespit edilmiştir.Bu tasvir bantı üzerindeki en önemli sahneyi ise boğa üzerinde takla atan bir akrobat oluşturmaktadır.İnandık vazosu tipinde olan ve üzerinde 4 tasvir bantı olan büyük vazonun ağız kenarında küçük bir tekne ve başları içe bakan dört boğa başı yer almaktadır.Tasvir bantlarında konular yine Hitit dini törenlerini anlatmaktadır.Bu kabartmalı vazoların yanı sıra yapılan çalışmalarda Eski Hitit dönemine ait olan (formlarını daha önceden bilinen) Matara biçimli kap ve yuvarlak ağızlı yüksek boyunlu testiler de elde edilmiştir. 1998 yılındaki çalışmalarda ise teraslama tekniğinde yapıldığı ortaya çıkan Eski Hitit Dönemine ait mimari takip edilmiş olup, ileri ki dönemlerde kazı çalışmalarına devam edilecektir. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Laçin Kapılıkaya Anıtsal Kaya Mezarı[/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Çorum’un yaklaşık 27 km. kuzeyinde, Kırkdilim mevkiinde oldukça sarp, kayalık ve akarsu tarafından yarılmış derin vadilerin oluşturduğu engebeli arazi üzerinde, kuzeye doğru uzanan bir kaya blokunun burun kısmının kuzey-batı köşesinde yer almaktadır. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Komutan İKEZİOS’a ait hellenistik dönem kaya mezarı olup, M.Ö. II.yüzyıla tarihlenmektedir. Çay seviyesinden 65 m. Yükseklikteki kaya mezarının yamuk biçimli bir podyum zemini vardır.Bu podyumdan 8 basamaklı merdivenle ikinci platformda, oradan da 12 basamaklı merdivenle mezar önündeki podyuma geçilmektedir. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]Mezar odasının kapısı üzerinde “İKEZİOS”yazısı okunmaktadır. Mezar odası kareplanlı olup , girişin sağ ve solunda niş şeklinde oyulmuş ölü şekilleri vardır. [/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]İskilip Kaya Mezarı[/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial][/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [COLOR=#003366][FONT=Arial][COLOR=#000080][FONT=Arial]İskilip merkezinde bulunan Osmanlı dönemine ait 100 m yükseklikteki tabi bir kaya üzerine inşa edilmiş, kalenin güney ve güneydoğu eteğinde Roma dönemine ait kaya mezarları bulunmaktadır. Güneydoğusunda bulunan kaya mezarının iki sütunlu dikdörtgen bir girişi vardır.Yuvarlak sütun gövdeleri yukarı doğru inmektedir. Başlıklarda bulunan bilezikler üzerinde oturmuş birer aslan bulunmaktadır. Sütun başlıkları üzerindeki üçgen alınlık içerisinde ise yatar durumda karşılıklı kanatlı iki aslan figürü bulunmaktadır. Kabartmalardan birinin elinde kılıç, diğerinin elinde kadeh mevcuttur. Mezar odası içerisinde iki adet ölü sekisi bulunmaktadır.[/FONT][/COLOR][/FONT][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Karadeniz Bölgesi
Çorum
çorum’un ören yerleri
Üst
Alt