Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Cömertliğin Zirvesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="YaRaLiyiM" data-source="post: 13756" data-attributes="member: 767"><p></p><p></p><p style="text-align: right"></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Hak dostlarından Rabî Hazretleri’ne felç isâbet etmişti. Bir gün kapısına bir yoksul geldi. Rabî Hazretleri:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Ona bir şeker verin!” dedi. Çünkü kendisi şekeri çok severdi. <strong>“Sevdiklerinizden infâk etmedikçe birr’e (hayrın kemâline) eremezsiniz!..” </strong>(Âl-i İmrân, 92) âyet-i kerîmesini böyle anlıyordu. Rabî Hazretleri’nin ağrısı iyice artınca, canı tavuk eti istedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Fakat kırk gün kendini tutup, tavuk eti yemedi. Bir gün hanımına:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Kırk gündür canım tavuk eti istiyor. Belki vazgeçebilirim diye kendimi tutmaya çalışıyorum.” dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Hanımı:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Fesübhânallâh! Şu kendini yemekten alıkoyduğun şeye bak! Bunu Allah sana helâl kılmıştır!” dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Rabî Hazretleri’nin hanımı hemen çarşıya gitti ve bir tavuk aldı. Tavuğu kesip kızarttı. Güzel de bir ekmek yaparak çeşitli katıklardan oluşan bir sofra hazırlayıp getirdi ve Rabî Hazretleri’nin önüne koydu. Tam o esnâda kapıya bir yoksul gelip:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Allah rızâsı için bir sadaka verin ki Allah size bereket versin!” dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Bunun üzerine Rabî Hazretleri, tavuğu yemekten vazgeçerek hanımına:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Al bu tavuğu, şu muhtâca ver!” dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Hanımı:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Fesübhânallâh!” deyince Rabî Hazretleri:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Sana dediğimi yap!” dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Bu sefer hanımı:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Bâri, onun için daha hayırlı olacak bir şey yap.” dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Rabî Hazretleri:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Peki, ne yapayım?” diye sorunca, hanımı:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Tavuğun parasını verelim, sen de arzuladığın tavuğu ye!” dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Rabî Hazretleri:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Gayet güzel bir teklif! Bu tavuğu alacak kadar bir para getir!” dedi. Hanımı parayı getirince de:</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">“–Şimdi parayı şu tavuğun yanına koy ve ikisini de o zâta ver!” dedi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Hanımı da hem parayı hem de tavuğu götürüp yoksula verdi.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">(Bursevî, Rûhu’l-Beyân, [Âl-i İmrân, 92])</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">Şüphesiz ki bu hâl, cömertliğin zirve seviyesi olan “ÎSÂR” fazîletidir. Yani kendi imkânlarını, Allah rızâsı için bir din kardeşine devredebilme fedâkârlığıdır.</span></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: seagreen"><span style="font-family: 'Lucida Sans Unicode'">(Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından-2, Erkam Yay.)</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="YaRaLiyiM, post: 13756, member: 767"] [B] [/B] [RIGHT] [/RIGHT] [SIZE=3][COLOR=seagreen][FONT=Lucida Sans Unicode]Hak dostlarından Rabî Hazretleri’ne felç isâbet etmişti. Bir gün kapısına bir yoksul geldi. Rabî Hazretleri: “–Ona bir şeker verin!” dedi. Çünkü kendisi şekeri çok severdi. [B]“Sevdiklerinizden infâk etmedikçe birr’e (hayrın kemâline) eremezsiniz!..” [/B](Âl-i İmrân, 92) âyet-i kerîmesini böyle anlıyordu. Rabî Hazretleri’nin ağrısı iyice artınca, canı tavuk eti istedi. Fakat kırk gün kendini tutup, tavuk eti yemedi. Bir gün hanımına: “–Kırk gündür canım tavuk eti istiyor. Belki vazgeçebilirim diye kendimi tutmaya çalışıyorum.” dedi. Hanımı: “–Fesübhânallâh! Şu kendini yemekten alıkoyduğun şeye bak! Bunu Allah sana helâl kılmıştır!” dedi. Rabî Hazretleri’nin hanımı hemen çarşıya gitti ve bir tavuk aldı. Tavuğu kesip kızarttı. Güzel de bir ekmek yaparak çeşitli katıklardan oluşan bir sofra hazırlayıp getirdi ve Rabî Hazretleri’nin önüne koydu. Tam o esnâda kapıya bir yoksul gelip: “–Allah rızâsı için bir sadaka verin ki Allah size bereket versin!” dedi. Bunun üzerine Rabî Hazretleri, tavuğu yemekten vazgeçerek hanımına: “–Al bu tavuğu, şu muhtâca ver!” dedi. Hanımı: “–Fesübhânallâh!” deyince Rabî Hazretleri: “–Sana dediğimi yap!” dedi. Bu sefer hanımı: “–Bâri, onun için daha hayırlı olacak bir şey yap.” dedi. Rabî Hazretleri: “–Peki, ne yapayım?” diye sorunca, hanımı: “–Tavuğun parasını verelim, sen de arzuladığın tavuğu ye!” dedi. Rabî Hazretleri: “–Gayet güzel bir teklif! Bu tavuğu alacak kadar bir para getir!” dedi. Hanımı parayı getirince de: “–Şimdi parayı şu tavuğun yanına koy ve ikisini de o zâta ver!” dedi. Hanımı da hem parayı hem de tavuğu götürüp yoksula verdi. (Bursevî, Rûhu’l-Beyân, [Âl-i İmrân, 92]) Şüphesiz ki bu hâl, cömertliğin zirve seviyesi olan “ÎSÂR” fazîletidir. Yani kendi imkânlarını, Allah rızâsı için bir din kardeşine devredebilme fedâkârlığıdır. (Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından-2, Erkam Yay.)[/FONT][/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Cömertliğin Zirvesi
Üst
Alt