çocuklarımız için sevgi

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
saatlerce-anlatiyorum-anlamiyor-demeyin-medium-0.jpg

Nedense anne babalar çocuklarını sadece verileni alan statik bir varlık gibi düşünüyorlar.
Onları bilgilendirirken yanlış metot kullanmaları ve çocukları sadece bilgileriyle değerlendirmeleri ileride bazı sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Yani çocukları, gerek maneviyat eğitimi gerek dünyevi eğitim konusunda olsun bilgilendirirken onların gelişim dönenimi ve yeteneklerini dikkate almamız gerekir. Her şeyden önce çocuk olaylara erişkinler gibi bakmaz. O daha ziyade, duygularıyla ve hayal gücüyle hareket eder. Manevi değerler her ne kadar fıtri olsa da, çocuğun dünyasında hayat bulması için, ailenin desteğine ve doğru yönlendirmesine ihtiyaç vardır. Bu konuyu üç ana başlık altında düşünebiliriz.

0-6 yaş:
Bu dönem çocuğu bilgilendirmenin en etkin yolu doğru örnek olmak ve ona doğruları telkin etmektir. Ebeveynler telkinlerini çocuğa anlattıkları masallar ve oyunlara katarak verebilirler.

7-10 yaş:
Bu dönem çocuk çeşitli yöntemlerle telkin ve teşvik edilmeli ve sorumluluklarıyla ilgili temel bilgiler verilmelidir. Helal haram sınırları, İslamın temel esasları çocuğu aktarılmalıdır.

10-15 yaş:
Bu dönem çocuk erişkinler dünyasına adım atmıştır. Aile bu süreçte çocukla çatışma içinde olmamalı onunla sevgi ve güven eksenli ilişkiler kurmalı ve genci bir akran grubuna dahil etmelidir.

Bu akşam çocuklarınızın başını okşayın

Yaşı atmışın üstünde. Kendisi bir şirketten emekli olmuş. Şu an dört torunu var. Hayatını anlatırken tek bir cümlede takılıyor. "Hiç anne sevgisi görmedim, yaşım kaç olursa olsun bu boşluğu kimsenin doldurabileceğini sanmıyorum..." Bu cümleyi çevrenizde bir çok kişiden duymuşsunuzdur. Çünkü sevgi açlığı karın açlığından daha acıdır ve daha derin izler bırakır. Karın açlığında karnını doyuracağın ekmeği kimin verdiği önemli değildir ama annenin eksik bıraktığı sevgi açlığını kolay kolay kimse dolduramaz. Nedense sevgimizi göstermekten hoşlanmayan bir toplumuz. Gerçi şu an anne babaların çocuk eğitimiyle ilgili algılarında epey değişme oldu ama yine de eskilerden işittiklerimizin etkileri hala baskın. Onlar -anne baba sevgisi alan çocuğun şımaracağına inanırlar ve çocuklarını uzaktan sevmeyi tercih ederlerdi- Allah annenin kalbine öylesine derin ve yüce bir sevme potansiyeli koymuş ki, çocuklarını bu sevgiden mahrum bırakan anneler hem bu potansiyellerine hem de çocuklarına yazık ediyorlar.


İnsanlara paralarından vermek sevgilerinden vermekten daha kolay geliyor. Birinden harçlık isteseniz elini cebine götürür, birkaç kuruş verir ama en yakınınızdan en uzağınıza kadar insanlar sevgilerini vermekte cimri davranıyorlar.


Zaman geçiyor

Anne babalar çocuklarınızın başını okşamaktan kaçınmayın, onlarla sohbet etmekten onlara sarılmaktan geri kalmayın. Onlara her dokunuşunuzda zengin bir alış veriş içinde olacaksınız. Bu büyük bir kazançtır ve bu kazancınız onların da sizin de hayatınız değiştirecek. Babalar lütfen bu akşam televizyonun düğmesini kapatın ve oğullarınıza kızlarınıza sarılın, onlara gün içinde neler yaptıklarını sorun, onları tanımaya anlamaya çalışın. Bir akşam televizyon seyretmeyin, çocuklarınız için yapın bunu. Zaman geçiyor, on yıl sonra ne çocuklarınızın sevgi açlığını gidermeye gücünüz yetecek ne de geçmişi geri getirmeye. O yüzden şimdinin kıymetini iyi bilin ve lütfen çocuklarınıza sarılın.
 
Üst Alt