Çocuklara kurban bayrami nasıl anlatılmali

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
kurbanvecocuk320x213.jpg


Selamun aleykum bildiginiz gibi yarin kurban bayrami..ve benim de Yedi yaşında bir oğlum (evladligim ) var..
oturduk beraberce PC de Hz. İbrahim ve oğlunun kurban imtihanini belgeliyen islami bir cizgi filim seyrettik...

Bayramlar, çocukların en mutlu olduğu günlerdir...
Bayram demek;şeker, cikolata, hediye, akraba ziyaretleri Bayramlıklar giyilir, büyüklerin elleri öpülür, duası alınır ve harçlık toplanır…
Ramazan bayramı’ndan farklı olarak bu bayram bir de günler öncesinden alınan kurbanlar kesilir. Peki Kurban bayramı,çocuklara nasıl anlatılabilir?

Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in güzel bir hikâye üslubu ile anlatılmasının doğru olduguna inaniyorum...
Hz. İbrahim, Hz. İsmail ve diğer peygamberlerin isimleri ve hayat hikâyeleri ne kadar bilinirse, kurban kavramının da çocuğa o kadar kolay acikliyabilirsiniz...

insanin, Allah’ın emri ile imtihan edilebilecegini.. ama Allah cc. cok merhametli oldugunu Hz.ibrahime as. oğlu Hz. İsmail’in hayatına karşılık kurban
cennetten gönderilmiş bir hediye oldugunu anlatabiliriz..

Kurban” kavramı çocuk sormadığı sürece detaylandırılmamalıdır.
7 yaşından sonra Hz. İbrahim kıssası da eklenerek kurbanın anlamı aktarılabilir.
Fakat 7 yaşından önceki çocuklara kurbanın Allah’ın (cc) bir hediyesi olduğu söylenmeli, kıssa aynen aktarılmamalıdır.
Hangi yaşta olursa olsun çocuklara sadece kurbanın sosyal boyutu anlatılmalıdır.

Kurban kesme geleneğinin nereden geldiği, çocuğa bir öykü ile abartmadan ve kafasını karıştırmadan anlatılmalıdır.
Kestiğiniz kurbanın kanlı kısımlarının bahçenizde ve kurban kesiminin yapıldığı alanlarda çocuklarınız tarafından görülmesini engelleyin...
7 yaşındaki Çocuklar, kurbanın sevap kazanmak için yapıldığını anlayamazlar..Kurban ibadetini Güzelleştirelim..çirkinleştirmiyelim...sevdirelim..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Hz. Ibrahim Mekke'deydi. Ruyasinda bir ses: "Ey Ibrahim! Allah, oglun Ismail'i kurban etmeni emrediyor." diyordu. Bu ruya Allah'tan mi, yoksa seytandan mi bilemedi. Zilhicce ayinin sekizinci gunuydu. Ertesi gun, ayni vakitte ayni ruyayi gorunce, ruyanin Allah'tan oldugunu anladi.
Bu bir dostluk imtihaniydi. Allahu Teâlâ'nin dostluguyla sereflenen Hz. Ibrahim'den en sevgili varligini kurban etmesi isteniyordu.
En sevgilinin adi Ismail oldugu icin, kurban Ismail'in adiydi.

Zilhicce'nin onuncu gunuydu. Hz. Ibrahim o sabah Ismail'e, ip ve bicak almasini, oduna gideceklerini soyledi. Ismail hic suphelenmedi.
Mina mevkiine gelince Hz. Ibrahim ruyayi yavas yavas ogluna anlatmaya basladi. Hayati veren ve alan Allah degil miydi?
Allahu Teâlâ simdi ondan emanet ettigi hayati geri istiyordu. Bu cok serefli bir alisveristi. Ismail, babasina teslimiyet ve tevekkulle su cevabi verdi:

"Babacigim, ne ile emrolunduysan o isi yap. Beni Insaallah sabredenlerden bulacaksin."
Hz. Ibrahim uzun yillar sahip olamadigi ve yillar yili yaptigi dualarin kabulu olarak kendisine verilen oglunu Rabbine takdim ediyordu. Ismail'in son sozleri su oldu:

"Babacigim ellerimi, ayaklarimi bagla ki fazla cirpinmayayim. Elbiseni topla ki, kan sicrayip kirletmesin. Annem gorur ve uzulur. Bicagi siddetle cal ki olum kolay olsun. Beni yuzumun uzerine yatir, yuzume bakarsan bana acirsin. Ayrica ben de bicagi gormeyeyim, korkuveririm. Annemin yanina vardiginda selâmimi soyle. (Kurtubi, 15-104)
Hz. Ibrahim oglunu sag tarafina yatirdi, gozlerini bagladi. Bicagi oglunun boynuna olanca gucuyle surerken "Bismillah" dedi, fakat bicak kesmedi. Bicaga bakti, keskindi. Ikinci, ucuncu defa denedi, bicak yine kesmedi. Hz. Ibrahim yillar evvel kendisini atesin yakmadigini hatirladi.
Demek ki bu defa da Cenab-i Hak, bicaga "Kesme!" emrini vermisti, kesmiyordu.

Bir ses duydu. "Allahu Ekber! Allahu Ekber!" diyordu. Basini kaldirdi: Cibril-i Emin yaninda semiz bir koc oldugu halde inmekteydi. Hamd ve sukur duygulari icinde "La ilahe illallahu vallahu ekber" dedi. Durumu fark eden Hz. Ismail, Cenab-i Hakk'a minnet ve sukranlarini dile getirerek "Allahu Ekber ve lillahil hamd" dedi.

Aradan asirlar gecmesine ragmen, butun mu'minler Hz. Ibrahim, Hz. Ismail gibi Rabbinin rizasini umarak Zilhicce ayinin arefe gunu, sabah namazindan baslayip bayramin dorduncu gunu ikindi namazina kadar "ALLAHU EKBER ALLAHU EKBER LA ILAHE ILLALLAHU VALLAHU EKBER ALLAHU EKBER VELILLAHI'L HAMD" diyerek minnet ve sukranlarini Rabblerine sunarlar. Bu tekbire "tesrik tekbiri" denilir ve vaciptir.
 
Üst Alt