Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Çocuklara Eşit Muâmele
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 8857" data-attributes="member: 376"><p><span style="color: Navy">Hz.Peygamber’in çocuk terbiyesinde ısrarla üzerinde durduğu bir husûs, eşit muâmeledir. Bu, aynı âile içerisindeki çocuklar arasında olduğu gibi, okulda aynı hocanın nezâreti altındaki çocuklar arasında da uygulanması gereken bir düstûrdur. Yani anne ve babalar çocukları arasında kızdır-erkektir, büyüktür-küçüktür, şudur-budur diye bir ayırım yapmaktan yasaklandığı gibi, hocalar da ders verdikleri talebeler arasında hür çocuğu-köle çocuğu, akrabâ çocuğu-yabancı çocuğu vs. gibi akla gelebilen her çeşit tefrîk ve ayırımlardan yasaklanmıştır. </span></p><p> <span style="color: Navy"></span></p><p><span style="color: Navy">Nûman İbnu Bişr anlatıyor: “Babam bana malından bir şeyler hibe etmişti. Annem Amra Bintu Ravâha: “Bu hibeye Resûlullah’ı şâhit kılmazsan kabul etmiyorum” dedi. Bunun üzerine bana yaptığı hibeye şâhit kılmak için babam, beni de alarak Resûlullah’a gitti. Durumu öğrenen Hz.Peygamber: “Başka çocukların da var mı?” diye sordu. “Evet!” cevabı üzerine, “Aynı şekilde bütün çocuklarına hibede bulundun mu?” diye sordu. Babam: “Hayır!” deyince, “Allah’tan korkun, çocuklarınız husûsunda âdil olun!” dedi. Babam oradan ayrıldı ve hibeden rücû etti.” Bu hadîsin başka vecihlerinde, Hz.Peygamber’in şu cümleleri de sarfettiği belirtilmektedir: “Çocuklarınızın arasını eşit tutun”, “Bunu iade et”, “Beni şâhit kılma, ben cevre (zulme) şahitlikte bulunamam”, “Bu doğru değil, ben ancak hakka şahâdet ederim”, “Buna benden başkasını şâhit kıl”, “... çocuğun senin üzerindeki haklarından biri, onlara eşit davranmandır.” </span> <span style="color: Navy"></span></p><p> <span style="color: Navy"></span></p><p><span style="color: Navy">Tirmizî’nin açıklamasına göre, bu hadîsten hareketle, İslâm âlimleri, “ihsân ve atiyye”de olduğu gibi “öpücüğe varıncaya kadar” zâhire akseden her husûsta eşitliği şart koşmuştur. (1) Ulemâ bu hükme giderken, Resûlullah’ın: “Allah, öpücüğe varıncaya kadar her husûsta, çocuklar arasında adâletli davranmanızı sever” hadîsini esas almış olmalıdır. (2) </span> <span style="color: Navy"></span></p><p> <span style="color: Navy"></span></p><p><span style="color: Navy">Muallimlerin eşit davranmasıyla ilgili emir, Aleyhissalâtu vesselam’ın şu tâlimatından anlaşılır: “Bu ümmetten üç çocuğun ta’lîmini üzerine alan bir muallim, bunların zengin ve fakirini yan yana müsâvî olarak ta’lîm etmezse, kıyâmet günü hainlerle haşredilir.” (3) </span> <span style="color: Navy"></span></p><p> <span style="color: Navy"></span></p><p><span style="color: Navy">Evlâdlara eşit davranmanın gerekçesi, mevzûmuz, yani çocukları suç işlemekten koruma tedbîrleri açısından önemli ipuçları vermektedir. Yukarıda kaydettiğimiz Nûman İbnu Bişr hâdisesinde Hz.Peygamber, Nûman’ı, çocuklarına maddî bağışta farklı davranmaktan men ederken sorar: “Çocuklarının sana karşı hürmet ve lütufta adâletli olmaları seni memnûn etmez mi?” Nûman: “Evet Ya Resûllallah!” deyince: “Öyleyse başkasını şâhit kıl!” Bir başka rivâyette: “Onların sana eşit bir şekilde iyilik etmeleri nasıl senin hakkınsa, senin de onlara eşit muâmelede bulunman öylece onların hakkıdır.” Şu hâlde çocuğun babasına karşı hürmetini, kardeşlerine karşı da sevgi ve dayanışmasını korumak, aradaki “sıla-ı rahm” denen yüce bağları korumak, öncelikle bu adâletli davranışa bağlıdır. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de Hz.Yûsuf’la ilgili kıssada, Cenab-ı Hakk, kardeşler arasındaki kin ve çekememezlik hislerini, babaları Hz.Yakub’un Yûsuf’a olan ziyâde alâkasıyla illetlendirir. Böyle bir his, kardeşleri Yûsuf’u kuyuya atma cinâyetini işletmeye sevk ettiği gibi, arkadan, babalarının gözlerini kaybetmesine sebep olacak üzüntülere ve sıkıntılara da sebebiyet vermiştir. </span> <span style="color: Navy"></span></p><p> <span style="color: Navy"></span></p><p><span style="color: Navy">Bu noktada şu hadîsi hatırlatmada da fayda var: “Çocuğunun kendisine iyi davranmasında ona yardımcı olan babaya Allah rahmetini bol kılsın.” (4) </span> <span style="color: Navy"></span></p><p> <span style="color: Navy"></span></p><p><span style="color: Navy">Çocuklar arasında eşit davranmayı vâcip gören İslâm âlimleri şöyle bir muhâkeme yürütürler: “Eşit muâmele vâcibin mukaddemesidir. Çünkü kardeşliğin kopması ve ebeveyn hukukuna riâyetsizlik (kat’u’r-rahm ve’l-ukuk), dinen harâm kılınan iki husûstur. Öyle ise, bu iki harâma müeddî olan vâsıtalar da harâmdır. Çocukların birini öbürüne karşı kayırmak ise bu iki harâma müeddî olur.” (5) Bir başka âlim, bu adâletsizlik meselesini çok daha geniş bir buutta ele alarak şöyle der: “Dünyâ ve âhiretin intizâmı adâlete bağlıdır. Çocuklar arasında farklı muâmele, (kardeşler arasında) karşılıklı kin, buğz ve adâvete, ebeveyne karşı da bir kısmının muhabbeti ve diğer bir kısmının buğzuna sebep olur. Bu durumdan ebeveyne ve kardeşlere karşı haksızlıklar neşet eder.” (6) </span> <span style="color: Navy"></span></p><p> <span style="color: Navy"></span></p><p><span style="color: Navy">Şu hâlde, gerek evde ve gerek okulda çocuklar arasında adâletsiz davranış, çocukları çok farklı cürümlere itecek bir vetîrenin başlangıcı olmaktadır. Yûsuf sûresi bu meselede güzel mesajlar vermektedir. </span> <span style="color: Navy"></span></p><p> <span style="color: Navy"></span></p><p> <span style="color: Navy"><strong> Kaynaklar: </strong></span> <span style="color: Navy"></span></p><p><span style="color: Navy">1-Kaynaklar ve geniş bilgi için bkz. Hz.Peygamber’in Sünnetinde Terbiye, s. 172-177 </span></p><p><span style="color: Navy">2-el-Câmiu’s-Sağîr, 2, 297 </span></p><p><span style="color: Navy">3-İbnu Sahnun, age, s. 353 </span></p><p><span style="color: Navy">4-el-Câmiu’s-Sağîr, 4, 29 </span></p><p><span style="color: Navy">5-İbnu Hacer, Fethu’l-Bârî, 6, 141 </span></p><p><span style="color: Navy">6-Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, 5, 557 </span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 8857, member: 376"] [COLOR=Navy]Hz.Peygamber’in çocuk terbiyesinde ısrarla üzerinde durduğu bir husûs, eşit muâmeledir. Bu, aynı âile içerisindeki çocuklar arasında olduğu gibi, okulda aynı hocanın nezâreti altındaki çocuklar arasında da uygulanması gereken bir düstûrdur. Yani anne ve babalar çocukları arasında kızdır-erkektir, büyüktür-küçüktür, şudur-budur diye bir ayırım yapmaktan yasaklandığı gibi, hocalar da ders verdikleri talebeler arasında hür çocuğu-köle çocuğu, akrabâ çocuğu-yabancı çocuğu vs. gibi akla gelebilen her çeşit tefrîk ve ayırımlardan yasaklanmıştır. Nûman İbnu Bişr anlatıyor: “Babam bana malından bir şeyler hibe etmişti. Annem Amra Bintu Ravâha: “Bu hibeye Resûlullah’ı şâhit kılmazsan kabul etmiyorum” dedi. Bunun üzerine bana yaptığı hibeye şâhit kılmak için babam, beni de alarak Resûlullah’a gitti. Durumu öğrenen Hz.Peygamber: “Başka çocukların da var mı?” diye sordu. “Evet!” cevabı üzerine, “Aynı şekilde bütün çocuklarına hibede bulundun mu?” diye sordu. Babam: “Hayır!” deyince, “Allah’tan korkun, çocuklarınız husûsunda âdil olun!” dedi. Babam oradan ayrıldı ve hibeden rücû etti.” Bu hadîsin başka vecihlerinde, Hz.Peygamber’in şu cümleleri de sarfettiği belirtilmektedir: “Çocuklarınızın arasını eşit tutun”, “Bunu iade et”, “Beni şâhit kılma, ben cevre (zulme) şahitlikte bulunamam”, “Bu doğru değil, ben ancak hakka şahâdet ederim”, “Buna benden başkasını şâhit kıl”, “... çocuğun senin üzerindeki haklarından biri, onlara eşit davranmandır.” [/COLOR] [COLOR=Navy] Tirmizî’nin açıklamasına göre, bu hadîsten hareketle, İslâm âlimleri, “ihsân ve atiyye”de olduğu gibi “öpücüğe varıncaya kadar” zâhire akseden her husûsta eşitliği şart koşmuştur. (1) Ulemâ bu hükme giderken, Resûlullah’ın: “Allah, öpücüğe varıncaya kadar her husûsta, çocuklar arasında adâletli davranmanızı sever” hadîsini esas almış olmalıdır. (2) [/COLOR] [COLOR=Navy] Muallimlerin eşit davranmasıyla ilgili emir, Aleyhissalâtu vesselam’ın şu tâlimatından anlaşılır: “Bu ümmetten üç çocuğun ta’lîmini üzerine alan bir muallim, bunların zengin ve fakirini yan yana müsâvî olarak ta’lîm etmezse, kıyâmet günü hainlerle haşredilir.” (3) [/COLOR] [COLOR=Navy] Evlâdlara eşit davranmanın gerekçesi, mevzûmuz, yani çocukları suç işlemekten koruma tedbîrleri açısından önemli ipuçları vermektedir. Yukarıda kaydettiğimiz Nûman İbnu Bişr hâdisesinde Hz.Peygamber, Nûman’ı, çocuklarına maddî bağışta farklı davranmaktan men ederken sorar: “Çocuklarının sana karşı hürmet ve lütufta adâletli olmaları seni memnûn etmez mi?” Nûman: “Evet Ya Resûllallah!” deyince: “Öyleyse başkasını şâhit kıl!” Bir başka rivâyette: “Onların sana eşit bir şekilde iyilik etmeleri nasıl senin hakkınsa, senin de onlara eşit muâmelede bulunman öylece onların hakkıdır.” Şu hâlde çocuğun babasına karşı hürmetini, kardeşlerine karşı da sevgi ve dayanışmasını korumak, aradaki “sıla-ı rahm” denen yüce bağları korumak, öncelikle bu adâletli davranışa bağlıdır. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de Hz.Yûsuf’la ilgili kıssada, Cenab-ı Hakk, kardeşler arasındaki kin ve çekememezlik hislerini, babaları Hz.Yakub’un Yûsuf’a olan ziyâde alâkasıyla illetlendirir. Böyle bir his, kardeşleri Yûsuf’u kuyuya atma cinâyetini işletmeye sevk ettiği gibi, arkadan, babalarının gözlerini kaybetmesine sebep olacak üzüntülere ve sıkıntılara da sebebiyet vermiştir. [/COLOR] [COLOR=Navy] Bu noktada şu hadîsi hatırlatmada da fayda var: “Çocuğunun kendisine iyi davranmasında ona yardımcı olan babaya Allah rahmetini bol kılsın.” (4) [/COLOR] [COLOR=Navy] Çocuklar arasında eşit davranmayı vâcip gören İslâm âlimleri şöyle bir muhâkeme yürütürler: “Eşit muâmele vâcibin mukaddemesidir. Çünkü kardeşliğin kopması ve ebeveyn hukukuna riâyetsizlik (kat’u’r-rahm ve’l-ukuk), dinen harâm kılınan iki husûstur. Öyle ise, bu iki harâma müeddî olan vâsıtalar da harâmdır. Çocukların birini öbürüne karşı kayırmak ise bu iki harâma müeddî olur.” (5) Bir başka âlim, bu adâletsizlik meselesini çok daha geniş bir buutta ele alarak şöyle der: “Dünyâ ve âhiretin intizâmı adâlete bağlıdır. Çocuklar arasında farklı muâmele, (kardeşler arasında) karşılıklı kin, buğz ve adâvete, ebeveyne karşı da bir kısmının muhabbeti ve diğer bir kısmının buğzuna sebep olur. Bu durumdan ebeveyne ve kardeşlere karşı haksızlıklar neşet eder.” (6) [/COLOR] [COLOR=Navy] Şu hâlde, gerek evde ve gerek okulda çocuklar arasında adâletsiz davranış, çocukları çok farklı cürümlere itecek bir vetîrenin başlangıcı olmaktadır. Yûsuf sûresi bu meselede güzel mesajlar vermektedir. [/COLOR] [COLOR=Navy] [B] Kaynaklar: [/B][/COLOR] [COLOR=Navy] 1-Kaynaklar ve geniş bilgi için bkz. Hz.Peygamber’in Sünnetinde Terbiye, s. 172-177 2-el-Câmiu’s-Sağîr, 2, 297 3-İbnu Sahnun, age, s. 353 4-el-Câmiu’s-Sağîr, 4, 29 5-İbnu Hacer, Fethu’l-Bârî, 6, 141 6-Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, 5, 557 [/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Çocuklara Eşit Muâmele
Üst
Alt