Çocuğum çok yaramaz

Acizane

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
10 Nisan 2011
Mesajlar
162
Tepkime puanı
5
Yaş
35
Çocuğunuz çok hareketli. Yerinde duramıyor. Eli ayağı kıpır kıpır, çenesi hiç kapanmıyor…

Anne babası olarak endişe duyuyorsunuz, “Acaba ona iyi terbiye vermedik mi?” diye… Bazen de birbirinizi suçluyorsunuz, “Hep senin yüzünden böyle şımarık bir çocuk oldu!”

Okulda veli toplantısı oluyor, canınız hiç gitmek istemiyor. Çünkü biliyorsunuz ki çocuğunuzun öğretmeni şikayet edecek:

“Dersi dinlemiyor. Arkadaşlarına sataşıyor. Sık sık sınıftan çıkmak istiyor. ”

Aslında çocukların hareketli olması, normal bir durumdur. Çocuk koşar, düşer ve gürültü çıkararak oynar. Çünkü çocuklar bedenlerini tanımak, kullanmak ve geliştirmek için bol bol oyun oynamalıdırlar. Bunlar çocukların gelişimi için faydalıdır, gereklidir.

Ancak bazı çocukların hareketliliği aşırıdır ve yaşıtlarıyla kıyaslandığında rahatsızlık hissettiren bir farklılık görülür.

Hiperaktif denilen bu tür çocukların enerjisi amaca yönelmiş değildir. Çocuk anlık istek ve dürtülerle hareket eder. Mesela onu ister, buna sataşır, şuna saldırır… Ama hiçbirisini gerçekten istediğinden değil, sanki karşısındakini çileden çıkarmak ister gibidir. Freni patlamış bir otomobil gibi, durmayı beceremez.

Okulda Fark Ediliyor

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktif Bozukluk çocukluk çağının en önemli sorunlarının başında gelir. Psikiyatri kliniklerine getirilen sorunlu çocukların yaklaşık yarısında Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu teşhis edilmektedir.

Bu çocuklar bebekliklerinde bile huzursuz ve zor bebekler olarak tanımlanırlar. Ama çoğu zaman asıl sorunlar okula başladığında fark edilir. Çünkü çocuk hem okula uyum sağlamakta zorlanmakta hem de öğrenme güçlüğü çekmektedir.

Okuma ve yazmayı genellikle sevmezler. Ders kitabı okumanın yanında hikaye ve roman türü kitapları okumaya karşı da isteksizdirler.

Ödevleri yapmakta hayli zorlanırlar. Masanın başına oturamaz, otursalar dahi çeşitli bahaneler uydurarak sık sık masa başından kalkarlar.

Yaşanan tüm bu öğrenme zorluklarına sınavlarda dikkatsizce yapılan hatalar eklenir. Sabırsızlıkları nedeniyle soruları tam okumama ve yanlış okumalarına sık rastlanır. Bu sebeple bildikleri bir soruyu dahi yanlış cevaplayabilirler. Sonunda bilgilerine oranla daha az not alırlar.

Neden Bazı Çocuklar Hiperaktif Oluyor?

Dikkat eksikliği olan çocukların küçük bir kısmının beyninde bazı farklılıklar gözlenmiştir. Öğrenme güçlüğü çeken bazı çocuklarda da bilgiyi işlemekten sorumlu bölgelerde bir fonksiyon bozukluğu söz konusu olduğu düşünülmektedir.

Beynin ön lobundaki bu bölge, kişinin kendisini durdurmasını, ayarlama ve planlama yapmasını sağlar. Ayrıca kişinin, insanlarla ilişkilerinde karşısındakinden aldığı mesajlara uygun olarak kendini ayarlamasına imkan verir. İşte bu beyin merkezlerinin hiperaktif çocuklarda iyi çalışmadığına dair görüşler vardır.
Bazı çocukların geçirdiği hastalıklar, travmalar, hormonal bozukluklar sebebiyle beyin gelişiminde problem görülebiliyor. Yahut annenin hamilelik döneminde ve doğum esnasında yaşadığı sorunlar bebeğin beyninin gelişimine zarar verebiliyor.

Bazı doktorlar, çocuğun genetiği ile oynanmış, tabi olmayan gıdalarla beslenmesinin de risk oluşturabileceğini düşünüyorlar. Yine çevre kirliliği nedeniyle oluşan toksinler de beyin gelişimini engelleyerek problemlere yol açabiliyor.

Ancak hareketli çocukların ancak onda birinde fizyolojik sorun teşhis ediliyor. Bu sebeple her canı tez çocuğa da hiperaktif denilmemeli. Uzmanlar bir dizi testten ve araştırmadan sonra bu teşhisi koymalı.
Sadece canı tez ve coşkulu bir kişiliğe sahip olduğu halde olumsuz çevre şartları sebebiyle ilişkileri ve davranışları bozulan birçok çocuk vardır. Asıl önemlisi, sebep her ne olursa olsun bu çocuklara bağırıp çağırmak çözüm değil. Onlara yardım etmek gerekiyor.

Ne Yapmalı?

Hiperaktif bir çocuğa sahip aileler genellikle çocuklarına iyi terbiye veremediklerini zannederek sertleşmeye başlarlar. Çocuğun okuldaki başarısızlığı, sık sık şikayet getirmesi onun evde de bol bol azar işitmesine sebep olur. Hatta bazen çocuğa fiziki cezalar verilir. Oysa bu azarlar ve cezalar hiçbir sorunu çözmez. Aksine çocuğun ailesine karşı duyduğu hisleri kötü etkiler. Bu da onun düzelmesini zorlaştırır.
Her şeyden önce çocuğunuz gerçekten hiperaktif mi? onu öğrenmekle işe başlamalısınız.
Mesela çocuğunuz yeterince oyun oynama imkanı bulduğu halde, evde veya gittiğiniz bir yerde kendisini bir müddet için durdurmayı başaramıyor mu?

* Masa başında oturmak, yemeğini yemek bile sorun oluyor mu?
* Yaşına uygun bir oyunu oynayacak kadar bile dikkatini yoğunlaştıramıyor mu?
* 4-5 yaşını geçtiği halde, gruplaşmayı ve başkalarıyla geçinmeyi başaramıyor mu?
* Genel bir huzursuzluk, hırçınlık ve saldırganlık hali gözleniyor mu?

Bu özelliklerin çoğu varsa bir uzmana götürmeniz gerekir. Bazıları var bazıları yoksa çevre şartlarını gözden geçirin.

Bazen yaratılış icabı heyecanlı ve coşkulu olan çocuklar, otoriter bir öğretmenin kuru bir sesle ders anlatmasını dinlemekten sıkılır, sağa sola dönmeye başlar. Öğretmen ise bunu saygısızlık olarak görüp sertçe cezalandırınca çocukta bir tepki meydana gelir. Elbette kalabalık sınıfları kontrol altında tutmak için öğretmen de buna mecbur kalabilmektedir.

Aynı şeyi anne baba da yapabilir. Bazı anne babalar çocuğun oyun oynamasına, rahatlamasına izin vermez fazla baskı yaparlar. Çocuk da söz dinlememeyi huy haline getirir.
Unutmayın ki çocuklar için oyun oynamak ve hareket etmek büyük bir ihtiyaçtır, engellenmemelidir.
Aile ve öğretmenler, bu tip çocuklara karşı, kışkırtıcı ve zıtlaşıcı hareketten kaçınarak, sakin ve kararlı bir tutum benimsemelidirler. Bu çocuklara karşı aşırı disiplin de çok fazla hoşgörü ve gevşek tutum da uygun değildir.

Çocuğun ölçüsüz hareketliliği ve yıkıcı tutumu marifet gibi anlatılmamalıdır. Çocuk böyle uyumsuz hareketleri ile asla ilgi odağı olmamalıdır. Yaptığı hareketin ayıp olduğunu belli etmelidir. Ancak kişiliğini zedeleyecek şekilde kınanmamalıdır.

Ilımlı hiperaktif çocukların bazı olumlu özellikleri de vardır. Enerjiktirler, sıcak kanlı ve cana yakındırlar, kolay ilişki kurabilirler. Bu özellikleri değerlendirilirse sorunlar daha kolay çözümlenir.

Çocuğun olumlu davranışları takdir edilmelidir. Enerji ve yeteneklerini değerlendirebileceği alanlar oluşturulmalıdır. Mesela spor, sanat dalları gibi…

Çocuğun iyileşmesi için okul aile işbirliği önemlidir. Çocuğunuzun öğretmenini durumdan haberdar edin. Verilen çalışmayı tamamlayabilmesi için ona ek süre vermesini rica edin. Dikkat süresi ile uyumlu olacak şekilde görevleri ya da çalışma süresini kısa tutun.

Bunun için azar azar artan sürelerde alıştırmalar yapın. Böylece günden güne artırılan sürelerle çocuğun ders çalışması, bir işe kendini vermesi sağlanabilir.

Bazı hiperaktif bozukluklarda ise çocuğun sebepsiz bir huzursuzluk ve kaygı bozuklukları yaşadığı görülür. Çocuk sürekli mutsuzdur, bunalımdadır. Zaten etrafa saldırmasının nedeni de bunalımıdır. Ailelerin bu tip sorunları olan çocuklarını anlamaya çalışmaları gerekir. Sadece hareketlilik sorunu değil ona sebep olan sıkıntının kaynağı anlaşılıp çözümlenmelidir.



Zühre Çelen
 
Üst Alt