- Katılım
- 26 Şubat 2011
- Mesajlar
- 503
- Tepkime puanı
- 10
cin çarpması nedir, cin çarpması varmıdır gerçekmidir nasıl olur, gerçek cin çarpması,cin çarpması belirtileri
Kur’an-ı Kerimde, cinlerin ve şeytanların celp edilip hizmet ettirilebileceğine dair işaretler var.
Nitekim bu konuya en canlı misal Kur’an-ı Kerimde kıssası anlatılan Hz. Süleyman’dır. Bu konuda İslam alimleri çeşitli açıklamalarda bulunmuşlardır. Bu konuda Risale-i Nur Külliyatından 20. Sözde özetle şu hususlara yer verilmektedir:
“Hazret-i Süleyman’ın, cin ve şeytanları ve habis ruhları teshir edip, şerlerini men ve faydalı işlerde istihdam etmesini ifade eden şu âyetler: “Asi olan şeytanları ise zincirlerle bağlı olarak ona boyun eğdirdik” ilâ âhir...(38:38) “Denize dalarak onun için cevherler çıkaran ve başka işler de gören şeytanları yine onun emrine verdik.”(21:82) âyetiyle diyor ki: Yerin, insandan sonra, şuurlu olarak en mühim sekenesi olan cin, insana hizmetkâr olabilir. Onlarla temas edilebilir. Şeytanlar da düşmanlığı bırakmaya mecbur olup, ister istemez hizmet edebilirler ki, Cenab-ı Hakk'ın emirlerine itaat eden bir kuluna, onları hizmetkar etmiştir.”
Gülen bu konuda şu bilgileri verir:
Bir takım yolları ve usulleri olmakla beraber cinlerle irtibat kurma, mürşit ve rehber ister ve o işin ehli olmayı gerektirir. Usul, prensip ve rehber olmazsa, hata ve yanlışlıklar yapıp paçayı kaptırma ihtimali de vardır. Bu tür şeylerle meşgul olanların gözleri mana alemine açık değil ve kendileri ayaklarını basacakları yeri bilemiyorlarsa, o zaman habis ruhların saldırısına uğrarlar; onların hakimiyeti altına girerler ve onların oyuncakları olurlar. Neticede cinler, böyle kimseleri bazen gurur ve kibre sevk eder, okşayıp şımartır; yeri, zamanı gelince de korkutup tehdit ederek tesirleri altına alırlar ve kendi hesaplarına konuşturup, iş yaptırırlar. Nitekim, 20. Asırda Hindistan’da Gulam Ahmed Kadıyanî, böylesi habis ruhların kurbanı olmuştur. Hint Yogizmine karşı Fakirizm yolunda İslam adına mücadele etmek istemiş, fakat habis ruhların saldırısına uğrayıp, oyuncakları haline gelmiş... Habis ruhlar, önce kendisine müceddid olduğunu kabul ettirmişler; sonra da Mehdiliğine, ardından da İsa-Mesih olduğuna inandırmışlardır. En sonunda da, -Haşa- “Allah bana hulûl etti ve bende göründü” demeye kadar gitmiştir. Habis ruhlar, habis olanlarla çabuk kontak kurar ve cinnete kadar götürebilirler.(1)
Bu sebeple, böyle bir şeyin varlığı söz konusu ve ehil kişilerce temas kurulup, bazı işler yaptırılabilirse de, eğlenceli bir iş olarak görülmeye ve ehliyetsizce meşgul olunmaya tahammülü yoktur. (1) Gülen, İnancın Gölgesinde, s. 152.
Cinler ve şeytanlar insana zarar verebilirler. Ancak istediği her insana zarar veremez. İbadetten uzak yaşayan, günahlarla çok meşgul olan insanlara şeytan ve cinler zarar verir.
Cinler ve şeytanlar, insanların günahlarıyla açtıkları menfezlerden girer.. girer ve insanı çepeçevre kuşatırlar. Bu menfezler kapanmalıdır ki, onlar içeri giremesinler ve insan da, onların şerrinden korunmuş olsun.
Ehl-i keşfin müşahedesiyle cin ve şeytanların mü'minlere musallat olmaları, daha ziyade onların bazı manevi yönlerden açık ve zayıf olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu da; cünüplük, hayız, nifas halleri, abdestsizlik, su-i edep içinde gafilâne davranışlar sergileme gibi durumlardır ki, ruh bozuklukları ve fizyolojik olmayan cinnetler, ekseriyetle böyle boşlukların ardından insana ârız olurlar. Eğer bunlarda cin ve şeytanın parmağı varsa -ki vardır- onlar, mü'minin içine mutlaka, onun bir günahından yol bulup girmişlerdir.
Evet, eğer sen bir kale gibi isen, bu kalenin kapıları açık olursa ezeli düşmanın elbette o kapılardan girecek ve senin vücud kaleni teslim almaya çalışacaktır. Eğer böyle bir akibete düşmek, ma'ruz kalmak istemiyorsan, mutlaka günahlardan kaçınmalı, dikkatli bir hayat yaşamalı ve kalenin içten fethedileceğini de asla unutmamalısın...
Habis cinler ve şeytanlar, her çeşit günahı alet olarak kullanırlar. İçki, kumar ve fuhuş, onların sıkça kullandıkları aletlerdir. Bu günahları irtikab edenler, şeytan tuzağına düşmüş sayılırlar.
Ayrıntılı bilgi için
www.islamiforumlar.net
www.islamiforumlar.net
Kur’an-ı Kerimde, cinlerin ve şeytanların celp edilip hizmet ettirilebileceğine dair işaretler var.
Nitekim bu konuya en canlı misal Kur’an-ı Kerimde kıssası anlatılan Hz. Süleyman’dır. Bu konuda İslam alimleri çeşitli açıklamalarda bulunmuşlardır. Bu konuda Risale-i Nur Külliyatından 20. Sözde özetle şu hususlara yer verilmektedir:
“Hazret-i Süleyman’ın, cin ve şeytanları ve habis ruhları teshir edip, şerlerini men ve faydalı işlerde istihdam etmesini ifade eden şu âyetler: “Asi olan şeytanları ise zincirlerle bağlı olarak ona boyun eğdirdik” ilâ âhir...(38:38) “Denize dalarak onun için cevherler çıkaran ve başka işler de gören şeytanları yine onun emrine verdik.”(21:82) âyetiyle diyor ki: Yerin, insandan sonra, şuurlu olarak en mühim sekenesi olan cin, insana hizmetkâr olabilir. Onlarla temas edilebilir. Şeytanlar da düşmanlığı bırakmaya mecbur olup, ister istemez hizmet edebilirler ki, Cenab-ı Hakk'ın emirlerine itaat eden bir kuluna, onları hizmetkar etmiştir.”
Gülen bu konuda şu bilgileri verir:
Bir takım yolları ve usulleri olmakla beraber cinlerle irtibat kurma, mürşit ve rehber ister ve o işin ehli olmayı gerektirir. Usul, prensip ve rehber olmazsa, hata ve yanlışlıklar yapıp paçayı kaptırma ihtimali de vardır. Bu tür şeylerle meşgul olanların gözleri mana alemine açık değil ve kendileri ayaklarını basacakları yeri bilemiyorlarsa, o zaman habis ruhların saldırısına uğrarlar; onların hakimiyeti altına girerler ve onların oyuncakları olurlar. Neticede cinler, böyle kimseleri bazen gurur ve kibre sevk eder, okşayıp şımartır; yeri, zamanı gelince de korkutup tehdit ederek tesirleri altına alırlar ve kendi hesaplarına konuşturup, iş yaptırırlar. Nitekim, 20. Asırda Hindistan’da Gulam Ahmed Kadıyanî, böylesi habis ruhların kurbanı olmuştur. Hint Yogizmine karşı Fakirizm yolunda İslam adına mücadele etmek istemiş, fakat habis ruhların saldırısına uğrayıp, oyuncakları haline gelmiş... Habis ruhlar, önce kendisine müceddid olduğunu kabul ettirmişler; sonra da Mehdiliğine, ardından da İsa-Mesih olduğuna inandırmışlardır. En sonunda da, -Haşa- “Allah bana hulûl etti ve bende göründü” demeye kadar gitmiştir. Habis ruhlar, habis olanlarla çabuk kontak kurar ve cinnete kadar götürebilirler.(1)
Bu sebeple, böyle bir şeyin varlığı söz konusu ve ehil kişilerce temas kurulup, bazı işler yaptırılabilirse de, eğlenceli bir iş olarak görülmeye ve ehliyetsizce meşgul olunmaya tahammülü yoktur. (1) Gülen, İnancın Gölgesinde, s. 152.
Cinler ve şeytanlar insana zarar verebilirler. Ancak istediği her insana zarar veremez. İbadetten uzak yaşayan, günahlarla çok meşgul olan insanlara şeytan ve cinler zarar verir.
Cinler ve şeytanlar, insanların günahlarıyla açtıkları menfezlerden girer.. girer ve insanı çepeçevre kuşatırlar. Bu menfezler kapanmalıdır ki, onlar içeri giremesinler ve insan da, onların şerrinden korunmuş olsun.
Ehl-i keşfin müşahedesiyle cin ve şeytanların mü'minlere musallat olmaları, daha ziyade onların bazı manevi yönlerden açık ve zayıf olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu da; cünüplük, hayız, nifas halleri, abdestsizlik, su-i edep içinde gafilâne davranışlar sergileme gibi durumlardır ki, ruh bozuklukları ve fizyolojik olmayan cinnetler, ekseriyetle böyle boşlukların ardından insana ârız olurlar. Eğer bunlarda cin ve şeytanın parmağı varsa -ki vardır- onlar, mü'minin içine mutlaka, onun bir günahından yol bulup girmişlerdir.
Evet, eğer sen bir kale gibi isen, bu kalenin kapıları açık olursa ezeli düşmanın elbette o kapılardan girecek ve senin vücud kaleni teslim almaya çalışacaktır. Eğer böyle bir akibete düşmek, ma'ruz kalmak istemiyorsan, mutlaka günahlardan kaçınmalı, dikkatli bir hayat yaşamalı ve kalenin içten fethedileceğini de asla unutmamalısın...
Habis cinler ve şeytanlar, her çeşit günahı alet olarak kullanırlar. İçki, kumar ve fuhuş, onların sıkça kullandıkları aletlerdir. Bu günahları irtikab edenler, şeytan tuzağına düşmüş sayılırlar.
Ayrıntılı bilgi için

Cinler ve hastalıklar
Cinler Hastalıklara Sebep Olabilir mi? Değerli kardeşimiz; Cinlerin insanlarla olan ilişkileri ve haddi zatında iç içe yaşamalarından ve istenildiği takdirde temas kurulabilmesi açısından yola çıkarak, bir kısım hastalıklara da sebep olabilecekleri kabul edilmektedir: Cinler, maddeye nüfuz...

Cinler gaybı bilirler mi
Kuran-ı Kerim’de Hz. Süleyman’ın vefatından bahseden ayette: “Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü, ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gösterdi. (Sonunda yere) yıkılınca anlaşıldı ki cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azap içinde kalmazlardı.”(34:14.) buyurulmaktadır...