Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Çocuklar için Dini Hikaye ve Fıkralar
Cimri (Cüneyd Suavi)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 6232" data-attributes="member: 376"><p><span style="font-size: 12px">Küçük çocuk, bütün ağırlığını koltuk değneklerine verip dinlenirken, deniz kenarındaki lüks bir lokantanın vitrinini seyrediyordu. Yer yer buğulanan camekânın sol tarafında, kıymalı yumurtadan patlıcan kebabına, nohutlu pilavdan parça etlere kadar belki yirmi çeşit yemek sergileniyor; sağ taraftaki özel bölümdeyse, şişe geçirilmiş tavuklar dönüyordu. </span></p><p><span style="font-size: 12px">Çocuk, arka sokaklardan birinde otururdu ve kâğıt mendil satarak geçinirdi. Dışarı her çıkışta, önünden geçerdi bu lokantanın. Buna rağmen vitrine, bir kez bile alıcı gözle bakmamıştı. Ama bir haftadan beri hastaydı. Özellikle son üç günde midesine doğru dürüst bir şey girmemiş, çektiği açlık yüzünden tek hedefi karnını doyurmak olmuştu. </span></p><p><span style="font-size: 12px">Küçük çocuk, yemeklere bakıp yutkunmaktayken, vitrinde yankılanan bir sesle irkildi. Son derece şık ve şişman bir adam, sigara almak için çıkarttığı cüzdanından bir banknot düşürmüş ve denize doğru esen bir sert rüzgâr, parayı çocuğa doğru uçurmaya başlamıştı. Adam, önünü bile görmesini engelleyen şiş göbeği yüzünden koşamadığı için, boğuk boğuk bağırıp duruyordu. </span></p><p><span style="font-size: 12px">Küçük çocuk, paranın geliş yönünü tahmin ettikten sonra, beş yıldan beri kullandığı koltuk değneklerinden birini ustalıkla kaldırıp, paranın üstüne bastırıverdi. </span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir yüz liralıktı bu, daha önce sadece bir kere gördüğü… </span></p><p><span style="font-size: 12px">Zorlukla eğilip parayı aldığında, şişman adam nefes nefese yanında belirdi ve hırıltılı bir sesle:</span></p><p><span style="font-size: 12px">— O para benim! dedi. Boşuna heveslenme!</span></p><p><span style="font-size: 12px">Çocuk zaten o parayı cebine indirmek niyetinde değildi. Bir teşekkür onun için yeterli olacaktı. Parayı adama doğru uzatmak üzereyken, açlığın verdiği bir pişkinlikle: </span></p><p><span style="font-size: 12px">— Bu parada benim de hakkım var! diye atıldı. Eğer onu tutmasaydım denize uçacaktı.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Çocuğa bir tokat çakıp parayı almak, şişman adam için hiç zor değildi. Fakat birçok meraklı, onları izliyordu. Mecburen alttan alıp: </span></p><p><span style="font-size: 12px">— Peki öyle olsun! diye söylendi. Ne kadar istiyorsun?</span></p><p><span style="font-size: 12px">Çocuk, eliyle vitrini gösterip: </span></p><p><span style="font-size: 12px">— İki tavuk alacak kadar, dedi. Biri bana, biri de bana bakan komşumuza. </span></p><p><span style="font-size: 12px">Adamın gözleri yerinden fırlamıştı. Bir simit parası vermeyi düşünürken, iş büyük miktarlara ulaşmıştı. </span></p><p><span style="font-size: 12px">Burnundan soluyarak:</span></p><p><span style="font-size: 12px">— Son günlerde tavuklar zamlandı! diye bağırdı. Ama bir tane istersen gidip alırım. </span></p><p><span style="font-size: 12px">Çocuk, ister istemez boyun büktü ve kısmetini beklemeye başladı. Şişman adam ise rahatlamıştı. Çocuğun elinden kaptığı banknotu, cüzdanına itinayla koyduktan sonra, ağır adımlarla lokantaya yöneldi. Ve büyük bir saygıyla koşan garsonlardan birine:</span></p><p><span style="font-size: 12px">— Dünden kalan tavuklardan birini paketleyip dışardaki velede verin, dedi. Ama benim, bu lokantanın sahibi olduğumu sakın söylemeyin anlaşıldı mı?</span></p><p> <img src="https://www.hercocuk.org/imgsize.php?img=images/articles/312.jpg&w=300" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 6232, member: 376"] [SIZE=3]Küçük çocuk, bütün ağırlığını koltuk değneklerine verip dinlenirken, deniz kenarındaki lüks bir lokantanın vitrinini seyrediyordu. Yer yer buğulanan camekânın sol tarafında, kıymalı yumurtadan patlıcan kebabına, nohutlu pilavdan parça etlere kadar belki yirmi çeşit yemek sergileniyor; sağ taraftaki özel bölümdeyse, şişe geçirilmiş tavuklar dönüyordu. Çocuk, arka sokaklardan birinde otururdu ve kâğıt mendil satarak geçinirdi. Dışarı her çıkışta, önünden geçerdi bu lokantanın. Buna rağmen vitrine, bir kez bile alıcı gözle bakmamıştı. Ama bir haftadan beri hastaydı. Özellikle son üç günde midesine doğru dürüst bir şey girmemiş, çektiği açlık yüzünden tek hedefi karnını doyurmak olmuştu. Küçük çocuk, yemeklere bakıp yutkunmaktayken, vitrinde yankılanan bir sesle irkildi. Son derece şık ve şişman bir adam, sigara almak için çıkarttığı cüzdanından bir banknot düşürmüş ve denize doğru esen bir sert rüzgâr, parayı çocuğa doğru uçurmaya başlamıştı. Adam, önünü bile görmesini engelleyen şiş göbeği yüzünden koşamadığı için, boğuk boğuk bağırıp duruyordu. Küçük çocuk, paranın geliş yönünü tahmin ettikten sonra, beş yıldan beri kullandığı koltuk değneklerinden birini ustalıkla kaldırıp, paranın üstüne bastırıverdi. Bir yüz liralıktı bu, daha önce sadece bir kere gördüğü… Zorlukla eğilip parayı aldığında, şişman adam nefes nefese yanında belirdi ve hırıltılı bir sesle: — O para benim! dedi. Boşuna heveslenme! Çocuk zaten o parayı cebine indirmek niyetinde değildi. Bir teşekkür onun için yeterli olacaktı. Parayı adama doğru uzatmak üzereyken, açlığın verdiği bir pişkinlikle: — Bu parada benim de hakkım var! diye atıldı. Eğer onu tutmasaydım denize uçacaktı. Çocuğa bir tokat çakıp parayı almak, şişman adam için hiç zor değildi. Fakat birçok meraklı, onları izliyordu. Mecburen alttan alıp: — Peki öyle olsun! diye söylendi. Ne kadar istiyorsun? Çocuk, eliyle vitrini gösterip: — İki tavuk alacak kadar, dedi. Biri bana, biri de bana bakan komşumuza. Adamın gözleri yerinden fırlamıştı. Bir simit parası vermeyi düşünürken, iş büyük miktarlara ulaşmıştı. Burnundan soluyarak: — Son günlerde tavuklar zamlandı! diye bağırdı. Ama bir tane istersen gidip alırım. Çocuk, ister istemez boyun büktü ve kısmetini beklemeye başladı. Şişman adam ise rahatlamıştı. Çocuğun elinden kaptığı banknotu, cüzdanına itinayla koyduktan sonra, ağır adımlarla lokantaya yöneldi. Ve büyük bir saygıyla koşan garsonlardan birine: — Dünden kalan tavuklardan birini paketleyip dışardaki velede verin, dedi. Ama benim, bu lokantanın sahibi olduğumu sakın söylemeyin anlaşıldı mı?[/SIZE] [IMG]https://www.hercocuk.org/imgsize.php?img=images/articles/312.jpg&w=300[/IMG] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAM VE AİLE
Çocuk Terbiyesi ve eğitimi
Çocuklar için Dini Hikaye ve Fıkralar
Cimri (Cüneyd Suavi)
Üst
Alt