Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Gönül Sızım
Can sıkıntısı nasıl geçer?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="sevgisiz olmaz" data-source="post: 61400" data-attributes="member: 40"><p><strong>Can sıkıntısı için dua</strong></p><p></p><p>Zaman zaman insanın hiçbir şeyden zevk alamadığı, hiçbir faaliyette bulunmak istemediği, hayatın güzel yönlerini göremediği, can sıkıntılı zamanları olur. Böyle anlarda büyük bir bunalıma düşeriz, eğer bu durumdan kurtulamazsak ruh sağlığımız tehlikeye girebilir. Bunu önlemek için hayattaki ufak detayları yakalamayı bilmemiz gerekir.</p><p></p><p>Bazen gazetelerde insanın tüylerini ürperten resimler görürüz. Çoğunlukla Kuzey Afrikalı fakir ve perişan insanların resimleri… Her biri sanki canlı birer iskelet… Kemiklerle etler arasında nerdeyse mesâfe kalmamış. Bu halleriyle bize olanca güçleriyle haykırırlar: “Biz açız bize yardım elinizi uzatın!” diye…</p><p></p><p>İşte maddî açlık insanı böyle perişan böyle zayıf böyle güçsüz ediyor… Beride maddî problemleri yok denecek kadar az ama kendilerini eğlenceyle sefahatleiçkiyle yahut uyuşturucuyla avutmak isteyen huzursuz kalabalıklar. Bunların dertleri öncekilerinden daha ileridir.</p><p></p><p>Ruh beden ülkesinin sultanıdır. Açlıktan kıvranan insanlarda hizmetçi zayıf düşmüştür huzursuz insanlarda ise sultan perişandır. Birincilere her insaf ve vicdan sahibi acır merhamet eder. İkincileri ise herkes kınar herkes onlara düşman kesilir. Halbuki asıl acınmaya el uzatılmaya muhtaç olanlar bunlardır… Çünkü bunlar hem hastadırlar hem de ilâç düşmanıdırlar. Bunlara karşı tedavi ehlinin çok şefkatli ve çok sabırlı olması gerekir.</p><p></p><p>“Fâsıklara ancak ârifler acır.” Abdulkadir Geylâni (ks.)</p><p></p><p>Bugün huzur ve saadet arayanlar sadece bu insanlar değildir. Hemen herkes bu dertten bir iz taşımaktadır. Öyle ise biz öncelikle kendi nefsimize bir şeyler söylemeye çalışalım:</p><p></p><p>Neden yer yer ruhî sıkıntılara giriyor sabırsızlanıyor ve bir şeyler yapamamanın ıstırabıyla ruhumuzu kıvrandırıyoruz. Beden sıhhatimizden mali durumumuzatoplumdaki itibarımızdan dünyevî zevklerimize kadar her şeyi kendimize dert ediniyor ve bunları çözemeyince de üzülüyor rahatsız oluyoruz…</p><p></p><p>Niçin dünyanın üstünde gezeceğimize altına giriyor bize hizmet etmesi gereken eşyaya biz hizmetçi oluyoruz.</p><p></p><p>Bu halimiz ruhumuzu hayli yoruyor ve takatten düşürüyor. Bütün bu olup bitenlere karşı sabırla karşı koymayı da başaramıyoruz. Zira Üstat Bediüzzaman hazretlerinin o güzel teşhisiyle biz sabır kuvvetimizi maziye ve müstâkbele dağıtıyoruz; hâle karşı sabrımızda güç kalmıyor ve sonunda sıkıntıyaümitsizliğe düşüyoruz.</p><p></p><p>Bütün bunların kaynağına indiğimizde şu yanlışla karşılaşırız:</p><p></p><p>“Biz nefsin doymasıyla kalbin tatmin olmasını birbirine karıştırmışız.”</p><p></p><p>Yanlış yoldan giden yorulur. İşte bizi yoran sıkıntıya düşüren ve sonunda perişan eden bu büyük hatadır. Bundan döndüğümüz an huzur ve saadete yönelmiş olacağız.</p><p></p><p>Nefis şerle beslenir. Şer ise kalbi yaralar vicdanı rahatsız eder ve huzuru kaçırır. İşte bu fasit daire stresin ve huzursuzluğun önemli bir kaynağıdır. Bu çemberi aşamayanlar nefislerini besledikçe kalp ve vicdanlarında huzur melekesini kaybederler. Ve bunun çaresini yeniden nefsin tatmininde ararlar.</p><p></p><p>Sadece birkaç misâl:</p><p></p><p>Nefis cimrilikten yanadır. Para biriktirdikçe mutlu olacağını zanneder. Halbukikalp ve vicdan muhtaçları doyurmaktan zevk alırlar.</p><p></p><p>Nefis büyüklenmekten hoşlanır. Kalp ve ruhun rahatı ise tevazudaalçakgönüllü olmaktadır.</p><p></p><p>Nefis oyun ve eğlence düşkünüdür. Akıl ise çalışmayı ve gayreti emrederonunla rahat bulur.</p><p></p><p>Ve nihayet nefis fâni ve geçici eşyanın meftunudur. Kalp ise bekâya ebediyete aşıktır. İşte bütün huzursuzluklar bu çelişkilerin ürünüdür. Ve insan nefsini beslemekle değil kalbini tatmin ile saadet bulur.</p><p></p><p>Ve her türlü bunalım ve huzursuzluğun İlahî reçetesi:</p><p></p><p>“Bilesiniz ki kalpler ancak ALLAH’ın zikriyle mutmain olur (ALLAH’ı anmakla sükûnet bulur). (Ra’d Sûresi 28)</p><p></p><p>Maddî ve manevî nice rızıklara muhtaç olan insanoğlunun kalbini ancak ALLAH’ı zikir yâni Onu yâd etme Onu hatırlama tatmin edebilir. O halde insanOndan başka neyi yâd etse mahlûku yâd etmiş Ondan gayri neyi sevse fâniyi sevmiş olur. O ulvî kalp bu süflî eşya ile tatmin olmadığı içindir ki gafil insanı daima rahatsız eder. İşte can sıkıntısı huzursuzluk bunalım stres dediğimiz şeyler hep bu doymayan kalbin açlık feryatları ölüm çığlıklarıdır.</p><p></p><p>Bir gün dünya seni sıkarsa Rabbine dönüpte ‘Sıkıntım var’ deme. Sıkıntına dön ‘ benim Rabbim var’ de..!</p><p></p><p>Kalplerimizin sıkıldığı, ruhlarımızın daraldığı bu anlarda Ruhları sıkan ve daraltan Kâbid olan Allah, isterse Bâsit olan Allah ruhları bu sıkıntıdan kurtarır. Bunun için duaları kabul eden Mûcib olan Allah’a dua etmemiz gerekir.</p><p></p><p>İnşaallah bu dua ile sıkıntılarımızdan kurtuluruz. Allah bizi kalp sıkıntılarından korusun.</p><p></p><p>Sıkıntı Duası Arapça Orjinal Metin</p><p></p><p><img src="https://www.islamiforumlar.net/resimup/islamiforumlar.net/cansikintisiduasi.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p>Sıkıntı Duası Okunuşu</p><p></p><p>Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Yâ ze’l-Arşi’l-Mecîd! Yâ Mubdiu, Yâ Muîdu! Yâ Fe’âlun limâ yurîd! Es’eluke bi nurî vechikellezi mele’e erkâne’ arşike ve es’eluke bi gudretikellezî kadderte bihâ alâ halkike ve bi rahmetikellezi vesi’te kulle şey’in lâ ilâhe illâ ente, Yâ Muğîsu eğîsnî, Ya Muğîsu eğîsnî, Ya Muğîsu eğîsnî</p><p></p><p>Sıkıntı Duası Türkçe Meali</p><p></p><p>Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Ey yüce Arşın sahibi! Ey her şeyi hiçten yaratan Mubdi! Ey ölmüş yaratıkları yeniden yaratacak Muîd! Dilediğini yapabilen Allah’ım.</p><p></p><p>Arşının rükünlerini dolduran Zâtının nuru hürmetine, bütün yaratıklara gücünün yettiği kudretin ve her şeyi içine alan rahmetin hürmetine… Sana yalvarıyoruz… Senden başka ilah yoktur.</p><p></p><p>Ey imdad isteyenlerin yardımcısı !Bizim imdadımıza koş ! Ey zorda kalanlara yardım eden ! Bize yardım eyle.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="sevgisiz olmaz, post: 61400, member: 40"] [B]Can sıkıntısı için dua[/B] Zaman zaman insanın hiçbir şeyden zevk alamadığı, hiçbir faaliyette bulunmak istemediği, hayatın güzel yönlerini göremediği, can sıkıntılı zamanları olur. Böyle anlarda büyük bir bunalıma düşeriz, eğer bu durumdan kurtulamazsak ruh sağlığımız tehlikeye girebilir. Bunu önlemek için hayattaki ufak detayları yakalamayı bilmemiz gerekir. Bazen gazetelerde insanın tüylerini ürperten resimler görürüz. Çoğunlukla Kuzey Afrikalı fakir ve perişan insanların resimleri… Her biri sanki canlı birer iskelet… Kemiklerle etler arasında nerdeyse mesâfe kalmamış. Bu halleriyle bize olanca güçleriyle haykırırlar: “Biz açız bize yardım elinizi uzatın!” diye… İşte maddî açlık insanı böyle perişan böyle zayıf böyle güçsüz ediyor… Beride maddî problemleri yok denecek kadar az ama kendilerini eğlenceyle sefahatleiçkiyle yahut uyuşturucuyla avutmak isteyen huzursuz kalabalıklar. Bunların dertleri öncekilerinden daha ileridir. Ruh beden ülkesinin sultanıdır. Açlıktan kıvranan insanlarda hizmetçi zayıf düşmüştür huzursuz insanlarda ise sultan perişandır. Birincilere her insaf ve vicdan sahibi acır merhamet eder. İkincileri ise herkes kınar herkes onlara düşman kesilir. Halbuki asıl acınmaya el uzatılmaya muhtaç olanlar bunlardır… Çünkü bunlar hem hastadırlar hem de ilâç düşmanıdırlar. Bunlara karşı tedavi ehlinin çok şefkatli ve çok sabırlı olması gerekir. “Fâsıklara ancak ârifler acır.” Abdulkadir Geylâni (ks.) Bugün huzur ve saadet arayanlar sadece bu insanlar değildir. Hemen herkes bu dertten bir iz taşımaktadır. Öyle ise biz öncelikle kendi nefsimize bir şeyler söylemeye çalışalım: Neden yer yer ruhî sıkıntılara giriyor sabırsızlanıyor ve bir şeyler yapamamanın ıstırabıyla ruhumuzu kıvrandırıyoruz. Beden sıhhatimizden mali durumumuzatoplumdaki itibarımızdan dünyevî zevklerimize kadar her şeyi kendimize dert ediniyor ve bunları çözemeyince de üzülüyor rahatsız oluyoruz… Niçin dünyanın üstünde gezeceğimize altına giriyor bize hizmet etmesi gereken eşyaya biz hizmetçi oluyoruz. Bu halimiz ruhumuzu hayli yoruyor ve takatten düşürüyor. Bütün bu olup bitenlere karşı sabırla karşı koymayı da başaramıyoruz. Zira Üstat Bediüzzaman hazretlerinin o güzel teşhisiyle biz sabır kuvvetimizi maziye ve müstâkbele dağıtıyoruz; hâle karşı sabrımızda güç kalmıyor ve sonunda sıkıntıyaümitsizliğe düşüyoruz. Bütün bunların kaynağına indiğimizde şu yanlışla karşılaşırız: “Biz nefsin doymasıyla kalbin tatmin olmasını birbirine karıştırmışız.” Yanlış yoldan giden yorulur. İşte bizi yoran sıkıntıya düşüren ve sonunda perişan eden bu büyük hatadır. Bundan döndüğümüz an huzur ve saadete yönelmiş olacağız. Nefis şerle beslenir. Şer ise kalbi yaralar vicdanı rahatsız eder ve huzuru kaçırır. İşte bu fasit daire stresin ve huzursuzluğun önemli bir kaynağıdır. Bu çemberi aşamayanlar nefislerini besledikçe kalp ve vicdanlarında huzur melekesini kaybederler. Ve bunun çaresini yeniden nefsin tatmininde ararlar. Sadece birkaç misâl: Nefis cimrilikten yanadır. Para biriktirdikçe mutlu olacağını zanneder. Halbukikalp ve vicdan muhtaçları doyurmaktan zevk alırlar. Nefis büyüklenmekten hoşlanır. Kalp ve ruhun rahatı ise tevazudaalçakgönüllü olmaktadır. Nefis oyun ve eğlence düşkünüdür. Akıl ise çalışmayı ve gayreti emrederonunla rahat bulur. Ve nihayet nefis fâni ve geçici eşyanın meftunudur. Kalp ise bekâya ebediyete aşıktır. İşte bütün huzursuzluklar bu çelişkilerin ürünüdür. Ve insan nefsini beslemekle değil kalbini tatmin ile saadet bulur. Ve her türlü bunalım ve huzursuzluğun İlahî reçetesi: “Bilesiniz ki kalpler ancak ALLAH’ın zikriyle mutmain olur (ALLAH’ı anmakla sükûnet bulur). (Ra’d Sûresi 28) Maddî ve manevî nice rızıklara muhtaç olan insanoğlunun kalbini ancak ALLAH’ı zikir yâni Onu yâd etme Onu hatırlama tatmin edebilir. O halde insanOndan başka neyi yâd etse mahlûku yâd etmiş Ondan gayri neyi sevse fâniyi sevmiş olur. O ulvî kalp bu süflî eşya ile tatmin olmadığı içindir ki gafil insanı daima rahatsız eder. İşte can sıkıntısı huzursuzluk bunalım stres dediğimiz şeyler hep bu doymayan kalbin açlık feryatları ölüm çığlıklarıdır. Bir gün dünya seni sıkarsa Rabbine dönüpte ‘Sıkıntım var’ deme. Sıkıntına dön ‘ benim Rabbim var’ de..! Kalplerimizin sıkıldığı, ruhlarımızın daraldığı bu anlarda Ruhları sıkan ve daraltan Kâbid olan Allah, isterse Bâsit olan Allah ruhları bu sıkıntıdan kurtarır. Bunun için duaları kabul eden Mûcib olan Allah’a dua etmemiz gerekir. İnşaallah bu dua ile sıkıntılarımızdan kurtuluruz. Allah bizi kalp sıkıntılarından korusun. Sıkıntı Duası Arapça Orjinal Metin [IMG]https://www.islamiforumlar.net/resimup/islamiforumlar.net/cansikintisiduasi.jpg[/IMG] Sıkıntı Duası Okunuşu Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Yâ ze’l-Arşi’l-Mecîd! Yâ Mubdiu, Yâ Muîdu! Yâ Fe’âlun limâ yurîd! Es’eluke bi nurî vechikellezi mele’e erkâne’ arşike ve es’eluke bi gudretikellezî kadderte bihâ alâ halkike ve bi rahmetikellezi vesi’te kulle şey’in lâ ilâhe illâ ente, Yâ Muğîsu eğîsnî, Ya Muğîsu eğîsnî, Ya Muğîsu eğîsnî Sıkıntı Duası Türkçe Meali Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Yâ Vedûd ! Ey yüce Arşın sahibi! Ey her şeyi hiçten yaratan Mubdi! Ey ölmüş yaratıkları yeniden yaratacak Muîd! Dilediğini yapabilen Allah’ım. Arşının rükünlerini dolduran Zâtının nuru hürmetine, bütün yaratıklara gücünün yettiği kudretin ve her şeyi içine alan rahmetin hürmetine… Sana yalvarıyoruz… Senden başka ilah yoktur. Ey imdad isteyenlerin yardımcısı !Bizim imdadımıza koş ! Ey zorda kalanlara yardım eden ! Bize yardım eyle. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Gönül Sızım
Can sıkıntısı nasıl geçer?
Üst
Alt