- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
Büyüklerin Sözlerini Yanlış Yorumlamak ve Yalanlarına Alet Etmek Vebaldir
Bazı kimseler var ki, kendilerine itibar kazandırmak için veya söyledikleri sözlere doğruluk kazandırmak ve diğer insanlara istedikleri şeyleri yaptırabilmek için, sadatların veya onların yakınlarının sözlerini yalan bir şekilde veya değiştirerek söylüyorlar. Oysa bu, insan için çok büyük bir vebaldir. Çünkü bu davranışlarının neticesinde, sözlerini kullandıkları zatların hürmetine, birçok insan onlara tabi oluyor ve onların işlerini yerine getirmek için çabalıyor.
Onun için insan, sadatların ve onların yakınlarının sözlerini başkalarına aktarırken dosdoğru bir şekilde aktarmalıdır. Ne fazla nede noksan olarak aktarmamalıdır. Bu şekilde fazla veya noksan anlatılmasından, sadatlar çok rahatsız olmaktadırlar.
Nitekim bir evliya kendi şeyhinden şöyle nakletmiştir; "Bir gün mürşidimin huzurundaydım. Bizim çok yakınımızda sesimizin dahi duyulabildiği başka bir oda da, diğer halifeler vardı.
Mürşidim bana; "Git onlara namazı, filan yerde mi, yoksa falan yerde mi kılalım? diye soruyor de!" dedi. Ben de diğer odaya gidip: "Şeyh namazı filan yerde kılalım diyor." diye söyledim. Mürşidimin yanına döndüğüm zaman kızdı ve: Git, onlara sana söylediğimi aynen söyle!" dedi. Bende gidip, mürşidimin sözlerini aynen söyledim."
Buna bakarak, bizde sadatların veya onların yakınlarının sözlerini başkalarına ne fazla, ne de noksan olarak değil, tam olarak söylenildiği şekilde aktarmalıyız.
Bazı kimseler var ki, kendilerine itibar kazandırmak için veya söyledikleri sözlere doğruluk kazandırmak ve diğer insanlara istedikleri şeyleri yaptırabilmek için, sadatların veya onların yakınlarının sözlerini yalan bir şekilde veya değiştirerek söylüyorlar. Oysa bu, insan için çok büyük bir vebaldir. Çünkü bu davranışlarının neticesinde, sözlerini kullandıkları zatların hürmetine, birçok insan onlara tabi oluyor ve onların işlerini yerine getirmek için çabalıyor.
Onun için insan, sadatların ve onların yakınlarının sözlerini başkalarına aktarırken dosdoğru bir şekilde aktarmalıdır. Ne fazla nede noksan olarak aktarmamalıdır. Bu şekilde fazla veya noksan anlatılmasından, sadatlar çok rahatsız olmaktadırlar.
Nitekim bir evliya kendi şeyhinden şöyle nakletmiştir; "Bir gün mürşidimin huzurundaydım. Bizim çok yakınımızda sesimizin dahi duyulabildiği başka bir oda da, diğer halifeler vardı.
Mürşidim bana; "Git onlara namazı, filan yerde mi, yoksa falan yerde mi kılalım? diye soruyor de!" dedi. Ben de diğer odaya gidip: "Şeyh namazı filan yerde kılalım diyor." diye söyledim. Mürşidimin yanına döndüğüm zaman kızdı ve: Git, onlara sana söylediğimi aynen söyle!" dedi. Bende gidip, mürşidimin sözlerini aynen söyledim."
Buna bakarak, bizde sadatların veya onların yakınlarının sözlerini başkalarına ne fazla, ne de noksan olarak değil, tam olarak söylenildiği şekilde aktarmalıyız.
Seyda Muhammed Konyevi (K.S)